Liseye Başlangıç-Sorunlar-Ergenlik vb. Tüm Bilgiler-Sorular Burada

~AnıL~

Kayıtlı Üye
Velilerimiz İçin #


Her yeni başlangıç, merak ve heyecanı da beraberinde getirir. Pek çok genç ve ailesi şu günlerde bu heyecanı yaşıyor; liseye başlama heyecanını.Lise çağı, gerek mesleki yönelim için ilk adım olması, gerekse ergenlik dönemini içinde barındırması sebebiyle ayrı bir önem taşır. Çünkü, ilk etapta çocuğunuzla seçeceğiniz lise türü ya da lise birinci sınıfın sonunda belirleyeceğiniz alan; sosyal bilimler, fen, yabancı dil gibi, onun hangi üniversiteye gideceğini ve hangi meslek grubunda yer alacağını belirler. Bunun yanında, ergenlik döneminin sağlıklı bir şekilde atlatılması, gencin yetişkinlikteki uyum ve başarısı üzerinde önemli bir rol oynar.
Lise birinci sınıfa başlayan her öğrenci birtakım güçlüklerle karşılaşır. Bu güçlüklerin bir kısmı yeni olmakla ilgilidir. Öğrenci, okul binasını, birimlerini, idareyi ve öğretmenleri tanımaz. Hatta öğrencilerin pek çoğu, hangi dersleri okuyacağını dahi bilmeden gelir. Bu problemi aşmak için bazı okullar, sene başında oryantasyon çalışması yaparak, okulu ve işleyişini öğrencilere tanıtır.


Arkadaş Sorunu
Genci bekleyen diğer bir zorluk yeni sınıfa dahil olamamak ve yalnız kalmaktır. Özellikle ergenler için bir gruba ait olmak, o grup tarafından kabul görmek çok önemlidir. Genellikle okullar açıldıktan kısa bir müddet sonra sınıf içindeki gruplar belirginleşmeye başlar. Eğer çocuk utangaçsa arkadaş edinmekte zorlanabilir.

Çözüm ; Arkadaşsız kalmanın sebeplerini konuşarak bulun.
Bazı çocukların sosyal becerileri gelişmemiş olur. Mesela, bir topluluğa girdiğinde kendisini nasıl tanıtacağını, biriyle nasıl sohbet başlatacağını bilemez. İlk adımın karşı taraftan gelmesini bekler. Çocuğunuzun sosyal becerileri eksikse ona model olmaya çalışın.
Eğer kendinizi bu konuda yeterli görmüyorsanız dışarıdan yardım almaktan çekinmeyin.
Sürekli eleştirilen, başarısızlıklarına vurgu yapılan veya alay edilen çocuklar güvensiz ve utangaç yetişirler. Çocuğunuzun hatalı davranışlarına vurgu yapmak yerine, olumlu davranışlarını ödüllendirin. Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar bu konuda çok daha hassas olurlar bu yüzden onları eleştirmekten kaçının.
Çocuktan başarabileceğinden fazla şey beklemeyin. Her çocuğun kapasitesi farklıdır. Örneğin her çocuk okul hayatında üstün bir performans sergileyemeyebilir. Bunun yerine çocuğunuzun başarabileceği küçük hedefler koyun ve bu hedefleri gerçekleştirmesi için onu yüreklendirin.
Çocuklar anne-babalarını model alırlar. Utangaç bir ebeveyn çocuğuna utangaçlığı öğretebilir.
Onunla duyguları hakkında konuşun. Hissettiklerini asla eleştirmeyin.


Onu Keşfedin
Duygusal gelişimini henüz tamamlamadığı için ergen, geleceği ile ilgili planlarında kararsız kalır. Bu konuda ebeveyninin ve öğretmenlerinin rehberliği çok önemlidir. Çocuğunuzun ilgi ve yeteneklerini öğrenmeye çalışın. Bu konuda sık sık öğretmenleriyle ve eğer varsa okulun rehber öğretmeni ile görüşmeniz faydalı olur. Onlar size çocuğunuzun, sosyal, matematik, fen, edebiyat, spor, sanat gibi alanların hangilerinde başarılı olduğu hakkında önemli ipuçları verecektir. Her insanın yetenekli olduğu bir alan muhakkak vardır. Önemli olan onu keşfedebilmektir. Bu hususta, danışma merkezlerinden de yardım alabilirsiniz. Düz liselerde, lise birinci sınıfın sonunda alan seçimi yapılır. Mesela çocuğunuz sosyal bilimlere yatkın olduğu halde fen bölümünü seçerseniz, çocuk hem bu bölümde okumakta güçlük çeker hem de yanlış mesleki yönlendirme yapmış olursunuz. Maalesef mevcut eğitim sisteminde bu hatanın telafisi pek mümkün değildir.


Kendini Tanımasına İmkan Sağlayın
Çocuğunuza ilgi ve yeteneklerini fark ettirecek hareket alanları açmaya gayret edin. İnsan tecrübe ederek kendisini tanır. Özellikle spor ve sanat alanları bu bakımdan idealdir. Pek çok ebeveyn ÖSS telaşından, çocuklarının sanat ve spor aktivitelerinde yer almasını gereksiz bulur. Fakat herhangi bir sporla uğraşmak ya da bir enstrüman çalmak hem çocuğunuzun kendisini ifade etmesine hem de bu dönemde çok yüksek olan enerjisini uygun şekilde boşaltmasına imkan verir. Özellikle çocuğunuzun herhangi bir spor ya da sanat dalında üstün bir yeteneği varsa, bu alanlardaki başarıları öz değerini de artıracaktır.


Kısa,Orta ve Uzun Süreli Hedefler Belirleyin
Bir ergen için gelecek belirsizdir. Bu belirsizlik genci kararsızlığa iter. Çocuğunuzla birlikte, ilgi, beceri, değer ve istekleri doğrultusunda konuşarak eğitim ve mesleki geleceği hakkında planlar yapın. Bu planlar doğrultusunda kısa, orta ve uzun süreli hedefler belirlemesine yardımcı olun. Mesela, çocuk bilgisayar mühendisi olmak istiyorsa, not ortalamasının çok yüksek olması gerekir. Çünkü ÖSS’de orta öğretim puanı çok etkili. Bu durumda bu çocuk, kısa süreli amacında önündeki sınavlara çok iyi hazırlanmalı ve yüksek not alması, orta süreli amacı ise aynı başarıyı lise iki ve lise sonda da göstermesi ve ÖSS’de yüksek puan alması olabilir. Uzun süreli amacı ise iyi bir şirkette çalışmak, yurtdışına çıkmak, akademik kariyer yapmak, önemli bir icatta bulunmak vs. dir. Ya da İngilizce öğretmeni olmak isteyen bir çocuk için kısa ve orta süreli amacı yabancı dilini geliştirmek, daha çok edebi eser okumak olabilir.
ÖSS hazırlığı ne zaman başlamalı?
ÖSS’de çıkan soruların büyük bir kısmı lise birinci sınıfın konularından gelmektedir. Eğer çocuğunuz dersleri anlamakta güçlük çekiyorsa, dershaneye göndermeniz faydalı olur. Dershane, okul derslerini takviye etmeye yönelik olmalıdır. Fakat yine de dershaneye gidip gitmemek kişisel tercihe kalmıştır. Çocuğunuzu bu konuda zorlamayın. Eğer dershaneye başladıktan bir müddet sonra yorulduğunu ifade ederse, bu isteğini dikkate alın.
Okul başarısında düzenli ve verimli ders çalışmak esastır. Çocuğunuzla ders çalışma programı yapın. İstediği şeyleri bu programa uyduğu ölçüde, ödül olarak verebilirsiniz.


Onlar sizin değil, kendi hayallerini gerçekleştirmek ister !
Bazı anne babalar kendi ulaşamadıkları hedeflere çocuklarıyla ulaşmak isterler. Mesleki yönelim çocuğun ilgi, yetenek, ve değerleri doğrultusunda yapılmalıdır. Çocuğunuzun sizden ayrı bir birey olduğunu, kendi ilgilerinin, isteklerinin olduğunu unutmayın. Onu sizden bağımsız yaşayacağı bir hayata hazırlıyorsunuz. O halde, meslek seçimi, eş seçimi gibi önemli hususlarda onunla sadece tecrübelerinizi paylaşın, kendi isteklerinizi ona dayatmak, onu mutsuz ve başarısız kılabilir.


Ya futbolcu olmak isterse!
Bu dönem çocuklarının ilgileri kısa süreli ve dağınıktır. Mesela, hayranlık duyduğu birisinin mesleğini edinmek isteyebilir. Özellikle medyanın da olumsuz etkisiyle, bir futbolcu ya da oyuncu olmak istediğini söyleyebilir. Böyle bir durumda, ebeveynin bu tür isteklerinin geçici bir heves olduğunun bilincinde olması gerekir. Çocuğa aksi yönde bir baskı yapmak, kendi kendine gelip geçecek olan bir hevesi, iyice pekiştirmekten başka bir işe yaramaz. Genç duygusal olgunluğunu kazandıkça gerçek ilgilerinin de farkına varacaktır.


