meridyen2
Kayıtlı Üye
Müminlere Karşı Samimi Davranmayan Kimseler, Ahirette İnkar Edenlerle Birlikte Olmaktan Korkmalıdırlar
Hayatlarını Allah'ın rızasını kazanmaya ve Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya adamış, inananlara karşı olabildiğince candan, tevazulu ve sevgi dolu bir ahlak sergileyen müminleri takdir edemeyen kimseler, sonsuza dek bu üstün insanlardan uzakta yaşamaktan korkmalıdırlar. Allah'ın dostu olan ve O'nun rızası için çalışan insanlar olduklarını gördükleri halde, müminlerle dost olamayan, onlara karşı samimi davranamayan insanlar, ahirette inkar edenlerle yaşamak durumunda kalabilirler.
Dünya hayatında iken müminlerin yanında kasılan, huzursuz ve tedirgin olan, doğal davranamayan, şevksiz ve soğuk tavırlar sergileyen, onlardan gelen öğüt ve hatırlatmalara kötü gözle bakıp tavır alan insanlar, ahirette onların yanındaki bu güvenli ortamı pişmanlıkla arayabileceklerini unutmamalıdırlar. Böyle bir ahlakın karşılığının yine aynı ahlakı gösteren insanlarla birlikte olmak olacağı açıktır. Bu gerçeği ahirette fark eden kimseler, Allah'a kendilerini bu kimselerle birlikte haşretmemesi için son bir kez yalvaracaklardır. Ancak Allah ayetlerinde aynı ahlakı gösteren bu kimselerin cehennemde buluşup sonsuza kadar birlikte yaşamak durumunda kalacaklarını bildirmektedir:
Ve hiç şüphe yok, onların tümünün buluşma yeri cehennemdir. (Hicr Suresi, 43)
Artık hiçbir dostlarının olmadığını anlayan bu kimseler pişmanlıkla şu sözleri söyleyeceklerdir:
Artık bizim için ne bir şefaatçi var, ne de candan-yakın bir dost. Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik. (Şuara Suresi, 100-102)
İman eden bir insan, dünyada ve ahirette insanların yegane dostunun önce Allah ardından da Allah'ın elçileri ve salih müminler olduğunu bilmeli, kalbinde inananlara karşı en küçük bir kin dahi bırakmadan onları tüm samimiyetiyle sevmelidir. Ancak bu şekilde ahiretteki sonsuz hayatında da bu kimselerle birlikte olabileceğini unutmamalıdır.
(alıntı harun yahya Gizli Azapların Çözümü)
Hayatlarını Allah'ın rızasını kazanmaya ve Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşamaya adamış, inananlara karşı olabildiğince candan, tevazulu ve sevgi dolu bir ahlak sergileyen müminleri takdir edemeyen kimseler, sonsuza dek bu üstün insanlardan uzakta yaşamaktan korkmalıdırlar. Allah'ın dostu olan ve O'nun rızası için çalışan insanlar olduklarını gördükleri halde, müminlerle dost olamayan, onlara karşı samimi davranamayan insanlar, ahirette inkar edenlerle yaşamak durumunda kalabilirler.
Dünya hayatında iken müminlerin yanında kasılan, huzursuz ve tedirgin olan, doğal davranamayan, şevksiz ve soğuk tavırlar sergileyen, onlardan gelen öğüt ve hatırlatmalara kötü gözle bakıp tavır alan insanlar, ahirette onların yanındaki bu güvenli ortamı pişmanlıkla arayabileceklerini unutmamalıdırlar. Böyle bir ahlakın karşılığının yine aynı ahlakı gösteren insanlarla birlikte olmak olacağı açıktır. Bu gerçeği ahirette fark eden kimseler, Allah'a kendilerini bu kimselerle birlikte haşretmemesi için son bir kez yalvaracaklardır. Ancak Allah ayetlerinde aynı ahlakı gösteren bu kimselerin cehennemde buluşup sonsuza kadar birlikte yaşamak durumunda kalacaklarını bildirmektedir:
Ve hiç şüphe yok, onların tümünün buluşma yeri cehennemdir. (Hicr Suresi, 43)
Artık hiçbir dostlarının olmadığını anlayan bu kimseler pişmanlıkla şu sözleri söyleyeceklerdir:
Artık bizim için ne bir şefaatçi var, ne de candan-yakın bir dost. Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik. (Şuara Suresi, 100-102)
İman eden bir insan, dünyada ve ahirette insanların yegane dostunun önce Allah ardından da Allah'ın elçileri ve salih müminler olduğunu bilmeli, kalbinde inananlara karşı en küçük bir kin dahi bırakmadan onları tüm samimiyetiyle sevmelidir. Ancak bu şekilde ahiretteki sonsuz hayatında da bu kimselerle birlikte olabileceğini unutmamalıdır.
(alıntı harun yahya Gizli Azapların Çözümü)