Müminlerin mükâfatları

sensiz olmaz

Kayıtlı Üye
-

2. Sure (Bakara Suresi), 25. Ayet
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
2. Sure (Bakara Suresi), 62. Ayet
Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır" (diye hükmedilmiştir).
2. Sure (Bakara Suresi), 82. Ayet
İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
2. Sure (Bakara Suresi), 256. Ayet
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde kim tâğûtu tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
2. Sure (Bakara Suresi), 257. Ayet
Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velileri ise tâğuttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.
2. Sure (Bakara Suresi), 277. Ayet
Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 57. Ayet
"İman edip salih ameller işleyenlere gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez."
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 122. Ayet
Hani sizden iki takım (paniğe kapılarak) çözülmeye yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Mü'minler, yalnız Allah'a tevekkül etsinler.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 145. Ayet
Hiçbir kimse Allah'ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükafatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 146. Ayet
Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı da bunlar Allah yolunda başlarına gelenlerden yılmadılar, zaafa düşmediler, boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
 
---> Müminlerin mükâfatları

3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 152. Ayet
Andolsun, Allah, izniyle, onları (müşrikleri) kırıp geçirdiğiniz sırada size olan vadini gerçekleştirdi. Nihayet sevdiğiniz şeyi (zaferi) size gösterdikten sonra, za'f gösterdiniz. (Peygamber'in verdiği) emir konusunda tartıştınız ve emre karşı geldiniz. İçinizden dünyayı isteyenler de vardı, ahireti isteyenler de. Sonra sizi denemek için onlardan yüzünüzü çevirdi. (Kaçıp hezimete uğradınız. Buna rağmen) sizi bağışladı. Allah mü'minlere karşı çok lütufkârdır.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 153. Ayet
Peygamber, arkanızdan sizi çağırırken siz durmadan dağa yukarı kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Bundan dolayı Allah, size keder üstüne keder verdi ki, (bu durumlara alışasınız ve daha sonra) elinizden gidene, ve başınıza gelene üzülmeyesiniz. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 154. Ayet
Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize içinizden bir kısmını örtüp bürüyen bir güven, bir uyku indirdi. Bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliye zannı gibi gerçek dışı zanda bulunuyorlar; "Bu işte bizim hiçbir dahlimiz yok" diyorlardı. De ki: "Bütün iş, Allah'ındır." Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde saklıyorlar ve diyorlar ki: "Bu konuda bizim elimizde bir şey olsaydı burada öldürülmezdik." De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, üzerlerine öldürülmesi yazılmış bulunanlar mutlaka yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gideceklerdi. Allah bunu göğüslerinizdekini denemek, kalplerinizdekini arındırmak için yaptı. Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir."
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 155. Ayet
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirip kaçanları, şeytan ancak yaptıkları bazı hatalardan dolayı yoldan kaydırmak istemişti. Ama yine de Allah onları affetti. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 156. Ayet
Ey iman edenler! Kardeşleri sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında, "Onlar bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın. Allah bunu (bu düşünceyi) onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah yaşatır ve öldürür. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 157. Ayet
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 158. Ayet
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 159. Ayet
Allah'ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah'tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 160. Ayet
Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Mü'minler, ancak Allah'a tevekkül etsinler.
3. Sure (Âl-i İmrân Suresi), 161. Ayet
Hiçbir peygamberin emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.
 
---> Müminlerin mükâfatları

5. Sure (Mâide Suresi), 66. Ayet
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından kendilerine indirileni (Kur'an'ı) gereğince uygulasalardı elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (bol bol rızık) yiyeceklerdi. Onlardan orta yolu tutan bir zümre vardır. Ama onların birçoğunun yaptığı ne kötüdür!
8. Sure (Enfâl Suresi), 74. Ayet
İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar gerçek mü'minlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
9. Sure (Tevbe Suresi), 44. Ayet
Allah'a ve âhiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten geri kalmak için senden izin istemezler. Allah kendine karşı gelmekten sakınanları çok iyi bilendir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 88. Ayet
Fakat peygamber ve beraberindeki mü'minler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 89. Ayet
Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.
9. Sure (Tevbe Suresi), 111. Ayet
Şüphesiz Allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kesin olarak va'detmiştir. Kimdir sözünü Allah'tan daha iyi yerine getiren? O halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.
9. Sure (Tevbe Suresi), 112. Ayet
Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû' ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.
10. Sure (Yûnus Suresi), 9. Ayet
(Fakat) iman edip salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları imanları sebebiyle, hidayete erdirir. Nimetlerle dolu cennetlerde altlarından ırmaklar akar.
10. Sure (Yûnus Suresi), 10. Ayet
Bunların oradaki duaları, "Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım!", aralarındaki esenlik dilekleri, "selâm"; dualarının sonu ise, "Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur" sözleridir.
11. Sure (Hûd Suresi), 23. Ayet
İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
 
---> Müminlerin mükâfatları

11. Sure (Hûd Suresi), 108. Ayet
Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.
13. Sure (Ra'd Suresi), 29. Ayet
İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.
14. Sure (İbrâhîm Suresi), 31. Ayet
İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
17. Sure (İsrâ Suresi), 9. Ayet
Gerçekten bu Kur'an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü'minler için büyük bir mükafat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.
18. Sure (Kehf Suresi), 30. Ayet
Gerçek şu ki iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.
18. Sure (Kehf Suresi), 31. Ayet
İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
22. Sure (Hac Suresi), 23. Ayet
Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir. Oradaki giysileri ise ipektir.
22. Sure (Hac Suresi), 24. Ayet
Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye layık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir.
22. Sure (Hac Suresi), 49. Ayet
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım."
22. Sure (Hac Suresi), 50. Ayet
Artık iman edip salih ameller işleyenler var ya, işte onlar için bir bağışlama, güzel bir nimet (cennet) vardır.
 
---> Müminlerin mükâfatları

29. Sure (Ankebût Suresi), 7. Ayet
İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
29. Sure (Ankebût Suresi), 58. Ayet
İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
29. Sure (Ankebût Suresi), 59. Ayet
Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.
30. Sure (Rûm Suresi), 14. Ayet
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü'minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.
30. Sure (Rûm Suresi), 15. Ayet
İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler
33. Sure (Ahzâb Suresi), 43. Ayet
O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size merhamet eden; melekleri de sizin için bağışlanma dileyendir. Allah mü'minlere çok merhamet edendir.
33. Sure (Ahzâb Suresi), 44. Ayet
Allah'a kavuşacakları gün mü'minlere yönelik esenlik dileği "Selam" dır. Allah onlara bol bir mükafat hazırlamıştır.
37. Sure (Sâffât Suresi), 34. Ayet
İşte biz suçlulara böyle yaparız.
37. Sure (Sâffât Suresi), 35. Ayet
Çünkü onlar, kendilerine, "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur" denildiği zaman inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.
37. Sure (Sâffât Suresi), 36. Ayet
"Biz, deli bir şair için ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" diyorlardı.
 
---> Müminlerin mükâfatları

37. Sure (Sâffât Suresi), 37. Ayet
Hayır, öyle değil. O, hakkı getirmiş, (önceki) peygamberleri de tasdik etmiştir.
37. Sure (Sâffât Suresi), 38. Ayet
Şüphesiz siz mutlaka elem dolu azabı tadacaksınız.
37. Sure (Sâffât Suresi), 39. Ayet
Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız.
37. Sure (Sâffât Suresi), 40. Ayet
Ancak Allah'ın halis kulları başka.
37. Sure (Sâffât Suresi), 43. Ayet
Onlar Naim cennetlerindedirler.
37. Sure (Sâffât Suresi), 44. Ayet
Koltuklar üzerinde karşılıklı olarak otururlar.
37. Sure (Sâffât Suresi), 47. Ayet
Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
37. Sure (Sâffât Suresi), 48. Ayet
Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.
37. Sure (Sâffât Suresi), 49. Ayet
Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır.
41. Sure (Fussilet Suresi), 8. Ayet
Şüphesiz iman edip salih ameller işleyenler için ise kesintisiz bir mükâfât vardır.
 
---> Müminlerin mükâfatları

45. Sure (Câsiye Suresi), 28. Ayet
O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir "Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir."
45. Sure (Câsiye Suresi), 29. Ayet
İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.
45. Sure (Câsiye Suresi), 30. Ayet
İnanıp salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte bu apaçık başarıdır.
48. Sure (Fetih Suresi), 29. Ayet
Muhammed, Allah'ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden iman edip salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir.
57. Sure (Hadîd Suresi), 7. Ayet
Allah'a ve Resülüne iman edin ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı maldan, (Allah yolunda) harcayın. İçinizden iman edip de (Allah yolunda) harcayanlar var ya; onlar için büyük bir mükafat vardır.
57. Sure (Hadîd Suresi), 11. Ayet
Kim Allah'a güzel bir borç verecek ki, Allah da onu kendisine kat kat ödesin. Ona çok değerli bir mükafat da vardır.
57. Sure (Hadîd Suresi), 12. Ayet
Mü'min erkeklerle mü'min kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: "Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedi olarak kalacağınız cennetlerdir." İşte bu büyük başarıdır.
57. Sure (Hadîd Suresi), 19. Ayet
Allah'a ve Peygamberlerine iman edenler var ya, işte onlar sıddîklar (sözü özü doğru kimseler) ve Allah katında şahitlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. İnkar edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliklerdir.
57. Sure (Hadîd Suresi), 21. Ayet
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
65. Sure (Talâk Suresi), 8. Ayet
Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.
 
---> Müminlerin mükâfatları

65. Sure (Talâk Suresi), 9. Ayet
Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.
65. Sure (Talâk Suresi), 10. Ayet
Allah, ahirette onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O halde, ey iman etmiş olan akıl sahipleri, Allah'a karşı gelmekten sakının! Allah, size bir zikir (Kur'an) indirdi.
65. Sure (Talâk Suresi), 11. Ayet
İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim Allah'a inanır ve salih bir amel işlerse Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir.
89. Sure (Fecr Suresi), 27. Ayet
(Allah şöyle der "Ey huzur içinde olan nefis!"
89. Sure (Fecr Suresi), 28. Ayet
"Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!"
89. Sure (Fecr Suresi), 29. Ayet
"(İyi) kullarımın arasına gir."
89. Sure (Fecr Suresi), 30. Ayet
"Cennetime gir."
93. Sure (Duhâ Suresi), 7. Ayet
Seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi?
93. Sure (Duhâ Suresi), 8. Ayet
Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?
95. Sure (Tîn Suresi), 4. Ayet
Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.95. Sure (Tîn Suresi), 5. Ayet
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.
95. Sure (Tîn Suresi), 6. Ayet
Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükafat vardır.
103. Sure (Asr Suresi), 3. Ayet
Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst