Mezhepsizlik nereye götürür?

'hayaL

Bayan Üye
Büyük âlim Muhammed Zâhid el-Kevserî rahmetullâhi aleyh, mezhep tanımama, kabul etmeme tehlikesi ile ilgili olarak, “Mezhepsizlik dinsizliğe köprüdür”(6) başlıklı makalesinde bakınız neler söylüyor:

“Mezhepler sağlam temeller üzerine oturtulmuştur... Peki son zamanlarda liderlik sevdasıyla biri ortaya çakır da müctehidlerin ictihadlarının yerine kendi görüşünü ikâme edip, insanları, mezhepleri bırakmaya çağırır; mezheplerin mensuplarını şaşkınlık içerisinde bırakmaktan ve gösteriş budalalığından öte bir esasa dayanmayan kendi imamlığını (müctehidliğini) mezhepsizlik üzerine oturtmaya çalışırsa eğer, siz kendisini böyle bir vesvese ve kuruntuya kaptıran birine ne dersiniz?..
“Böyle birine, ya deli teşhisi konulmamış fakat tımarhâneye götürülmemekle hata edilmiş bir mecnûn dersiniz; yahut da böyle bir adamın delilerin akıllılarından mı, yoksa akıllıların delilerinden mi olduğunu kestiremezsiniz her halde...

“Bir müddetten beri bazılarından buna benzer nâralar duymaya başladık. Ki bunlar, akıllarınca müctehid imamların ictihadlarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak şer‘î sâhalarda ictihâda yelteniyorlar... Bu kuruntularına kulak asmadan önce, bana kalırsa, bunların akıllarından bir zorlarının olup olmadığı hususunda bir tıp doktoruna muâyene ettirilmeleri gerekir. Kendilerinde birazcık akıl bulunduğu tesbit edildiği takdirde, bunların, İslâm ümmetini din ve dünya işlerinde parçalamaya yönelik hedefler peşinde koştukları ve üzerlerine İslâm güneşi doğduğundan beri aralarında devam eden uzunca bir kardeşlik döneminden sonra bu ümmeti birbirleriyle didişmeye ve boğazlaşmaya sevk edecek mel‘unca gâyeler güttükleri ve kesinlikle bu dinin düşmanlarından oldukları ortaya çıkar.

“Basîretli ve akl-ı selim sahibi bir Müslüman bu gibi propagandalara kanmaz. Evet, böyle bir Müslüman, tâbiûn devrinden beri bu dînin usûl ve furûunu Efendimiz’den (s.a.v.) tevârüs ettikleri gibi koruyan müctehid imamların etrafından ayrılmaya çağıran bir nâra işittiğinde, yahut kulağına mezheplerden birine yönelik bir böğürtü çalındığında, mutlaka bu meş‘ûm (uğursuz) sesin çıkış yerini aramalı, bu fitne yuvasını muhakkak keşfetmelidir.

“İslâmî ilimleri hakkıyla okuyan samimi bir Müslüman’dan böyle bir ses duyulmaz. Bu ses, olsa olsa İslâmî ilimleri üstünkörü, başlıklar hâlinde ve kendi emellerine hizmet edecek kadar öğrenip, İslâm âlimleri arasında gizlenmiş sahte bir Müslüman’dan duyulabilir. Akl-ı selim sâhibi bir Müslüman, kendisinde mevcut basîret nûruyla araştırdığında, bu nâranın çıkış yerinde, Müslümanlar’ın dertleriyle sadece gösteriş olsun diye dertlenen birine rastlayacaktır. Öte yandan bu adamın, Müslümanlar’ın dert ve sıkıntılarına aldırış etmeyen bir takım kimselerle sarmaş dolaş olduğunu, ancak fazilet güneşinin batış yerinden (Batı’dan) gelen eskiler hâriç, önüne gelen her eskiye düşman kesilen bir kimse olduğunu görecektir.

“İmam Ebû İshak el-İsferâyinî’nin buyurduğu gibi, ‘Bu işin önü safsata, sonu zındıklıktır...’

“Bu meş‘um dâvet, yalnızca dinsizliğe uzanan bir köprüdür. Böyle bir dâvetin istilâ ettiği diğer ülkeler, küfür bataklığına saplanarak mahv olmuşlardır.

“Mü’min, parmağını bir delikten iki kere ısırttırmaz...

“Akıllı o kimsedir ki, başkasının uğradığı musîbetlerden ders alır.

“Doğruyu söyler (ve söyletir), doğru yolu gösteren de odur.”


DİPNOTLAR
1) Tirmizî, Sünen, İman, 18; Ebû Dâvud, Sünen, Sünnet, 1; İbn Mâce, Sünen, Fiten, 17; Dârimîmî, Sünen, Siyer, 75.
2) Buhârî, Sahîh, İ‘tisâm, 21; Müslim, Sahîh, Akdiye, 6;
3) Muamelat: Muameleler, işlemler demektir. Fıkıhta fert ve aile hukuku, aynî haklar, mîras, ticaret, borçlar ve iş hukukuyla ilgili konular.
4) el-Mektûbât, 1, 286.
5) Prof. Dr. Faruk Beşer, Sorular ve Cevaplarla Günlük Hayatımız, Bilge Yayıncılık, İstanbul 2003, s. 15-21
6) Said Ramazan el-Bûtî, Mezhepsizlik İslâm Şerîatını Tehdit Eden En Tehlikeli Bid‘attir.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst