meridyen2
Kayıtlı Üye
Yaratılış Hakikatleri: Mideyi İçte ve Dışta Koruyan Mucize Sıvılar
Yeni doğmuş 2-3 kilogramlık bir bebeğin 20 yıl sonra 1.80 cm boyunda, 75-80 kilo ağırlığında bir insan olmasını sağlayan, besinlerin sindirilerek vücudun gelişimine yön vermesidir. Bu besinlerin bir kısmı yaşam için gerekli olan enerjiyi sağlar, bir kısmı ise vücuda eklenir ve insanın eti, kemiği haline gelir. Kuşkusuz midenin bu işlemlerde önemli bir rolü bulunmaktadır. Ancak kendisi de etten oluşan bu organın içte güçlü asitlerden, dışta ise diğer organlarla oluşan sürtünmeden etkilenmemesi için özel bir korumaya ihtiyacı vardır. Midedeki sindirim işlemi ağızdaki sindirim hareketlerinden farklıdır. Burada çok kuvvetli asitler devreye girer. Besinler yemek borusundan mideye iner inmez, mide yüzeyindeki hücreler gastrik asit adında bir sıvı salgılamaya başlar. Bu sıvıyla birlikte pepsin ve hidroklorik asit adında kimyasal öğütücü sıvılar da salgılanır. Bu asitler, bir tıraş bıçağını bile sindirebilecek kadar güçlüdür. Protein gibi sindirimi zor maddeler için bu asitlerin olması zorunludur. Ancak midenin kendisi de yapı olarak proteinden oluşmuştur. Ancak bu asit mideye zarar vermez. Çünkü midenin girintili çıkıntılı duvarlarını birbirinden farklı özelliklere sahip hücreler oluşturur. Midedeki bu hücrelerin kimi asit salgılarken, bu hücrelerin yanı başında bulunan başka hücreler de yapışkan bir sıvı salgılar. "Mukus" isimli bu sıvı midenin yüzeyini örter ve mide duvarını asitlere karşı bir kalkan gibi korur. Böylece enzimlerin mideye zarar vermesi engellenmiş olur. Parçalayıcı enzimler kadar enfeksiyon yapan virüs ve diğer mikroorganizmaların da hücrelerin içine girmelerini engelleyen mukus aynı zamanda yiyeceklerin kanal içindeki hareketlerini kolaylaştıran bir kayganlaştırıcıdır.
Darwininbilmedikleri.com
Midedeki Özel Yağlama Sistemi
Yemek yedikten kısa bir süre sonra midede büyük bir hareketlilik yaşanır. Mide kasları 3 farklı yöne doğru dizilmişlerdir. Bu şekilde mide aşağı yukarı, sağa sola ve çapraz şekilde hareketleri kolaylıkla yapar. Bu da besinlerin mide sıvılarıyla daha iyi temas etmesini sağlar. Ancak bu tarz hareketler her zaman bir tehlikeyi de beraberlerinde getirecektir: Sürtünme
Mide, bağırsakların hemen yanı başında bulunan bir organdır. Sürekli hareket etmesi, bağırsaklara sürtünmesi anlamına gelir. Ancak midede bu tehlikeye karşı da bir önlem alınmıştır. Midenin en dış dokusu, "periton" isimli bir zarla kaplıdır. Bu zarın salgıladığı kaygan sıvı, mide ve bağırsaklara "dıştan yağlama" olarak nitelendirilecek bir işlem yaparak organların kayganlaşmasını ve dolayısıyla çalışırken birbirlerine sürtünerek zarar görmelerini önler. (Eldra Pearl Solomon, Introduction to Human Anatomy and Physiology, s.211-212)
Rabbimiz'in üstün yaratışı sayesinde midedeki bu işleyiş sürekli ve düzenli olarak büyük bir uyum içinde devam eder. Çünkü Yüce Allah insan bedenini, bir bütün olarak kusursuz bir şekilde yaratmıştır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
"Göklerde ve yerde büyüklük O ' nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (Casiye Suresi, 37)
