Migren Tedavisinde Yeni Bir Dönem: Çekirgelerin Sinir Sistemi Bilime Yol Gösteriyor

meridyen2

Kayıtlı Üye
Migren Tedavisinde Yeni Bir Dönem: Çekirgelerin Sinir Sistemi Bilime Yol Gösteriyor

hakikat_cekirge02.jpg


Günümüzde insanların sık sık karşılaştıkları rahatsızlıklardan birisi, şiddetli baş ağrıları biçiminde ortaya çıkan migrendir. Çok çeşitli sebeplere bağlı olarak meydana gelen migren ağrılarının bir nedeni de basınç, aşırı sıcaklık ya da nem gibi hava değişiklikleridir. İşte, insanlarda migren ağrılarına sebep olan bu hava değişikliklerine karşı, çekirgelerin sinir sisteminde özel bir Yaratılış mucizesi devreye girer ve canlıyı korur.

Bilim adamlarını hayrete düşüren çekirgelerdeki bu özel koruma sistemi, aynı zamanda iki önemli soru üzerinde yoğunlaşılmasına da neden olmuştur:


Çekirgelerdeki bu özel sinir sistemi nasıl çalışır?

Bu sistem, migren tedavisi için yol gösterici olabilir mi?

İnsanların sinir sistemi, merkezi ve çevresel (periferik) sistem olmak üzere iki kısımdan oluşur. Çevresel sinir sistemi, vücudun her tarafından gelen algı (tat, dokunma, görme, işitme, vücudun pozisyonu, ağrı, ısı, titreşim vb) bilgilerini merkeze taşıyan ve merkezden çıkan emirleri kas veya salgı bezi gibi ilgili yerlere götüren sinir bağlantılarından oluşur.

Çekirgelerin sinir sistemi de bilim adamlarını şaşırtacak ölçüde insanların sinir sistemine benzemektedir. Oysa evrim teorisine göre sözde evrim basamaklarının en üstünde yer alan insanın en gelişmiş sinir sistemine, bu basamağın çok altlarında yer alan çekirgenin ise basit bir sinir sistemine sahip olması gerekir. Çekirge ve insanın sinir sistemi arasındaki benzerlik, bu düşünce sistemini çökertmekte ve Evrim teorisini benimsemiş bilim adamlarını açmaza sürüklemektedir.

Yüce Allah her canlı grubunu kusursuz özelliklere sahip olarak yaratmıştır. Bu canlıların hiçbiri basit türler değildir. Hepsi kendilerine özgü mükemmel sistemlerle birlikte kusursuz bir yaratılış özelliği göstermektedir. Evrim teorisini benimsemiş bazı bilim adamları, bu gerçeği kavrayamadıkları için böcek ve insan arasındaki sinir sisteminin benzerliğini de kavrayamamaktadırlar. İşte, bilim adamları bir yandan çekirgenin insana benzeyen sinir sistemi karşısında hayrete düşerken, diğer yandan da çekirgenin çevresel koşullar değiştiğinde basınca karşı gösterdiği direncin nasıl çalıştığını araştırmışlardır.

Çevresel Koşullar Tehlike Oluşturduğunda Çekirgenin Sinir Sistemi Nasıl Çalışır?

Çekirgelerin sinir sistemini inceleyen araştırmacılar, merkezi sinir sistemindeki sinir hücrelerinin solunum döngüsünü kontrol ettiğini keşfetmişlerdir. Buna göre havada meydana gelen bir değişiklik örneğin oksijen azlığı veya aşırı sıcağın etkisiyle, canlı önce hızlı hızlı nefes almaya başlıyor, daha sonra da komaya giriyordu. Ama sıcaklık düştüğü ya da oksijen seviyesi yükseldiği zaman tekrar normal haline dönüyordu. Bu şekilde hem enerji tasarrufu sağlıyor, hem de acı hissini azaltıyordu.

Çekirgenin dışarıdan gelen uyarıların olumsuz olması durumunda koma haline girmesi, gerçekte hücre dışı potasyum iyonlarının yükselmesiyle bağlantılıdır. Sinir sisteminin düzgün çalışması için hücrelerin içinde potasyumun yüksek, hücre dışında ise düşük olması gerekir. İşte, çekirgenin hayatını kurtaran, bu dengenin değişmesidir. Sistemin normalden farklı çalışması ve olması gerekenden değişik bir durumun ortaya çıkması ise gerçekte bir yanlışlık değildir. Tam aksine Yüce Allah’ın üstün aklının ve yaratış sanatının benzersiz oluşuna bir kanıttır. Çünkü çekirgenin sinir sisteminde ortaya çıkan bu farklı durum, canlının hayati sistemlerini koruması için yaratılmış bir önlem mekanizmasıdır. Yüce Allah, çekirge örneğinde olduğu gibi tüm kainatı kusursuz ve benzersiz yaratmıştır. Bu gerçek, Kuran’da şöyle bildirilmiştir:

"O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir." (Mülk Suresi, 3-4)

Çekirgelerin Sinir Sisteminin Uyarı Mekanizması Migren Tedavisinde Yol Gösterici Olabilir

Çekirgelerin sinir sistemlerinin, yüksek ısılarda ve oksijen azalmasıyla basıncın değiştiği durumlarda nefes almalarını nasıl kontrol ettiğini gözlemleyen bilim adamları, canlının çok yüksek sıcaklıklara karşı gösterdiği reaksiyonun memeli canlılarda görülen bir rahatsızlıkla ve insanlarda görülen migrenle yapısal anlamda benzer olabileceğini bulmuşlardır. Nitekim koşullar tehlikeli olduğunda geçici olarak sistemlerini durduran, bu şekilde enerji tasarrufu yapan ve vücuduna gelecek zararları engelleyen çekirgenin içinde bulunduğu bu koma halinin insanlarda migrenin başlama mekanizmasıyla birçok ortak özellik gösterdiği anlaşılmıştır.

Yüksek hassasiyet nedeniyle bazı insanlarda beynin belli bölgeleri çok fazla uyarıya maruz kalabilmektedir. Araştırmacılar, migrenin -çekirgede olduğu gibi- geçici olarak sistemi kapayarak bu yoğun uyarılmaya karşı bir dinlenme sağladığını düşünmektedirler. Ameliyatlar esnasında insanın bayıltılmasında da merkezi sinir sisteminde benzer faaliyetler gözlenmiştir. Ayrıca araştırmayı yürüten Prof. Dr. Mel Robertson, çekirgelerin sinir sistemiyle ilgili keşfedilen önemli diğer bir gerçeği şöyle vurgulamıştır:

"Çekirgelerin sinir sistemlerinin baskıya karşı daha dayanıklı olması için onları önceden hazırlayabileceğimizi keşfettik. Eğer bu sistem insanlarınkiyle aynıysa, o zaman aynı işlemler migreni tetikleyen diğer sebepler oluştuğunda -baskı ve stres durumunda- insanlarda da beyin fonksiyonlarını koruyabilir."

İşte çekirgede meydana gelen bu dirençten yola çıkarak ve bu sistem incelenerek, tam olarak kaynağı bilinmeyen migrene neyin sebep olduğunu anlamak ve acı verici etkilerini azaltmak mümkün olabilecektir. Çekirgeler migren için yeni tedaviler geliştirmede anahtar rol oynamaktadırlar. Yüce Allah bilim adamlarının henüz araştırma aşamasında oldukları bu ve benzeri durumları çok hikmetli bir ayetle haber vermiştir:

"…..Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?" (Nahl Suresi,8)

Sonuç:

Çekirgeler en fazla 5-6 cm büyüklüğünde aklı ve şuuru olmayan bir canlı türüdür. Barometresi olmadığı için basınç değişikliğini, termometresi bulunmadığı için hava sıcaklığını ölçemezler. Ancak Yüce Allah’ın kendilerine bahşettiği özel bir nimet sayesinde, çevrelerindeki ısı ve basınç değişikliklerini hissederek sinir sistemlerini uyarır ve daha dayanıklı hale gelmek için kendilerini hazırlarlar.

Çekirgelerin sahip olduğu bu sistemi, insanların ameliyatlarda kullanarak hastanın acı hissini engellemeleri, ancak modern tıbbın gelişmesi ile mümkün olmuştur. Oysa insanların bulduğu bu yöntemi, çekirgeler Yüce Allah’ın ilhamı ile ilk yaratıldıkları andan itibaren kullanmışlardır. Günümüzde modern tıbbın, bu mükemmel sinir uyarı sistemini inceleyerek migren ağrısının tedavisinde kullanmayı planlaması ise, Yüce Allah’ın üstün aklının ve yaratış sanatının bir kez daha bilime ilham kaynağı olduğunu göstermektedir. Yüce Allah’ın Bedi (örneksiz olarak yaratan) ismi bu küçük canlılarda tecelli etmekte, insanlar ise bu örneklerden yola çıkarak günlük yaşamlarını kolaylaştırıcı buluşlar yapmaktadır. Rabbimiz Yüce Zatının bu örneksiz yaratışını bir Kuran ayetinde şöyle haber vermiştir:

"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca 'OL' der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117)
(makale harun yahya)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst