Efsunkar
Bayan Üye
Vâhidiyet murakabasında sâlik, nihayet kendisine kendisinden yakın olana kadar çıkar. Bakar ki, meğer O imiş.
Burası nefsin Sâfiye makamıdır. Bu murakabada;
Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. (Bakara: 163)
Âyet-i kerimesinin tecelliyatı husule gelir. Bu murakabada Hakk tecelli eder.
Allah buyurdu ki: İki ilâh edinmeyin. O ancak bir tek ilâhtır. Yalnız benden korkun. (Nahl: 51)
O Allah ki, ortağı ve benzeri olmayan bir Allahtır, her cihetten tektir.
Bir Hadis-i kudsîde:
Yere göğe sığmadım, mümin kulun kalbine sığdım. buyuruluyor. (K. Hafâ)
Yani O var, başka bir mevcut yok.
Bir diğer Hadis-i kudsîde şöyle buyuruluyor:
Açlığa devam et beni görürsün. İnsanlardan uzaklaş bana kavuşursun.
Demek ki kavuşuluyormuş.
Bütün varlıklar Allah-u Teâlânın vücut nurlarından akseden zerreler ve zuhur mahalleridir. Yani vücud O, Mevcud O...
Bu murakabaya çıkan sâlik, her şeyin perdeden ibaret olduğunu, kendisinin bir maske olduğunu görür ve bilir.
Kendisinin bir maskeden ibaret olduğunu, vücudunun da bir elbise olduğunu görünce, bakar ki meğer hep O imiş. O var, başka bir şey yok.
Hakka vâsıl olmakla mukarrebûn sınıfına geçer ve Kudsî ruhla desteklenir.
Âyet-i kerimelerde şöyle buyuruluyor:
Hayır yarışlarında tâ öne geçip kazananlar, orada da öncüdürler. Onlar Allaha en çok yaklaştırılmış olanlardır ve naîm cennetindedirler. (Vâkıa: 10- 11-12)
ÖMER ÖNGÜT