meridyen2
Kayıtlı Üye
Müslümanlar ve Kitap Ehli Deccaliyete Karşı Birbirlerinin Müttefikidirler
Hiç şüphe yok ki, dünyanın barışa, dostluğa ve kardeşliğe belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşıyoruz. 20. yüzyıla damgasını vuran çatışmalar ve savaşlar, yeni yüzyılda da tüm hızıyla devam ediyor, dünyanın dört bir yanındaki masum insanlar bu savaşlardan dolayı büyük maddi ve manevi kayba uğruyorlar. Ancak bazı çevreler ısrarla Müslümanlar ve Kitap Ehli arasındaki çatışmayı körüklemeye çalışıyorlar. Oysa açıkça görülmektedir ki, bu kişilerin dayattığı medeniyetler çatışması tüm insanlığı büyük bir felakete götürebilir. Böyle bir felaketin engellenmesinin en önemli yollarından biri, Müslümanlar ve Kitap Ehli arasındaki kardeşliğin ve iş birliğinin güçlendirilmesidir.
Bugün dünya üzerinde iki kutup bulunmaktadır. Ancak bu iki kutbun tarafları Müslümanlar ve Yahudiler/Hristiyanlar değildir. Bu iki kutbun bir tarafında, Allahın varlığına ve birliğine iman edenler, diğer tarafında ise inkarcılar, diğer bir deyişle bir tarafında din ahlakını savunanlar, diğer tarafında da din ahlakına karşı olan ideolojileri savunanlar yer almaktadır.
Kitap Ehlinin ve Müslümanların ortak inanç esaslarına, ortak ibadetlere, ortak ahlaki değerlere, ortak düşmanlara sahip oldukları her üç İlahi dinin de kutsal kitaplarında anlatılmaktadır. İnançlı, samimi, vicdanlı ve sağ duyulu Hristiyanlara, Yahudilere ve Müslümanlara düşen, kötülüklere ve kötülere karşı ortak bir mücadele yürütmek, yardımlaşmak, birlik ve beraberlik içinde çalışmaktır. Bu birlik, sevgi, saygı, anlayış, uyum ve iş birliği prensipleri temel alınarak bina edilmelidir. Durumun ne kadar acil olduğu göz önünde bulundurulmalı, çekişme, tartışma ve ayrılığa yol açacak unsurlardan şiddetle kaçınılmalıdır.
Geçmişte bu dinlerin mensupları arasında çeşitli anlaşmazlıklar olmuş olabilir; bu tarihi bir gerçektir. Ancak bunlar, Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamın özünden değil, devletlerin, toplulukların ve bireylerin hatalı karar ve düşüncelerinden, çoğu zaman ekonomik veya siyasi çıkar ve beklentilerinden kaynaklanmıştır. Yoksa, her üç İlahi dinin ortak amaçlarından biri, tüm insanların barış, huzur, güvenlik ve mutluluk içinde yaşamalarıdır ve buna aykırı bir çatışma üç dine göre de yanlıştır.
Dini ve ahlaki değerleri hedef alan güç merkezleri tüm imkanlarını biraraya getirerek büyük bir ittifak oluşturmuş durumdalar. Ancak bu ittifakı fikri anlamda yok etmek bizlerin, dindar insanların elindedir. Dinsiz ve materyalist telkinlerin olumsuz ve yıkıcı sonuçlarını birlik olarak ortadan kaldırabiliriz. Güzel ahlakın, huzurun, güvenliğin ve refahın hakim olduğu bir toplum oluşturabiliriz. Bunun tek yolu yeryüzündeki üç İlahi dinin (Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık) bu ortak amaç doğrultusunda bir araya gelmesidir.
İnançlı, samimi, vicdanlı ve sağ duyulu Hristiyanlara, Yahudilere ve Müslümanlara düşen, kötülüklere ve kötülere karşı ortak bir mücadele yürütmek, yardımlaşmak, birlik ve beraberlik içinde çalışmaktır. Bu birlik, sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış, uyum ve işbirliği prensipleri temel alınarak bina edilmelidir. Durumun ne kadar acil olduğu göz önünde bulundurulmalı; çekişme, tartışma ve ayrılığa yol açacak unsurlardan şiddetle kaçınmalıdır.
Ehl-i Kitap ve Müslümanların Ortak Düşmanı Deccaldir
Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslamı yaklaştıran önemli gerçek, deccalin çağımızda etkili olan dinsiz felsefeleri teşvik etmesi ve bunların sebep olduğu felaketleri desteklemesidir
Deccalin desteği ile çağımızın en tanınan ve en çok zarar veren ideolojileri arasında materyalizm, komünizm, faşizm, anarşizm, ırkçılık, nihilizm, egzistansiyalizm, ateizm sayılabilir. Bunların evren, toplum ve insan hakkındaki sahte teşhislerine, aldatıcı tanım ve tasvirlerine kanan pek çok insan imanını kaybetmiş veya kuşkuya düşmüştür. Dahası bu ideolojiler insanları, toplumları ve milletleri büyük buhranlara, çatışmalara, savaşlara sürüklemiş ve dünyaya büyük felaketler getirmiştir. İnsanlığın halen yaşadığı acılar, sıkıntılar ve bunalımlarda bunların payı büyüktür.
Adı geçen ideolojiler, Allahı ve yaratılışı inkar ederlerken ortak bir temele, sözde bilimsel bir düşünce olan Darwinin evrim teorisine dayanırlar. Darwinizm, din aleyhtarı felsefelerin temelini oluşturur. Bu teori, canlılar tesadüfler sonucunda ve yaşam mücadelesi sayesinde evrimleşirler iddiasındadır. Deccalin dolayısıyla Darwinizmin insana verdiği en önemli telkin, kimseye karşı sorumlu değilsin, hayatını tesadüflere borçlusun, yaşamak için mücadele etmen, gerekirse diğerlerini ezmen gerekir, bu dünya çatışma ve menfaat dünyasıdır yalanıdır. Doğal seleksiyon, yaşam mücadelesi, güçlülerin hayatta kalması gibi Darwinist kavramların verdiği toplumsal mesaj, işte bu zararlı telkindir. Bu batıl ahlak anlayışı, insanlara bencil, menfaatperest, acımasız ve zalim olmayı öğütlemekte; şefkat, merhamet, fedakarlık, tevazu gibi meziyetleri ise yok etmekte, bunu da kendince hayatın kurallarının bir gereği gibi göstermektedir.
Bu Darwinist telkin, kuşkusuz ehl-i kitabın inançlarının ve Kuranın mesajının tamamen zıddıdır. Dolayısıyla Darwinist telkin, her üç dine de tamamen muhalif bir dünyanın temelini oluşturmaktadır.
Bu gerçek karşısında, Allaha inanan ve Onun öğrettiği güzel ahlakı kabul eden Ehl-i Kitabın ve Müslümanların işbirliği yapması gerekir. Her üç dinin mensupları, elele vererek, zaten hiçbir bilimsel temeli bulunmayan, sadece materyalist felsefe uğruna ayakta tutulmak istenen Darwinizmin yanlışlığını tüm dünyaya anlatmalıdır. İnançsızlıktan kaynak bulan tüm diğer yıkıcı ideolojilere, (komünizme, faşizme, ırkçılığa), ahlaki dejenerasyona karşı da elbirliği ile fikri bir mücadele yürütmelidirler. Bu gerçekleştirildiği takdirde dünya çok kısa zamanda barış, huzur ve adalete kavuşacaktır.
deccaltehlikesi.com
Kitap Ehli ve Müslümanlar Deccale Karşı Ortak Bir Kelimede Birleşmelidir
Dinsiz, ateist, materyalist ideolojilerin dünyayı sardığı bir dönemde, dinler arasındaki benzerliklerin ön plana çıkarılması, ortak amaçlar için işbirliği yapılması gerekir.
Allah Kuranda, Müslümanlara, Ehl-i Kitap hakkında bir emir verir; onları ortak bir kelimede birleşmeye çağırır:
De ki: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. (Al-i İmran Suresi, 64)
Bizim Hıristiyanlara ve Yahudilere olan çağrımız da budur: Allaha iman eden ve Onun vahyine itaat eden insanlar olarak, gelin ortak bir iman kelimesinde birleşelim.
Hepimiz Yaratıcımız ve Rabbimiz olan Allahı sevelim. Onun emir ve yasaklarına uyalım. Ve Yüce Allahın bizi daha da doğruya eriştirmesi için dua edelim.
Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde ortak bir kelimede birleştiklerinde, birbirlerinin düşmanı değil dostu olduklarını anladıklarında, asıl düşmanın ateizm ve dinsizlik olduğunu gördüklerinde, dünya çok daha farklı bir yer olacaktır. Asırlardır süren çatışmalar, husumetler, korkular, terör eylemleri sona erecek ve ortak bir kelime üzerinde sevgi, saygı ve huzura dayalı yeni bir medeniyet kurulacaktır.
dunyaninmehdiyeteihtiyacivar.com
Allah Kuran Ayetlerinde, Yahudi ve Hristiyanların içinde Allah'a İman Edenler Olduğunu Bildirmiştir
ONLARIN HEPSİ BİR DEĞİLDİR. KİTAP EHLİNDEN BİR TOPLULUK VARDIR Kİ, GECE VAKTİNDE AYAKTA DURUP ALLAHIN AYETLERİNİ OKUYARAK SECDEYE KAPANIRLAR. Bunlar, Allaha ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115
Şüphesiz, KİTAP EHLİNDEN, ALLAHA; SİZE İNDİRİLENE VE KENDİLERİNE İNDİRİLENE -ALLAHA DERİN SAYGI GÖSTERENLER OLARAK- İNANANLAR VARDIR. Onlar Allahın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)
Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den KİM) ALLAHA VE AHİRET GÜNÜNE İMAN EDER VE SALİH AMELLERDE BULUNURSA, ARTIK ONLARIN ALLAH KATINDA ECİRLERİ VARDIR. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)
Kuranda İman Eden Kitap Ehli ile Etmeyenler Bir Tutulmamıştır
EHL-İ KİTAPTAN ÖYLESİ VARDIR Kİ KENDİSİNE YÜKLERLE ALTIN EMANET BIRAKSAN ONLARI SANA ÖDER. Ama öylesi de vardır ki, bir altın bile versen başında dikilip durmadıkça onu sana geri vermez. Bunun sebebi, onların: Ümmîler hakkında ne yaparsak mubahtır, ondan dolayı sorumlu olmayız. demeleridir. Onlar bile bile, Allah hakkında yalan uydururlar. (Al-i İmran Suresi, 75)
Müslümanların Kitap Ehline Daveti
İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: BİZE VE SİZE İNDİRİLENE İMAN ETTİK; BİZİM İLAHIMIZ DA, SİZİN İLAHINIZ DA BİRDİR VE BİZ ONA TESLİM OLMUŞUZ. (Ankebut Suresi, 46)
De ki: EY KİTAP EHLİ, BİZİMLE SİZİN ARANIZDA MÜŞTEREK (OLAN) BİR KELİMEYE (TEVHİDE) GELİN. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız. (Al-i İmran Suresi, 64)
Allah, SİZİNLE DİN KONUSUNDA SAVAŞMAYAN, SİZİ YURTLARINIZDAN SÜRÜP-ÇIKARMAYANLARA İYİLİK YAPMANIZDAN VE ONLARA ADALETLİ DAVRANMANIZDAN SİZİ SAKINDIRMAZ. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)
Kitap Ehlinin Yemeği Müslümanlara Helaldır, Kitap Ehlinden Bayanlarla Evlenilebilir
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (KENDİLERİNE) KİTAP VERİLENLERİN YEMEĞİ SİZE HELAL, SİZİN DE YEMEĞİNİZ ONLARA HELAL-DİR. Müminlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (KENDİLERİNE) KİTAP VERİLENLERDEN ÖZGÜR VE İFFETLİ KADINLAR DA, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)
Allaha iman eden ve Onun vahyine itaat eden insanlar olarak, gelin ortak bir iman kelimesinde birleşelim. Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde ortak bir kelimede birleştiklerinde, birbirlerinin düşmanı değil dostu olduklarını anladıklarında asıl düşmanın ateizm, materyalizm ve dinsizlik olduğunu gördüklerinde ve birlikte bu fikirlere karşı ilmi bir mücadele yürütüldüğü takdirde, asırlardır süren çatışmalar, husumetler, korkular, terör eylemleri sona erecektir. İman edenlerin birlik olup tüm din dışı ideolojilere karşı yapacakları bir fikri mücadele özlenen barış ve huzuru sağlayacaktır. Allah ayetinde şöyle buyurmaktadır: İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73) (makale harun yahya)
Hiç şüphe yok ki, dünyanın barışa, dostluğa ve kardeşliğe belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşıyoruz. 20. yüzyıla damgasını vuran çatışmalar ve savaşlar, yeni yüzyılda da tüm hızıyla devam ediyor, dünyanın dört bir yanındaki masum insanlar bu savaşlardan dolayı büyük maddi ve manevi kayba uğruyorlar. Ancak bazı çevreler ısrarla Müslümanlar ve Kitap Ehli arasındaki çatışmayı körüklemeye çalışıyorlar. Oysa açıkça görülmektedir ki, bu kişilerin dayattığı medeniyetler çatışması tüm insanlığı büyük bir felakete götürebilir. Böyle bir felaketin engellenmesinin en önemli yollarından biri, Müslümanlar ve Kitap Ehli arasındaki kardeşliğin ve iş birliğinin güçlendirilmesidir.
Bugün dünya üzerinde iki kutup bulunmaktadır. Ancak bu iki kutbun tarafları Müslümanlar ve Yahudiler/Hristiyanlar değildir. Bu iki kutbun bir tarafında, Allahın varlığına ve birliğine iman edenler, diğer tarafında ise inkarcılar, diğer bir deyişle bir tarafında din ahlakını savunanlar, diğer tarafında da din ahlakına karşı olan ideolojileri savunanlar yer almaktadır.
Kitap Ehlinin ve Müslümanların ortak inanç esaslarına, ortak ibadetlere, ortak ahlaki değerlere, ortak düşmanlara sahip oldukları her üç İlahi dinin de kutsal kitaplarında anlatılmaktadır. İnançlı, samimi, vicdanlı ve sağ duyulu Hristiyanlara, Yahudilere ve Müslümanlara düşen, kötülüklere ve kötülere karşı ortak bir mücadele yürütmek, yardımlaşmak, birlik ve beraberlik içinde çalışmaktır. Bu birlik, sevgi, saygı, anlayış, uyum ve iş birliği prensipleri temel alınarak bina edilmelidir. Durumun ne kadar acil olduğu göz önünde bulundurulmalı, çekişme, tartışma ve ayrılığa yol açacak unsurlardan şiddetle kaçınılmalıdır.
Geçmişte bu dinlerin mensupları arasında çeşitli anlaşmazlıklar olmuş olabilir; bu tarihi bir gerçektir. Ancak bunlar, Hristiyanlık, Yahudilik ve İslamın özünden değil, devletlerin, toplulukların ve bireylerin hatalı karar ve düşüncelerinden, çoğu zaman ekonomik veya siyasi çıkar ve beklentilerinden kaynaklanmıştır. Yoksa, her üç İlahi dinin ortak amaçlarından biri, tüm insanların barış, huzur, güvenlik ve mutluluk içinde yaşamalarıdır ve buna aykırı bir çatışma üç dine göre de yanlıştır.
Dini ve ahlaki değerleri hedef alan güç merkezleri tüm imkanlarını biraraya getirerek büyük bir ittifak oluşturmuş durumdalar. Ancak bu ittifakı fikri anlamda yok etmek bizlerin, dindar insanların elindedir. Dinsiz ve materyalist telkinlerin olumsuz ve yıkıcı sonuçlarını birlik olarak ortadan kaldırabiliriz. Güzel ahlakın, huzurun, güvenliğin ve refahın hakim olduğu bir toplum oluşturabiliriz. Bunun tek yolu yeryüzündeki üç İlahi dinin (Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık) bu ortak amaç doğrultusunda bir araya gelmesidir.
İnançlı, samimi, vicdanlı ve sağ duyulu Hristiyanlara, Yahudilere ve Müslümanlara düşen, kötülüklere ve kötülere karşı ortak bir mücadele yürütmek, yardımlaşmak, birlik ve beraberlik içinde çalışmaktır. Bu birlik, sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış, uyum ve işbirliği prensipleri temel alınarak bina edilmelidir. Durumun ne kadar acil olduğu göz önünde bulundurulmalı; çekişme, tartışma ve ayrılığa yol açacak unsurlardan şiddetle kaçınmalıdır.
Ehl-i Kitap ve Müslümanların Ortak Düşmanı Deccaldir
Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslamı yaklaştıran önemli gerçek, deccalin çağımızda etkili olan dinsiz felsefeleri teşvik etmesi ve bunların sebep olduğu felaketleri desteklemesidir
Deccalin desteği ile çağımızın en tanınan ve en çok zarar veren ideolojileri arasında materyalizm, komünizm, faşizm, anarşizm, ırkçılık, nihilizm, egzistansiyalizm, ateizm sayılabilir. Bunların evren, toplum ve insan hakkındaki sahte teşhislerine, aldatıcı tanım ve tasvirlerine kanan pek çok insan imanını kaybetmiş veya kuşkuya düşmüştür. Dahası bu ideolojiler insanları, toplumları ve milletleri büyük buhranlara, çatışmalara, savaşlara sürüklemiş ve dünyaya büyük felaketler getirmiştir. İnsanlığın halen yaşadığı acılar, sıkıntılar ve bunalımlarda bunların payı büyüktür.
Adı geçen ideolojiler, Allahı ve yaratılışı inkar ederlerken ortak bir temele, sözde bilimsel bir düşünce olan Darwinin evrim teorisine dayanırlar. Darwinizm, din aleyhtarı felsefelerin temelini oluşturur. Bu teori, canlılar tesadüfler sonucunda ve yaşam mücadelesi sayesinde evrimleşirler iddiasındadır. Deccalin dolayısıyla Darwinizmin insana verdiği en önemli telkin, kimseye karşı sorumlu değilsin, hayatını tesadüflere borçlusun, yaşamak için mücadele etmen, gerekirse diğerlerini ezmen gerekir, bu dünya çatışma ve menfaat dünyasıdır yalanıdır. Doğal seleksiyon, yaşam mücadelesi, güçlülerin hayatta kalması gibi Darwinist kavramların verdiği toplumsal mesaj, işte bu zararlı telkindir. Bu batıl ahlak anlayışı, insanlara bencil, menfaatperest, acımasız ve zalim olmayı öğütlemekte; şefkat, merhamet, fedakarlık, tevazu gibi meziyetleri ise yok etmekte, bunu da kendince hayatın kurallarının bir gereği gibi göstermektedir.
Bu Darwinist telkin, kuşkusuz ehl-i kitabın inançlarının ve Kuranın mesajının tamamen zıddıdır. Dolayısıyla Darwinist telkin, her üç dine de tamamen muhalif bir dünyanın temelini oluşturmaktadır.
Bu gerçek karşısında, Allaha inanan ve Onun öğrettiği güzel ahlakı kabul eden Ehl-i Kitabın ve Müslümanların işbirliği yapması gerekir. Her üç dinin mensupları, elele vererek, zaten hiçbir bilimsel temeli bulunmayan, sadece materyalist felsefe uğruna ayakta tutulmak istenen Darwinizmin yanlışlığını tüm dünyaya anlatmalıdır. İnançsızlıktan kaynak bulan tüm diğer yıkıcı ideolojilere, (komünizme, faşizme, ırkçılığa), ahlaki dejenerasyona karşı da elbirliği ile fikri bir mücadele yürütmelidirler. Bu gerçekleştirildiği takdirde dünya çok kısa zamanda barış, huzur ve adalete kavuşacaktır.
deccaltehlikesi.com
Kitap Ehli ve Müslümanlar Deccale Karşı Ortak Bir Kelimede Birleşmelidir
Dinsiz, ateist, materyalist ideolojilerin dünyayı sardığı bir dönemde, dinler arasındaki benzerliklerin ön plana çıkarılması, ortak amaçlar için işbirliği yapılması gerekir.
Allah Kuranda, Müslümanlara, Ehl-i Kitap hakkında bir emir verir; onları ortak bir kelimede birleşmeye çağırır:
De ki: Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. (Al-i İmran Suresi, 64)
Bizim Hıristiyanlara ve Yahudilere olan çağrımız da budur: Allaha iman eden ve Onun vahyine itaat eden insanlar olarak, gelin ortak bir iman kelimesinde birleşelim.
Hepimiz Yaratıcımız ve Rabbimiz olan Allahı sevelim. Onun emir ve yasaklarına uyalım. Ve Yüce Allahın bizi daha da doğruya eriştirmesi için dua edelim.
Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde ortak bir kelimede birleştiklerinde, birbirlerinin düşmanı değil dostu olduklarını anladıklarında, asıl düşmanın ateizm ve dinsizlik olduğunu gördüklerinde, dünya çok daha farklı bir yer olacaktır. Asırlardır süren çatışmalar, husumetler, korkular, terör eylemleri sona erecek ve ortak bir kelime üzerinde sevgi, saygı ve huzura dayalı yeni bir medeniyet kurulacaktır.
dunyaninmehdiyeteihtiyacivar.com
Allah Kuran Ayetlerinde, Yahudi ve Hristiyanların içinde Allah'a İman Edenler Olduğunu Bildirmiştir
ONLARIN HEPSİ BİR DEĞİLDİR. KİTAP EHLİNDEN BİR TOPLULUK VARDIR Kİ, GECE VAKTİNDE AYAKTA DURUP ALLAHIN AYETLERİNİ OKUYARAK SECDEYE KAPANIRLAR. Bunlar, Allaha ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115
Şüphesiz, KİTAP EHLİNDEN, ALLAHA; SİZE İNDİRİLENE VE KENDİLERİNE İNDİRİLENE -ALLAHA DERİN SAYGI GÖSTERENLER OLARAK- İNANANLAR VARDIR. Onlar Allahın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)
Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den KİM) ALLAHA VE AHİRET GÜNÜNE İMAN EDER VE SALİH AMELLERDE BULUNURSA, ARTIK ONLARIN ALLAH KATINDA ECİRLERİ VARDIR. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)
Kuranda İman Eden Kitap Ehli ile Etmeyenler Bir Tutulmamıştır
EHL-İ KİTAPTAN ÖYLESİ VARDIR Kİ KENDİSİNE YÜKLERLE ALTIN EMANET BIRAKSAN ONLARI SANA ÖDER. Ama öylesi de vardır ki, bir altın bile versen başında dikilip durmadıkça onu sana geri vermez. Bunun sebebi, onların: Ümmîler hakkında ne yaparsak mubahtır, ondan dolayı sorumlu olmayız. demeleridir. Onlar bile bile, Allah hakkında yalan uydururlar. (Al-i İmran Suresi, 75)
Müslümanların Kitap Ehline Daveti
İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: BİZE VE SİZE İNDİRİLENE İMAN ETTİK; BİZİM İLAHIMIZ DA, SİZİN İLAHINIZ DA BİRDİR VE BİZ ONA TESLİM OLMUŞUZ. (Ankebut Suresi, 46)
De ki: EY KİTAP EHLİ, BİZİMLE SİZİN ARANIZDA MÜŞTEREK (OLAN) BİR KELİMEYE (TEVHİDE) GELİN. Allahtan başkasına kulluk etmeyelim, Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allahı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim. Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız. (Al-i İmran Suresi, 64)
Allah, SİZİNLE DİN KONUSUNDA SAVAŞMAYAN, SİZİ YURTLARINIZDAN SÜRÜP-ÇIKARMAYANLARA İYİLİK YAPMANIZDAN VE ONLARA ADALETLİ DAVRANMANIZDAN SİZİ SAKINDIRMAZ. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)
Kitap Ehlinin Yemeği Müslümanlara Helaldır, Kitap Ehlinden Bayanlarla Evlenilebilir
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (KENDİLERİNE) KİTAP VERİLENLERİN YEMEĞİ SİZE HELAL, SİZİN DE YEMEĞİNİZ ONLARA HELAL-DİR. Müminlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (KENDİLERİNE) KİTAP VERİLENLERDEN ÖZGÜR VE İFFETLİ KADINLAR DA, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)
Allaha iman eden ve Onun vahyine itaat eden insanlar olarak, gelin ortak bir iman kelimesinde birleşelim. Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler bu şekilde ortak bir kelimede birleştiklerinde, birbirlerinin düşmanı değil dostu olduklarını anladıklarında asıl düşmanın ateizm, materyalizm ve dinsizlik olduğunu gördüklerinde ve birlikte bu fikirlere karşı ilmi bir mücadele yürütüldüğü takdirde, asırlardır süren çatışmalar, husumetler, korkular, terör eylemleri sona erecektir. İman edenlerin birlik olup tüm din dışı ideolojilere karşı yapacakları bir fikri mücadele özlenen barış ve huzuru sağlayacaktır. Allah ayetinde şöyle buyurmaktadır: İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73) (makale harun yahya)