Salvo
Kayıtlı Üye
Mikroişlemci Nedir?
çok Genel Bir Ifadeyle Bir Bilgisayarın Beyni, Esas Işi Yapan Kısmı Olarak Isimlendirilebilecek Olan Mikroişlemciler Hakkında Biraz Daha Ayrıntılı Bir Açıklama şu şekilde Yapılabilir: Bir Dijital Bilgisayar üç Temel Kısımdan Oluşmaktadır.
Merkezi Işlem Birimi - Mib (central Processing Unit – Cpu)
Program Ve Veri Hafızaları (program And Data Memory)
Giriş – çıkış Birimleri (ınput – Output Units)
Merkezi Işlem Birimi (mib / Cpu), Verileri Işleme Ve Sistemi Oluşturan çeşitli Birimler Arasında Bilgi Akışı Kontrolü Işlemlerini Gerçekleştirir.
Veri Işlemenin Büyük çoğunluğu Mib De Yer Alan Aritmetik Lojik Birim üzerinde Gerçekleştirilir. Ancak Bu Işlemlerin Gerçekleştirilmesi Sırasında Kod çözme Kontrol Birimleri Ile çeşitli Saklayıcılar (registers) Da çok Yoğun Olarak Kullanılır.
Işte Bu Merkezi Işlem Birimini Oluşturan çeşitli Alt Birimlerin Tek Bir Entegre Devre üzerinde Gerçekleştirilmiş – üretilmiş Haline Mikroişlemci (microprocessor) Adı Verilir.
Bir Mikroişlemci Kullanılarak Hazırlanmış Bilgisayarlara Mikrobilgisayar Denilmektedir. Hafıza Ve Giriş-çıkış Birimlerinin Miktarı, Türü Ve Kapasitesi Uygulamaya Bağlı Olarak Değişir.
Isimlendirmede Kullanılan Mikro Adı Ise Işlemcinin Veya Bilgisayarın Yeteneğinin Kısıtlılığını Değil, Boyutlarının Küçüklüğünü Belirtmek Için Kullanılır. Modern Gelişmiş Mikroişlemcilerde Bir Kaç Milimetre Karelik Alanda Milyonlarca Tranzistör Yer Almaktadır. örneğin Pentium ıı Işlemcisinde (ön Hafıza, Cache Memory) Hariç 7.5 Milyon Adet Tranzistör Bulunmaktadır.
Mikroişlemcilerin Tarihsel Gelişimine Kısaca Bir Göz Atılacak Olursa Ilk Mikroişlemcinin Bir Hesap Makinesinde Kullanılmak üzere ıntel Firması Tarafından 1971 De ı4004 Adıyla üretilen 4 Bitlik Bir Işlemci Olduğu Görülür. Bu Tarihten önce Bilgisayarların Mib Leri önceleri Elektron Tüpleri Ve Röleler Daha Sonraki Dönemde Ise Tranzistörler Ve çeşitli Elektronik Devreler Kullanılarak Hazırlanıyordu. çok Büyük Yer Kaplayan Ve çok Güç Tüketen Bu Eski Bilgisayarlar Ortam şartlarına Karşı Da çok Duyarlıydılar. Işlem Kapasitelerinin çok Kısıtlı Olmasının Yanı Sıra Sürekli Bakım Gerektiriyorlardı
çok Genel Bir Ifadeyle Bir Bilgisayarın Beyni, Esas Işi Yapan Kısmı Olarak Isimlendirilebilecek Olan Mikroişlemciler Hakkında Biraz Daha Ayrıntılı Bir Açıklama şu şekilde Yapılabilir: Bir Dijital Bilgisayar üç Temel Kısımdan Oluşmaktadır.
Merkezi Işlem Birimi - Mib (central Processing Unit – Cpu)
Program Ve Veri Hafızaları (program And Data Memory)
Giriş – çıkış Birimleri (ınput – Output Units)
Merkezi Işlem Birimi (mib / Cpu), Verileri Işleme Ve Sistemi Oluşturan çeşitli Birimler Arasında Bilgi Akışı Kontrolü Işlemlerini Gerçekleştirir.
Veri Işlemenin Büyük çoğunluğu Mib De Yer Alan Aritmetik Lojik Birim üzerinde Gerçekleştirilir. Ancak Bu Işlemlerin Gerçekleştirilmesi Sırasında Kod çözme Kontrol Birimleri Ile çeşitli Saklayıcılar (registers) Da çok Yoğun Olarak Kullanılır.
Işte Bu Merkezi Işlem Birimini Oluşturan çeşitli Alt Birimlerin Tek Bir Entegre Devre üzerinde Gerçekleştirilmiş – üretilmiş Haline Mikroişlemci (microprocessor) Adı Verilir.
Bir Mikroişlemci Kullanılarak Hazırlanmış Bilgisayarlara Mikrobilgisayar Denilmektedir. Hafıza Ve Giriş-çıkış Birimlerinin Miktarı, Türü Ve Kapasitesi Uygulamaya Bağlı Olarak Değişir.
Isimlendirmede Kullanılan Mikro Adı Ise Işlemcinin Veya Bilgisayarın Yeteneğinin Kısıtlılığını Değil, Boyutlarının Küçüklüğünü Belirtmek Için Kullanılır. Modern Gelişmiş Mikroişlemcilerde Bir Kaç Milimetre Karelik Alanda Milyonlarca Tranzistör Yer Almaktadır. örneğin Pentium ıı Işlemcisinde (ön Hafıza, Cache Memory) Hariç 7.5 Milyon Adet Tranzistör Bulunmaktadır.
Mikroişlemcilerin Tarihsel Gelişimine Kısaca Bir Göz Atılacak Olursa Ilk Mikroişlemcinin Bir Hesap Makinesinde Kullanılmak üzere ıntel Firması Tarafından 1971 De ı4004 Adıyla üretilen 4 Bitlik Bir Işlemci Olduğu Görülür. Bu Tarihten önce Bilgisayarların Mib Leri önceleri Elektron Tüpleri Ve Röleler Daha Sonraki Dönemde Ise Tranzistörler Ve çeşitli Elektronik Devreler Kullanılarak Hazırlanıyordu. çok Büyük Yer Kaplayan Ve çok Güç Tüketen Bu Eski Bilgisayarlar Ortam şartlarına Karşı Da çok Duyarlıydılar. Işlem Kapasitelerinin çok Kısıtlı Olmasının Yanı Sıra Sürekli Bakım Gerektiriyorlardı