meridyen2
Kayıtlı Üye
Manevi ve fiziksel ağırlık
Akılda oluşan pusun yanı sıra, samimiyetsizliği sürdüren insanların uğradığı zararlardan biri de üzerlerinde oluşan ağırlıktır. Bu ağırlık, vicdanlarının sesinden bile bile yüz çevirmiş olmalarının üzerlerinde oluşturduğu baskıdan kaynaklanır. Vicdan azabının verdiği manevi sıkıntı, kişinin hem ruh halini hem de tüm fiziksel fonksiyonlarını derinlemesine etkiler. Böyle bir insan, dünyanın en güzel, en konforlu evinde, istediği her nimete anında ulaşabilecek imkanlar içinde, en güzel ahlaklı insanlarla birlikte yaşasa, sağlığı, güzelliği, zenginliği dünya şartlarında olabilecek en mükemmel seviyede olsa, yine de içindeki bu sıkıntıdan kurtulamaz. Çevresindeki bu nimetlerin hiçbirinden gereği gibi zevk alamaz. Ne yediği yemek, ne dostlarının candan sohbetleri, ne güzel bir manzara, ne gittiği güzel bir yer bu insana zevk vermez. Herkesin eğlendiği, gülüp oynadığı bir ortamda o için için azap çeker. Etrafına her ne kadar neşe ve mutluluk taklitleri yapsa da, içindeki manevi azap bir an olsun hafiflemez. Doğal neşe ve doğal huzuru hiçbir zaman için yaşayamaz. Bunu ancak özel bir irade ve dikkat ile elde edebilir. Aksinde üzerinde daimi olarak bir ağırlık vardır. Bu ağırlık, kişinin bedenen uyanık olduğu halde bir çeşit uyku halinde yaşamasına neden olur; gözleri açıktır ama gözündeki mat ve donuk ifade, iman eden bir kimsede olması gereken şuurdan çok uzaktır. Bakışlarına bitkin bir ifade hakimdir.
Bu manevi baskının neden olduğu ağırlık kişiyi fiziksel açıdan da yoğun şekilde etkiler. Algıda, konuşmada, el becerilerinde ve vücudun tüm diğer yetenek gerektiren fonksiyonlarında azalma görülür. Normal şartlarda kişinin fiziksel anlamda hiçbir rahatsızlığı yoktur. Ama beyinde oluşan baskı ve donukluk, kişinin hayatını normal bir insan gibi yaşamasını engeller. Bilinçaltında bir yerlerde her zaman vicdan azabından kaynaklanan huzursuzluğu hisseder. Bu huzursuzluğunu çözüme kavuşturmadığı sürece de rahata kavuşamaz. Allah, Kuran'da imanı kalplerine tam sindirememiş olan bu insanların sıkıntılı ruh halini şöyle tarif etmiştir:
Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz. (Taha Suresi, 124)
(alıntı harun yahya Gizli Azapların Çözümü)
Akılda oluşan pusun yanı sıra, samimiyetsizliği sürdüren insanların uğradığı zararlardan biri de üzerlerinde oluşan ağırlıktır. Bu ağırlık, vicdanlarının sesinden bile bile yüz çevirmiş olmalarının üzerlerinde oluşturduğu baskıdan kaynaklanır. Vicdan azabının verdiği manevi sıkıntı, kişinin hem ruh halini hem de tüm fiziksel fonksiyonlarını derinlemesine etkiler. Böyle bir insan, dünyanın en güzel, en konforlu evinde, istediği her nimete anında ulaşabilecek imkanlar içinde, en güzel ahlaklı insanlarla birlikte yaşasa, sağlığı, güzelliği, zenginliği dünya şartlarında olabilecek en mükemmel seviyede olsa, yine de içindeki bu sıkıntıdan kurtulamaz. Çevresindeki bu nimetlerin hiçbirinden gereği gibi zevk alamaz. Ne yediği yemek, ne dostlarının candan sohbetleri, ne güzel bir manzara, ne gittiği güzel bir yer bu insana zevk vermez. Herkesin eğlendiği, gülüp oynadığı bir ortamda o için için azap çeker. Etrafına her ne kadar neşe ve mutluluk taklitleri yapsa da, içindeki manevi azap bir an olsun hafiflemez. Doğal neşe ve doğal huzuru hiçbir zaman için yaşayamaz. Bunu ancak özel bir irade ve dikkat ile elde edebilir. Aksinde üzerinde daimi olarak bir ağırlık vardır. Bu ağırlık, kişinin bedenen uyanık olduğu halde bir çeşit uyku halinde yaşamasına neden olur; gözleri açıktır ama gözündeki mat ve donuk ifade, iman eden bir kimsede olması gereken şuurdan çok uzaktır. Bakışlarına bitkin bir ifade hakimdir.
Bu manevi baskının neden olduğu ağırlık kişiyi fiziksel açıdan da yoğun şekilde etkiler. Algıda, konuşmada, el becerilerinde ve vücudun tüm diğer yetenek gerektiren fonksiyonlarında azalma görülür. Normal şartlarda kişinin fiziksel anlamda hiçbir rahatsızlığı yoktur. Ama beyinde oluşan baskı ve donukluk, kişinin hayatını normal bir insan gibi yaşamasını engeller. Bilinçaltında bir yerlerde her zaman vicdan azabından kaynaklanan huzursuzluğu hisseder. Bu huzursuzluğunu çözüme kavuşturmadığı sürece de rahata kavuşamaz. Allah, Kuran'da imanı kalplerine tam sindirememiş olan bu insanların sıkıntılı ruh halini şöyle tarif etmiştir:
Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz. (Taha Suresi, 124)
(alıntı harun yahya Gizli Azapların Çözümü)