Mesut İlkay Yanık Şiirleri

nagehanyalcin

Kayıtlı Üye
Beni Küçük Bir Serçe Taşır

Her devrik cümle
Her utangaç yüklem
Benden bir parça taşır…
Bir ressam gözlüğü çalsam…
Salsam kendimi kıyılara
Okyanuslar…
Boya tüpüne dolar…
Yalnızlığım
Ardımdan fırça taşır.
Öyle bitkinim,
Öyle ölüme yatkınım ki
Bu gece…
Böyle ağır olmasa vücudum.
Beni küçük bir serçe taşır.
Parçalarda umudumu
Parça parça taşır!

Mesut İlkay Yanık




Beni Durdurma


Beni durdurma
Çekil önümden aldanırsın.
Öfkem parçalar ellerini
Gazabımla tutuşur yanarsın.
Öyle çok şey var ki bilmediğin
Anlatsam da anlayamazsın
Zaten anlasan ayakta duramazsın!

Beni durdurma
Karşımda durma öyle
Tüm damarlarım sana bağlı
Bir kemerle kas içinde
Sakallarım pis,
Düşlerim pas içinde
Benim gibi ol sende
Bütün art niyetlerini,
Yarına dair dileklerini,
Yargılayıp as içinde!

Beni durdurma
İhtilal yalnızlığında,
Devrik bir hükümet tadındayım.
Bozarım gülüşündeki tatlılığı
Sen alev dengi gülüşler,
Tütün rengi düşler âleminde,
Ben memleket derdindeyim!

Beni durdurma
Bir Gururum kaldı
Birde öfkem!
Onları da sattırma pazarda!
Ben ne sürgünler yedim
Sen uyurken
Düşündükçe uslanmaz
Yüreğim azarda
Parçalanır, ikiye bölünür mezarda!

Mesut İlkay Yanık




Hoşça Kal

Akrep yelkovana küsüyor,
Yelkovan bana.
Saatler ayrılık kusuyor
Gel dayan buna!

Artık gülümseyen hiçbir yüz
Dostça gelmiyor.
Ne dersen de, bu adam sensiz
Hoşça kalmıyor.

Dudu yüzlüm, sosyalist saçlım
Bak gün batıyor.
Göğsümde asırlardır canım
Sürgün yatıyor.

Devrik bir dev kadar kötü hâl
Kanlı ihtilal!
Hoşça kal sevdiğim Hoşça kal!
Sen hep Hoşça Kal!

Mesut İlkay Yanık




İnsan Olmak

Yedi kıta, dört mevsim, / başkaldıran bir devran
Milyarlarca mütemmim / milyarlarca yaşayan
Müslüman, gayrimüslim / her coğrafyada insan…

İnsan kalabilmektir / farklı olsa da lisan!
İnsan olabilmektir / insan gibi bir insan!

Dâhili ve harici / harplerle kırılan biz
Nazarlı, devirici / gözlerle devrilen biz
Yok edici, kırıcı / düzeni yeneceğiz!

Dünya halkı kardeştir / budur adab-ı erkan!
İnsan olabilmektir / insan gibi bir insan!

Dünyaya bir dilekçe / sunduk bak tezleşiyor
Fikrimiz büyüdükçe / dert dağı tozlaşıyor.
Frenkçe, Grekçe, Özbekçe / insanlar sözleşiyor

Kavgayı bitirmektir, / ateşkestir bu ferman
İnsan olabilmektir / insan gibi bir insan!

Her ocakta aynı aş / “umut” pişiriyoruz
Her umut, insana eş / insanlar aşka maruz
Kardeştir insan kardeş / bitsin artık tearuz!

Dostluktur, kardeşliktir / aşktır önemli olan
İnsan olabilmektir / insan gibi bir insan!

Böyledir Afrikalım / böyledir Anadolu
Gelin helalleşelim / durulsun Hanka Gölü
Korelim, Brezilyalım / şahittir ipek yolu

Geleceğimiz birdir / Slav, Arap, İskoç, Alman
İnsan olabilmektir / insan gibi bir insan!

