' AmeSse!a "
Banned
![17-mavmak2.jpg](http://www.doktormurattunc.com/yonetim/articlefiles/17-mavmak2.jpg)
Annemin penceresinde çiçekler vardır.
Her sabah sular onları.Sularken bir yandan da sohbet eder o çiçeklerle.
''canım ne güzel açmışsın sen böyle..ne o küstün mü sen niye açmadın?'' filan.
Garip bir şekilde annemin çiçekleri komşuların çiçeklerine göre rengarenk açar,daha sağlıklı olur.
Tabi ben de durur muyum?
Hemen annemi modelleyip kendi hayatıma uyarlamak istedim.Tabi serde odunluk var biraz,pek anlamam öle çiçek filan.Şöyle bir düşündüm.eğer çiçeklerle konuştuğunda çiçekler daha güzel açıyorsa,makarna yaparken makarnayla konuşursan makarananın tadınında mükemmel olması lazım mantıken(!)
Gittim mutfağa açtım bir paket makarna.Suyu kaynatırken başladım muhabbete:
''-Naber makarna?! Bittin olm sen!! Yicem seni.Pardon canım,öyle demek istemedim aslında.Birazdan ben seni yiyecemde.Hani diyorum biraz şöyle datlı bir makarna olsan? Zaten seni marketten özellikle aldım.Duruşundan belliydi ne kadar mükemmel bir makarna olduğun.''
-bu kadar iltifat ettim.güzel olmazsan var yaaa..- (tabi bu kısımı içimden dedim)
Neyse makarnayla sohbet muhabbet derken kaynadı su.Tuzu atıp içine karıştırdım biraz filan.Arada yine halini hatırını sormayı da unutmadım.
''Nasıl? iyi mi suyun sıcaklığı? aman güzel olsun.oh oh maşallah.ne de iyi oldu'' filan.
Sonuç?!
Rezalet!!
Makarnalar birbirine yapışmış,tuzu eksik olmuş,tencerenin dibi tutmuş filan.Onca dil döktüm bir de ya..
Tadına baktıktan sonra tencereyi elime aldım ve makarnayla son konuşmamı yaptım:
''Sevgili makarna! Onca güzel söz söyledim,iltifat ettim.Değerimi bilemedin.Bana bunu yaptın ya seni asla affetmeyeceğim.Ama yine de kırgın ayrılmayalım.Kal sağlıcakla..'' deyip..
tencereyle birlikte çöpe attım.
Bu anıdan çıkarılan ders: ''Çiçekler ince ruhlu yaratıklar.Onlarla konuşursan daha güzel açarlar.Ama bir daha makarnalara selam dahi vermem.Makarna ne anlar romantizimden
hahaha