Sorumluluklarını yavaş yavaş artırın
Sağlıklı bir ergenlik döneminin sonunda, bir genç anne-babasından duygusal olarak bağımsız hale gelir. Küçükken başı her sıkıştığında size ağlayarak koşan çocuk, artık kendi problemleriyle baş etmeyi öğrenmiştir. Kendi hakkında karar verebilir, kendi yaşam felsefesini oluşturur. Bunları gerçekleştirmesi için gence aşamalı olarak kendi sorumlulukları teslim etmek gerekir.
Lise çağına gelmiş bir ergenin, başarının da başarısızlığında kendi sorumluluğunda olduğunun bilincinde olması beklenir. Başarısız olan öğrenciler arasında yapılan bir araştırmada, bu tip öğrencilerin başarısızlıklarını çevresel faktörlere yükledikleri görülmüştür. Mesela, çocuk sınavda düşük not almasını öğretmenin ona takmış olmasına bağlamakta ya da haksızlığa uğradığını düşünmektedir. Bu durumda öğrencinin velisi, çocuğunun inancı doğrultusunda hareket edip öğretmeniyle tartışırsa, onun sorumluluk almasına büyük bir sekte vurmuş olur. Çocuğunuza, başarısının da başarısızlığının da kendi geleceğini etkileyeceği ve kendi sorumluluğunda olduğu benimsetmeye çalışın.
Gencin ev içindeki ve ev dışındaki sorumlulukları kademeli olarak artırılmalıdır. Örneğin, çocuğunuza günlük ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda harçlık vermek yerine haftalık harçlık verebilir ve kendi hususi ihtiyaçlarını bu harçlıkla temin etmesini isteyebilirsiniz. Başlangıçta çocuk fuzuli harcamalar yapacaktır. Hatta haftanın sonunu dahi getiremeyebilir. Çocuğunuza hata yapması için fırsat verin. Çünkü bir genç en iyi tecrübe ederek olgunlaşır. Bir müddet sonra belki de çocuğunuz eğitimini devam ettirmek için farklı bir şehre gidecek. Öyleyse onu tek başına ayakta kalma sorumluluğuna şimdiden alıştırın.


15-16 yaş gerilimin tırmanışa geçtiği bir dönemdir!
Ergenlerin duygusal gerilimi en yoğun yaşadıkları dönem lise başlangıcıdır. Hızlı büyüme, hormonal değişimler, kimlik arayışı ve ergenliğe girmiş olmanın yarattığı kaygı, duygusal karmaşaya sebep olur. Çocuk yaşadığı kaygı ve gerginliği dışa vurma ihtiyacı güder. Mesela çabuk sinirlenir, nedensiz yere bağırır, ağlar, en ufak bir şeye alınganlık gösterir. Aşırı derecede hassastır. Bu dönemde ergen, anne-babasına sürekli itiraz eder. Gencin isyankarlığını ebeveyn, otoritesine karşı yapılmış bir başkaldırı ya da saygısızlık olarak algılamamalıdır. Bu dönemde gencin asi olması gayet normaldir. Genç böyle davranarak, kendisinin de bir birey olduğunu, söyleyecek bir sözünün bulunduğunu ailesine ispatlamaya çalışır.

- Çocuğunuzun ani değişimlerini şımarıklık olarak görmeyin. İhtiyaçlarını anlamaya çalışın.
- Ergenler duygularına çok önem verirler. Onlarla duyguları hakkında konuşun.
- Çocuk zaman zaman kendini kötü hissedebilir. Odasına kapanır. Böyle anlarda duygularına saygılı olun. Onu konuşmaya zorlamayın.
- Çocuğunuza güvenin. Çok özel duygularını irdelemeyin. Güven verilmiş bir çocuk, anne-babasını hayal kırıklığına uğratmaz.
- Çocuk muamelesi yapmayın, büyüdüğünü kabul edin.
- İhtiyaç duyunca çocuğunuza yardım edin; ama asla her şeyi onun yerine yapmayın. Bu, sorumluluk bilincini kazanmasına engel olur.
- Çocuğunuzu gerçekten dinleyin ve peşin hükümlü olmayın.
- Çocuğunuza sevgi verirken prensipli olun. Sevgi onun her istediğini yapmak anlamına gelmez. Her şeyi alkışlarsak çocuk, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt edemez. Mesela çocuğunuz, sınavda kopya çekerken yakalandı, böyle bir durumda “aslan yavrum, bir dahaki sefere yakalanma” demek çocuğun ahlaki gelişimini olumsuz etkiler.


Yasaklara başkaldırırsa ne yapmalı?
- Mümkün olduğunca makul sınırlamalar getirin ki, ciddi konulardaki yasaklarınızı koruyabilesiniz. Mesela, çocuk bilgisayarla çok fazla vakit geçiriyorsa, bilgisayarı tamamen kaldırmak yerine saat sınırlaması getirin. Ya da derslerine az vakit ayırıyor diye tamamen arkadaşlarıyla görüşmesini engellemeyin.
- Yasak koymak yerine bunun anlamını tartışın. Mesela kızınız, beğendiği sanatçı gibi giyinmek hususunda ısrar ediyorsa, onunla bunun sakıncaları hakkında konuşun.
- Yasaklarınızın sebeplerini açıklayın ve tartışın.
- İletişimde ‘ben dilini’ kullanın. Mesela çocuk izinsiz bir yere gittiyse, ona kızmak veya onu suçlamak yerine, bu davranışın sizde yarattığı duygudan bahsedin. “Nerede olduğunu bilmediğim zamanlar endişeleniyorum” ya da “Başına kötü bir şey gelmesinden korkuyorum” gibi.
- Kuralları uygulamada tutarlı olun. Sonradan kabul edeceğiniz bir şeye baştan hayır demeyin.


Yanlış arkadaşlara karşı ne yapmalı?
- İyi ve kötü alışkanlıkların çoğu arkadaş ortamı içinde kazanılır. Ergenlik çağında arkadaşlık ilişkileri gencin hayatında birinci rolü oynar. Akranlarının ne düşündükleri, ne dedikleri onlar için çok önemlidir. Çocuğunuzun yanlış arkadaşlar edinmemesi için şunlara dikkat edin:
- Arkadaşlarıyla ve aileleriyle tanışın.
- Asla arkadaşlarını eleştirmeyin.
- Eğer kötü bir arkadaş edindiyse, doğrudan onunla arkadaşlık etmesini yasaklamayın. Bu onu sizden uzaklaştırır ve arkadaşlarına daha da çok yakınlaştırır.
- Yasaklamak yerine bu arkadaşını daha sık eve davet edin. Genç aile ortamı içinde arkadaşının yanlış davranışlarını daha rahat fark edecektir.
- Genç bu dönemde ailesinden veya oturduğu evden utanabilir ve bu nedenle eve arkadaşlarını getirmek istemeyebilir. Gencin evde makul değişiklikler yapmasına izin verin.
 
---> Liseye Başlangıç-Sorunlar-Ergenlik vb. Tüm Bilgiler-Sorular Burada

12-21 Yaş Arası Psikolojik Ergenlik Sorunları


Korku
Ergenlikte korku tepkisi bir anlamda çocukluktakiyle eşdeğerdir. Genç bireyler için özellikle “bilinmeyen” şeyler korkunun doğmasına temel nedendir. Ergenin ilgilendiği faaliyetlerin sonucunu kestirememesi de korkuya neden olabilir. Ergenlikte tüm duygusal konularda bireyin kendini kontrol edebilme alışkanlığını kazanabilmesi önemlidir.

Ergenlikte korku Üç Temel Noktada incelenebilir:
1. Objelere Karşı Duyulan Korkular: Yılan, köpek, uçak, fırtına, ateş gibi objelere karşı duyulan korkular.
2. Sosyal İlişkilerden Duyulan Korkular: Diğer insanlarla tanışmak, alaycı kimselerle bir arada olmak, topluluk önünde konuşmak ya da çoğunluğu büyüklerden oluşan bir gruba katılmak, gençlerde korku meydana getirebilir. Bu tür sosyal korku, utangaçlık ya da şaşkınlık şeklinde görülür.
3. Ergenin Kendisi İle İlgili Korkuları: Yoksulluk, ölüm, kendisinin veya ailesinden bir bireyin ciddi bir hastalığa tutulması, okulda ya da işinde başarısızlığa uğraması gençte korku oluşturabilir. Genç korku durumunda kaçma ya da (vücudun kaskatı kesilmesi, titreyip şaşırması, terlemesi gibi bedensel tepkiyle yanıt verir. Yaş ilerledikçe, çevresiyle olan ilişkilerin artması sonucu korkuların giderek azaldığı görülür.

Endişe
Endişeler gerçek nedenden çok, hayali nedenlerden oluşan korku tipleridir. Korkulan durumun zihinsel düzeyde prova edilerek yinelenmesidir. Genellikle korkudan daha uzun sürerler. Burada gelecekte beklenen durumlardan duyulan gerilim halleri söz konusudur. Endişe, geçmişte bireye doyum sağlamayan bazı olaylar üzerine, oluşabildiği gibi, bireyin başarmak istediği geleceğe yönelik faaliyetlerini de içerebilir. Orta ve lise öğrencileri özellikle çeşitli okul sorunları hakkında, dış görünüş ve arkadaşları arasında popüler olmama, endişe yaratan diğer konular arasında sayılabilir.


Öfke
Ergenlik döneminde öfkeye neden olan uyarımlar genellikle sosyal kaynaklıdır. Ergenle alay edilmesi, ona yalan söylenmesi öfkeyi oluşturan başlıca nedenlerdir.

Duygusal Kırıklıklar
Bir arzu ya da amacın önüne çıkan dış veya iç engeller ergene kırıklıkların oluşumuna yol açar. Bu durumların çok azında öfke, ama hepsinde sıkıntı hali görülür. Ergen kırıklığını sosyal çevrenin kabul edebileceği bir davranış biçimde belli eder. bireyin kırıklık anında göstereceği tepki onun yaşına, toplumsal geçmişine, deneyimlerine ve kendisine kırıklık yaratan nedeni algılayış biçimine bağlıdır.
Biyolojik yetersizlikler: Bireyin arzuları, biyolojik kapasite ve yeteneklerinin çok üstündedir.
Yetersiz alışkanlık yetenek ve beceriler: ergenlik döneminde birey tam bir uyum gösterebilmek için gerekli olan alışkanlık, yetenek ve becerilerden yoksundur.
Çevresel yetersizlik ve tehlikeler: Maddi yetersizlikler, sosyal merkezlerden uzak olmak, arkadaşı gibi davranmasını engelleyen okul ve ailelerin kural ve disiplinleri, gencin kırıklığa uğramasına neden olur.
Ergende biyolojik ve psikolojik gereksinmelerden doğan karmaşık istek, nefret, tercihlerle dolu tavırların yarattığı bir ruhsal durum egemendir. Ancak huzurlu bir aile ortamında duygusal bakımdan sağlam bir yapı içinde, bu arzular rahat bir şekilde karşılanırsa çevreye uyum kolaylaşır.

Ergenin Aile İçi İlişki ve Sorunları
Ergenin davranışlarına rehberlik edecek değerleri kazanması ve sosyal yönden sorumluluklarını öğrenmesi konusunda yardıma gereksinimi vardır. Bu gereksinimi karşılayan ve ergenin yaşamında etkili olan toplumsal kurum ailedir.
Ergen yaşadığı toplumda kendi görev ve statüsü hakkında açık seçik bir fikre sahip değildir. Kendisine yetişkin görev sorumluluklarının verilmemesi ve statü belirsizliği ergeni mutsuz kılar. Statü belirleyici olarak aile, çocuğun toplumsal durumunu ve toplum içinde o yere gelebilmesi için üstlenmesi gereken rolü saptamaktadır.
Aile bireyleri arasında etkileşim ve iletişim ergenin kişilik yapısını biçimlendirmede çok büyük çok derin etkisi vardır. Ailede otoritenin türü, yaşamsal bir etken olarak ortaya çıkar. Davranışların ergenin üzerindeki etkiler, ana-babanın ergene uyguladıkları baskının derecesine bağlıdır. Bu kuvvet gösterisi yetkeci ailelerde ana-babalar kuralları koyar, diğerlerinin de bunlara uyması beklenir, kurallara aykırı davranışlar sert bir disiplinle karşılanır, onlara inanılır , itaat edilir, saygı gösterilir. Çoğu zaman suçlulukla ya da başkaldırıyla sonuçlanır. İzin verici ailelerde ise çok az kural vardır, hiç olmayabilir de ana-balar bilerek ya da hiç ilgilenmeyerek ergenlere aşağı yukarı hoşuna gittiği gibi davranma olanağı tanırlar. Disiplin ortaya çıktığında çoğunlukla kararsızdır ve önceden kestirilemez. Ergen üzerindeki etkileri çok açık değildir. Böylesi koşullarda bazı ergenlerin çok iyi olduğunu, bazılarında da düşük benlik saygısı geliştirdiği gözlenmiştir. Bir de demokratik aileler vardır. Bu ailede yetkileri ellerinde tutarken ve uyulacak kuralları koyarken, ergenlere farklı olma, kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenme ve daha fazla karar verme olanakları verilir. Disiplin, katı cezadan çok akıl yürütmeyi, kendine güven ve yüksek akademik güdü gibi davranışları gösterir.
Özetle ana-babanın yöntemleri bir ergenin bağımsızlığı gerçekleştirme yeteneğini büyük ölçüde etkilemektedir. Ana-baba yetkecilik ya da izin vericilik uçlarında yer aldığında çocuklarıyla ilişkilerini güçlükler saracaktır. Demokratik yaklaşım olumlu bir benlik kavramını ve bağımsızlığı kolaylaştırır. Bunlar izin verici ailelerde ortaya çıkabilir. Yetkecilikte de amaçlara doğru ilerlemeye büyük ölçüde engel olur.
Ana-babanın duygusal sorunları, evlilik ilişkilerinde başarılı olamamaları, ergenin aile içinde sürekli kavga ve çekişmeye tanık olması, aşrı koruma , bir çocuğu diğerinden ayırarak sevmek, bazı çocuklarının uyum bozukluklarını görememe ergeni karmaşa, iç çatışmaya ve ya suç davranışına itebilir. Bunların dışında anne ve babaların kendi gelişim dönemlerini dikkate alarak, ergenleri evden ve okuldan kaçmaya iten davranış ve uyum bozukluklarına neden olur.
Ergenlik döneminde kurallara karşı çıkışlara intihar girişimlerine, duygusal taşkınlık ve tedirginlik hallerine sık sık rastlanır. Örneğin, genç kız ve erkeklerde intihar girişimlerinin en çok görüldüğü yaşlar 17 ve 18’dir.

Anne-baba ergene karşı davranışlarında düzenleme yapmalıdır. Bu amaçla;
Ergen hiçbir zaman başkalarının önünde eleştirilmemeli, davranışları başkalarınkiyle karşılaştırılmamalıdır.
Ergen karşısında yetişkin her zaman tarafsız ve güçlü olmaya çalışmalı, ergenin haklarıyla sorumlulukları arasındaki dengeyi kolaylıkla kurabilmelidir.
Anne-babını fikirlerine saygı duyma, gencin ne derece göreviyse, onların fikirlerinde tam bir anlaşmaya ulaşmış olmalarını beklemek de hakkıdır.
Ergen, kültürüne özgü toplumsal değerleri kendi arkadaş grubu içinde yaşarak öğreneceğinden, anne ve babalar, kendileriyle olan bağların zayıflayacağı endişesiyle arkadaş ilişkilerini engellemektedir.

