Geceleyin herkesin uykuya daldığı bir sırada Beyza bir tıkırtı duydu. Önce pencereden baktı, orada birşey yoktu. Sonra gözünü odanın kapısına çevirdi aynı sesi yine işitti.
- Tık tık!
Hemen yatağından kalktı. Kapıya yöneldi. Bir yandan da korkuyordu.
- Kim o? dedi ses yok. Tekrar ;
-Kim o?
-…..
Yine ses gelmeyince bir cesaretle kapı koluna uzandı, yavaşça indirdi ve kapıyı birazcık araladı. Baktı, kimse yoktu.”Neyse canım “deyip yatağına yattı. Gözlerini kapadı, işte tam o sırada yine aynı ses. İçinden, bu sefer kapıyı sonuna kadar açacağım ne olursa olsun, diye geçirdi.
Kapıyı açtı bir de ne görsün: minicik bir kedi. “Nerden girmiş olabilir ki, biz apartmanın üçüncü katındayız” dedi kendi kendine. Birden aklına geldi ve “Buldum, mutfak c******* girmiştir. Orada apartman boşluğu var.”dedi.
-Ayy! Ne tatlı şeysin sen öyle. Şirin kedi, güzel kedi, maviş kedi.
Kedi beyazdı gözleri de mavi. Kedi Beyza’nın bu güzel sözlerine teşekkür etmek istercesine Beyza’nın yanına sokuldu.
-Miyavv, miyavv!
-Gecenin bu vaktinde sen ne yapıyorsun bakalım burda?
-Miyavv!
-Karnın mı acıktı? Gel , mutfakta sana yarar bir şeyler var mı? Ama sessiz ol.Kimseyi uyandırmak istemiyorum. Benim annem ve babam çalışıyor. Bu nedenle sabah erken kalkacaklar.
Birlikte mutfağa gittiler. Beyza buzdolabına yöneldi.
-Hımm! Bakalım sütümüz kalmış mı? Aaaa! Evet kalmış.Çok şanslısın Maviş. Dur biraz ısıtalım.
-Miyavv, miyavv!
-Hişş! Sessiz ol.Uyandıracaksın herkesi.
Beyza sütü ısıttı.”Al bakalım, güzel güzel sütünü iç, ama yere dökme, annem kızar” dedi. Kedi sütünü hızlı hızlı ve . yalayarak içmeye başladı.
“Zavallı kedicik ne kadar da acıkmış” diye düşündü Beyza.
Sütünü içen kedi biraz hareketlendi, mutfakta oradan oraya dolaşmaya başladı. Az kalsın mutfağın karşısındaki yatakodasına girecekti. Beyza kediye şöyle bir baktı. Kedi olduğu yerde kaldı. Beyza:
- Hişşt! Yavaş, odama gidiyoruz yaramazlık yok, dedi.
Odaya geçtiklerinde Beyza’nın aklına süt tabağını yıkamadığı geldi. “Neyse”, dedi sonra “bir şey olmaz, hem nasılsa musluğun altına koydum annem yıkar sabah”.
Beyza kediye: “Hadi uyuyalım artık , sabah olacak” dedi. Ve onu alıp yatağının altındaki mindere koydu.
-Haydi, dedi, uyu şimdi.
Kedi Beyza’ya gözlerini dikmiş bakıyordu. Beyza: “iyi geceler” dedi, uyudu.
Sabah kalktığında kediyi pencerenin kenarına çıkmış dışarı bakarken buldu. Dışarıyı mı özlemişti acaba ? Ama önce kahvaltı yapmalıydı. Annesi işe gitmeden kahvaltıyı hazırlamıştı. Hemen gidip yemeğini yedi, kediye de biraz süt koydu.Yemeklerini yedikten sonra dışarı çıktılar.
Çok güzel bir gündü, kış mevsimi olmasına rağmen güneş varlığını hisettiriyordu. Yolda giderken Merve’ye rastladılar. Beyza:
-Merhaba Merve, nasılsın?
-İyiyim Beyza, sen nasılsın?
-Ben de iyiyim.
-Aaa! O kedi senin mi?
-Evet.
-Ne güzelmiş.
-Teşekkür ederim.
-Görüşmek üzere Beyza.
-Görüşürüz Merve.
Beyza kedisine bir isim koymak istedi. Ya Merve ismini sorsaydı ne diyecekti. Hemen bir isim bulmalıydı.
-Buldum Maviş olsun, hem gözlerin de mavi, dedi kediye dönerek. Duydun mu kedicik, bundan sonra senin adın Maviş.
Merve arkadaşlarıyla bahçede oynuyordu. Arkadaşlarından Aylin üzgün görünüyordu. İstop oynuyorlardı. Herkes topa koşuyordu .Fakat Aylin olduğu yerde kalıyor dalgın dalgın önüne bakıyordu. Merve yanına gidip ;
-Ne oldu Aylin , niye üzgünsün ?, diye sordu.
Aylin:
-Merve biliyor musun, benim küçük kedim kayboldu.
-Nasıl yani?
- Sabah kalktığımda yoktu, her tarafa baktım yok.
-Canım çok üzüldüm. İnşallah bulursun. Nasıl bir kediydi?
-Böyle beyaz . renkte, mavi gözleri olan küçük bir kedi.
Hımm! “Bu kedi Beyza’nın kedisine çok benziyor o olmasın” dedi içinden “Aylin ile Beyza’nın evleri birbirine yakın. Ama yok canım sanmam. Öyle olsa benim demezdi herhalde. Bu özelliklerde olan kediyi gördüm mü desem acaba?” diye geçirdi içinden.”Ama yok ” dedi, en iyisi önce Beyza ile konuşmak.
-Arkadaşlar ben bir yere kadar gidip geleceğim , siz oyununuza devam edin.
Merve Beyzalar’a gitti, zili çaldı. Beyza:
-Merve hoşgeldin!
-Hoşbulduk Beyza
-Buyur içeri gir.
-Yok girmeyecğim, arkadaşlarla oyun oynuyorduk da döneceğim. Sana bir şey sormaya geldim.
-Kedi gerçekten . senin mi?
-Evet, ne oldu ki?
-Nasıl yani satın mı aldın?
-Yoo!, buldum.
-İşte bulduysan o kedi bir başkasının olabilir.
-Hayır olamaz, o benim.
-Tamam kızma. Ben sadece merak ettim. Sizin iki apartman yanınızda Aylin oturuyor. Kedisini kaybetmiş de tarif etti nasıl bir kedi olduğunu; beyaz, mavi gözlü, küçük.
-Öyle mi? dedi Beyza. “Bu kedi onun kedisi miydi şimdi. Aaaah, olamaz,” diye geçirdi içinden ama söylemedi. Söylerse kediyi vermek zorunda kalacaktı .Hem niye söylesindi ki kediyi gidip almamıştı , o gelmişti. Belli ki memnun değil yerinden, diye düşündü.
-Peki ,dedi Merve, rahatsız ettim , hoşçakal!
-Beyza kapıyı kapattığında sanki içinden bir şey kopmuştu. Üzülmüştü. Acaba yanlış mı yapmıştı? Maviş’ e şöyle bir baktı. Sonra Beyza’nın odasına gittiler. Kedi hemen camın önüne geçti ve dışarı bakmaya başladı. Beyza da yatağına uzanıp düşüncelere daldı.
Acaba kendi kedisi kaybolsa ve bulan kişi de geri getirmese ne yapardı? Çok üzülürdü herhalde, bulan kişinin geri getirmesini isterdi sonra.
Bunları düşünürken gözü Maviş’e kaydı. Özlemiş miydi sahibini peki, “sürekli camdan bakıyor” diye geçirdi.
Beyza düşündü düşündü en sonunda Maviş ‘i sahibine vermeye karar verdi. Hemen Maviş ‘i de alıp Merve’nin yanına gitti. Merve şaşırmıştı.
-Merhaba Beyza!
-Merhaba Merve!
- Ne oldu, hayırdır?
-Merve’ciğim, sana bir şey söyleyeceğim:
-Bu kedi benim değil. Dün gece mutfak c******* girmiş. Odamın kapısının önünde buldum. Sanırım yolunu kaybetti. Bu Aylin ‘in kedisi. Hadi kendisine verelim.
Merve çok sevindi. Birlikte Aylinler’e gittiler. Aylin kapıyı . açtı, kedisini görünce sevinçten havalara uçtu. Hemen onu kucağına aldı.
-”Nerden buldunuz? Çok teşekkür ederim.”dedi.
Beyza ve Merve , Maviş ‘i sahibine teslim etmenin mutluluğuyla eve döndü.
- Tık tık!
Hemen yatağından kalktı. Kapıya yöneldi. Bir yandan da korkuyordu.
- Kim o? dedi ses yok. Tekrar ;
-Kim o?
-…..
Yine ses gelmeyince bir cesaretle kapı koluna uzandı, yavaşça indirdi ve kapıyı birazcık araladı. Baktı, kimse yoktu.”Neyse canım “deyip yatağına yattı. Gözlerini kapadı, işte tam o sırada yine aynı ses. İçinden, bu sefer kapıyı sonuna kadar açacağım ne olursa olsun, diye geçirdi.
Kapıyı açtı bir de ne görsün: minicik bir kedi. “Nerden girmiş olabilir ki, biz apartmanın üçüncü katındayız” dedi kendi kendine. Birden aklına geldi ve “Buldum, mutfak c******* girmiştir. Orada apartman boşluğu var.”dedi.
-Ayy! Ne tatlı şeysin sen öyle. Şirin kedi, güzel kedi, maviş kedi.
Kedi beyazdı gözleri de mavi. Kedi Beyza’nın bu güzel sözlerine teşekkür etmek istercesine Beyza’nın yanına sokuldu.
-Miyavv, miyavv!
-Gecenin bu vaktinde sen ne yapıyorsun bakalım burda?
-Miyavv!
-Karnın mı acıktı? Gel , mutfakta sana yarar bir şeyler var mı? Ama sessiz ol.Kimseyi uyandırmak istemiyorum. Benim annem ve babam çalışıyor. Bu nedenle sabah erken kalkacaklar.
Birlikte mutfağa gittiler. Beyza buzdolabına yöneldi.
-Hımm! Bakalım sütümüz kalmış mı? Aaaa! Evet kalmış.Çok şanslısın Maviş. Dur biraz ısıtalım.
-Miyavv, miyavv!
-Hişş! Sessiz ol.Uyandıracaksın herkesi.
Beyza sütü ısıttı.”Al bakalım, güzel güzel sütünü iç, ama yere dökme, annem kızar” dedi. Kedi sütünü hızlı hızlı ve . yalayarak içmeye başladı.
“Zavallı kedicik ne kadar da acıkmış” diye düşündü Beyza.
Sütünü içen kedi biraz hareketlendi, mutfakta oradan oraya dolaşmaya başladı. Az kalsın mutfağın karşısındaki yatakodasına girecekti. Beyza kediye şöyle bir baktı. Kedi olduğu yerde kaldı. Beyza:
- Hişşt! Yavaş, odama gidiyoruz yaramazlık yok, dedi.
Odaya geçtiklerinde Beyza’nın aklına süt tabağını yıkamadığı geldi. “Neyse”, dedi sonra “bir şey olmaz, hem nasılsa musluğun altına koydum annem yıkar sabah”.
Beyza kediye: “Hadi uyuyalım artık , sabah olacak” dedi. Ve onu alıp yatağının altındaki mindere koydu.
-Haydi, dedi, uyu şimdi.
Kedi Beyza’ya gözlerini dikmiş bakıyordu. Beyza: “iyi geceler” dedi, uyudu.
Sabah kalktığında kediyi pencerenin kenarına çıkmış dışarı bakarken buldu. Dışarıyı mı özlemişti acaba ? Ama önce kahvaltı yapmalıydı. Annesi işe gitmeden kahvaltıyı hazırlamıştı. Hemen gidip yemeğini yedi, kediye de biraz süt koydu.Yemeklerini yedikten sonra dışarı çıktılar.
Çok güzel bir gündü, kış mevsimi olmasına rağmen güneş varlığını hisettiriyordu. Yolda giderken Merve’ye rastladılar. Beyza:
-Merhaba Merve, nasılsın?
-İyiyim Beyza, sen nasılsın?
-Ben de iyiyim.
-Aaa! O kedi senin mi?
-Evet.
-Ne güzelmiş.
-Teşekkür ederim.
-Görüşmek üzere Beyza.
-Görüşürüz Merve.
Beyza kedisine bir isim koymak istedi. Ya Merve ismini sorsaydı ne diyecekti. Hemen bir isim bulmalıydı.
-Buldum Maviş olsun, hem gözlerin de mavi, dedi kediye dönerek. Duydun mu kedicik, bundan sonra senin adın Maviş.
Merve arkadaşlarıyla bahçede oynuyordu. Arkadaşlarından Aylin üzgün görünüyordu. İstop oynuyorlardı. Herkes topa koşuyordu .Fakat Aylin olduğu yerde kalıyor dalgın dalgın önüne bakıyordu. Merve yanına gidip ;
-Ne oldu Aylin , niye üzgünsün ?, diye sordu.
Aylin:
-Merve biliyor musun, benim küçük kedim kayboldu.
-Nasıl yani?
- Sabah kalktığımda yoktu, her tarafa baktım yok.
-Canım çok üzüldüm. İnşallah bulursun. Nasıl bir kediydi?
-Böyle beyaz . renkte, mavi gözleri olan küçük bir kedi.
Hımm! “Bu kedi Beyza’nın kedisine çok benziyor o olmasın” dedi içinden “Aylin ile Beyza’nın evleri birbirine yakın. Ama yok canım sanmam. Öyle olsa benim demezdi herhalde. Bu özelliklerde olan kediyi gördüm mü desem acaba?” diye geçirdi içinden.”Ama yok ” dedi, en iyisi önce Beyza ile konuşmak.
-Arkadaşlar ben bir yere kadar gidip geleceğim , siz oyununuza devam edin.
Merve Beyzalar’a gitti, zili çaldı. Beyza:
-Merve hoşgeldin!
-Hoşbulduk Beyza
-Buyur içeri gir.
-Yok girmeyecğim, arkadaşlarla oyun oynuyorduk da döneceğim. Sana bir şey sormaya geldim.
-Kedi gerçekten . senin mi?
-Evet, ne oldu ki?
-Nasıl yani satın mı aldın?
-Yoo!, buldum.
-İşte bulduysan o kedi bir başkasının olabilir.
-Hayır olamaz, o benim.
-Tamam kızma. Ben sadece merak ettim. Sizin iki apartman yanınızda Aylin oturuyor. Kedisini kaybetmiş de tarif etti nasıl bir kedi olduğunu; beyaz, mavi gözlü, küçük.
-Öyle mi? dedi Beyza. “Bu kedi onun kedisi miydi şimdi. Aaaah, olamaz,” diye geçirdi içinden ama söylemedi. Söylerse kediyi vermek zorunda kalacaktı .Hem niye söylesindi ki kediyi gidip almamıştı , o gelmişti. Belli ki memnun değil yerinden, diye düşündü.
-Peki ,dedi Merve, rahatsız ettim , hoşçakal!
-Beyza kapıyı kapattığında sanki içinden bir şey kopmuştu. Üzülmüştü. Acaba yanlış mı yapmıştı? Maviş’ e şöyle bir baktı. Sonra Beyza’nın odasına gittiler. Kedi hemen camın önüne geçti ve dışarı bakmaya başladı. Beyza da yatağına uzanıp düşüncelere daldı.
Acaba kendi kedisi kaybolsa ve bulan kişi de geri getirmese ne yapardı? Çok üzülürdü herhalde, bulan kişinin geri getirmesini isterdi sonra.
Bunları düşünürken gözü Maviş’e kaydı. Özlemiş miydi sahibini peki, “sürekli camdan bakıyor” diye geçirdi.
Beyza düşündü düşündü en sonunda Maviş ‘i sahibine vermeye karar verdi. Hemen Maviş ‘i de alıp Merve’nin yanına gitti. Merve şaşırmıştı.
-Merhaba Beyza!
-Merhaba Merve!
- Ne oldu, hayırdır?
-Merve’ciğim, sana bir şey söyleyeceğim:
-Bu kedi benim değil. Dün gece mutfak c******* girmiş. Odamın kapısının önünde buldum. Sanırım yolunu kaybetti. Bu Aylin ‘in kedisi. Hadi kendisine verelim.
Merve çok sevindi. Birlikte Aylinler’e gittiler. Aylin kapıyı . açtı, kedisini görünce sevinçten havalara uçtu. Hemen onu kucağına aldı.
-”Nerden buldunuz? Çok teşekkür ederim.”dedi.
Beyza ve Merve , Maviş ‘i sahibine teslim etmenin mutluluğuyla eve döndü.