aklaşık 6 yıldır, akıl almaz bir tutkuyla izleyiciyi müptela eden "Lost" dizisinin finali halen tartışılmakta.
Finali tatminkar bulanlar kadar, bir çok sorunun havada asılı kaldığını düşünen ve hayal kırıklığı yaşayanlar da var.
Geride kalan sezonların tamamına baktığımızda, yayıncılık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük bilmecesinin finalinin somut anahtarlarla gerçekleşmesini beklemek de tuhaf aslında. Buna rağmen, dizinin yaratıcısı JJ Abrams ve ekibi, finalbölümüne dair izleyicinin kafasında oluşan soruları ABC' de yaptıkları bir canlı oturumla yanıtladılar.
Bu oturumdan, önemli notları "Lost" tutkunu dostlarla paylaşmak istedim. Özellikle de kafasında fazla soru işareti kalanlara nefes aldıracaktır sanırım.
İşte izleyicilerin en çok sordukları sorular ve yanıtları, izahları;
- TÜM 6 SEZON BOYUNCA YAŞANANLAR RÜYA MIYDI?
JJ Abrams : Elbette değildi. Bölümlerin tamamını dikkatle izleyen hiç bir izleyicinin bu denli mantıksız bir sonuca varacağını sanmıyorum. Dizinin Jack' in gözlerini aralayışıyla başlayıp, kapamasıyla bitmesi bu yanılgıya yol açmış olabilir. Yaşanan her şey gerçekti. Dahası, dizide rüya vizyonu asla yoktu.
FİNALDE KİLİSEDE BULUŞAN TÜM EKİP ÖLÜ MÜYDÜ?
JJ Abrams : Kafa karıştırıcı bir finalbölümü olduğunu kabul ediyorum, ki bu bilinçli bir tercihti. Yine de, final bölümünü bir kaç kez izleyenlerin anahtarı anladıklarından eminim. Forumlara göz attığımızda gördük ki, bulmacayı çözenler, kafası karışanlardan daha fazla.
Dharma istasyonunu patlattıklarında, Quantum fiziğine ilişkin prosedürü başlatmış oldular. Diğer bir deyişle adada, bulundukları zaman boyutunu sonlandırdılar. Böylelikle "uçak düşmeseydi, nasılbir hayatları olurdu" başlıklı paralel evrendeki hayatları ilerlemeye başladı.
Einstein kuramlarını az çok okuyan herkes bilir ki, teori maddenin her iki evrende de varlığını sürdürebildiği üzerine inşa edilmiştir. Bu yüzden, aynı ekip adadaki varlığını sürdürdü. Fakat anımsanacağı üzere, farklı bir tarihe geçtiler. Çünkü bulundukları zaman dilimini Dharma istasyonunun merkezinin imhasıyla durdurdular.
"Herkes ölü müydü" sorusunun yanıtı da burada aslında. Hem evet, hem de hayır!
Aslında hiç de karmaşık değil. Paralel evrende, yani "uçak düşmeseydi hayatları nasıl olurdu" yu anlatan dilimdeki karakterlerle, adadaki karakterlerin bulundukları evren birleşti. Biraraya geldikleri kilise, işte bu iki evreni biraraya getiren kozmik bir platformdan başka bir şey değildi.
Jack'in babasının, "...buradan nereye gideceğiz" sorusuna verdiği yanıtı anımsayalım ; "Hiç bir yere gitmeyeceğiz. ilerlemeye devam edeceğiz" demişti. Bazı forumlarda gördükki, ekip öldü ve cennete gittiler diyenler var. Bu nasıl mümkün olabilir. Her biri, kaza olmayan evrende yaşamlarını gayet normal sürdürmekteler. Fakat paralel evrende,adada yaşananları anımayarak biraraya geldiler. Hem adada, hem de diğer hayatta ölenler zaten orada yoklardı.
Dikkat edin! Kilisede, adada var olan bir çok önemli karakter yoktu!
Özetle, iki evren birleşti, ve onca badirenin ardından hayatlarına devam edenler birleştiler.
Ben' in kiliseye girmek istemeyişinin de yanıtı burada gizliydi zaten.
- PEKİ AMA, ADA "NEYDİ" ASLINDA?
Şunu ekipçe kabul edebiliriz. Haddinden fazla karmaşık bir hikaye örgüsü sunduk sizlere. Böyle de olması gerekiyordu. İşin içinde olduğunuzda bazen size çok basit gelen sorular, izleyenler için aynı kolaylıkta görünemeyebiliyor. Ada meselesi de bunlardan biri. Aslında adanın ne olduğu bence dizide enine boyuna anlatıldı.
Ada, paralel evrenlerin geçiş noktasıydı elbette. Evrenler arası geçişin yol açabileceği trajedileri engelleyebilmek için adanın korunması, çıkarları için bu geçiti kullanmak isteyenlerin engelenmeleri gerekiyordu. İşte Dharma ekibinin adada bulunma sebepleri de buydu.
Uzay zaman eğrisinin kırılma noktasıydı ada.
Jacob ve Kara Duman fenomenlerinin hikayeye yerleştirilmesi kasıtlı bir kafa karıştırma yöntemiydi, kabul ediyoruz. Ve özellikle, bu iki karakterin dramatik yapılarını anlatmış olsak da, fazla detay vermedik.
Alpert, adaya gemi kazasıyla geldiğinde Kara Duman' ın ona "...burası Chennem" dediği sekansı anımsayın. Aslında Cennet de, "Cehennem de bu dünyada" mesajı zaten hikayenin temel iddialarından biriydi.
Tüm dizi boyunca yanıtını seyirciye bıraktığımız tek pasaj da aslında buydu. Jacob ve isimsiz kardeşinin gizemleri. Sıradan bir insandı anneleri, evet. Fakat adanın koruyuculuğuyla görevlendirildiklerinde kutsal özelliklere sahip oldular. Özelliklerini şeytani amaçlar için kullanma raddesine gelen Kara Duman' ın adadan ayrılmasını engellemek istemeleri de bu yüzdendi zaten.
- JACK' İN BABASININ HİKAYEDEKİ ÖNEMİ NEYDİ?
JJ Abrams : Sanırız, Jack' in babası üserine bu kadar kafa yorulması final bölümündeki ağırlığından kaynaklanıyor. Haklısınız da. Fakat zannedildiği kadar kilit bir karakter değil aslında. baba figürü, yalnızca Jack için önemliydi. İlk sezonları anımsayalım. Babasının Jack üzerindekietkisi, kötüleyen ilişkileri ve bu yüzden Jack' in giderek kaybolan özgüveni neticesinde adanın eline kalan tek değerli şey olduğunu düşünür hale gelmesi.
İşte bu sürecin sonunda Jack' e, aslında ne denli değerli olduğunu anımsatabilecek en güçlü motifti babası.
herşeyin rüya olduğunu sananlara güzel bir cevap oldu.Artık adamlar ne yaptığını bile bilmiyor ki bize adam gibi cevaplar vermiyor ki yani LOST bitmiş söyleyin birşey.
Finali tatminkar bulanlar kadar, bir çok sorunun havada asılı kaldığını düşünen ve hayal kırıklığı yaşayanlar da var.
Geride kalan sezonların tamamına baktığımızda, yayıncılık tarihinin gelmiş geçmiş en büyük bilmecesinin finalinin somut anahtarlarla gerçekleşmesini beklemek de tuhaf aslında. Buna rağmen, dizinin yaratıcısı JJ Abrams ve ekibi, finalbölümüne dair izleyicinin kafasında oluşan soruları ABC' de yaptıkları bir canlı oturumla yanıtladılar.
Bu oturumdan, önemli notları "Lost" tutkunu dostlarla paylaşmak istedim. Özellikle de kafasında fazla soru işareti kalanlara nefes aldıracaktır sanırım.
İşte izleyicilerin en çok sordukları sorular ve yanıtları, izahları;
- TÜM 6 SEZON BOYUNCA YAŞANANLAR RÜYA MIYDI?
JJ Abrams : Elbette değildi. Bölümlerin tamamını dikkatle izleyen hiç bir izleyicinin bu denli mantıksız bir sonuca varacağını sanmıyorum. Dizinin Jack' in gözlerini aralayışıyla başlayıp, kapamasıyla bitmesi bu yanılgıya yol açmış olabilir. Yaşanan her şey gerçekti. Dahası, dizide rüya vizyonu asla yoktu.
FİNALDE KİLİSEDE BULUŞAN TÜM EKİP ÖLÜ MÜYDÜ?
JJ Abrams : Kafa karıştırıcı bir finalbölümü olduğunu kabul ediyorum, ki bu bilinçli bir tercihti. Yine de, final bölümünü bir kaç kez izleyenlerin anahtarı anladıklarından eminim. Forumlara göz attığımızda gördük ki, bulmacayı çözenler, kafası karışanlardan daha fazla.
Dharma istasyonunu patlattıklarında, Quantum fiziğine ilişkin prosedürü başlatmış oldular. Diğer bir deyişle adada, bulundukları zaman boyutunu sonlandırdılar. Böylelikle "uçak düşmeseydi, nasılbir hayatları olurdu" başlıklı paralel evrendeki hayatları ilerlemeye başladı.