Ergenin Sosyalleşmesinde Okulun Önemi
Okulun temel işlevlerinin başında, kültür değerlerini genç kuşaklara aktarmanın yanı sıra onların içinde yaşadığı kültüre uyum göstermelerini sağlamak gerekir. Ergenlik dönemindeki duygusal gerginlik ve ilgilerin farklılaşması, bir yönden bireyin çalışma gücünü azaltıp dengesizliğe neden olurken, bir yandan da dikkatin belirli bir konu üzerinde yoğunlaşmasını engeller ve okulda başarısız kılabilir. Bu nedenle okuldaki öğretmenin işlevi ve sorumluluğu büyüktür. Öğretmen bu gerginliği azaltan, ergenlik dönemi ve sorunlarını bilen, ergenin özel sorunlarına eğilebilen bir birey olmalıdır. Ergen ana-baba etkisinden kurtulduğunda, anne-babasının yerine koyacağı bir modele gereksinim duyar. İşte öğretmen çoğu kez bu görevi üstlenmek durumundadır. Okul faaliyetleri her öğrencinin katılabileceği bir biçimde düzenlenmeli öğrencilerin ilgi, beceri ve liderlik alanlarının saptanmasına ortam hazırlanmalıdır.

Okuldaki eğitim programı, ergenin özelliklerini dikkate alarak hazırlandığı, öğretim programı zenginleştirildiği ve grup tartışmalarına yer verildiği takdirde, bu uyum ve çaba olumlu yolda desteklenebilir.

Ergenlik Döneminde Antisosyal Davranış
Ülkemizde suçların yaklaşık yarısını, 25 yaşın altındaki çocuk ve ergenlerin işlemiş olması ve ileri yaşlarda suç işleyenlerin büyük bir bölümünün, çocuklu ve ergenlik dönemlerinde de suç işlemiş olmaları, sorunun önemini daha da artırmaktadır. İstatistiklerin çocuk suçlarının en çok 14 yaşında işlendiğini göstermesi, zorlu ergenlik dönemi ile suç arasında dinamik bir ilişkinin varlığını göstermektedir. Ülkemizde işlenen suç türünün en çok “şahsa karşı” olduğu bunu “cinsel” suçlara, “mala karşı” işlenen suç türlerinin izlediği belirlenmiştir.

Evden Kaçma
Evden kaçan gençlerin kendilerine göre tutarlı bir çok nedeni vardır.: Alışılagelmiş yaşam biçimini değiştirmek, büyüyüp olgunlaşmak, geçici de olsa huzur bulmak ve kabul görmek, yeni bir yuva ve yaşam aramak bu nedenlerin başlıcalarıdır. Evden kaçma kişisel rahatsızlılar dışında, aile gerginliklerine de bir tepkidir. Aile sorunları değer çatışmaları, sosyal konularda çatışma, okul başarısızlığı, ana-baba tarafında ihmal ya da reddediliş gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.
İşin ilginç yanı, evden kaçan gençlerin çoğu ana-babalarını sever ve sayarlar. Bu ayrılış düş kırıklığı sunucudur; ana-baba anlamamakta ya da beklentilerinde ve kurallarında son derece katı davranmaktadır. Onlara göre evleri birbirine anlayış göstermeyen, sorumluluk ve güven duymayan birbirleriyle hiçbir fiziksel ya da duygusal ilişkisi olmayan, iletişim kuramayan insanların yaşadıkları bir yerdir. Kısaca gençlerin evden kaçmalarına yabancılaşma duygusu, baskı ve gerginlik neden olmaktadır.
Araştırmalarda gençlerin evden kaçmalarına, dolayısıyla anti-sosyal davranışa ilk adımlarını atmalarına neden olan en büyük etken %59 oranında baba baskısı olduğu kanıtlanmıştır. Kısacası evden kaçmanın kökeninde, aile içinde psiko-sosyal etkileşim yetersizliği ve ergenlik döneminin özellikleri yer almaktadır.
 
---> Liseye Başlangıç-Sorunlar-Ergenlik vb. Tüm Bilgiler-Sorular Burada

İlk Gün

Buradaki her madde kendi yazımdır arkadaşlar.Öncelikle kendiniz olun yeri geldiğinde bazı şeyleri zamanına bırakın hatta benim buraya sıraladıklarımı bile unutun,anı yaşayın kısaca
Bence en büyük sorun ; çöm muhabbeti.Bunu kesinlikle kafanıza takmayın size çöm diyenlerde zamanında lise 1 okudular,kimse doğrudan lise 2 olarak başlamadı okula.Ayrıca zamanında kendileri bu lafı çok duyanlar genelde bu lafı kullanırlar bir nevi gelenek olmuş maalesef okullarımızdaBu konuyu okuyan lise 2 ve üstü sınıflar bu muhabbetten vazgeçsin yeni başlayanlarda ilerideki yıllarda bu konuya hiç girmesin bence.Zamanla bu gelenekte yok olacaktır
Onun dışında liselerde,ilköğretim kurumları gibi bir bina.İçerisinde çok farlı şeyler aramayın.Farklar elbet olacaktır ama gözünüzde aşırı büyütecek bir şey yok
Okula artislik olsun diye taksi ile felan gitmeyin derimMümkün oldukça geç kalmamaya bakın.
Üst sınıflara giden tanıdığınız varsa onunla gidin,saatleriniz uymuyorsa bile okul,hocalar gibi konular hakkında onlardan bilgi alın.
İlk gün nasıl desem ; herkesin elbisesi yeni olacaktır büyük ihtimal.Gömleği son düğmeye kadar iliklemeyin,kravatı nefes alamayacak kadar çekmeyin boynunuza doğru.Artislik yapayım diye herkesin gömleğinin içinde olduğu bir okulda gömleğinizi dışarı çıkarmayın veya ceket giymemezlik yapmayın.Okul yönetimi bunu görürse o artisliğiniz rezilliğe döner ilk günden.Ayrıca herkesin gömleği dışarıdaykende gömleğinizi pantolonun içine sokmayın derim okulda adınız süte,çöme çıkar ilk günden
İlk gün çanta,klasör vb. derecede dikkat çekecek eşya götürmeyin yanınızda.Saat 08:00 gibi ders başlar ilk gün diyen okullarda bile saat 10:00 gibi öğrenciler sınıfa girememiş oluyor.Bu süre zarfında çantayla çok dikkat çekersiniz özellikle bahçedeBir not defteri yeterli bence ilk gün için hatta ilk bir hafta için
Sırf komşunun oğlu,kuzenimin torunu vs. sebeplerden birinin yanında okula girmek için kendi sıranız yerine başka sınıfların sırasını kullanmayınız.İlk günden sınıftan kopmayın zaten daha tanışmıyorsunuz bile.
Sırada ilkokul muhabbeti yapmayın.Yani koşup sınıftaki en güzel sırayı kapayım gibisinden
Sıra demişken rahatsızlığınız varsa ona göre yer seçimi yapın.Lisede oturma planıydı,boy sırasıydı gibi şeyler fazla yapılmaz.Tabi geç kalmış ve size göre kötü bir sıraya oturmak zorunda kaldıysanız ileride sınıf rehber öğretminden değişiklik talep edebilirsiniz
İlköğretimde sizden büyük yani tekrar öğrenci görmemiş olabilirsiniz lisede ama ilk gün sizden rahat,uzun vb. öğrencileri sınıfınızda görürseniz hiç şaşmayın.Tekrar öğrenciler için genelde ülkemizde niteliksiz,serseri,kötü öğrenciler tanımı yapılır ama unutmayın bir insan sırf serseri olduğu içinde sınıf kalmaz.Ortalaması yetmemiştir,sayısal yapamıyordur,tarih çözemiyordur,o yıl ailesinden birini kaybetmiştir vs. bu gibi sebeplerden de insanlar sınıf tekrarı yapabilir,unutmayın
Tanıdığınız varsa sınıfda onunla oturun derim yoksa size kalmış seçim.Boya göre mi,tipe göre mi birinin yannda oturursunuz bilemem
Özellikle lafım erkeklere pat diye gidip bir kız öğrencinin yanına oturmayın ilk günden şikayet yerseniz hiç iyi olmaz.Önce bir sorun yanı boş mu,izin veriyor mu diye.Okulu geçtim bu bir görgü kuralıdır zaten kibarlığınızı yaptınız baktınız ters cevap veriyor siz o zaman şikayet edin onu.Ayrıca kız olsun erkek olsun yanı boş olduğu halde size izin vermiyorsa felan bu durumlarda direk küfür edip,zorla adam kaldırmaya çalışmayın yerindenHaklıyken haksız olursunuz.
Gelen öğretmenlerle ilk günden zıt diyaloglara girmeyin.Onunda sizinde lisede ilk gününüz bile olsa çoğunlukla öğretmenler haklıdır,unutmayın
Sınıfı ve öğretmenleri tanımaya çalışın ama acele edip ilk günden herkesin ismini ezberleyeceğim gibi işlere girmeyin derim
Tenefüslerde okulun önemli yerlerini öğrenin.WC,kütüphane,kantin,yemekhane,öğretmenler odası vb. yerleri yani.
Ders programı,öğretmenlerin istediği araç-gereçleri mutlaka kendiniz zamanında not ediniz.Kimseyi tanımıyorsunuz zaten birde utangaçsanız kim alacak o bilgileri sınıftakilerden ?
Mümkün olduğunca kavgadan uzak durun ilk günler değil aslında hep uzak durun.Okula eğitim için gidiyorsunuz unutmayın.
Sınıfta küfürlü,argolu konuşmalardan kaçının.
Tenefüste öyle ilköğretim öğrencileri gibi ebeleme,elim sende oynamayın.Oynarsanız ve üst sınıflardan çömlere,çocuklara bak gibi laflar yersenizde hiç şaşırmayın
İlk günden kimseye çıkma teklifi felan etmeyiniz.Zaten okula eğitim için gidiyorsunuz fakat ergenlikten olsun başka şeylerden olsun birinden hoşlanabilirsiniz gayet normal ama şunu unuıtmayın çoğu kişiyi tanımıyorsunuz.Belki 12.sınıfa giden çıktığı var belki üst sınıfta abisi,kuzeni var yada yan sınıfta çıktığı varAynısı sizin sevgilinize yapılsa heralde hoşunuza gitmez erkekler
Sınıfa üst sınıflardan gelenler olacaktır.Ben nöbetçiyim,başkanım dışarı çık felan demeye kalkmayın dersenizde sonuçlarına katlanmanız gerekebilir
Kızlar ; makyaj okullarda yasak aynı şekilde ojeydi saç boyatmaydı hepsi yasak.İlk günden boya küpü,manken gibi okula gitmeyin kapıdan içeri bile giremezsiniz.Kendinize bakmayın demiyorum ama abartmayın bunuda.
Etek kısaltmaydı muhabbetide oluyor zaten okullarımızda eğitim hariç her şeyin lafı geçiyor artıkYok lise dörtler diz üstü giyiyor yok yan sınıftaki kız 3cm kısaltmış felan gibi saçma işlere kafa yormayın.
Erkeklere gelirsek ; sigara,bıçak,kesici alet vb. şeyler okulda yasak.İlk günden bunlarla yakalanırsanız sonunuz ne olur bilemem.
Lisede ben ilköğretimde kabadayıyım,reistim,paşaydım sökmez.Sınıftan birini döversiniz üst sınıfta tanıdığı vardır ondan sonra hastanelik olana kadar dayak yersiniz o zaman paşalığı anlarsınız
Ne çok ağır olun ne çok sulu.Arayı bulun.
Kişiliğiniz ailenizin ve eski hocalarınızın size verdiği eğitimin göstermektedir bunu unutmayın.
Soru sormaktan,tahtaya kalkmaktan asla çekinmeyin.
Kişilere karşı önyargılı davranmayınız.
İlk günlerden devamsızlık sorunu yapmayın,lise ilköğretime benzemez.20 gün olduğunda tüm dersleriniz 5 bile olsa sınıf tekrarını yersiniz.Sonra rapor bulmakla uğraşırsınız.
Okul içindeki etkinliklere elinizden geldiğince katılmaya çalışın.(Futbol turnuvası,müzeye gezi vs.)
Tehdit eden,haraç isteyen vb. kişiler varsa şikayet etmekten korkmayın.
Arkadaş çevrenize dikkat ediniz.Sigaran-içki içenlerle takılırsanız sizde önce dener sonra kullanırsınız.Yok benim iradem sağlamdır,yok ben asla kullanmam muhabbetine girmeyin.Yüzlerce,binlerce örnek bu yolla kötü alışkanlıklara başlayan.
Yeni kişiler ile tanışıyorsunuz,heyacanlısınızıdır doğal fakat şunu unutmayın okuldasınız yani bir süre sonra sınavlarınız başlayacak.Liseleye geçen öğrenciler nedense 9.sınıfta notlarını düşürüyüro.İlkokulda takdir alıp,diploma notu 95,sınav puanı 495 olupta fen lisesine gidip orada sınıf tekrarı yapanlarda var unutmayın.Okulum fen lisesi ben buraya kazandım mutlaka üst sınıfa geçirirler buna mecburlar felan sanmayınız.
Lise 2 yani 10.sınıfa geçerken eski adı alan yeni adıyla ders seçimi yapacaksınız.Bu sizin gireceğiniz ygs ve lys sınavlarını etkileyecek o sınavlarda üniversitede ne bölümüne gideceğinizi kısacası artık ne olmak istediğinize karar verin o bölümle ilgili derslerini yüksek tutmaya çalışın
Son olarak kendim bir yazı yazayım maddesiz,kuralsız olsun ki rahat rahat okuyunOkul eğtim-öğretim kurumudur ne artislik yuvası ne manken ajansıdır kısaca.Yukarıda maddeler halinde ilk gün ve sonrasında neler yapabileceğinizi anlattım fakat her şey sizin elinizde.İsterseniz ilk gün kavga edin,isterseniz sigara-içkiye başlayın,isterseniz sınıfta kalınKalırsanız,ceza alırsanız gelirsiniz buraya o zamanda size sınıf geçme yönetmeliğini hatta disiplin yönetmeliğini anlatırım benim için sorun olmaz işim bu ama bu konuyu okurken ki rahatlığınız o zaman olmaz işte bunu belirteyimGüldüğüme bakmayın ya da bakın ki bazı şeyleri azda olsa ciddiye almaya başlayın.Hayat sizin hayatınız ileride yeri gelince beni bırakın aileniz bile yanınızda olmayacaktır.Lise biterken reşit yani 18 yaşına girmiş olacaksınız bu demek oluyor ki artık aileniz değil siz kendinizden sorumlusunuz,kendi kararlarınızı alabilecek yaştasınız.Şuan bile çoğunuzun birçok kararı var fakat devlet aileniz ne derse o geçerli dediği için yapamıyorsunuz ama işte o zaman yapabileceksiniz.İyi bir hayat daha doğrusu daha rahat bir hayat için üniversite onun içinde çalışmak gerekiyor.Üniversitede de boşlayın felan demiyorum size sadece ilk planınız üniversiteye kazanmak olsun ona varınca kendinize yeni hedefler belirlemeyi zaten siz isteyeceksiniz

Umarım yardımcı olabilmişimdir
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst