Müslüman Nasıl Konuşmalıdır?

meridyen2

Kayıtlı Üye
Müslüman Nasıl Konuşmalıdır?

Zan ve İftirada Bulunmadan Konuşmak

Müminlerin dikkat ettikleri önemli konulardan biri, bilmedikleri bir konu hakkında zan ve tahmine dayalı konuşmalardan kaçınmaktır. Allah Kuran’ın "Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur." (İsra Suresi, 36) ayetiyle, bu durumun Allah Katında kişiye yükleyeceği sorumluluğu hatırlatmaktadır. Allah bir başka Kuran ayetinde ise yeryüzündeki insanların büyük çoğunluğunun 'zan ve tahmin ile yalan söylediklerini' bildirmekte ve müminlerin uymaları gereken bu ahlakı şöyle haber vermektedir:

“Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'” (Enam Suresi, 116)

Kimi insanlar zan ve tahminle konuşmayı yaygın bir alışkanlığa dönüştürmüşlerdir. Bu öylesine kabul görmüş bir üsluptur ki kimi insanlar bazen zanlarını gerçekmiş gibi kabul edip hayatlarını bu doğrultuda yönlendirebilmektedirler. Sözgelimi kısa sürede zengin olan bir tanıdıkları hakkında hiç düşünmeden kötü zanda bulunabilirler; "Kim bilir bu parayı hangi yoldan kazandı", "Maaşıyla bu serveti edinemeyeceği çok açık" gibi tahminlere dayalı sözler söyleyerek bu kişi hakkında kolayca hüküm verebilirler. Oysa belki de konunun aslı sanılandan çok daha farklıdır. Bu nedenle insan hiçbir zaman için merakını cezbeden, aklına yatmayan ya da kafasını karıştıran bir durum karşısında herhangi bir bilgi ya da delile dayandırmadan tahminde bulunmamalıdır.

Kuran Ahlakına Göre Tevazulu Bir İnsan Nasıl Olmalıdır?

Böbürlenmenin aksine tevazulu insan, sahip olduğu herşeyi kendisine Allah'ın bir nimet ve deneme olarak verdiğini bilir. Aciz ve muhtaç bir insan olduğunun, Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şeye güç yetiremeyeceğinin farkındadır. Bu nedenle her zaman Allah'a dönüp yönelen, her nimete şükreden bir insandır. Rabbimiz müminlerin alçakgönüllü tavrını şöyle bildirmiştir:

“O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler...” (Furkan Suresi, 63)

Müminler Nelere Dua Ederler?

İnananların Ürünlerle Rızıklandırılması İçin:

“Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.” (Bakara Suresi, 126)

“Abid” Ne Demektir?

Abid, “ibadete düşkün, çok iman eden” anlamlarına gelmektedir.

Kuran Okunduğu Zaman Susup Dinlemek

“Kuran okunduğu zaman, hemen onu dinleyin ve susun. Umulur ki esirgenmiş olursunuz.” (Araf Suresi, 204)

Kuran Allah'ın sözüdür. Bu nedenle, Allah'ın Zatına gösterilmesi gereken haşyet dolu saygının aynı şekilde Allah'ın sözüne karşı da gösterilmesi gerekir. Bu saygının ilk aşaması ise Allah'ın sözünü işittiğinde, susup o söze kulak vermektir. Arapça veya Türkçe meali ya da farklı bir dildeki meali okunduğunda Kuran'a, aynı saygının gösterilmesi şarttır.

Kuran, her kelimesi can kulağıyla dinlenilmesi, akılda tutulması, üzerinde düşünülüp öğüt alınması ve uyulması gereken "üstün ve şerefli" bir sözdür. Bu nedenle Kuran okunduğu zaman konuşmamak konusunda titizlik göstermek ve Allah’ın sözü olduğunun bilinciyle Kuran’ı saygı dolu ve dikkatli bir şekilde dinlemek tüm müminler için önemli bir ibadettir.

Alimlerden Hikmetli Sözler

“Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz.” (Seyyid Abdülkadir Geylani)
(alıntı harun yahya ilmimercek)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst