meridyen2
Kayıtlı Üye
Melanin Renk Uzmanı Bir Pigment
İnsan bedeninde, en üstün teknolojilerden daha üstün teknolojiye sahip sistemler, tam teçhizatlı askerler, konusunda uzman elemanlar (hücreler, hormonlar, salgı bezleri) ve daha birçok üstün tasarım mevcuttur. Vücut içindeki bu ‘uzman elemanlardan’ biri de renk ayarlayıcısı olan ‘melanin’dir. Adeta bir renk uzmanı gibi cildin ihtiyacına göre renginin açılmasına veya koyulaşmasına neden olan, göze rengini verip zararlı ışınlardan korunmasını sağlayan, bulunduğu miktara göre her insana saç rengini veren melanin, insan bedeninde, Allah'ın sonsuz yaratma ilmini sergileyen sayısız delillerden sadece biridir.
Penceresi olmayan, kapısı da ışık geçirmeyecek şekilde kapanmış bir odada olduğunuzu ve iki ay boyunca bu odadan hiç çıkmadığınızı varsayalım. Böyle bir ortamda dışarıda havanın nasıl olduğunu, güneş olup olmadığını, varsa yakıcı bir güneş mi olduğunu, içeride kaldığınız süre boyunca her gün hiç yanılmadan tahmin edebilir miydiniz? Siz hiç farkında olmasanız da vücudunuzda bulunan melanin pigmenti, koyu karanlık bir hücrenin içinde olmasına rağmen güneş ışınlarının ne oranda olduğunu hatasızca tespit ederek çıkan sonuca göre işlem yapar.
Retinanın Boyası
Canlıların gözleri gerçekte ışığa karşı son derece hassastır ve olumsuz yönde çok kolay etkilenebilir. Buna rağmen Allah'ın gözde özel olarak yarattığı destek sistemler sayesinde güven içinde ışığa bakabilir, etrafımızı rahatlıkla görebiliriz. Bu destek sistemlerden bir tanesi de gözlerde bulunan pigment molekülleridir.
Bilindiği gibi canlı gözlerinin renkleri çeşitlilik gösterir. Bu rengi sağlayanlar da yine pigmentlerdir. Melanin, gözün içinde bulunan ve göze rengini veren pigment maddelerinden bir tanesidir. Ancak melaninin görevi sadece renk vermek değildir. Araştırmacılar gözde bulunan melanin maddesinin hem gözün zararlı ışınlardan korunmasını, hem de görüş gücünün artırılmasını sağladığını ortaya çıkarmışlardır. Doğada ışığın oluşturacağı zararlı etkilere karşı en doğal çözüm olan melanin maddesi, retinanın dokusuna zarar verme ihtimali olan zararlı mor ötesi ışınlar gibi farklı ışınları filtreleyerek en ideal korumayı sağlar. Melanin, retinadan geçen ışığı emerken ayrıca ışığın geri yansımasını ve göz içinde dağılmasını da engeller. Eğer bu tabaka olmasaydı gözün içine giren ışık her yana dağılır ve görüntü oluşmazdı. Melanin tabakasının görevi, kamera ve fotoğraf makinelerinin objektiflerine sürülen siyah boyanın (magnezyum tabakası) görevi ile aynıdır.
Melaninin Cilt Üzerindeki Etkisi
İnsanların cilt renklerine göre esmer, kumral, beyaz ya da zenci olarak tanımlanmasının başlıca sebebi, hücre içindeki kromatoforda bulunan melanindir. Melanin maddesi, hücrenin merkezine yoğunlaşarak veya hücre içine dağılarak hareket eder. Bu sayede ise insan teninin rengini koyulaştırıp açıklaştırır.
Melanin maddesinin hareketliliğinde en önemli etken ise güneş ışınlarıdır. Güneş ışınlarının süresi ve şiddeti mevsimlere ve gün uzunluğuna göre değişir. Melanin maddesi de buna göre harekete geçer ve ten rengini belirler.
Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindeki insanlar güneyde yaşayanlara göre çok daha açık tenli ve sarışın olurlar. Çünkü bu ülkelerde gökyüzü çoğu zaman bulutlu ve hava yağışlıdır. Güneş daha az sürede ve şiddette etki eder. Bu da güneş ışınlarından daha fazla yararlanmak için melanin maddesinin saçta ve ciltte daha az salgılanmasını sağlar.
Kanser Düşmanı Pigment
Güneş ışığının insan vücudunda D vitamininin sentezlenmesinde çok önemli bir rolü vardır. Güneş ışığı olmazsa gıdalardan alınan 7-dehidrocholesterol isimli madde D vitaminine dönüştürülemez. Bunun sonucunda da raşitizm (kemik bozuklukları) gibi birçok kemik hastalığı ortaya çıkar. Bu nedenle az güneşli yerlerde ciltte az miktarda melanin maddesi sentezlenir. Böylece ten rengi açılarak daha fazla güneş ışığının ciltten geçmesine izin verilir ve D vitamininin sentezlenmesi için kullanılır.
Güneş ışınlarının bu yararlı etkisinin dışında bir de zararlı etkileri bulunmaktadır. Bu ışınlar başta cilt kanseri olmak üzere birçok hastalığa yol açar. Özellikle güneşli bölgelerde yaşayan kişiler için bu ışınlar büyük tehdit oluşturur. Çünkü ultraviyole ve diğer ışınlar nedeniyle ciltteki hücrelerin kanserleşme riski çok yüksektir. Ancak bu noktada da melanin maddesi devreye girerek bu riskin en aza indirilmesini sağlar. Çok fazla güneş ışınına maruz kalan kişilerin cildinde oldukça fazla miktarda melanin pigmenti üretilir. Dolayısıyla kişinin ten rengi koyulaşır. Böylece dış ortamdan cilde gelen zararlı ultraviyole ışınlarının daha alt katmanlardaki hassas hücrelere ulaşması engellenir. Bu da hassas hücrelerin hasar görerek kanserleşmesini önlemiş olur.
Karanlık Hücrede Renk Ayarı Evrimciler İçin Büyük Bir Açmazdır
Penceresi olmayan, kapısı da ışık geçirmeyecek şekilde kapanmış bir odada olduğunuzu ve 2 ay boyunca bu odadan çıkmadığınızı varsayalım. Böyle bir ortamda dışarıda havanın nasıl olduğunu, güneş olup olmadığını, varsa yakıcı bir güneş mi olduğunu içeride kaldığınız süre boyunca her gün hiç yanılmadan tahmin edebilir miydiniz?
Ciltte bulunan melanin pigmenti, yalnızca iki ay boyunca değil, ilk insan yaratıldığı andan beri, koyu karanlık bir hücrenin içinde olmasına rağmen güneş ışınlarının ne oranda olduğunu hatasızca tespit ederek çıkan sonuca göre işlem yapmaktadır. Bu ise her şeyi tesadüfle açıklamaya çalışan evrimciler için büyük bir açmazdır. Evrim teorisinin adeta şuurlu bir varlık gibi davranan melaninin özellikleri ile ilgili olarak getirebildiği hiçbir açıklama yoktur. Melanin pigmentinin bu hareketlerinin tek sebebi, Yüce Allah'ın melanini bu şekilde yaratmış olmasıdır. Bir ayette şöyle buyurulmaktadır:
"Sizin İlahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında İlah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır." (Taha Suresi, 98)
Kısa Kısa
Melanin pigmenti için, 'cildi güneşten koruyan şemsiye’ benzetmesi yapılır.
İnsanların saç rengini de melanin belirler. Saç teline gönderilen melanin çok miktarda ise siyah veya kahverengi saçlara, az miktarda ise sarı saçlara neden olur.
Vücudun yüz, el, ve sırt gibi bölgelerinde görülen çiller de, melanin pigmentinin birikmesinden kaynaklanır.
Gözü ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan melanin pigmentinin görevini yapamaması durumunda gözde katarakt hastalığı oluşur.
Albino hastalığının nedeni, gözlerde ve vücutta melanin pigmentinin bulunmamasıdır. Albino hastası olan kişinin saçları kar beyazdır. Gözlerinde ışığa karşı aşırı hassasiyet vardır. Aydınlık bir ortama çıktığında, göze giren ışık, retinada melanin bulunmadığından her yöne yansır. Bu yüzden kişiyi rahatsız edici parlak bir görüntü oluşur. (Solmaz Akar, Focus, Mart 1996, s. 21.)
Yaş ilerledikçe melaninin azalması yaşlılık etkisini artırmaktadır. Örneğin kırk yaşında gözdeki pigmentler % 15, altmış yaşında ise % 25 azalır ve bu durum yaşlılık etkilerinin daha da belirginleşmesine sebep olur.
Birkaç gün boyunca yara bandıyla sarılı olan parmağınızdan bandı çıkardığınızda, bantla sarılı olan bölüm diğer kısımlara göre neden daha beyaz kalır? Bunun nedeni, sarılı kaldığı süre boyunca bu bölümdeki melanin pigmentinin güneş ışınlarıyla tepkimeye girememesidir. Bu da ten renginin açılmasına neden olur.
İnsan bedeninde, en üstün teknolojilerden daha üstün teknolojiye sahip sistemler, tam teçhizatlı askerler, konusunda uzman elemanlar (hücreler, hormonlar, salgı bezleri) ve daha birçok üstün tasarım mevcuttur. Vücut içindeki bu ‘uzman elemanlardan’ biri de renk ayarlayıcısı olan ‘melanin’dir. Adeta bir renk uzmanı gibi cildin ihtiyacına göre renginin açılmasına veya koyulaşmasına neden olan, göze rengini verip zararlı ışınlardan korunmasını sağlayan, bulunduğu miktara göre her insana saç rengini veren melanin, insan bedeninde, Allah'ın sonsuz yaratma ilmini sergileyen sayısız delillerden sadece biridir.
Penceresi olmayan, kapısı da ışık geçirmeyecek şekilde kapanmış bir odada olduğunuzu ve iki ay boyunca bu odadan hiç çıkmadığınızı varsayalım. Böyle bir ortamda dışarıda havanın nasıl olduğunu, güneş olup olmadığını, varsa yakıcı bir güneş mi olduğunu, içeride kaldığınız süre boyunca her gün hiç yanılmadan tahmin edebilir miydiniz? Siz hiç farkında olmasanız da vücudunuzda bulunan melanin pigmenti, koyu karanlık bir hücrenin içinde olmasına rağmen güneş ışınlarının ne oranda olduğunu hatasızca tespit ederek çıkan sonuca göre işlem yapar.
Retinanın Boyası
Canlıların gözleri gerçekte ışığa karşı son derece hassastır ve olumsuz yönde çok kolay etkilenebilir. Buna rağmen Allah'ın gözde özel olarak yarattığı destek sistemler sayesinde güven içinde ışığa bakabilir, etrafımızı rahatlıkla görebiliriz. Bu destek sistemlerden bir tanesi de gözlerde bulunan pigment molekülleridir.
Bilindiği gibi canlı gözlerinin renkleri çeşitlilik gösterir. Bu rengi sağlayanlar da yine pigmentlerdir. Melanin, gözün içinde bulunan ve göze rengini veren pigment maddelerinden bir tanesidir. Ancak melaninin görevi sadece renk vermek değildir. Araştırmacılar gözde bulunan melanin maddesinin hem gözün zararlı ışınlardan korunmasını, hem de görüş gücünün artırılmasını sağladığını ortaya çıkarmışlardır. Doğada ışığın oluşturacağı zararlı etkilere karşı en doğal çözüm olan melanin maddesi, retinanın dokusuna zarar verme ihtimali olan zararlı mor ötesi ışınlar gibi farklı ışınları filtreleyerek en ideal korumayı sağlar. Melanin, retinadan geçen ışığı emerken ayrıca ışığın geri yansımasını ve göz içinde dağılmasını da engeller. Eğer bu tabaka olmasaydı gözün içine giren ışık her yana dağılır ve görüntü oluşmazdı. Melanin tabakasının görevi, kamera ve fotoğraf makinelerinin objektiflerine sürülen siyah boyanın (magnezyum tabakası) görevi ile aynıdır.
Melaninin Cilt Üzerindeki Etkisi
İnsanların cilt renklerine göre esmer, kumral, beyaz ya da zenci olarak tanımlanmasının başlıca sebebi, hücre içindeki kromatoforda bulunan melanindir. Melanin maddesi, hücrenin merkezine yoğunlaşarak veya hücre içine dağılarak hareket eder. Bu sayede ise insan teninin rengini koyulaştırıp açıklaştırır.
Melanin maddesinin hareketliliğinde en önemli etken ise güneş ışınlarıdır. Güneş ışınlarının süresi ve şiddeti mevsimlere ve gün uzunluğuna göre değişir. Melanin maddesi de buna göre harekete geçer ve ten rengini belirler.
Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindeki insanlar güneyde yaşayanlara göre çok daha açık tenli ve sarışın olurlar. Çünkü bu ülkelerde gökyüzü çoğu zaman bulutlu ve hava yağışlıdır. Güneş daha az sürede ve şiddette etki eder. Bu da güneş ışınlarından daha fazla yararlanmak için melanin maddesinin saçta ve ciltte daha az salgılanmasını sağlar.
Kanser Düşmanı Pigment
Güneş ışığının insan vücudunda D vitamininin sentezlenmesinde çok önemli bir rolü vardır. Güneş ışığı olmazsa gıdalardan alınan 7-dehidrocholesterol isimli madde D vitaminine dönüştürülemez. Bunun sonucunda da raşitizm (kemik bozuklukları) gibi birçok kemik hastalığı ortaya çıkar. Bu nedenle az güneşli yerlerde ciltte az miktarda melanin maddesi sentezlenir. Böylece ten rengi açılarak daha fazla güneş ışığının ciltten geçmesine izin verilir ve D vitamininin sentezlenmesi için kullanılır.
Güneş ışınlarının bu yararlı etkisinin dışında bir de zararlı etkileri bulunmaktadır. Bu ışınlar başta cilt kanseri olmak üzere birçok hastalığa yol açar. Özellikle güneşli bölgelerde yaşayan kişiler için bu ışınlar büyük tehdit oluşturur. Çünkü ultraviyole ve diğer ışınlar nedeniyle ciltteki hücrelerin kanserleşme riski çok yüksektir. Ancak bu noktada da melanin maddesi devreye girerek bu riskin en aza indirilmesini sağlar. Çok fazla güneş ışınına maruz kalan kişilerin cildinde oldukça fazla miktarda melanin pigmenti üretilir. Dolayısıyla kişinin ten rengi koyulaşır. Böylece dış ortamdan cilde gelen zararlı ultraviyole ışınlarının daha alt katmanlardaki hassas hücrelere ulaşması engellenir. Bu da hassas hücrelerin hasar görerek kanserleşmesini önlemiş olur.
Karanlık Hücrede Renk Ayarı Evrimciler İçin Büyük Bir Açmazdır
Penceresi olmayan, kapısı da ışık geçirmeyecek şekilde kapanmış bir odada olduğunuzu ve 2 ay boyunca bu odadan çıkmadığınızı varsayalım. Böyle bir ortamda dışarıda havanın nasıl olduğunu, güneş olup olmadığını, varsa yakıcı bir güneş mi olduğunu içeride kaldığınız süre boyunca her gün hiç yanılmadan tahmin edebilir miydiniz?
Ciltte bulunan melanin pigmenti, yalnızca iki ay boyunca değil, ilk insan yaratıldığı andan beri, koyu karanlık bir hücrenin içinde olmasına rağmen güneş ışınlarının ne oranda olduğunu hatasızca tespit ederek çıkan sonuca göre işlem yapmaktadır. Bu ise her şeyi tesadüfle açıklamaya çalışan evrimciler için büyük bir açmazdır. Evrim teorisinin adeta şuurlu bir varlık gibi davranan melaninin özellikleri ile ilgili olarak getirebildiği hiçbir açıklama yoktur. Melanin pigmentinin bu hareketlerinin tek sebebi, Yüce Allah'ın melanini bu şekilde yaratmış olmasıdır. Bir ayette şöyle buyurulmaktadır:
"Sizin İlahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında İlah yoktur. O, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır." (Taha Suresi, 98)
Kısa Kısa
Melanin pigmenti için, 'cildi güneşten koruyan şemsiye’ benzetmesi yapılır.
İnsanların saç rengini de melanin belirler. Saç teline gönderilen melanin çok miktarda ise siyah veya kahverengi saçlara, az miktarda ise sarı saçlara neden olur.
Vücudun yüz, el, ve sırt gibi bölgelerinde görülen çiller de, melanin pigmentinin birikmesinden kaynaklanır.
Gözü ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan melanin pigmentinin görevini yapamaması durumunda gözde katarakt hastalığı oluşur.
Albino hastalığının nedeni, gözlerde ve vücutta melanin pigmentinin bulunmamasıdır. Albino hastası olan kişinin saçları kar beyazdır. Gözlerinde ışığa karşı aşırı hassasiyet vardır. Aydınlık bir ortama çıktığında, göze giren ışık, retinada melanin bulunmadığından her yöne yansır. Bu yüzden kişiyi rahatsız edici parlak bir görüntü oluşur. (Solmaz Akar, Focus, Mart 1996, s. 21.)
Yaş ilerledikçe melaninin azalması yaşlılık etkisini artırmaktadır. Örneğin kırk yaşında gözdeki pigmentler % 15, altmış yaşında ise % 25 azalır ve bu durum yaşlılık etkilerinin daha da belirginleşmesine sebep olur.
Birkaç gün boyunca yara bandıyla sarılı olan parmağınızdan bandı çıkardığınızda, bantla sarılı olan bölüm diğer kısımlara göre neden daha beyaz kalır? Bunun nedeni, sarılı kaldığı süre boyunca bu bölümdeki melanin pigmentinin güneş ışınlarıyla tepkimeye girememesidir. Bu da ten renginin açılmasına neden olur.