Dıştan kullanılan veya vücut boşluklarına tatbik
edilen, oda sıcaklığında yarı katı, vücut sıcaklığında akışkanlaşan ilâç şekilleri. Katı, sıvı yağ, lanolin,
vazelin ve benzeri sıvağlarla yapılan, hâricen kullanılmaya mahsus ilâçlar şeklinde de târif edilebilir.
Merhemlerde etken madeyi taşıyan ortama sıvağ denir. Merhemler tıbbi preparatların en
eskilerindendir. M.Ö. 3000-5000 yıllarında Babiller ve Asuriler tarafından kullanılan merhemlere
rastlanılmıştır. Eski Mısırda kullanılan merhemlerin izleri ehramlarda bulunmuştur. Araştırmalar eski
medeniyetlerin merhem sıvağı veya merhem olarak katı ve sıvı yağları kullandıklarını göstermektedir.
Bu gâyeyle hayvansal yağlar üstün tutulmuştur. Hayvansal yağ çoğunlukla rezinler, mumlar, mâdenî
yağlar ve bitkisel kökenli tozlar ile karıştırılarak kullanılmıştır. Asuriler ve Mısırlılar balı, mumları ve
zamkları da bu gâyeyle kullanmışlardır. Ancak eski medeniyetlerde merhemler daha çok kozmetik
olarak kullanılmıştır. Sonradan merhemlerin bileşimine bitkisel yağlar girmiştir. Eski Arap, Çin, Hint ve
Roma medeniyetlerinde de merhemlerin kullanıldıkları bilinmektedir. Bugün merhem sıvağlarını,
çoğunluk hakikî yağ olmayan maddeler veya bunların yağlarla yaptıkları karışımlar meydana
getirmektedir.
İdeal bir merhem sıvağı şu özellikleri ihtivâ etmelidir: 1) Deriye zarar vermemeli. 2) Su tutma
kabiliyetinde olmalı. 3) Hava, ışık ve ilâçlara karşı dayanıklı olmalı. 4) Taşıdığı etken maddeyi deriye
verebilmeli. 5) Kolay yıkanabilir olmalıdır. Merhem sıvağ çeşitleri dört gruba ayrılabilir: 1) Hidrokarbon
yağları (yağlı ve yağımsı sıvağlar). 2) Absorbsiyon yağları. 3) Su ile yıkanıp temizlenebilen yağlar. 4)
Suda çözünebilen sıvağlar. Her tip sıvağın da kendine göre kullanıldığı ve üstün tutulduğu haller ve
yerler vardır. Teknik ilerledikçe, daha mükemmel sıvağlar bulunmaktadır. Ancak şu var ki ilâçların
deriye nüfûzunda yalnız sıvağın değil, bizzat derinin de büyük rolü olduğu unutulmamalıdır.
edilen, oda sıcaklığında yarı katı, vücut sıcaklığında akışkanlaşan ilâç şekilleri. Katı, sıvı yağ, lanolin,
vazelin ve benzeri sıvağlarla yapılan, hâricen kullanılmaya mahsus ilâçlar şeklinde de târif edilebilir.
Merhemlerde etken madeyi taşıyan ortama sıvağ denir. Merhemler tıbbi preparatların en
eskilerindendir. M.Ö. 3000-5000 yıllarında Babiller ve Asuriler tarafından kullanılan merhemlere
rastlanılmıştır. Eski Mısırda kullanılan merhemlerin izleri ehramlarda bulunmuştur. Araştırmalar eski
medeniyetlerin merhem sıvağı veya merhem olarak katı ve sıvı yağları kullandıklarını göstermektedir.
Bu gâyeyle hayvansal yağlar üstün tutulmuştur. Hayvansal yağ çoğunlukla rezinler, mumlar, mâdenî
yağlar ve bitkisel kökenli tozlar ile karıştırılarak kullanılmıştır. Asuriler ve Mısırlılar balı, mumları ve
zamkları da bu gâyeyle kullanmışlardır. Ancak eski medeniyetlerde merhemler daha çok kozmetik
olarak kullanılmıştır. Sonradan merhemlerin bileşimine bitkisel yağlar girmiştir. Eski Arap, Çin, Hint ve
Roma medeniyetlerinde de merhemlerin kullanıldıkları bilinmektedir. Bugün merhem sıvağlarını,
çoğunluk hakikî yağ olmayan maddeler veya bunların yağlarla yaptıkları karışımlar meydana
getirmektedir.
İdeal bir merhem sıvağı şu özellikleri ihtivâ etmelidir: 1) Deriye zarar vermemeli. 2) Su tutma
kabiliyetinde olmalı. 3) Hava, ışık ve ilâçlara karşı dayanıklı olmalı. 4) Taşıdığı etken maddeyi deriye
verebilmeli. 5) Kolay yıkanabilir olmalıdır. Merhem sıvağ çeşitleri dört gruba ayrılabilir: 1) Hidrokarbon
yağları (yağlı ve yağımsı sıvağlar). 2) Absorbsiyon yağları. 3) Su ile yıkanıp temizlenebilen yağlar. 4)
Suda çözünebilen sıvağlar. Her tip sıvağın da kendine göre kullanıldığı ve üstün tutulduğu haller ve
yerler vardır. Teknik ilerledikçe, daha mükemmel sıvağlar bulunmaktadır. Ancak şu var ki ilâçların
deriye nüfûzunda yalnız sıvağın değil, bizzat derinin de büyük rolü olduğu unutulmamalıdır.