T.C.YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ E. 2002/10781 K. 2002/11066 T. 11.11.2002
Dava, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümde yapılan projeye aykırı değişikliklerin önlenip, eski hale getirilmesi ile davalıların buradan tahliyeleri istemine ilişkindir.
Dosyada toplanan belge ve bilgilere, özellikle bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu bağımsız bölümün tapuda mesken olarak kayıtlı bulunduğu, davalılardan malik Hayrettin'in bu yeri diğer davalılara işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verdiği, bağımsız bölümün ara duvarlarının kaldırıldığı, ayrıca caddeye bakan cephenin vitrine dönüştürüldüğü ve telefon satış yeri olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Yasasının 24.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde işyeri açılabilmesi için buna kat malikleri kurulunun oybirliğiyle karar vermesi gerekir. Dosya içerisinde kat malikleri kurulunca alınmış bir karar olmadığı gibi, yönetim planında da bu konuda bir hüküm yer almamaktadır. Diğer yandan anılan yasanın 19.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kat maliklerinden biri diğer tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde değişiklik yapamaz. Ancak, kat maliki kendi bağımsız bölümünde, ana yapıya zarar vermeyecek nitelikteki onarım, tesis ve değişiklikleri, diğer kat maliklerinin rızasına bağlı olmaksızın yapabilir.
Somut olayda, dava konusu bağımsız bölümün içindeki ara duvarların kaldırılmasının anayapıya zarar vermediği bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Ancak, caddeye olan cephenin vitrine dönüştürülmesi projeye aykırı olduğu gibi, dış cephe ortak yerlerden olduğundan ve tüm kat maliklerinin rızaları da bulunmadığından bu cephenin projeye uygun eski hale getirilmesi gerekir.
Diğer yandan, Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda değinilen 24.maddesinin 2.fıkrası hükmüne aykırı olarak meskenin işyeri olarak kullanıldığı saptanmakla eski hale getirilmesine ( meskene dönüştürülmesine ) bu iş için davalılara 33.madde gereğince belli ve uygun bir önel verilmesi, bu süre içerisinde bağımsız bölümün meskene dönüştürülmemesi halinde, kiracıların buradan tahliyelerine karar verilmelidir.
O halde mahkemece, yukarıda değinilen esaslar gözönünde tutularak işyeri olarak kullanıldığı saptanan bağımsız bölümün caddeye olan cephesine yapılan vitrinin kaldırılarak projesine uygun hale getirtilmesine ve buranın verilecek belli süre içerisinde meskene dönüştürülmesine, süresinde meskene dönüştürül-mediği takdirde davalı kiracıların buradan tahliyelerine karar verilmesi gerekirken bağımsız bölüm malikinin -mülkiyet hakkının özünü zedeler- biçimde kiracılarla birlikte onun da tahliyesine karar verilmesi ve ayrıca, meskene dönüştürme ve eski hale getirme isteminde davacıların hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bu yoldaki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi
Dava, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan bağımsız bölümde yapılan projeye aykırı değişikliklerin önlenip, eski hale getirilmesi ile davalıların buradan tahliyeleri istemine ilişkindir.
Dosyada toplanan belge ve bilgilere, özellikle bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu bağımsız bölümün tapuda mesken olarak kayıtlı bulunduğu, davalılardan malik Hayrettin'in bu yeri diğer davalılara işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verdiği, bağımsız bölümün ara duvarlarının kaldırıldığı, ayrıca caddeye bakan cephenin vitrine dönüştürüldüğü ve telefon satış yeri olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Yasasının 24.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde işyeri açılabilmesi için buna kat malikleri kurulunun oybirliğiyle karar vermesi gerekir. Dosya içerisinde kat malikleri kurulunca alınmış bir karar olmadığı gibi, yönetim planında da bu konuda bir hüküm yer almamaktadır. Diğer yandan anılan yasanın 19.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kat maliklerinden biri diğer tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde değişiklik yapamaz. Ancak, kat maliki kendi bağımsız bölümünde, ana yapıya zarar vermeyecek nitelikteki onarım, tesis ve değişiklikleri, diğer kat maliklerinin rızasına bağlı olmaksızın yapabilir.
Somut olayda, dava konusu bağımsız bölümün içindeki ara duvarların kaldırılmasının anayapıya zarar vermediği bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Ancak, caddeye olan cephenin vitrine dönüştürülmesi projeye aykırı olduğu gibi, dış cephe ortak yerlerden olduğundan ve tüm kat maliklerinin rızaları da bulunmadığından bu cephenin projeye uygun eski hale getirilmesi gerekir.
Diğer yandan, Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda değinilen 24.maddesinin 2.fıkrası hükmüne aykırı olarak meskenin işyeri olarak kullanıldığı saptanmakla eski hale getirilmesine ( meskene dönüştürülmesine ) bu iş için davalılara 33.madde gereğince belli ve uygun bir önel verilmesi, bu süre içerisinde bağımsız bölümün meskene dönüştürülmemesi halinde, kiracıların buradan tahliyelerine karar verilmelidir.
O halde mahkemece, yukarıda değinilen esaslar gözönünde tutularak işyeri olarak kullanıldığı saptanan bağımsız bölümün caddeye olan cephesine yapılan vitrinin kaldırılarak projesine uygun hale getirtilmesine ve buranın verilecek belli süre içerisinde meskene dönüştürülmesine, süresinde meskene dönüştürül-mediği takdirde davalı kiracıların buradan tahliyelerine karar verilmesi gerekirken bağımsız bölüm malikinin -mülkiyet hakkının özünü zedeler- biçimde kiracılarla birlikte onun da tahliyesine karar verilmesi ve ayrıca, meskene dönüştürme ve eski hale getirme isteminde davacıların hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bu yoldaki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi