Menapozun Etkisi Kadından Kadına Değişiyor
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Akdeniz, kadınların menopozda karşılaştıkları problemler ve buna tepkilerinin büyük farklılıklar gösterdiğini bildirdi.
Menopozu sorun etmeyen kadınlar olduğu gibi büyük bir sorun yumağı ile girenler de bulunduğuna dikkat çeken
Op. Dr. Hüseyin Akdeniz, kadınların büyük çoğunluğunun ise menopoz konusunda iki uç noktanın ortasında yer aldığına değindi.
Başlıca menopoz yakınmalarının ateş basma, terleme, yüzde kızarıklık gibi vasomotor değişiklikler olduğunu hatırlatan Akdeniz, "Kadınlık organlarında çekilmeye (atrofi) ve kuruluğa bağlı mesane ve cinsel ilişki sorunları, ruhsal çöküntü (Depresyon), uykusuzluk, sinirlilik, kemik ve eklem ağrıları, zihinsel işlevlerde bozulma da olur" dedi.
Menopozla ilgili kadınların ancak bir kısmının doktora başvurduğunu dile getiren Akdeniz, bütün bu yakınmalardan, temel olarak yumurtalıkta yapılan estrojen hormonunun, artık yapılamamasının sorumlu tutulduğunu vurguladı.
Kadın vücüdunda estrojen Hormonu azalınca, kalp-damar sistemi, iskelet sistemi ve kemikler, beyin, kadınlık organları üzerindeki uyarıcı ve koruyucu etkinin ortadan kalktığını ifade eden Akdeniz, "Böylece ortaya osteoporoz (Kemik erimesi), kalp-damar hastalıkları, kadınlık organlarında çekilme ve işlev bozuklukları (atrofi), ateş basma, çarpıntı, terleme, ruhsal bozukluklar ve Alzheimer hastalığı (bunama) çıkabilmektedir" diye konuştu.
"DIŞARIDAN ESTROJEN Hormonu VERİLMESİ KAVRAMI DEĞİŞİYOR"
Bundan birkaç yıl öncesine kadar tüm hastalara kalp hastalıkları, kemik erimesi, kadınlık organlarında atrofi ve Alzheimer hastalığının önlenmesi için dışarıdan estrojen hormonu verilmesinin önerildiğini, son zamanlarda bu kavramın hızla değiştiğini söyleyen Akdeniz, "Bugün artık tüm dünyada geniş çalışmaların sonucuna göre (WHI, One Million Women), menopozda Hormon yerine koyma tedavilerinin (Hormon Replacement Therapy: HRT) kalp-damar hastalıklarını önlememekte, hatta daha da olumsuz etkileyebilmekte olduğu görülmüştür. Ayrıca, menopozda hormon kullanan kadınlarda meme kanseri kullanmayanlardan daha çok görülmektedir. Yine aynı çalışma sonuçlarına göre; ateş basma, çarpıntı ve terleme gibi vasomotor belirtilerin en iyi çözümü kadınlık hormonlarını ise de sadece bu nedenle kullanılmamaları önerilmektedir. Osteoporozdan (kemik erimesi) en etkin korunma yöntemi hormon kullanımıdır. Ancak alternatif ilaçlar da vardır. Böylece birden menopozun her kadının çekmesi gereken bir çile gibi görüldüğü eskilere doğru bir gidiş var gibi algılansa da yapılan çalışmalarda kullanılan hormon dozları yüksek, hasta seçimi kriterleri farklıdır" dedi.
"MENOPOZLA İLGİLİ YENİ İLAÇ VE TEDAVİ ŞEKİLLERİ KADINLARA ANLATILMALI"
Akdeniz, bugün için en son kararların, "tedavinin kişiselleştirilmesi (her kadına ihtiyacı olan yaklaşım), verilecekse en az dozda ve sürekli hormon tedavisi verilmesi, kalp hastalıklarından koruma veya tedavi amacıyla hormon verilmemesi, meme kanseri riski 4 yıldan sonra arttığından uzun süreli yerine koyma tedavisi için hasta ile konuşup risklerin anlatılmasından sonra kendisinin karar vermesinin sağlanması, kadınların hemen tedavilerini bırakarak başka çözümler aramasının önlenmesi, tedavilerine devam ederlerse muhtemel kazanç ve kayıplarının iyi anlatılması ve yeni ilaç ve tedavi seçeneklerinin hastaya anlatılması" şeklinde olduğunu açıkladı.
Bu sonuçlardan sonra, iyi seçilmiş hasta gruplarında, şikayetlerin yoğun olduğu ilk 5 yıl içerisinde en düşük dozda hormon yerine koyma tedavisi, sonraki 5 yıl kemik erimesine yönelik olarak SERM'ler, daha sonra bifosfanatlar ve 70'li yaşlarda kalsitonin kullanımı gibi protokoller ortaya atıldığına da işaret eden Akdeniz, şu bilgileri verdi:
"Kısaca kadınların doktoruna danışarak en az kaygıyla menopoz yakınmalarından kurtulması mümkündür. Hiçbir yakınma yoksa kalsiyum desteği, D-vitamini, egzersiz ve güneş banyosu ile de sorunsuz veya en az sorunla menopozu karşılanabilir. Bitkisel estrojenler (fito estrojenler) bugün yoğun olarak tartışılmaktadır. Soya fasulyesi ve yağında bolca bulunan bu Maddeler ilaç olarak da üretilmiş ve piyasaya sürülmüştür. Ancak her ne kadar bitkisel kökenli olsalar da bu maddelerin ilaç olduğu unutulmamalıdır. Menopozdaki pap-test, ultrasonografi,mammografi ve kan tetkikleri ile yapılan kontroller ise hormon veya ilaç kullanılsın veya kullanılmasın yapılmaya devam edilmelidir".