Mesut İlkay Yanık



Bizim Hikayemiz

Bir sabahçı kahvesi
Müşterisiydik bizler
Doğan güneşi izler
Duyardık aynı sesi
Kurşun sesi art arda
Büyüyen boşluk gibi
Sahipsiz çığlık gibi
Patlardı sokaklarda…

Bir mezarlık kadar boş
Ve o kadar doluydu
Yetmiş sekiz yılıydı
Ölüm kokardı varoş…
Kan çiçekleri büyür
Küçülürdü labirent
Daralırdı koca kent
Dağılırdı siyanür…

Bir gün daha başlardı
Sıkılırdı yumruklar
Zehirlenen çocuklar
Panzerleri taşlardı
Taşlayan benden biri
Taşlananda öyleydi
Makûs talih böyleydi
Yanardı hep birileri…

Özgürlüğüm mahpusta,
Mutluluk annemle
Ve babamla birlikte
Gezende kaldı usta!
Çocukluğum Mamak’ta
Saklambaçlarda saklı…
Köşelerde yasaklı
Mayınla oynamakta…

Bir düş kursun ülkemiz
Düş kursun ardımızdan
Ölürüz derdimizden
Sehpada gençliğimiz…
Gelip geçtiğimiz yol
Hep hak yoludur evlat.
Var olsun diye devlet
Var ol bayrak hep var ol!

Mesut İlkay Yanık



Türkçe

Türkçe yaşadım, türkü tadında, türküler Türkçe!
Dedem Saltuk Buğra Han adında, korkular Türkçe!

Dört bir yana dağıldı ülkümüz, tutkular Türkçe!
Turan yurdunda kurttur uykumuz, uykular Türkçe!

Yağız bir at sırtında koşan cenkte, seferler Türkçe!
Hep bir ağız, tek yürek, bin renkte, zaferler Türkçe!

Boğulacak deryada namertler, dalgalar Türkçe!
Dava için çarpışır Mehmetler, kavgalar Türkçe!

Türk’ün sancağı yere düşmesin, mevzumuz Türkçe!
Karabağ, Kerkük, boyun bükmesin, arzumuz Türkçe!

Asırlardır bu diyara hâkim, devletim Türkçe!
Başbuğumdan işittiğim hüküm, uzletim Türkçe!

Vatan uğruna kaç şehit verdik, şehitler Türkçe!
Bir hilal uğruna neler gördük, şahitler Türkçe!

Ülkü uğruna ölür bu dergâh, yazgımız Türkçe!
Turan yolunda hazır güzergâh, çizgimiz Türkçe!

Tanrı dağı şahittir ülküye, akitler Türkçe!
Zamanı geldi artık Türkiye, vakitler Türkçe!

Fitne üstüne mertçe yürürüz, azarlar Türkçe!
Türkçe yaşadık, Türkçe ölürüz, mezarlar Türkçe!

Mesut İlkay Yanık




Anadolu Destanı - Büyük Doğulu

Bu destan; bin senelik sen gibi dik duruşlu
Aslında sığmazsın sen bin yıla Anadolu…
Yurdumun üzerinde turaçlar uçuşurken
Bir umut görüyorum beraberinde uçan
Kanatlanıyor umut köye, şehre, tüm yurda
Tutunacak bir zincir beliriyor çukurda!
Zincir; İslam ve Türklük, hakkın yoludur ancak!
O zincir ki bizleri / düzlüğe çıkaracak!
Düzlükler bereketle imanla, aşkla dolu
İlahi bir sevdaya düşmüşsün ANADOLU!

Şaşırmışın peşinden şuursuzca gidenler
Allah isterse bir gün hakka geri döner!
Ağır başlı sokaklar, dik duruşlu caddeler
Patlamayı bekleyen sabırsız birer mavzer…
Ne zaferler yaşadık ne fetihler ne harpler
Ne Rus dayandı bize ne Yunan ne de Sırp’lar!
Unutulan o rüzgâr eser bir gün yeniden!
Kafkaslardan toz gibi uçuşur işgal eden
Dağların, ovaların altındır çil çil pulu
Kaderin kaderime bağlanmış ANADOLU!

Kutsal bir mücadele ülkemin varı yoğu
Asla devrilmeyecek halâskar Büyük Doğu!
Davanızın etkisi hâlâ devam ediyor
Dinle üstadım dinle alperenler ne diyor!
“Sakarya saf çocuğu masum Anadolu’nun
Bizde divanesiyiz ulu ‘Allah Yolu’nun!
Üstadım izindeyiz iki binli yıllarda
Yürüyoruz hak yolda yürüyoruz art arda!”
Bu dava ki bembeyaz nurludur sağı solu
Davanın yetiştiği ocaksın ANADOLU!

İnsan dediğin bir et ve kemik yığınıdır
Karşısında onca dert ve keder yığılıdır
Bir insan ki hak yolda hak dava da yürürse
Hatırlanır yıllarca Allah öyle isterse
İslam adlı geminin Türk yurdundan yolcusu
Saltuk Buğra Han ve o muzaffer ordusu…
Irkımın destanları yağmurlarla yazıldı
Şimşeklerse zaferi müjdeleyen bir zildi
Bereketli zillerin çalar hep soylu soylu
Allah Allah sesiyle çırpınır ANADOLU!

Hani yıllar önce Şah böyle olmaz diyordu
Hani âşıkların hak yolunu kesen ordu!
Hani Türk’ü yurdundan çıkarmak isteyen güç
Hani seni ateşe sürükleyen temevvüç
Hepsini parçalayıp toprağa gömdün yurdum!
Meleklerin duası seninleydi dün yurdum!
Semaya çarpıp dönerdi yürekten çıkan tekbir
Söz ver Türkoğlu söz ver bizde söz bir Allah bir!
Sana miras bıraktı bu koca yurdu Selçuklu
Mirasa sahip çık ki Türk kalsın ANADOLU!

Baş vermiş filizlerin Büyük Doğu boyunca
File kafa tutuyor Müslüman bir Karınca!
Kim durdurur gövdemi aşkla dolup taşarken
Durmak yakışmaz bize durmak için çok erken!
Doruklardan doğruldu yükseliyor mehteran
Davran Türkoğlu davran değişsin bu pis devran!
Başak başak salınsın gökyüzüne güllerim
Bir anda her bir yanda görünsün “Allah kerim”,
Dayan Türkoğlu dayan… Dayan Büyük Doğulu
Bu dava mukaddestir, uludur ANADOLU!

Mesut İlkay YANIK




Canını Seven Gelmesin

Aslında her tesadüf
Kuvvetli bir zorunluluktur
Olasılık, meridyenler, atom fiziği
Denklemler, molariteler ve daha niceleri…
Edebiyat tutukluktur dilimde
Kelimeler tabutluktur…
Bizim yolumuz çelişkili, endişeli yoldur!
Geleceğe dair planları olan gelmesin!

Aya doğru çakıp gözlerini
Sevgiliyle kahve içmek varken
***** bir kurşunla tanışabilirsin.
Ellerini çekip göğün göğsünden
Zalim bir tetiğe dokunabilirsin.
Senin için yarın diye bir şey yoktur!
Bizim yolumuz dinamit döşeli yoldur.
Patlamalardan korkan gelmesin!

Bir öldük, bin dirildik
Vuruldukça çoğaldık
Milyonlarca anadan doğduk.
Canımızdan, yârimizden geçtik.
Çok diktatör boynu gördük
Kalın, yağlı ve halk ekmeğiyle zalimleşmiş
Acı birikmişti gözlerimizde
Birkaç milyon yıldır!
Bizim yolumuz tel örgülü, dikenli yoldur.
Ayağına güvenmeyen gelmesin.

Mesut İlkay Yanık




Allah Var Problem Yok

Başka bir özlem yok, hakkın aşkıyla yanan ferde.
Allah var problem yok, sabrederim her türlü derde.

Bu el benim değil, bu kolda öyle; Haktan ikram.
Şükret, ona eğil, namaz kıl diyor, sahabeyi kiram.

Tasavvuf erbabı; nefsini yönetir maşallah.
Her türlü esbabı, yaratandır hazreti Allah.

Kefendir esvabım, beyaza bürünmek usuldür.
Kabirde cevabım: “Allah bir, Muhammed (S.a.v) Resuldür.”

Allah’ın kelamı Kuran’ı Kerimdir güneşim.
Allah’ın selamı üzerine olsun kardeşim.


Mesut İlkay Yanık



Dayan Be Kardeşim


Devşirme sistemler, asırlık tahtlar yıkılır.
Nehrin yönü değişir ve kuvvetler dağılır.
Yankılanır sesimiz Çin’de setler kırılır.
Vakit gelir soykırımlar biter be kardeşim.

Kanı kanla değil, elbet suyla temizleriz.
Gün doğumunu Kudüs’te beraber izleriz.
Türk-İslam doğruluk ehli, evet onlar bizleriz.
Sakın korkma Allah bize yeter be kardeşim.

Mücadele çetin, kaç devletle dövüşürüz.
Zalimin nefesi soğuktur belki üşürüz.
Saydığımız vakit var, dolunca görüşürüz.
Vuslatın yolu sabırdan geçer be kardeşim.

Buluşur Bağdat’ta mehterler ile yüz binler.
Zalimler, üstüne tek vücut olur ilerler.
Korkmayız asla sonumuzu Allah belirler.
Esaret ölümden daha beter be kardeşim.

Karabağ, Doğu Türkistan, Gazze, Kerkük, Bağdat
“İmdat” diye bağırıyor, diğer yarım imdat.
Duyulur sesler, uyanır yeniden bu ecdat.
Açılır unutulan o defter be kardeşim.

Mesut İlkay Yanık
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst