nones
Bayan Üye
İnsanı engelleyen tüm korkularını ve engellerini görmesini sağlayan bir soru varsa o soru sanırım nasıl sorusudur. Bu soru bariz bir şekilde kişinin güvensiz oluşunu göstermektedir. Bunu bir örnekle daha iyi anlatabilirim sanırım.
Diyelim ki siz kayak yapmak istiyorsunuz. Aklınızda pek çok endişe var. Bu endişelerin çoğu güvenliğinizle ilgili. Ya düşersem, ya başka bişi olursa gibi pek çok evham yapıyorsunuz. İşte bunların göstergesi olarak sorduğunuz soru şu: “Nasıl kayak yapılır?” Ve ilgili uzman kişi size detaylarıyla anlatır. Siz A-Z ye kadar herşeyini öğrendiniz kayak yapma olayının ama hala kaymıyorsunuz. Çünkü korkuyorsunuz. Nasıl sorusunu sormasak? Mesela sadece “kayak yapıcam” desek? O zaman ne olur? Gidersiniz ilgili kişiye ve “kayak yapmak istiyorum” dersiniz o sizi giydirir,
kuşandırır ve pratik öneriler sunar..Ve onun gözetiminde hemen kaymaya başlarsınız.
Yani eylem korkuyu tedavi etmektedir. Nasıl sorusu ise eyleme geçmemek için pek çok bahane bulmanıza yardımcı olur..Bazıları diyebilir ki “nasıl sorusunu sormamız mutlaka bi yerde gerekir” Bence gerekmez. Bunu da bir örnekle açıklamak istiyorum. Her öğrenci bir dersi nasıl geçmesi gerektiğini çok iyi bilir. Diyelim ki matematik dersini geçmek istiyor. Bunun için okuması, yazması, problem çözmesi falan gerekir. Fakat öğrenci bu bildiği şeyi tekrar bir uzmana sorar. Nasıl başarılı olurum, cevap: oku, yaz, problem çöz. Aynı cevap işte. Sürekli nasıl sorusu var? Matematik çalıştın hemen bi soru “bu soruları nasıl çözücem” kayak yapma olayındaki mantığı kullan istersen Nasıl problem çözerim yerine ben bu soruları çözmek istiyorum dersen? O zaman aklına onları çözebilmek için kullanacağın bilgiyi konu içinden okuyup bulmak gelir. Böylece örneğin üslü sayılar konusuyla ilgili soruları çözmek istiyorum dediğinde ilgili konuyu soruları çözmek için ipuçları arama tarzında okursun...Neyse şimdilik bu kadar umarım anlatabilmişimdir..
Diyelim ki siz kayak yapmak istiyorsunuz. Aklınızda pek çok endişe var. Bu endişelerin çoğu güvenliğinizle ilgili. Ya düşersem, ya başka bişi olursa gibi pek çok evham yapıyorsunuz. İşte bunların göstergesi olarak sorduğunuz soru şu: “Nasıl kayak yapılır?” Ve ilgili uzman kişi size detaylarıyla anlatır. Siz A-Z ye kadar herşeyini öğrendiniz kayak yapma olayının ama hala kaymıyorsunuz. Çünkü korkuyorsunuz. Nasıl sorusunu sormasak? Mesela sadece “kayak yapıcam” desek? O zaman ne olur? Gidersiniz ilgili kişiye ve “kayak yapmak istiyorum” dersiniz o sizi giydirir,
kuşandırır ve pratik öneriler sunar..Ve onun gözetiminde hemen kaymaya başlarsınız.
Yani eylem korkuyu tedavi etmektedir. Nasıl sorusu ise eyleme geçmemek için pek çok bahane bulmanıza yardımcı olur..Bazıları diyebilir ki “nasıl sorusunu sormamız mutlaka bi yerde gerekir” Bence gerekmez. Bunu da bir örnekle açıklamak istiyorum. Her öğrenci bir dersi nasıl geçmesi gerektiğini çok iyi bilir. Diyelim ki matematik dersini geçmek istiyor. Bunun için okuması, yazması, problem çözmesi falan gerekir. Fakat öğrenci bu bildiği şeyi tekrar bir uzmana sorar. Nasıl başarılı olurum, cevap: oku, yaz, problem çöz. Aynı cevap işte. Sürekli nasıl sorusu var? Matematik çalıştın hemen bi soru “bu soruları nasıl çözücem” kayak yapma olayındaki mantığı kullan istersen Nasıl problem çözerim yerine ben bu soruları çözmek istiyorum dersen? O zaman aklına onları çözebilmek için kullanacağın bilgiyi konu içinden okuyup bulmak gelir. Böylece örneğin üslü sayılar konusuyla ilgili soruları çözmek istiyorum dediğinde ilgili konuyu soruları çözmek için ipuçları arama tarzında okursun...Neyse şimdilik bu kadar umarım anlatabilmişimdir..