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Akdeniz, kadınların menopozda karşılaştıkları problemler ve buna tepkilerinin büyük farklılıklar gösterdiğini bildirdi.
Menopozu sorun etmeyen kadınlar olduğu gibi büyük bir sorun yumağı ile girenler de bulunduğuna dikkat çeken
Op. Dr. Hüseyin Akdeniz, kadınların büyük çoğunluğunun ise menopoz konusunda iki uç noktanın ortasında yer aldığına değindi.
Başlıca menopoz yakınmalarının ateş basma, terleme, yüzde kızarıklık gibi vasomotor değişiklikler olduğunu hatırlatan Akdeniz, "Kadınlık organlarında çekilmeye (atrofi) ve kuruluğa bağlı mesane ve cinsel ilişki sorunları, ruhsal çöküntü (Depresyon), uykusuzluk, sinirlilik, kemik ve eklem ağrıları, zihinsel işlevlerde bozulma da olur" dedi.
Menopozla ilgili kadınların ancak bir kısmının doktora başvurduğunu dile getiren Akdeniz, bütün bu yakınmalardan, temel olarak yumurtalıkta yapılan estrojen hormonunun, artık yapılamamasının sorumlu tutulduğunu vurguladı.
Kadın vücüdunda estrojen Hormonu azalınca, kalp-damar sistemi, iskelet sistemi ve kemikler, beyin, kadınlık organları üzerindeki uyarıcı ve koruyucu etkinin ortadan kalktığını ifade eden Akdeniz, "Böylece ortaya osteoporoz (Kemik erimesi), kalp-damar hastalıkları, kadınlık organlarında çekilme ve işlev bozuklukları (atrofi), ateş basma, çarpıntı, terleme, ruhsal bozukluklar ve Alzheimer hastalığı (bunama) çıkabilmektedir" diye konuştu.
"DIŞARIDAN ESTROJEN Hormonu VERİLMESİ KAVRAMI DEĞİŞİYOR"
Bundan birkaç yıl öncesine kadar tüm hastalara kalp hastalıkları, kemik erimesi, kadınlık organlarında atrofi ve Alzheimer hastalığının önlenmesi için dışarıdan estrojen hormonu verilmesinin önerildiğini, son zamanlarda bu kavramın hızla değiştiğini söyleyen Akdeniz, "Bugün artık tüm dünyada geniş çalışmaların sonucuna göre (WHI, One Million Women), menopozda Hormon yerine koyma tedavilerinin (Hormon Replacement Therapy: HRT) kalp-damar hastalıklarını önlememekte, hatta daha da olumsuz etkileyebilmekte olduğu görülmüştür. Ayrıca, menopozda hormon kullanan kadınlarda meme kanseri kullanmayanlardan daha çok görülmektedir. Yine aynı çalışma sonuçlarına göre; ateş basma, çarpıntı ve terleme gibi vasomotor belirtilerin en iyi çözümü kadınlık hormonlarını ise de sadece bu nedenle kullanılmamaları önerilmektedir. Osteoporozdan (kemik erimesi) en etkin korunma yöntemi hormon kullanımıdır. Ancak alternatif ilaçlar da vardır. Böylece birden menopozun her kadının çekmesi gereken bir çile gibi görüldüğü eskilere doğru bir gidiş var gibi algılansa da yapılan çalışmalarda kullanılan hormon dozları yüksek, hasta seçimi kriterleri farklıdır" dedi.
"MENOPOZLA İLGİLİ YENİ İLAÇ VE TEDAVİ ŞEKİLLERİ KADINLARA ANLATILMALI"
Akdeniz, bugün için en son kararların, "tedavinin kişiselleştirilmesi (her kadına ihtiyacı olan yaklaşım), verilecekse en az dozda ve sürekli hormon tedavisi verilmesi, kalp hastalıklarından koruma veya tedavi amacıyla hormon verilmemesi, meme kanseri riski 4 yıldan sonra arttığından uzun süreli yerine koyma tedavisi için hasta ile konuşup risklerin anlatılmasından sonra kendisinin karar vermesinin sağlanması, kadınların hemen tedavilerini bırakarak başka çözümler aramasının önlenmesi, tedavilerine devam ederlerse muhtemel kazanç ve kayıplarının iyi anlatılması ve yeni ilaç ve tedavi seçeneklerinin hastaya anlatılması" şeklinde olduğunu açıkladı.
Bu sonuçlardan sonra, iyi seçilmiş hasta gruplarında, şikayetlerin yoğun olduğu ilk 5 yıl içerisinde en düşük dozda hormon yerine koyma tedavisi, sonraki 5 yıl kemik erimesine yönelik olarak SERM'ler, daha sonra bifosfanatlar ve 70'li yaşlarda kalsitonin kullanımı gibi protokoller ortaya atıldığına da işaret eden Akdeniz, şu bilgileri verdi:
"Kısaca kadınların doktoruna danışarak en az kaygıyla menopoz yakınmalarından kurtulması mümkündür. Hiçbir yakınma yoksa kalsiyum desteği, D-vitamini, egzersiz ve güneş banyosu ile de sorunsuz veya en az sorunla menopozu karşılanabilir. Bitkisel estrojenler (fito estrojenler) bugün yoğun olarak tartışılmaktadır. Soya fasulyesi ve yağında bolca bulunan bu Maddeler ilaç olarak da üretilmiş ve piyasaya sürülmüştür. Ancak her ne kadar bitkisel kökenli olsalar da bu maddelerin ilaç olduğu unutulmamalıdır. Menopozdaki pap-test, ultrasonografi,mammografi ve kan tetkikleri ile yapılan kontroller ise hormon veya ilaç kullanılsın veya kullanılmasın yapılmaya devam edilmelidir".