Efsunkar
Bayan Üye
Edebiyatımızın en nadide eserlerindendir.
Berceste: Öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyit anlamlarına gelir. Dize için daha çok mısra-ı berceste, beyit için de beyt-i berceste tamlamaları kullanılır.
Genel anlamda bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit de denebilir.
Aşağıda okuyacaklarınız bir "Güldeste" yani Berceste mısralardan oluşan bir demettir. Üstadları rahmetle anarak ziyafete buyrunuz:
Sen namazda idesin kıyam
Elif olursun eyâ mah-ı tamam - Lâedri
Doğru olursan ok gibi yabana atarlar seni
Eğri olursan yay gibi ellerde tutarlar seni - Lâedri
Bir mevsim-i bahara geldik ki âlemin
Bülbül hâmuş, havz tehi, gülistan harâb - K.İzzet Molla
Bûydan hoş renkden pakizedir nazik tenin
Beslemiş koynunda guya kim gül-i r'ana senin - Nef'i
Böğürtlen açılsa bağ oldum sanır
Türk Şehre inse beğ oldum sanır - Lâedri
Zalimin ser-rişte-i ikbalini bir âh keser
Rızka mâni olanın rızkını Allah keser - Nevres
Hâk-i pâyın olduğum gördü dedi kâfir rakîb
Taş ile başını döğüp ”yâleyteni küntü türâb” - Sezayi-i Gülşeni
( Ey sevgili senin ayağının toprağı olduğumu gören kafir rakip bağrını döverek “keşke ben de toprak olsaydım” dedi)
Bir gül, dalında durduğu müddetçe tazedir
Bir gül, çelenge girdiği gün cenazedir - F. Nafiz
İntihâbın sonu gelmez, yaşamaktan maksat
Vartasız köprüyü zarta ile geçmektir
Reyihi verdiği şahsın soyunu bilmezse
Kendisi kendisin düşmanı demektir - Neyzen Tevfik
Gârik-i bahr-i isyânem
Dahîlek yâ Rasulullah
(İsyan ve günah denizine batmışım,senin şefaatına sığınıyorum yâ Rasûlulah) - Lâedri
Durmadan gam oku bağrıma saplanma benim
Taş mı sandın yüreğim, kal'a mı sandın yüreğim - Zâtî
Bir çürük diş gibi bu can
Çıkmadan sahibine rahat yok - Ferit Kam
Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır
Gül-i gülzâr olup hâr olmamaktır - Dede Ömer Rûşenî
Ne kendi rahat etti ne verdi halka huzur
Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubur - Lâedri
Ahmedin derdi güzeller sevmek ise gam değil
Yarsız kalır cihânda, ayıpsız yar isteyen - Ahmet Paşa
Bârika-yı hakîkât, müsâdeme-i efkârdan doğar - Lâedri
Yollar boşaldı artık, yolcular buldu vaha
Yolcular gitmese de yollar gider Allah'a - Ömer Okçu
Su uyur düşman uyur, hasta-i hicrân uyumaz - Şeyh Gâlip
Bu hasta cismime sağlam mizacı neyleyim
Murâdım ölmek olunca, ilacı neyleyim - Kadı Mustafa İşretî
Anlayan âlemi, tahsiline zahmet çekmez
Âkil olan kişi, âb üstüne sûret çekmez - Hâmi-i Âmidî
Dilrubâya düştü gönül müptelası çok
Aşkın sefâsı yok değil amma müptelâsı çok - Şeyhülislam Yahya
Bir başka ıstılâh peyda ettik
Kan yutmanın adını tahammül koyduk - A. Haletî
Başımızdan hiç hevâ-yı zülf-i yâr eksik değil
Pek yüce yerdedir, onun için rûzîgâr eksik değil - Sultan III. Mustafa
Zâhirde görüp bizi, sanma ki ukâlayız
Bir sürü insan sıfatında budalayız - Ruhi-i Bağdadi
Eşrefoğlu al haberi, bahçe biziz gül bizdedir
Biz şâh-ı merdân kuluyuz, yetmiş iki dil bizdedir - Eşrefoğlu Rumi
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası
Dostunu yüz karası, düşmanının maskarası - Mehmet Akif
Bir şaha kul oldum ki cihân ona gedâdır - Fatih Sultan Mehmet
Bende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benem Mecnun'un yalnız adı var - Fuzuli
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl - Lâediri
Çıkarmak isteseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecruh, peykân olmasın Ya Rab - Fuzuli
Aşk cellâdından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır - Sezai Karakoç
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin tâ içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak - Sezai Karakoç
Hâfızın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayâl ettiren ahengiyle - Yahya Kemâl
Göğe çıkanlar vardı, zikirden kanatlarla;
Şimdi de çıkanlar var, betonerme katlarla
Ölürken aynı âhenk, salâ sesinden sızan
Kulağıma doğduğum gün okunan ezan
Ölüm güzel şey budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmayaydı ölür müydü Peygamber? - Necip Fazıl
Divanına dur vechin ol süphâna erişsin
Var secdeye cânın yine cânâna erişsin
Topraktan olan cismini toprağa ser ki
Rahmanî olan rûhun ol rahmana erişsin - S. Arif Emre
Yunus Emrim bu sözü eğri bağrü söyleme
Seni sığaya çeken bir Molla Kasım gelür - Yunus Emre
Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân sanır - Lâedri
Toprakta biten güller solar gider
Gönülde biten hoştur, daima yaşar - Mevlana
Tatsız aşa tuz neylesin
Akılsız başa söz neylesin - Atasözü
Berceste: Öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyit anlamlarına gelir. Dize için daha çok mısra-ı berceste, beyit için de beyt-i berceste tamlamaları kullanılır.
