Tarquin
Kayıtlı Üye
Değerli arkadaşlarım bizler her gün namazlarımızda Yaradan a Fatiha suresini okurken bir söz veriyoruz, ne sözümü dersiniz, lütfen dikkatle okuyunuz. ( Fatiha suresi 5. ayet: Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ) Acaba gerçekten her gün bu sözü verirken rabbim e, sözümüz de duruyor muyuz dersiniz. Yaradan kuranda bakın ne söylüyor bize iletilmesi için. (Zümer sur. 44; De ki: "şefaat, tümden ve sadece Allah`ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi onundur. Sonunda O`na döndürüleceksiniz. ) Bu ayete baktığınızda çok açık ve net şefaat yetkisinin Allah tan başka kimsede olmadığını söylüyor bizlere. Şefaatin kurandaki anlamı affetmek ve bağışlamaktır, onun içindir ki Yaradan affetme yetkisinin tamamen kendisinde olduğunu söylüyor. Ama bizler bu ve buna benzer onlarca ayet dururken Allah tan başka peygamberler, din ulemaları ve şehitler şefaatçidir demediler mi? Ayrıca tüm bunları peygamberimizin hadisidir diye uydurarak, kuran ayetlerine ters olmasını bile hiçe sayıp, dinde çelişki yaratmadılar mı? Yaradan kuran ayetinde şefaat tümden bana aittir dedikten sonra acaba yine kuranın bir başka kısmında bunun tersini söyler mi hiç, düşünmeden söylenenleri kabul etmişiz. Şimdide bakın ne diyor Rabbim önce ayete dikkat edin daha sonrada peygamberimizin söyledikleri ile ayeti karşılaştırın. (Yunus suresi 18: Allah`ın yanında bir de kendilerine zarar veremeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar: "Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçılarımızdır. " De onlara: "Allah`a, göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi haber veriyorsunuz? " Şanı yücedir O`nun, ortak koştuklarından arınmıştır O. ) bakın ayet ne kadar açık anlatıyor günümüzde bizlere öğretilen yanlışları, ama bizler hala ibret almıyoruz. Ayette kendilerine ne yarar nede zarar veremeyecek sözlerden bahsediyor Rabbim, insanlar bu kişileri Allah katında kendileri ile ilgili şefaatçi olacağını söylüyorlar. Ama Allah bunu asla kabul etmiyor. Şimdide yazacağım ayetleri özellikle dikkatle okuyun bakın peygamberimiz bize ne diyor. (Cin Suresi 21. ayet. De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim. ") (Araf sur. 188. ayet: De ki: "Ben kendi nefsime, Allah`ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlayabilirim ne de bir zarar verebilirim….. ) Değerli arkadaşlarım bakın demek ki peygamberimiz dahi Rabbim in bizleri uyarısıyla asla ne fayda sağlayacağı nede zarar veremeyeceğini açıklıyor. Yunus suresi 18. ayetinde ne diyordu hatırlayalım. (Allah`ın yanında bir de kendilerine zarar veremeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar: "Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçılarımızdır. ) diyordu ayet. Demek ki Yaradan şefaat konusunda, affetme bağışlama konusunda kimseyi aracı kabul etmiyor bu çok açık anlaşılıyor. Şimdide bizlere öğretilen en büyük yanlışa gelelim tüm bu ayetleri gördükten sonra. Bizlere her namaz kılışımızda Yaradan a, yalnız senden yardım dileriz sözlerini verdikten sonra bakın ne söylememizi istemişlerdi onu hatırlayalım. ( şefaat ya resul Allah ) Bu sözün Türkçesi neydi onu da yazalım. Bizi affet ey Allahın peygamberi. Rabbim bilmeden yaptıklarımızdan dolayı bizleri affetsin. Bakın yukarıda yazdığım ayetleri gördünüz Rabbim tek bağışlayıcı olduğunu söyleyerek çok net açıklamalar yapıyor. Şimdide Fatiha suresinde her namazda Yaradan a verdiğimiz sözü hatırlayalım ve hep birlikte düşünelim. Ayette ne diyorduk Rahmana? Yalnız senden yardım dileriz. Peki, Allah tan değil de peygamberimizden dilediğimiz şefaat ne olacak o zaman dersiniz? Bunu hiç düşündünüz mü? Hem namazlarımızda Rabbim yalnız sizden yardım dileriz diyeceğiz, namazımız bitince de peygamberimizden bağışlanma isteyeceğiz, Allah bizleri affetsin inşallah. İşte islamın geldiği nokta. Bu konuyu Diyanet İşleri başkanlığına sorduğumda elbette peygamberler şefaat edemez, ama onun aracılık yapmasında bir sakınca yoktur diye cevap verdiler. Yunus suresi 18 ayet bu cevabın doğru olmadığını söylüyor. Bakın secde suresi 4. ayette bu cevabı nasıl yalanlıyor. (Allah`tır ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerinde egemenlik kurmuştur. O`nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şefaatçi. Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız? ) Evet, rabbim bizler düşünüp ibret alma yeteneğimizi herhalde kaybettik. Çünkü kafamızı kuran ayetleri ile değil, veliler edindiğimiz kişilerin sözleriyle, hurafelerle o kadar doldurmuşuz ki, beynimizde kurana yer kalmamış affet ne olur bizleri. Bu sözlerimi lütfen düşününüz geri dönüşü olmayan yola girdiğimizde, bizlere yardım edecek kimse olmayacak. Allah tan dileğim, bizleri kuranı doğru anlayan doğru yaşayan kulları arasına alması dileklerimle. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı!!!!!
Alıntı!!!!!