Einstein kuramlarını az çok okuyan herkes bilir ki, teori maddenin her iki evrende de varlığını sürdürebildiği üzerine inşa edilmiştir. Bu yüzden, aynı ekip adadaki varlığını sürdürdü. Fakat anımsanacağı üzere, farklı bir tarihe geçtiler. Çünkü bulundukları zaman dilimini Dharma istasyonunun merkezinin imhasıyla durdurdular.
"Herkes ölü müydü" sorusunun yanıtı da burada aslında. Hem evet, hem de hayır!
Aslında hiç de karmaşık değil. Paralel evrende, yani "uçak düşmeseydi hayatları nasıl olurdu" yu anlatan dilimdeki karakterlerle, adadaki karakterlerin bulundukları evren birleşti. Biraraya geldikleri kilise, işte bu iki evreni biraraya getiren kozmik bir platformdan başka bir şey değildi.
Jack'in babasının, "...buradan nereye gideceğiz" sorusuna verdiği yanıtı anımsayalım ; "Hiç bir yere gitmeyeceğiz. ilerlemeye devam edeceğiz" demişti. Bazı forumlarda gördükki, ekip öldü ve cennete gittiler diyenler var. Bu nasıl mümkün olabilir. Her biri, kaza olmayan evrende yaşamlarını gayet normal sürdürmekteler. Fakat paralel evrende,adada yaşananları anımayarak biraraya geldiler. Hem adada, hem de diğer hayatta ölenler zaten orada yoklardı.
Dikkat edin! Kilisede, adada var olan bir çok önemli karakter yoktu!
Özetle, iki evren birleşti, ve onca badirenin ardından hayatlarına devam edenler birleştiler.
Ben' in kiliseye girmek istemeyişinin de yanıtı burada gizliydi zaten.
- PEKİ AMA, ADA "NEYDİ" ASLINDA?
Şunu ekipçe kabul edebiliriz. Haddinden fazla karmaşık bir hikaye örgüsü sunduk sizlere. Böyle de olması gerekiyordu. İşin içinde olduğunuzda bazen size çok basit gelen sorular, izleyenler için aynı kolaylıkta görünemeyebiliyor. Ada meselesi de bunlardan biri. Aslında adanın ne olduğu bence dizide enine boyuna anlatıldı.
Ada, paralel evrenlerin geçiş noktasıydı elbette. Evrenler arası geçişin yol açabileceği trajedileri engelleyebilmek için adanın korunması, çıkarları için bu geçiti kullanmak isteyenlerin engelenmeleri gerekiyordu. İşte Dharma ekibinin adada bulunma sebepleri de buydu.
Uzay zaman eğrisinin kırılma noktasıydı ada.
Jacob ve Kara Duman fenomenlerinin hikayeye yerleştirilmesi kasıtlı bir kafa karıştırma yöntemiydi, kabul ediyoruz. Ve özellikle, bu iki karakterin dramatik yapılarını anlatmış olsak da, fazla detay vermedik.
Alpert, adaya gemi kazasıyla geldiğinde Kara Duman' ın ona "...burası Chennem" dediği sekansı anımsayın. Aslında Cennet de, "Cehennem de bu dünyada" mesajı zaten hikayenin temel iddialarından biriydi.
Tüm dizi boyunca yanıtını seyirciye bıraktığımız tek pasaj da aslında buydu. Jacob ve isimsiz kardeşinin gizemleri. Sıradan bir insandı anneleri, evet. Fakat adanın koruyuculuğuyla görevlendirildiklerinde kutsal özelliklere sahip oldular. Özelliklerini şeytani amaçlar için kullanma raddesine gelen Kara Duman' ın adadan ayrılmasını engellemek istemeleri de bu yüzdendi zaten.
- JACK' İN BABASININ HİKAYEDEKİ ÖNEMİ NEYDİ?
JJ Abrams : Sanırız, Jack' in babası üserine bu kadar kafa yorulması final bölümündeki ağırlığından kaynaklanıyor. Haklısınız da. Fakat zannedildiği kadar kilit bir karakter değil aslında. baba figürü, yalnızca Jack için önemliydi. İlk sezonları anımsayalım. Babasının Jack üzerindekietkisi, kötüleyen ilişkileri ve bu yüzden Jack' in giderek kaybolan özgüveni neticesinde adanın eline kalan tek değerli şey olduğunu düşünür hale gelmesi.
İşte bu sürecin sonunda Jack' e, aslında ne denli değerli olduğunu anımsatabilecek en güçlü motifti babası.
herşeyin rüya olduğunu sananlara güzel bir cevap oldu.Artık adamlar ne yaptığını bile bilmiyor ki bize adam gibi cevaplar vermiyor ki yani LOST bitmiş söyleyin birşey.