meridyen2
Kayıtlı Üye
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi, 1931 yılında Ofa Bağlı Tavşanlı köyünde doğmuş, ilk tahsilini babası Hacı Dursun Feyzi Güven Efendiden almış, hafızlığını ise annesi Fatma Hanımın hocalığında tamamlamıştır. İlk gençlik yıllarında civar köylerdeki hocalardan dersler alan Mahmut Hocaefendinin hocalarının arasında Süleymaniye Medreselerinden mezun ve dersiamlık (Medresede ders veren müderrislerin özel bir sınavdan geçerek kazandıkları bir san) unvanına sahip Dursun Feyzi Güven Efendi Hoca ve Mehmet Rüştü Aşıkkutlu da vardır.
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi, henüz askerlik çağına gelmeden 16 yaşında birçok talebe yetiştirmeye başlamıştır. Kendisinin yetiştirdiği talebelerden birçoğu Diyanet teşkilatımızda vaiz, imam hatip, müezzin-kayyım olarak hizmet etmişlerdir.
Diyanet Teşkilatında 42 Senelik Hizmet
Mahmut Hocaefendi, Bandırmada askerlik görevi sırasında Nakşî Şeyhi Ali Rıza Bezzaz Efendi tarafından yaptırılan camiyi ibadet maksatlı ziyaretleri sırasında Şeyhülislamlık makamında pek çok görevde bulunan Nakşî Şeyhlerinden Ali Haydar Gürbüzler Efendi ile tanışmış, askerliğini tamamladıktan sonra ise Ali Haydar Hoca Efendinin rehberliği ile İstanbulda İsmailağa Camiinde imam olarak göreve başlamıştır.
Tefsir, hadis, kelam ve tasavvuf gibi dini ilimlerde tam bir vukufiyeti olan Mahmut Hocaefendi, Ali Haydar Efendinin sohbetlerine 1960 yılına kadar devam ederek kendisinden feyz almıştır.
Mahmut Hocaefendi, Müslümanlara Şeyhin vefatından sonra verdiği hizmetleri ise kendi ağzından şu şekilde ifade etmektedir. 1960 yılında muhterem hocam üstadım Şeyh Ali Haydar Efendinin vefatı üzerine irşat vazifesi ile görevlendirildim. 42 yıl din hizmetinde bulunduğum Diyanet Teşkilatımızdan 1996 tarihinde 65 yaşımı doldurduğum için emekliye ayrıldım. Bu süre zarfındaki ilmi birikimimi memleketimiz insanı ve Müslüman kardeşlerimizle paylaşabilmek amacı ile Rûhul Furkan isimli bir tefsiri kaleme almaya başladım. Şu ana kadar Allaha hamd-ü senalar olsun 12 cildini tamamladım. Ayrıca yapmış olduğum sohbetler 4 cilt halinde yayınlanmıştır. Halen sağlığım elverdiği ölçüde devam etmeye çalışıyorum.
Allah Rızasına Uygun Yaşama Daveti
Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi, 1997 yılına kadar her sene bazı öğrencileri ile İstanbuldan başlayan, Erzuruma uzanan, İç Anadolu vilayetleri ile devam eden geziler düzenlemiştir. Gittiği yerlerdeki camilerde verdiği vaazlarında, cemaati okumaya, Kuranı yaşamaya ve milletimizi var eden değerlere bağlı kalmaya çağıran Hocaefendi, bu gezilerine Allahın rızasına uygun yaşama daveti adını vermiştir. Hocaefendi Allahın rızasına uygun yaşama faaliyetlerini en az klasik eğitim kadar önemli görmüş bu nedenle sohbetlerinde mekana bağlı kalmaksızın gerek İstanbulda gerekse Anadoludaki şehirlerde karşılaştığı kişilere Allahın rızasına uygun yaşamanın önemini kavratmak için çabalamıştır.
Hocaefendinin Dostluk Halkası
Sohbetlerinde tarikattan ziyade İslama ve Kuranda emredilen helaller ve haramlara vurgu yapan Mahmud Hocaefendi, derslerinde sürekli ümmet bilincine vurgu yapmakta, muhataplarına daha çok İslamın ameli boyutunu anlatırken, cemaatler arası dayanışmaya çok önem vermektedir.
Ruhul Furkan Tefsiri, Risale-i Kudsiyye Şerh ve Tercümesi gibi eserlere sahip Mahmut Hocaefendinin, Sultan Selim Camiindeki vaazlarını içeren Sohbetler adlı kitabı ise kendisinin dayanışmaya ve İslam Birliğine ne kadar önem verdiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Aynı şekilde, Hocaefendinin İslam coğrafyasında çok sayıda müfessir, muhaddis ve fakih tarafından sevildiği bilinmektedir.
Sayın Adnan Oktar, 21 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanan röportajında Hocaefendinin, İslam âleminin çok mühim şahıslarından biri olduğunu, kendisine yalnızca Türkiyede değil Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Irak, Suudi Arabistan gibi birçok ülkede de çok değer verildiğini ve saygı duyulduğunu söylemiştir.
Sayın Adnan Oktarın 21 Mayıs 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından
ADNAN OKTAR: Mesela Mahmut Hocamız çok asil insandır, soyludur. Basit bir konuşma asla ağzından çıkmaz. Son derece efendi bir insandır. Lafını sözünü bilir, oturup kalkmayı bilir. Adabı, edebi bilir, nezaketi bilir. Elinden yüzünden nur akar. Çok nezih bir insandır. 10 dakika sohbetinde bulunsan yeter. Biz onun hücre-i şerifine de inşaAllah kardeşlerimiz ile gitmiştik. Nimetlenmiştik, imani, Kurani güzel konular anlatmıştı. Nasihat etmişti, sohbet etmiştik. İlminden istifade etmiştik. Çok değerli bir insandır.
Allah ömrünü uzun etsin Mahmut Hocamızın. Allah dünyada, ahirette, inşaAllah kardeş etsin, birlikte olmamızı nasip etsin. Ben Hz. Mehdi (a.s.)ın zuhurunda Mahmut Hocamızın olmasından çok büyük bir haz duyarım. Allah onun o vakte kadar ömrünü uzun etsin. Hz. İsa (a.s.), Hz. Mesih (a.s.) ile kucaklaşmayı ona nasip etsin inşaAllah. Öyle mübarek bir insanın, böyle güzel kutlu bir günde Hz. Mehdi (a.s.)a biat anında orada olması, yeri-göğü birbirine katar, çok büyük bir olay olur inşaAllah.
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 79. sayı (Ocak 2011) 58. sayfada yayınlanmıştır.
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi, 1931 yılında Ofa Bağlı Tavşanlı köyünde doğmuş, ilk tahsilini babası Hacı Dursun Feyzi Güven Efendiden almış, hafızlığını ise annesi Fatma Hanımın hocalığında tamamlamıştır. İlk gençlik yıllarında civar köylerdeki hocalardan dersler alan Mahmut Hocaefendinin hocalarının arasında Süleymaniye Medreselerinden mezun ve dersiamlık (Medresede ders veren müderrislerin özel bir sınavdan geçerek kazandıkları bir san) unvanına sahip Dursun Feyzi Güven Efendi Hoca ve Mehmet Rüştü Aşıkkutlu da vardır.
Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi, henüz askerlik çağına gelmeden 16 yaşında birçok talebe yetiştirmeye başlamıştır. Kendisinin yetiştirdiği talebelerden birçoğu Diyanet teşkilatımızda vaiz, imam hatip, müezzin-kayyım olarak hizmet etmişlerdir.
Diyanet Teşkilatında 42 Senelik Hizmet
Mahmut Hocaefendi, Bandırmada askerlik görevi sırasında Nakşî Şeyhi Ali Rıza Bezzaz Efendi tarafından yaptırılan camiyi ibadet maksatlı ziyaretleri sırasında Şeyhülislamlık makamında pek çok görevde bulunan Nakşî Şeyhlerinden Ali Haydar Gürbüzler Efendi ile tanışmış, askerliğini tamamladıktan sonra ise Ali Haydar Hoca Efendinin rehberliği ile İstanbulda İsmailağa Camiinde imam olarak göreve başlamıştır.
Tefsir, hadis, kelam ve tasavvuf gibi dini ilimlerde tam bir vukufiyeti olan Mahmut Hocaefendi, Ali Haydar Efendinin sohbetlerine 1960 yılına kadar devam ederek kendisinden feyz almıştır.
Mahmut Hocaefendi, Müslümanlara Şeyhin vefatından sonra verdiği hizmetleri ise kendi ağzından şu şekilde ifade etmektedir. 1960 yılında muhterem hocam üstadım Şeyh Ali Haydar Efendinin vefatı üzerine irşat vazifesi ile görevlendirildim. 42 yıl din hizmetinde bulunduğum Diyanet Teşkilatımızdan 1996 tarihinde 65 yaşımı doldurduğum için emekliye ayrıldım. Bu süre zarfındaki ilmi birikimimi memleketimiz insanı ve Müslüman kardeşlerimizle paylaşabilmek amacı ile Rûhul Furkan isimli bir tefsiri kaleme almaya başladım. Şu ana kadar Allaha hamd-ü senalar olsun 12 cildini tamamladım. Ayrıca yapmış olduğum sohbetler 4 cilt halinde yayınlanmıştır. Halen sağlığım elverdiği ölçüde devam etmeye çalışıyorum.
Allah Rızasına Uygun Yaşama Daveti
Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi, 1997 yılına kadar her sene bazı öğrencileri ile İstanbuldan başlayan, Erzuruma uzanan, İç Anadolu vilayetleri ile devam eden geziler düzenlemiştir. Gittiği yerlerdeki camilerde verdiği vaazlarında, cemaati okumaya, Kuranı yaşamaya ve milletimizi var eden değerlere bağlı kalmaya çağıran Hocaefendi, bu gezilerine Allahın rızasına uygun yaşama daveti adını vermiştir. Hocaefendi Allahın rızasına uygun yaşama faaliyetlerini en az klasik eğitim kadar önemli görmüş bu nedenle sohbetlerinde mekana bağlı kalmaksızın gerek İstanbulda gerekse Anadoludaki şehirlerde karşılaştığı kişilere Allahın rızasına uygun yaşamanın önemini kavratmak için çabalamıştır.
Hocaefendinin Dostluk Halkası
Sohbetlerinde tarikattan ziyade İslama ve Kuranda emredilen helaller ve haramlara vurgu yapan Mahmud Hocaefendi, derslerinde sürekli ümmet bilincine vurgu yapmakta, muhataplarına daha çok İslamın ameli boyutunu anlatırken, cemaatler arası dayanışmaya çok önem vermektedir.
Ruhul Furkan Tefsiri, Risale-i Kudsiyye Şerh ve Tercümesi gibi eserlere sahip Mahmut Hocaefendinin, Sultan Selim Camiindeki vaazlarını içeren Sohbetler adlı kitabı ise kendisinin dayanışmaya ve İslam Birliğine ne kadar önem verdiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Aynı şekilde, Hocaefendinin İslam coğrafyasında çok sayıda müfessir, muhaddis ve fakih tarafından sevildiği bilinmektedir.
Sayın Adnan Oktar, 21 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanan röportajında Hocaefendinin, İslam âleminin çok mühim şahıslarından biri olduğunu, kendisine yalnızca Türkiyede değil Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Irak, Suudi Arabistan gibi birçok ülkede de çok değer verildiğini ve saygı duyulduğunu söylemiştir.
Sayın Adnan Oktarın 21 Mayıs 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından
ADNAN OKTAR: Mesela Mahmut Hocamız çok asil insandır, soyludur. Basit bir konuşma asla ağzından çıkmaz. Son derece efendi bir insandır. Lafını sözünü bilir, oturup kalkmayı bilir. Adabı, edebi bilir, nezaketi bilir. Elinden yüzünden nur akar. Çok nezih bir insandır. 10 dakika sohbetinde bulunsan yeter. Biz onun hücre-i şerifine de inşaAllah kardeşlerimiz ile gitmiştik. Nimetlenmiştik, imani, Kurani güzel konular anlatmıştı. Nasihat etmişti, sohbet etmiştik. İlminden istifade etmiştik. Çok değerli bir insandır.
Allah ömrünü uzun etsin Mahmut Hocamızın. Allah dünyada, ahirette, inşaAllah kardeş etsin, birlikte olmamızı nasip etsin. Ben Hz. Mehdi (a.s.)ın zuhurunda Mahmut Hocamızın olmasından çok büyük bir haz duyarım. Allah onun o vakte kadar ömrünü uzun etsin. Hz. İsa (a.s.), Hz. Mesih (a.s.) ile kucaklaşmayı ona nasip etsin inşaAllah. Öyle mübarek bir insanın, böyle güzel kutlu bir günde Hz. Mehdi (a.s.)a biat anında orada olması, yeri-göğü birbirine katar, çok büyük bir olay olur inşaAllah.
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 79. sayı (Ocak 2011) 58. sayfada yayınlanmıştır.