Efsunkar
Bayan Üye
Akrabiyyet ve Muhabbet murakabaları Fenâfillâha giden yoldur, Allah-u Teâlâya yavaş yavaş yaklaşma hissi doğar.
Biz insana şah damarından daha yakınız. (Kaf: 16)
Âyet-i kerimesinin hakiki mânâsı bu murakabada tecelli etmeye başlar. Allah-u Teâlânın kendisine kendisinden yakın olduğunu gözü ile görmeye başlar.
Birisi: Allah var ve beni görüyor. diyor, diğeri ise: Allah bana benden yakın. diyor. Bu iki nokta hiç bir olur mu? Bunlar hep tecelliyâttır, murakabalardan geçildikçe kişide husule gelir.
Bu mânevî merdivenlerden yükseldikçe, gönül bahçesinden bahçelere geçer, tekarrübiyet başlar. Allah-u Teâlâya yaklaştıkça varlığını gönülde hissetmeye başlar, ilerledikçe yakınlığını duyar. Burada da ibadet, taat ve takvâsını artırdığı gibi murakabasını da artırması lâzımdır. Zira ruhun aslî mak******* inişi, süflî bedene girişi ve tekrar makam-ı asliyesine dönmesi peşpeşe yapacağı murakaba ile kaimdir. Ancak bununla mümkün olur, başka türlü yol verilmemiştir.
Bu murakabayı bitirdikten sonra Allah-u Teâlânın kendisine kendisinden yakın olduğunu görür.
Artık Resulullah Aleyhisselâmdaki muhabbet Hakka geçmiştir. O, Allah-u Teâlânın nuru ile Fail-i Mutlakın fiillerini seyreder. Bu yalnız ona orada verilir.
ÖMER ÖNGÜT