Mesmerizm ve Spritüalizm

ashli

Bayan Üye
Ortaçağ simyacılarının deneyimlerinde parapsikolojik sayılabilecek öğeler yer almış. 1500’lü yıların ortalarına doğru Kraliçe Elizabeth’in gözde girişimcilerinden matematikçi, astronom ve astrolog John Dee kaybolmuş şeylerin yerlerini saptayacak aygıtı yapmak üzere deneylere başlamışlardı. Daha sonraları kötü şöhretli bir arkadaşının yardımını sağlayarak ruhlardan bilgi sızdırma deneyine yöneldi.

Dee, benzersiz deneylerden dolayı kraliçenin güvenini kazanmıştı. KEHANET olayını deneyleri ile anlamaya çalışıyordu. Kraliçe onun pratik girişimciliğinden ve araştırmalarından yararlanmak istemiş ve Dee’yi Avrupa ülkelerinin topraklarına karşı giriştiği komploloarı araştırma işi ile görevlendirmişti.

Dee, intelijans ajanı olarak hizmet verdiği dönemde kraliçeye sunduğu raporlarda imza olarak ‘007’ kodunu kullanıyordu. O dönemlerde, tanınmış skorler, bilimciler, poltergeistler; hortlaklar, olağanüstü yeteneklere sahip kişiler üzerindeki araştırmalarını sürdürdüler. Bunlar, manyetizma, ya da hipnotizma ile hastaların tedavi edilebileceği kuramını geliştirmeye çaba harcadılar. Psişik olaylar alanında düzenlemeli etüdler geliştirdiler. Ve sonuçta “mesmerizm” VE “SPİRİTÜALİZM” olguları ortaya çıktı.

Vinaya Üniversitesi sıralarında, tıp eğitimi aldığı 1760’lı yıllarda Franz Anton Mesmer bir teori geliştirmişti ; buna göre yeryüzünde organize canlı bedenler görülemez bir akımın etkisi altında güneş ay ve yıldızlardan aldıkları iletişimlerde bir ahenk ortaklığını paylaşırlar.

Bu kuram aslında önceleri yapılan akademik ve astorojik tasarımlardan kaynaklanıyordu. Böylesine deneylerde kullanılan mıktanıs enerjisi önemli yol göstericiydi.

Mesmer işte bu oluşumdaki deneyleri geliştirerek tedaviye mıknatıstan yararlanma yöntemlerini kattı. Bu işlemi de geliştirtikçe dokunma veya okşama yoluyla elde edilen “bedensel mıknatısı” tedavilerde kullanmaya başladı.

Tedaviler sırasında hastalar eklem kontrolünü kaybetme, ısparmoz, baygınlık hallerine uğruyorlardı. Mesmer ise bu durumların tedavide katlanılması gereken durumlar olduğunu ileri sürüyordu. Mesmer’in tedavi yöntemleri Viyana da pek az ilgi toplamıştı. O a bu yüzden 1778 yılında Paris e göç etti. Orada karşılaştığı ortam daha değişikti. Bilim adamları soğuk davransalar da halk onun görüşlerine ve deneylerine ilgi gösteriyordu. Mesmer de tedavi yöntemine, geniş ilgi toplayan mıknatıslandırılmış suyu eklemişti. Mesmerin ısrarlı iddialarına karşın, onun uygulamakta olduğu tedavi yönteminin geçerliliği konusunda bilim adamları da şüphelerini sürdürmekte inat ediyorlardı.

Bu durumda anlaşılmazlığı kökünden çözümlemesi için Kral XVI. Louis bir soruşturma komisyonunu görevlendirdi. Komisyonda o günlerin en seçkin bilim adamları görev almıştı. Aralarında, daha sonra ABD’nin Fransa Büyükelçiliğini yapacak olan Benjamin Franklin de bulunuyordu.

Fransa kralının görevlendirdiği bu bilimsel topluluk soruna kesin çözüm getiremedi. Bu arada Mesmer’in tedavi sistematiği ‘mesmerizm’ yayılmasını sürdürdü.

SPRİTÜALİZM
O dönemde psişik araştırmalara önemli katkıları olan başka gelişmeler oluyordu. İsveç ‘in en bilgili ve kültürlü kişilerinden biri olarak tanınan Emmanuel Swedenborg ‘un ileri sürdüğü ruh inancından kaynaklanan ‘Spiritüalizm’ akımı önemliydi.

