Gün battı
Cellatlar dizildi yollarıma
Kuşağımda gümüş mavilikler
Sırma sırma...
Sancağı kan tutar yalnızlığımın
Miladi bir hikaye bu
Miladi bir düş bozumu
Kalbim yanardağlara hakim
Esrarlı bir büyü müydü
Kırıldı gam kafesim
Kirli bir iksir yudumlar yüreğim
Penceremde muştu sesleri
Karar zehir..Kan zehir..
Gel gör masal perisi
Asıl hikaye bundan gerisi
Uzatıyorum bileklerimi pamuktan ipliklere
Yürürken de dinliyorum kalbinin sesini
Ölürken de...
Eskisi gibi... Yürüyorum karanlıklara
Gün battı
İçimden bir derviş yürüdü okyanuslara
Nazara geldi gökler
Yüküm pazara..
Kabzedilmiş bir ruh gibi
Kalbimin suskunluğunu döküyorum yollara
Haydi sürgün veren dallar;
Gelin toprağıma doğru
Salına salına...
Uzaklara,en uzaklara
Penceremde ışığım son bulana kadar
İlk çöküş sonrası mesela
Son yolcu kalana kadar buralarda
Ölüp gül bahçesinde dirilmek istiyorum
Dağlar; bu son yolcunuz belki!
Türküler dizin gidişine
Ağıt yakışmazsa bir hayalin peşinde
Yollara düşene...
Yollarıma durmayın
Aşka bir kurbanda ben vermek istiyorum...
(18.01.2003)
Melek Zeynep Bulut