Genel anlamda bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit de denebilir.
Aşağıda okuyacaklarınız bir "Güldeste" yani Berceste mısralardan oluşan bir demettir. Üstadları rahmetle anarak ziyafete buyrunuz:
Sen namazda idesin kıyam
Elif olursun eyâ mah-ı tamam - Lâedri
Doğru olursan ok gibi yabana atarlar seni
Eğri olursan yay gibi ellerde tutarlar seni - Lâedri
Bir mevsim-i bahara geldik ki âlemin
Bülbül hâmuş, havz tehi, gülistan harâb - K.İzzet Molla
Bûydan hoş renkden pakizedir nazik tenin
Beslemiş koynunda guya kim gül-i r'ana senin - Nef'i
Böğürtlen açılsa bağ oldum sanır
Türk Şehre inse beğ oldum sanır - Lâedri
Zalimin ser-rişte-i ikbalini bir âh keser
Rızka mâni olanın rızkını Allah keser - Nevres
Hâk-i pâyın olduğum gördü dedi kâfir rakîb
Taş ile başını döğüp ”yâleyteni küntü türâb” - Sezayi-i Gülşeni
( Ey sevgili senin ayağının toprağı olduğumu gören kafir rakip bağrını döverek “keşke ben de toprak olsaydım” dedi)
Bir gül, dalında durduğu müddetçe tazedir
Bir gül, çelenge girdiği gün cenazedir - F. Nafiz
İntihâbın sonu gelmez, yaşamaktan maksat
Vartasız köprüyü zarta ile geçmektir
Reyihi verdiği şahsın soyunu bilmezse
Kendisi kendisin düşmanı demektir - Neyzen Tevfik
Gârik-i bahr-i isyânem
Dahîlek yâ Rasulullah
(İsyan ve günah denizine batmışım,senin şefaatına sığınıyorum yâ Rasûlulah) - Lâedri
Durmadan gam oku bağrıma saplanma benim
Taş mı sandın yüreğim, kal'a mı sandın yüreğim - Zâtî
Bir çürük diş gibi bu can
Çıkmadan sahibine rahat yok - Ferit Kam
Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır
Gül-i gülzâr olup hâr olmamaktır - Dede Ömer Rûşenî
Ne kendi rahat etti ne verdi halka huzur
Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubur - Lâedri
Ahmedin derdi güzeller sevmek ise gam değil
Yarsız kalır cihânda, ayıpsız yar isteyen - Ahmet Paşa
Bârika-yı hakîkât, müsâdeme-i efkârdan doğar - Lâedri
Yollar boşaldı artık, yolcular buldu vaha
Yolcular gitmese de yollar gider Allah'a - Ömer Okçu
Su uyur düşman uyur, hasta-i hicrân uyumaz - Şeyh Gâlip
Bu hasta cismime sağlam mizacı neyleyim
Murâdım ölmek olunca, ilacı neyleyim - Kadı Mustafa İşretî
Anlayan âlemi, tahsiline zahmet çekmez
Âkil olan kişi, âb üstüne sûret çekmez - Hâmi-i Âmidî
Dilrubâya düştü gönül müptelası çok
Aşkın sefâsı yok değil amma müptelâsı çok - Şeyhülislam Yahya
Bir başka ıstılâh peyda ettik
Kan yutmanın adını tahammül koyduk - A. Haletî
Başımızdan hiç hevâ-yı zülf-i yâr eksik değil
Pek yüce yerdedir, onun için rûzîgâr eksik değil - Sultan III. Mustafa
Zâhirde görüp bizi, sanma ki ukâlayız
Bir sürü insan sıfatında budalayız - Ruhi-i Bağdadi
Eşrefoğlu al haberi, bahçe biziz gül bizdedir
Biz şâh-ı merdân kuluyuz, yetmiş iki dil bizdedir - Eşrefoğlu Rumi
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası
Dostunu yüz karası, düşmanının maskarası - Mehmet Akif
Bir şaha kul oldum ki cihân ona gedâdır - Fatih Sultan Mehmet
Bende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benem Mecnun'un yalnız adı var - Fuzuli
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl - Lâediri
Çıkarmak isteseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecruh, peykân olmasın Ya Rab - Fuzuli
Aşk cellâdından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır - Sezai Karakoç
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin tâ içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak - Sezai Karakoç
Hâfızın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayâl ettiren ahengiyle - Yahya Kemâl
Göğe çıkanlar vardı, zikirden kanatlarla;
Şimdi de çıkanlar var, betonerme katlarla
Ölürken aynı âhenk, salâ sesinden sızan
Kulağıma doğduğum gün okunan ezan
Ölüm güzel şey budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmayaydı ölür müydü Peygamber? - Necip Fazıl
Divanına dur vechin ol süphâna erişsin
Var secdeye cânın yine cânâna erişsin
Topraktan olan cismini toprağa ser ki
Rahmanî olan rûhun ol rahmana erişsin - S. Arif Emre
Yunus Emrim bu sözü eğri bağrü söyleme
Seni sığaya çeken bir Molla Kasım gelür - Yunus Emre
Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân sanır - Lâedri
Toprakta biten güller solar gider
Gönülde biten hoştur, daima yaşar - Mevlana
Tatsız aşa tuz neylesin
Akılsız başa söz neylesin - Atasözü