Bu Bir MEYDAN Okumadır
İnsan vicdanının ayaklanmasının önüne hiçbir gücün geçemeyeceğini gösteren film hala umut var diyor
En İyi Belgesel dalında Oscara aday olan ve Uluslararası Belgesel Derneğinin Yılın En İyi Belgeseli seçtiği Meydan bu senenin kaçırılmaması gereken filmlerinden. Ocak 2011de Mısırda Kahirenin Tahrir Meydanında başlayan ayaklanma sonucunda Hüsnü Mübarekin devrilmesi, ardından yapılan seçim ile Müslüman Kardeşlerin desteklediği Mursinin iktidara geliş sürecini anlatan sarsıcı bir çalışma. Tüm sürecin başlangıcında direnişçilerin yanında yer alan ordunun, Müslüman Kardeşlerle işbirliği içine girerek direnişçileri ezmesi ile savaş haline dönüşen olayların sertliğini ve tüm siyasi sahnedeki ikiyüzlülükleri gözler önüne seren bir yapım.
Taksim Meydanını Hiç Bırakmamalıydık
Filmin bizler için ise anlamı çok daha yüklü
Özellikle Gezi direnişinde sokaklarda canı pahasına direnenlerin, kendi yansımalarını net bir şekilde görüp, yaşanılan pek çok olay ile büyük benzerlikler bulacağı bir belgesel. Mısırlıların Ali İsmail Korkmazı olan gencecik çocuğun ölümü ve onun için gösterilen adalet arayışı sahnelerinde gözyaşlarınızın gözünüzden, kalbinizden, ciğerinizden aktığını hissedecek ve öfkelenip tekrar sokağa çıkmak isteyeceksiniz
Oynanan oyunlar, söylenen yalanlar ve tüm çürüme ülkemizde olan bitenle büyük benzerlikler gösteriyor ve her yerde olduğu gibi olan gene halka oluyor. Zengin zaten özgür ve eğlencesinde, direnişçilerin yanındaymış gibi görünen siyasiler ise aynı kokuşmuşluğun parlatılmış birer parçası
Ve an itibarı ile çürümenin payitahtı olmaya aday ülkemizde bir sinema salonunda Mısırlı kardeşlerinizin katledişini izlerken kendinize biz nerede hata yaptık sorusunu soracaksınız, ardından Taksim meydanını hiç bırakmamalıydık diyeceksiniz.
Mesele Rejim
Jehane Noujimin yönetmenliğini yaptığı Meydan filmi, gerçeklerin hiç bir zaman televizyonda yayınlanmayacağı gerçeğine yaslanarak hikâyeyi sıklıkla el kameraları, internet görüntüleri ile bizle paylaşıyor. Tüm yaşanan gerçek süreci o dönem sosyal medya ve internet üzerinden nasıl takip ettiysek gene öyle takip etmemizi sağlıyor. Filmin en başarılı yanlarından biri, olayların bir sonraki durağında neler olacağını bilmemize rağmen, bizleri heyecan içinde gergin ve üzüntülü bir bekleyişe bağlaması diyebilirim. Yönetmen üç kişinin hikâyesini birleştirerek başarılı bir film bütünlüğü yakalıyor. Karakterlerden en önemlisi Ahmed Hassan, Mısırlı orta sınıftan bir genç ayrıca filmin sesi hatta nefesi. Direnişin başından sonuna kadar bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ile Tahrir sahnesinde bulunan, inanan, umudunu koruyan, direnişin esas kimler tarafından gerçekleştiğini anlamamızı sağlayan bir cesur yürek. Meydandaki insanları ikna etmeye çalışan da, direnişin varlığına ve amacına en temiz duygularla inanan da ve barikatlarda yerlere yıkılana kadar savaşan da kendisi. Bir diğer karakter gerçekte de tanınan bir aktör olan Khalid Abdalla, yurtdışında bulunan rejim muhalifi bir babanın oğlu. Babası ile internet üzerinden yaptığı görüşmelerde ideolojik olarak direnişin beynini oluşturan ve kurgulayıcısı rolünde bulunanlardan. Bir diğer karakter ise Müslüman Kardeşler üyesi olan ama yer yer bunu sorgulayan Magdy Ashour. Ahmedin kullandığı anlaşılır dil yani direnen halkın dili bizlere çok güzel şeyler söylüyor. Hepimizin birbirimizin yansıması olduğunu, asıl olanın bir kişiyi mak******* indirmek değil rejimi yıkmak olduğunu söylüyor. Mübarekin yerine gelen Mursiden sonra ise En büyük hatamız meydandan ayrılmamızdı diyerek çok yerinde bir eleştiri yapıyor.
Ayaklanan İnsan Vicdanı
Meydan, lider değil, vicdan peşindeyiz diyen, kendi yerel tarihsel dinamiklerinin ötesinde söz söyleyen ve dünyada dalga dalga yayılan/yayılacak direnişlerin sesi olan son derece önemli bir belgesel. Kısacası bu filmin dünyaya daha büyük bir mesajı var. İnsan vicdanının ayaklanmasının önüne hiçbir gücün geçemeyeceğini gösteren film hala umut var diyor. Mısır, Brezilya, Türkiye ve daha nice ülkelerdeki insan vicdanları bir daha terk etmemek suretiyle meydanlara çıkacak. Bu süreç çoktan başladı ve küresel devrime çok az kaldı.
Tuğçe Madayanti Dizici