sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Formda kalmak ve sağlığınızı korumanın en lezzetli ve basit yolu dereotundan geçiyor. Yapmanız gereken sofralarınızda dereotuna daha fazla yer vermek.
Dereotu içerdiği vitamin, mineraller ve düşük kalorisi ile tokluk hissi yaşamanızı ve gerektiği kadar yemek yemenizi sağlıyor.
Yeşil salataların içine tat ve renk katması için eklediğiniz dereotunu, yemek yemeye başlamadan 15 dakika önce yediğinizde tokluk hissi sinyallerini beyne göndermeye başlıyor. Böylece diyet yaparken en zorlanılan durumlardan biri olan açlık hissini önlemiş oluyor.
Mineral derecesi yüksek olduğu için doğal yoldan vücuda tuz alımını gerçekleştirir. Diyetisyen kontrolünde sürdürdüğünüz kilo verme diyetlerinde yasaklanan tuzu, dereotuyla sağlığınızı tehlikeye atmadan almış olursunuz.
Troid bezinin düzensiz çalışması kadınlarda sıkça rastlanan bir sorundur. Hızlı çalışan troid bezi kilo alamamanıza, yavaş çalışan troid bezi ise kilo almanıza neden olur.
Her öğünden önce ince kıyılmış 1 yemek kaşığı dereotu yemek troid bezinin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Dereotu, emzirme dönemindeki annelerde süt bezlerini uyarır ve sütün artmasını sağlar. Sinirleri yatıştırır ve dinginlik hissi yaratır.
Dereotu içinde uçucu yağlar bulunur. Bu yağlar, bağırsak hareketlerini güçlendirir ve kabızlığı giderir.
Bu uçucu yağlar aynı zaman tuhaf bir güce sahiptirler ve sedatif ve hiponiktir; yani sakinleştirici etkisi vardır. Uykusuzlukta etkili olabilirler.
Kemik sağlığı açısından dereotu önemli bir etkiye sahiptir. Kalsiyum içerir. Böylece kemik kaybı ve kemik yoğunluğu kaybına karşı sizi korur.
İçerdiği diğer minerallerle birlikte, osteoporoz riskine karşı da size destek olur.
Dereotu, diyabet ve insülin seviyeleri ile ilişkilidir. İnsülin seviyesinin dalgalanmalarını düzenlemede destek olur.
Gaz birikmesi, göğüs boşluğu ve organlar üzerinde baskı oluşturur. Dereotu sindirim yoluyla gazın aşağı doğru güvenli bir şekilde vücudu terk etmesini sağlar.
Dereotu, çeşitli organ ve yaralar üzerinde oluşan enfeksiyonlara karşı oldukça etkilidir.
Reflü çağımızın hastalığı ve yemek borusu üzerinde yediklerimizin oluşturduğu gazın geri yukarı çıkması anlamına geliyor.
Ayrıca alerjik bir durum, hiperaktivite, aşırı hassasiyet, sinir ucu sorunları da bu hastalığı tetikliyor. Dereotu, reflünün etkisini azaltmada destek oluyor.
İltihap ve romatizmal artrit, gut gibi hastalıklara karşı, bir anti-enflamatuar bir bitki olarak biliniyor.
Dereotu esansiyel yağ flavonoidlerle uyarıcıdır. Kadınlarda uygun menstrüel döngülerinin korumaya yardımcı bazı hormonların salgılanmasını sağlar.
Ağız bakımında da dereotu önemli bir destekçidir. Antioksidandır, mikropları öldürür. Ağızda oluşabilecek enfeksiyonları engeller.