(makale harun yahya)
Yeni doğmuş 2-3 kilogramlık bir bebeğin 20 yıl sonra 1.80 cm boyunda, 75-80 kilo ağırlığında bir insan olmasını sağlayan, besinlerin sindirilerek vücudun gelişimine yön vermesidir. Bu besinlerin bir kısmı yaşam için gerekli olan enerjiyi sağlar, bir kısmı ise vücuda eklenir ve insanın eti, kemiği haline gelir. Kuşkusuz midenin bu işlemlerde önemli bir rolü bulunmaktadır. Ancak kendisi de etten oluşan bu organın içte güçlü asitlerden, dışta ise diğer organlarla oluşan sürtünmeden etkilenmemesi için özel bir korumaya ihtiyacı vardır. Midedeki sindirim işlemi ağızdaki sindirim hareketlerinden farklıdır. Burada çok kuvvetli asitler devreye girer. Besinler yemek borusundan mideye iner inmez, mide yüzeyindeki hücreler gastrik asit adında bir sıvı salgılamaya başlar. Bu sıvıyla birlikte pepsin ve hidroklorik asit adında kimyasal öğütücü sıvılar da salgılanır. Bu asitler, bir tıraş bıçağını bile sindirebilecek kadar güçlüdür. Protein gibi sindirimi zor maddeler için bu asitlerin olması zorunludur. Ancak midenin kendisi de yapı olarak proteinden oluşmuştur. Ancak bu asit mideye zarar vermez. Çünkü midenin girintili çıkıntılı duvarlarını birbirinden farklı özelliklere sahip hücreler oluşturur. Midedeki bu hücrelerin kimi asit salgılarken, bu hücrelerin yanı başında bulunan başka hücreler de yapışkan bir sıvı salgılar. "Mukus" isimli bu sıvı midenin yüzeyini örter ve mide duvarını asitlere karşı bir kalkan gibi korur. Böylece enzimlerin mideye zarar vermesi engellenmiş olur. Parçalayıcı enzimler kadar enfeksiyon yapan virüs ve diğer mikroorganizmaların da hücrelerin içine girmelerini engelleyen mukus aynı zamanda yiyeceklerin kanal içindeki hareketlerini kolaylaştıran bir kayganlaştırıcıdır.
Darwininbilmedikleri.com
Midedeki Özel Yağlama Sistemi
Yemek yedikten kısa bir süre sonra midede büyük bir hareketlilik yaşanır. Mide kasları 3 farklı yöne doğru dizilmişlerdir. Bu şekilde mide aşağı yukarı, sağa sola ve çapraz şekilde hareketleri kolaylıkla yapar. Bu da besinlerin mide sıvılarıyla daha iyi temas etmesini sağlar. Ancak bu tarz hareketler her zaman bir tehlikeyi de beraberlerinde getirecektir: Sürtünme
Mide, bağırsakların hemen yanı başında bulunan bir organdır. Sürekli hareket etmesi, bağırsaklara sürtünmesi anlamına gelir. Ancak midede bu tehlikeye karşı da bir önlem alınmıştır. Midenin en dış dokusu, "periton" isimli bir zarla kaplıdır. Bu zarın salgıladığı kaygan sıvı, mide ve bağırsaklara "dıştan yağlama" olarak nitelendirilecek bir işlem yaparak organların kayganlaşmasını ve dolayısıyla çalışırken birbirlerine sürtünerek zarar görmelerini önler. (Eldra Pearl Solomon, Introduction to Human Anatomy and Physiology, s.211-212)
Rabbimiz'in üstün yaratışı sayesinde midedeki bu işleyiş sürekli ve düzenli olarak büyük bir uyum içinde devam eder. Çünkü Yüce Allah insan bedenini, bir bütün olarak kusursuz bir şekilde yaratmıştır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
"Göklerde ve yerde büyüklük O ' nundur. O, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (Casiye Suresi, 37)
(makale harun yahya)