Maliye politikasi

Salvo

Kayıtlı Üye
Maliye politikasında klasik görüşten sapmalar özellikle 1930 yılından sonra önem kazanmaya başlamıştır.

Para arzı, IS-LM eğrileri analizinde LM eğrisini hareket ettiren bir değişkendir.

Gelir düzeyini artırmak için para arzının artırılması gerektiğini savunan yaklaşım Monetarist yaklaşımdır.

Otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikasına yöneltilen en önemli eleştiri Ekonomik büyümenin otomatik frenlenmesini ortaya çıkarmasıdır.

Enerji, hammadde veya nitelikli eleman kıtlığı gibi nedenlerle üretim artmadan fiyatların yükselmesine Yapısal enflasyon denir.

Artan kamu harcamaları hipotezini savunan iktisatçı Wagner'dir.

Gelişmekte olan ülkelerde genişletici maliye politikasının etkin olamamasının nedeni Yapısal darboğaz ve kapasite eksikliğidir.

Stagflasyon tanımı içinde yer alanlar: Kullanılmayan üretim kapasiteleri, Yüksek bir fiyat artışı, Yetersiz iktisadi büyüme, İşsizlik

Bir ekonomide bütçe açığı ve vergilemenin ekonomi üzerindeki etkisinin aynı olduğu görüşünü savunan yaklaşım Ricardian yaklaşımıdır.

Keynesyen maliye politikasının gelişmekte olan ülkelerde uygulanabilirliğini yitirebilmesinin nedeni Gözlemlenen ekonomik dalgalanmaların yapısının ve kaynağının farklı olmasıdır.

Genel bir harcama vergisi öneren ve gelir vergisinin böyle bir vergi ile ikame edilmesi halinde iktisadi büyümenin hızlandırılacağını ileri süren iktisatçı Kaldor'dur.

Ani amortisman, otofinansman olanağını en fazla artırır.

Gelişmekte olan bir ekonomide geleneksel yöntemlerin hakim olduğu tarım kesiminde gözlemlenen durumlar: Paralı değişimin azlığı, Düşük verimlilik, Hızlı nüfus artışı, Düşük gelir düzeyi

Ekonomide net bir yararın oluşmadığı, fakat bölgelerarası ve kişilerarası rant aktarımının ortaya çıktığı yarar tipi Parasal yarardır.

Ortalama oranın yüksek, marjinal oranın düşük uygulandığı dolaysız vergilerde Gelir etkisi, ikame etkisine ağır basarak faktör arzı artar.

Borç faiz ödemeleri, Türkiye'de 1990'lı yıllarda kamu transfer harcamalarının önemli bir miktarını oluşturmuştur.

Fonksiyonel gelir dağılımı, çeşitli üretim faktörlerinin üretime katılmaları karşılığında milli gelirden aldıkları payları gösterir.

Bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik mali araçların etkisiz kalmasına yol açan en önemli faktör Olumsuz iktisadi ve sosyal koşullardır.

Bölgesel dengesizliği gidermeye yönelik olarak altyapı yatırımlarının getirdiği en önemli yarar Maliyet tasarrufu sağlamasıdır.

Bir ekonomide, üretim ve istihdam hacminin, toplam talebe bağlı olduğunu savunan iktisatçı Keynes'tir.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst