Néppox
Kayıtlı Üye
Geçtiğimiz günlerde Petek Dinçöz'ün sabah programında yayınlanan bir kesit çok ilgimi çekti ve sizinle paylaşmak istedim. Olay Çiğdem Tunç'un ağzından anlatılarak canlandırılmıştı. Olayı yaşayan da sanatçının bir yakın arkadaşıydı sanırım.
Anlatıldığı üzere: Bir taksi şoförü arkadaş gecenin bir vakti her zaman geçtiği güzergahtan geçmekteydi. Bu gece hayatında belkide unutamayacağı bir gece olacaktı. Fakat bilmiyordu. Karanlığın ortasında mezarlığın yanından geçmekteyken 20 yaşlarında üstünde parçalanmış bir gelinlik olan bir kız gördü. Yüzü bembeyazdı. Taksici usulca arabayı durdurarak kıza sordu.
-İsterseniz sizi evinize kadar bırakayım. Bu saatte kimseyi bulamazsınız.
Kız usulca yaklaşarak kapıyı açtı ve arabanın arkasına oturdu.
- Sizi nerde bırakayım? dedi şoför arkadaş
- İlerde beyaz bir gecekondu var. Orada ineceğim. dedi kız.
Taksi şoförü yoluna devam ederken bir taraftan da genç kızı izlemekten kendini alamıyordu. Yüzü bembeyazdı ve çok masum duruyordu. Dayanamayıp sordu.
- Afedersin, ama bu saatte dışarda görünce sizi çok şaşırdım. Başınıza birşey mi geldi?
Genç kız sessizce durdu.
- Üşüyorum, çok üşüyorum. diyebildi.
Şoför arkadaki ceketi alıp yol boyunca giyebileceğini söyledi kıza ve kız bunun üzerine teşekkür ederek ceketi sırtına aldı.
İlerde kızın bahsettiği beyaz gecekondunun önünde durdular. Kız ceket için teşekkür etti ve birazdan gelip parasını vereceğini söyledi. Şoför gelene kadar ceketin üzerinde durabileceğini belirtti kıza... Kız.
- Allah razı olsun. dedi.
Aradan dakikalar geçti fakat hala ne gelen ne de giden olmadı. Genç adam merakla yerinden kalkarak evin kapısına doğru yöneldi ve kapıyı çaldı. Karşısına yaşlı bir kadıncağız çıktı. Şoför anlatmaya başladı.
- Pardon az önce burda genç bir kızı bırakmıştım. Taksiyle getirmiştim. Parasını vereceğini söyledi fakat hala gelmedi.
- Buraya bugun kimse gelmedi. dedi şaşkın bir halde yaşlı kadın.
- Nasıl olur? dedi genç adam ve Hatta nasıl unuturum. 20 yaşlarında üstünde de yırtık parçalanmış bir gelinlik vardı. dedi
yaşlı kadın olduğu yerde yığıldı, kendinden geçti. Genç adam çevreden birilerine seslendi yardım etmeleri için ve bir iyilik sever komşu geldi yanlarına...
Kadın kendine geldiğinde ilk şunları söyledi.
- O bahsettiğiniz kız benim kızımdı. Benim kızım evlendiği gün eşiyle birlikte kaza geçirdi ve kaybetik. Onu bana mı getirdiniz? Nerde kızım? Beni kızıma götürün.
Bunun üzerine komşu ile beraber genç adam yaşlı kadını taksiye bindirerek mezarlığa götürdü. Ve kızın mezarının başına geldiklerinde bir şok daha yaşadılar. Genç adamın ceketi mezar taşının üstüne bırakılmıştı.
"Bazı durumlarda insanın aklının durduğu gerçeğini kabul etmek durumunda kalıyor insan ve yaratanın mucizelerine bir kez daha şahit oluyor. " açıklamasında bulunuyor Çiğdem Tunç bu ibret verici öyküyü anlattıktan sonra...
Alıntıdır..