Yaşayan bir kişinin, ölmüş bir kimsenin ruhuyla dialog kurabileceğini savunan akım, bazı topluluklarda DİN derecesinde ilgi gördü. Swedenborg 1772 yılında öldükten sonra onun spritüalizm konusundaki öğretileri İngiltere, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde İnanç toplulukları oluşturdu. Amerika Birleşik devletleri, öteden beri göreneklere uymayan yeni dinsel oluşumlara açık ve üretken bir topluluklar pazarı gibiydi. Örneğin ; günümüzde güçlü birer dinsel akım olan Mormonizm ile Adventizm ( İsa’ nın tekar yeryüze döneceği inancı) o dönemlerde ki oluşumlardır.

İşte, o günlerde New York’tan Andrew Davis’in başından geçen olay dikkat çekmişti. Davis fakir bir deri işçisinin az okumuş oğlu idi. Daha 18 yaşında iken mesmerize olduğu ya da vecd durumuna geçebildiği gibi önsezim gücüne de sahip olduğunu göstermişti.

Bu işlemleri hipnotizma uygulamasına ihtiyaç olmadan yapabiliyordu. Kendisi ayn zamanda swedenborgun çömezi idi. Davis bazı skorlerin de desteğini sağlayarak felsefi ve bilimsel içerikli konferans yazılımları hazırlamıştı. Onun bu konuşmaları kitap olarak da yayınlaştı ve sonraki otuz yıl içinde otuz baskı yaptı.

İşte, bu kitapta dikkat çekici bir olaydan söz ediliyordu:
FOX ailesi, baba john, eşi margaret ile üç kızları Leah, Margaretta ve Catherine ’den oluşumakta idiler. Aile New York un banliyö kesiminde yapılmış ufak bir evde yaşamaktaydı.

Aile , o bahar aylarında evde huzursuzluk verengürültüler duymaya başladılar. Ne yaptılarsa bu gürültüleri önleyemdiler. Nedenini bilmedikleri sesler ailenin nerede ise bütünleyicisi haline gelmişti.

Bayan FOX bundan sonrasını şöyle anlatıyor :
“bir akşam yatma hazırlığı içinde idik ki , her zaman duyduğumuz RAP sesi yeniden harekete geçti. Bu gürültüyü biliyordum, çünkü bir evde çıkabilecek normal eşya gürültülerinden farklı idi. Kızlarımda aynı sesi “rap” sesini duymaktaydılar. Kaynağı meçhul sesle ilk anlaşabilme ilişkisini on iki yaşındaki kızım başarmıştı. Elleriyle “rap” sesini çıkarmayı o daha iyi beceriyordu. Sonra bu sesi çıkarmayı ötekilerde öğrendiler.

Neyse, uzatmadan asıl konumuza dönelim. O akşam küçük kızımla, kaynağı mechul ses arasındaki iletişim kendini belirgin bir şekilde göstermişti. Kızım elleriyle kaç ses çıkarıyorsa karşılığında da aynı sayıda ve ayrı ritimde tekrarını alıyordu. O sırada on beş yaşındaki kızımın aklına bir fikir gelmişti. “ şimdi benim yaptığım gibi yap” diye ortaya laf atmış ve “ bir,iki,üç,dört…” diye sıralayarak elinin elinin parmaklarını aynı sayıda şaklatmıştı. Kızım daha sonra ona kadar saydı. Mechul sesin kaynağı da, bu kez aynı sayıda “rap” sesi çıkardı. Bu defa işe ben karıştım. Meçhul gürültünün kaynağına kızlarımın yaşlarını sordum. O da bu soruma ardı ardına “rap” sesleri yaparak cevap verdi ve kızlarımın yaşlarını olduğu gibi söyledi...”

Bayan Fox meçhul sesin kaynağıyla yüzleşimini bundan sonrada devam ettirmiş ve ona insan mı, yoksa ruh mu olduğunu sormuştu. Ses ona ruh olduğunu söylemiş ve bazı açıklamalar yapmıştı. Otuz – bir yaşında bir erkekti bu ve öldüğünde odun evi altındaki toprağa gömülmüştü. Geriye hayatta olan beş çocuk bırakmıştı. Karısı ise ondan iki yıl önce ölmüştü.

Sözü edilen olay akşam yedibuçuk sıralarında olmuştu. Meseleyi daha etraflıca anlamak için eve komşular dolmuştu. Bir düzine kadar insan meçhul sesin kaynağına sorular yönelti. Çünkü kaynağı bilinmeyen ses, konşular hakkında da epey biligili idi. Soruları cevaplamakta hiç zorlanmıyordu.

Olayın yankıları yayıldıkça meraklılar, araştırmacılar kasabaya üşüştüler. Başlangıçta Fox ailesi kızlarının , kaynağı mechul sesle bağlantıları olmadığı inancı etkin olmuştu. Daha sonraları olayların kızlarla yakından ilişkili olduğu görüşü kuvvet kazandı.

Bu arada yakın kasabada Canandaigua’ dan bir matbaacı gelerek olayın bütün tanıklarıyla görüştükten sonra söylenenleri derleyerek kitap halinde piyasaya sürdü.

Fox kızkardeşler, olayın odak noktasındaki kahramanlar olmuşlardı. Bütün gözler onların üzerindeydi. Ruhlar dünyasıyla ilişki kurmuş kişiler olarak kabul gördüler.

Bu konuda, onlarla psişik yüzleşme deneyimleri yapılıyordu. Buffalo Tıp Okulundan üç kişilik profesörler heyeti olayı baştan inceledi. Profesörlerin iddiasına göre, fox kızkardeşler sözü edilen meçhul sesi eklemlerinden ve kemiklerin kas bağlantılarından çıkarıyordu. Bu olgunun bilim çerçevesinde başka açıklama yolu yoktu. Ama b u varsayımda havada kalıyordu. Çünkü profesörler ve destekçileri, mafsalların ve bağlantı kaslarının böylesine anlamlı sesleri nasıl ürettiklerini açıklamada yetersiz kalmaktaydılar.

Olayın üzerinden yıllar geçmiş yeni profesyonel medyumların ortaya çıkmasından dolayı, Fox kızkardeşler topladıkları ilgiyi yitirmişler. Kızkardeşlerden ikisi , alkolik olan kocalarının ölümlerinden sonra geçim sıkıntısına düştiler. O sgünlerde kızkardeşlerden margeratte, ilişkide bulunduğu ses kaynağının uydurma olduğunu açıkladı ama bir süre sonra da para sıkıntısı nedeni ile 1500 dolar karşılığında böyle konuşmak zorunda kaldığını iddia etti.

Fox kızkardeşler hakkında tüm söylenenlere rağmen onların spritüalizm mi dinsel bir hareket haline yönlendirdikleri gerçektir. Ancak spritüalizm klasik dinler olgusundaki gibi hiyerarşik düzenli bir organizasyon yapılanmasını getiremediğinden, normal bir inanç sistemi de geliştiremedi.

Spritüalizm doktrini, ölümün ancak bedenlere özgü olduğunu, ruhunsa ölümden sonrada varlığını sürdürdüğünü ve medyum diye anılan özel yetenekli kişilerin, ölmüşlerin ruhuylarıyla iletişim sağlayabilecekleri inancından kaynaklanıyordu. Bu inanca fox kızkardeşler olayından birkaç yıl sonra hiçte küçümsenemeyecek bir yayılma gösterdi. Binlerce medyum ortaya çıkmıştı.

ABD ‘e yapılan araştırmaya göre, bu ülkedeki medyumların sayısı otuz binlere tırmanmıştı. Spritüalizme bağlanmış topluluklar azalmış sayılarına rağmen günümüzde de varlıklarını sürdürüyorlar.

KAYNAK ARAPSİKOLOJİ ]RICHARD S. BROUGHTON, Ph.D.
 
---> Mesmerizm ve Spritüalizm

hizmet verdiği dönemde kraliçeye sunduğu raporlarda imza olarak ‘007’ kodunu kullanıyordu. O dönemlerde, tanınmış skorler, bilimciler, poltergeistler; hortlaklar, olağanüstü yeteneklere sahip kişiler üzerindeki araştırmalarını sürdürdüler.

kategarizasyona bakarmısın ?
 
takipçi satın al
Uwell Elektronik Sigara
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
Geri
Üst