Salvo
Kayıtlı Üye
712-3 Musa'nın İspanya Seferi
Tarık bin Ziyad'm şaşırtıcı başarısının haberi, başkent Kayrevan'daki emiri Musa bin Nusayr'a ulaştığında, Musa, kendisi de İspanya'ya gitmeye karar verdi. Haziran 712'de, bu defa çoğunluğu Araplardan oluşan, 18.000 kişilik bir orduyla (bazı kaynaklara göre, 10.000) El-Cezire'ye ulaştı ve Tarık'dan bağımsız olarak, kendi seferini başlattı. Daha çok Tarık'ın saldırmadığı, mesela Medina Sidonia, Carmona, Alcala de Guadeira ve İşbiliye (Seville) gibi, kaleler üzerinde yoğunlaşarak, kuzeye doğru, fakat Tarık'ın geçtiği yerlerden biraz daha Batıda, ilerledi. İşbiliye, en büyük şehir olmasının haricinde, Romalıların eski İspanya başkenti ve büyük bir ilim merkeziydi. En şiddetli direnişi, bir kaç aylık muhasara ve çok sayıda can kaybından sonra ele geçirilebilen, antik Roma kolonisi Merida gösterdi. Musa daha sonra, 713'de İslami fetihlerin turunu tamamlayarak, komutanı Tarık'la buluştuğu ve emirlerini çiğneyerek, seferine kendi otortesinden bağımsız bir şekilde devam ettiği için, askerlerin önünde azarladığı Tuleytula'ya (Toledo) doğru ilerledi. Fakat bu azarlamaya rağmen, İspanya'nın fethi devam etti.
Genel olarak, Musa'nın bu davranışının, eski kölesinin hayret edilecek başarılarından dolayı önemsiz bir kıskançlıktan öte bir şey olmadığını iddia eden bazı tarihçiler vardır. Fakat daha önce kendi bölgesi olan Kuzey Afrika'da olan olaya bakarak, gerçekten askeri ve siyasi destek sağlama ihtiyacı hissettiği söylenebilir. Mükemmel ve cesur bir asker olan Ukba bin Nafi, sahil şeridinden, yoluna çıkan her engeli yok ederek, atının, Ağadır'ın kuzeyinde '(Atlantik) Okyanus(un)un dalgaları' karşısında mecburen durduğu, Mısır'dan 1500 mile yakın bir uzaklıkta bulunan yerlere kadar uzanmıştı. Fakat bütün bunlar sadece saf İslam gayreti ile yapıldığından ve daha sonra pekiştirilmediğinden, Arapların bu bölgedeki durumu tehlikeye girmişti. 683'te Ukba, tuzağa düşürülerek öldürüldükten kısa bir süre sonra askerleri bölgeden çıkarılmış ve Arap sınırları Barka'ya geri çekilmişti.
Tarık bin Ziyad'm şaşırtıcı başarısının haberi, başkent Kayrevan'daki emiri Musa bin Nusayr'a ulaştığında, Musa, kendisi de İspanya'ya gitmeye karar verdi. Haziran 712'de, bu defa çoğunluğu Araplardan oluşan, 18.000 kişilik bir orduyla (bazı kaynaklara göre, 10.000) El-Cezire'ye ulaştı ve Tarık'dan bağımsız olarak, kendi seferini başlattı. Daha çok Tarık'ın saldırmadığı, mesela Medina Sidonia, Carmona, Alcala de Guadeira ve İşbiliye (Seville) gibi, kaleler üzerinde yoğunlaşarak, kuzeye doğru, fakat Tarık'ın geçtiği yerlerden biraz daha Batıda, ilerledi. İşbiliye, en büyük şehir olmasının haricinde, Romalıların eski İspanya başkenti ve büyük bir ilim merkeziydi. En şiddetli direnişi, bir kaç aylık muhasara ve çok sayıda can kaybından sonra ele geçirilebilen, antik Roma kolonisi Merida gösterdi. Musa daha sonra, 713'de İslami fetihlerin turunu tamamlayarak, komutanı Tarık'la buluştuğu ve emirlerini çiğneyerek, seferine kendi otortesinden bağımsız bir şekilde devam ettiği için, askerlerin önünde azarladığı Tuleytula'ya (Toledo) doğru ilerledi. Fakat bu azarlamaya rağmen, İspanya'nın fethi devam etti.
Genel olarak, Musa'nın bu davranışının, eski kölesinin hayret edilecek başarılarından dolayı önemsiz bir kıskançlıktan öte bir şey olmadığını iddia eden bazı tarihçiler vardır. Fakat daha önce kendi bölgesi olan Kuzey Afrika'da olan olaya bakarak, gerçekten askeri ve siyasi destek sağlama ihtiyacı hissettiği söylenebilir. Mükemmel ve cesur bir asker olan Ukba bin Nafi, sahil şeridinden, yoluna çıkan her engeli yok ederek, atının, Ağadır'ın kuzeyinde '(Atlantik) Okyanus(un)un dalgaları' karşısında mecburen durduğu, Mısır'dan 1500 mile yakın bir uzaklıkta bulunan yerlere kadar uzanmıştı. Fakat bütün bunlar sadece saf İslam gayreti ile yapıldığından ve daha sonra pekiştirilmediğinden, Arapların bu bölgedeki durumu tehlikeye girmişti. 683'te Ukba, tuzağa düşürülerek öldürüldükten kısa bir süre sonra askerleri bölgeden çıkarılmış ve Arap sınırları Barka'ya geri çekilmişti.