ashli
Bayan Üye
Yaz öncesi herkes zayıflama telaşına düştü… Ancak spor ve diyetle vücudun her yerine şekle sokmak, her zaman mümkün olmuyor. Bazı inatçı yağ tabakaları, her türlü önleme rağmen gitmek bilmiyor. Bu inatçı bölgeler için yağ emme yöntemi olan “liposuction” devreye giriyor. Liposuction ile ilgili merak edilen soruları, Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Opt. Dr. Zekeriya Kul’a sorduk…
Liposuction tehlikeli bir ameliyat mı?
Bugünlerde toplumda liposuction ile ilgili o kadar yanlış görüş ve korkular hakim ki, hastalarımız, hayati risk olup olmadığından tutun da, liposuction sonrası deride çukurlaşma olup olmayacağına kadar birçok soru ile karşımıza geliyor. Biz plastik cerrahlar, bilim ile sanatı buluşturarak ameliyatlarımızı yapıyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki ameliyatlarımızda sağlık ve estetiği bir bütün olarak düşünüyoruz. Hatta önce sağlık ve hastamızın güvenliğini, sonra estetiği düşünüyor ve gerçekleştiriyoruz. Daha doğrusu “önce zarar verme ” felsefesi ile hareket ederek estetik operasyonları gerçekleştiriyoruz.
Liposuction nasıl yapılıyor?
Liposuction, estetik operasyonlar arasında en fazla başvuru aldığımız, bazen tek başına, bazen de diğer ameliyatlara kombine olarak gerçekleştirdiğimiz bir operasyondur. Genel tanımını yapacak olursak; Liposuction'ı yağ emme yöntemi olarak tarifleyebiliriz. Bu yağ emme işlemini, aspiratör adını verdiğimiz makinalar yardımıyla ve ince uzun kanüller aracılığı ile gerçekleştiriyoruz. Amaç her ne kadar fazla yağlardan kurtulma olarak belirtilse de, ben; liposuctiona, plastik cerrahın tıpkı bir heykeltıraş gibi performans sergilediği bir operasyon gözüyle bakıyorum. Örneğin gıdı bölgesinden aldığımız oldukça az miktardaki yağ bile çene-yüz estetiğinde belirgin bir değişim sağlayabilir. Yani alınan yağ miktarından ziyade, şekillendirme ve oluşturduğumuz kontür sonucunda başarısını belirliyor. Dolayısıyla liposuction’da amaç, yüksek miktarda yağ almak yani zayıflatmak değil, spora ve diyete rağmen eritemediğimiz yağlanmalardan kurtulmak, vücuda daha ideal bir biçim kazandırmaktır.
Başarılı ve başarısız liposuction ameliyatları var. Bu neden kaynaklanıyor?
Sadece liposuction için değil, tüm estetik operasyonlarda başarılı sonuç için esas olan doğru hasta seçimidir. Doğru hasta ile; beden imaj algısı ve beklentileri gerçekçi olan, mevcut problemin tarifini yeterince anlayabilmiş, vücut kitle indeksi aşırı obez sınırının altında olan, deri elastikiyeti liposuction sonrası derinin toparlamasına müsaade edecek düzeyde olan kişilerden bahsediyoruz. Örneğin, birkaç doğum sonrası karın bölgesinde hem yağlanma hem de sarkma olan bir kadında sadece liposuction’un mevcut problemi düzeltmeyeceğinin, derideki sarkmanın liposuction ile gitmeyeceği, sadece yağlanma miktarının azalacağı, dolayısıyla liposuction’ın belki de bir germe ameliyatı ile kombine edilmesi daha doğru olacaktır. Son yıllarda kullanmaya başladığımız lazer liposuction yöntemleri ile belki de liposuction sonrası derinin sıkılaşma miktarını artırmış olsak da, gene de sarkıklığın belli bir düzeyin üzerinde olmaması gerekiyor.
Alınan yağlar tekrar oluşuyor mu?
Liposuction’da aldığımız yağlar; diyet ve spora rağmen erimeyen ve inatçı olan yağ hücreleridir. Çünkü bu yağ hücreleri diyet ve spor sırasında yağların parçalanmasını sağlayan bazı hormonların bağlanıp etki edeceği reseptörler taşımıyor. Bununla birlikte bizim en çok mutlu olduğumuz şey; yağ hücrelerinin tekrar oluşma ve çoğalma kapasitesi yok. Şişmanlama sırasında sadece yağ hücrelerinin çapı büyüyor, yani sayıları artmıyor. Dolayısıyla biz kalıcı olarak yağ hücrelerini dış ortama alır ve sayılarını azaltırsak, tekrar bu bölgede yağlanma oluşmuyor. Ancak insanlar arasında şöyle bir inanış var; liposuction sonrası, liposuction yapılan bölgede yağlanma oluşmadı, ancak vücudumun diğer bölgelerinde yağlanma ortaya çıktı. Aslında bu durum liposuctionun etkili olduğunun da bir ispatı. Eğer siz operasyon sonrası beslenmenize eskiye göre daha az dikkat ederseniz, vücudun her bölgesinde yağlanma artışı olmasına rağmen liposuction yapılan bölgede olmayacaktır. Bu durum; “Alınan yağlar vücudun başka yerinden çıkıyor” gibi yanlış bir düşüncenin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bazen liposuction sonrası deride engebe oluyor. Bunun sebebi nedir ve nasıl engellenir?
Liposuction tümüyle kapalı bir operasyondur. Yani; plastik cerrah deri altında farklı bölgelerde, farklı kalınlıkta olan yağ tabakasının içerisinde, vakuma bağlı kanül adını verdiğimiz boruları ileri geri götürerek bir yandan yağları parçalar, bir yandan vakumun yağları dış ortama emmesini sağlar.
Liposuction’da uzun süre korse kullanımı şart mı?
Bilinenin aksine uzun süre sıkı korse kullanmak yerine, en fazla 15 günlük korse kullanımı sonrasında lenf dolaşımını rahatlatmak için korse kullanımının bırakılması ve lenf drenaj masajı (el ile veya makine ile) yapmak iyileşmeyi oldukça hızlandıracaktır.
Ameliyat, lokal mi, genel anestezi altında mı yapılıyor?
Operasyon için tercih ettiğim anestezi şekli; lokal anestezidir. Kombine ameliyatlarda veya tek seferde çok sayıda bölgeye liposuction yapacaksak genel anestezi kullanmak gerekiyor. Ama tek başına liposuction planlıyorsak ve birden fazla sayıda alan için liposuction düşünüyorsak, lokal anestezinin izin verdiği ölçüde bölgeye çalışıp, geri kalan bölgeleri ikinci bir seans olarak planlamak daha doğru olacaktır. Nitekim lokal anestezi operasyon sonrası iyileşme sürecini o kadar olumlu yönde etkiliyor ki; bu tarz bir yol seçmek çoğu zaman daha doğru olacaktır. Sadece liposuction için değil, tüm cerrahi operasyonlarda amacımız hastamızın erkenden ayağa kalkıp normal yaşama dönmesini sağlamaktır.
Liposuction’da son teknoloji nedir?
Son 20 yılda liposuction ile ilgili hem cerrahi teknik hem de hızlı teknolojik gelişime paralel yeni cerrahi alet ve cihazlar geliştirildi. Yeni teknolojik cihazlar geliştirilirken birkaç nokta üzerinde duruldu. Bunlardan biri; yağların çevre dokulara, damarlara ve sinirlere en az düzeyde zarar verilerek ve kanama miktarını azaltarak parçalanmasına yöneliktir.
Son yıllarda ise özel bir basınç ile püskürtülen suyun yağ dokusunu jelleştirip aynı anda emilmesini sağlayan bir teknik olan su yardımlı liposuction(WAL) geliştirildi.
En son teknolojik uygulama ise; ise lazer liposuction tekniğidir ve tüm dünyada yağ hücrelerinin eritilmesi, kanamanın önüne geçmek için damarların büzüştürülmesi ve daha önemlisi, derinin sıkılaşması amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
Hangi tekniği seçeceğimizi belirleyen şeyler; kısa sürede yağın eritilip dış ortama alınması, dokulara zarar vermemesi, lokal anestezi ile gerçekleştirilebilir olması, hastamızın çok hızlı günlük yaşama dönmesine müsaade eder olması, yani iyileşme sürecinin de hızlı olmasıdır.
kaynak : Caferuj.com.tr
Liposuction tehlikeli bir ameliyat mı?
Bugünlerde toplumda liposuction ile ilgili o kadar yanlış görüş ve korkular hakim ki, hastalarımız, hayati risk olup olmadığından tutun da, liposuction sonrası deride çukurlaşma olup olmayacağına kadar birçok soru ile karşımıza geliyor. Biz plastik cerrahlar, bilim ile sanatı buluşturarak ameliyatlarımızı yapıyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki ameliyatlarımızda sağlık ve estetiği bir bütün olarak düşünüyoruz. Hatta önce sağlık ve hastamızın güvenliğini, sonra estetiği düşünüyor ve gerçekleştiriyoruz. Daha doğrusu “önce zarar verme ” felsefesi ile hareket ederek estetik operasyonları gerçekleştiriyoruz.
Liposuction nasıl yapılıyor?
Liposuction, estetik operasyonlar arasında en fazla başvuru aldığımız, bazen tek başına, bazen de diğer ameliyatlara kombine olarak gerçekleştirdiğimiz bir operasyondur. Genel tanımını yapacak olursak; Liposuction'ı yağ emme yöntemi olarak tarifleyebiliriz. Bu yağ emme işlemini, aspiratör adını verdiğimiz makinalar yardımıyla ve ince uzun kanüller aracılığı ile gerçekleştiriyoruz. Amaç her ne kadar fazla yağlardan kurtulma olarak belirtilse de, ben; liposuctiona, plastik cerrahın tıpkı bir heykeltıraş gibi performans sergilediği bir operasyon gözüyle bakıyorum. Örneğin gıdı bölgesinden aldığımız oldukça az miktardaki yağ bile çene-yüz estetiğinde belirgin bir değişim sağlayabilir. Yani alınan yağ miktarından ziyade, şekillendirme ve oluşturduğumuz kontür sonucunda başarısını belirliyor. Dolayısıyla liposuction’da amaç, yüksek miktarda yağ almak yani zayıflatmak değil, spora ve diyete rağmen eritemediğimiz yağlanmalardan kurtulmak, vücuda daha ideal bir biçim kazandırmaktır.
Başarılı ve başarısız liposuction ameliyatları var. Bu neden kaynaklanıyor?
Sadece liposuction için değil, tüm estetik operasyonlarda başarılı sonuç için esas olan doğru hasta seçimidir. Doğru hasta ile; beden imaj algısı ve beklentileri gerçekçi olan, mevcut problemin tarifini yeterince anlayabilmiş, vücut kitle indeksi aşırı obez sınırının altında olan, deri elastikiyeti liposuction sonrası derinin toparlamasına müsaade edecek düzeyde olan kişilerden bahsediyoruz. Örneğin, birkaç doğum sonrası karın bölgesinde hem yağlanma hem de sarkma olan bir kadında sadece liposuction’un mevcut problemi düzeltmeyeceğinin, derideki sarkmanın liposuction ile gitmeyeceği, sadece yağlanma miktarının azalacağı, dolayısıyla liposuction’ın belki de bir germe ameliyatı ile kombine edilmesi daha doğru olacaktır. Son yıllarda kullanmaya başladığımız lazer liposuction yöntemleri ile belki de liposuction sonrası derinin sıkılaşma miktarını artırmış olsak da, gene de sarkıklığın belli bir düzeyin üzerinde olmaması gerekiyor.
Alınan yağlar tekrar oluşuyor mu?
Liposuction’da aldığımız yağlar; diyet ve spora rağmen erimeyen ve inatçı olan yağ hücreleridir. Çünkü bu yağ hücreleri diyet ve spor sırasında yağların parçalanmasını sağlayan bazı hormonların bağlanıp etki edeceği reseptörler taşımıyor. Bununla birlikte bizim en çok mutlu olduğumuz şey; yağ hücrelerinin tekrar oluşma ve çoğalma kapasitesi yok. Şişmanlama sırasında sadece yağ hücrelerinin çapı büyüyor, yani sayıları artmıyor. Dolayısıyla biz kalıcı olarak yağ hücrelerini dış ortama alır ve sayılarını azaltırsak, tekrar bu bölgede yağlanma oluşmuyor. Ancak insanlar arasında şöyle bir inanış var; liposuction sonrası, liposuction yapılan bölgede yağlanma oluşmadı, ancak vücudumun diğer bölgelerinde yağlanma ortaya çıktı. Aslında bu durum liposuctionun etkili olduğunun da bir ispatı. Eğer siz operasyon sonrası beslenmenize eskiye göre daha az dikkat ederseniz, vücudun her bölgesinde yağlanma artışı olmasına rağmen liposuction yapılan bölgede olmayacaktır. Bu durum; “Alınan yağlar vücudun başka yerinden çıkıyor” gibi yanlış bir düşüncenin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bazen liposuction sonrası deride engebe oluyor. Bunun sebebi nedir ve nasıl engellenir?
Liposuction tümüyle kapalı bir operasyondur. Yani; plastik cerrah deri altında farklı bölgelerde, farklı kalınlıkta olan yağ tabakasının içerisinde, vakuma bağlı kanül adını verdiğimiz boruları ileri geri götürerek bir yandan yağları parçalar, bir yandan vakumun yağları dış ortama emmesini sağlar.
Liposuction’da uzun süre korse kullanımı şart mı?
Bilinenin aksine uzun süre sıkı korse kullanmak yerine, en fazla 15 günlük korse kullanımı sonrasında lenf dolaşımını rahatlatmak için korse kullanımının bırakılması ve lenf drenaj masajı (el ile veya makine ile) yapmak iyileşmeyi oldukça hızlandıracaktır.
Ameliyat, lokal mi, genel anestezi altında mı yapılıyor?
Operasyon için tercih ettiğim anestezi şekli; lokal anestezidir. Kombine ameliyatlarda veya tek seferde çok sayıda bölgeye liposuction yapacaksak genel anestezi kullanmak gerekiyor. Ama tek başına liposuction planlıyorsak ve birden fazla sayıda alan için liposuction düşünüyorsak, lokal anestezinin izin verdiği ölçüde bölgeye çalışıp, geri kalan bölgeleri ikinci bir seans olarak planlamak daha doğru olacaktır. Nitekim lokal anestezi operasyon sonrası iyileşme sürecini o kadar olumlu yönde etkiliyor ki; bu tarz bir yol seçmek çoğu zaman daha doğru olacaktır. Sadece liposuction için değil, tüm cerrahi operasyonlarda amacımız hastamızın erkenden ayağa kalkıp normal yaşama dönmesini sağlamaktır.
Liposuction’da son teknoloji nedir?
Son 20 yılda liposuction ile ilgili hem cerrahi teknik hem de hızlı teknolojik gelişime paralel yeni cerrahi alet ve cihazlar geliştirildi. Yeni teknolojik cihazlar geliştirilirken birkaç nokta üzerinde duruldu. Bunlardan biri; yağların çevre dokulara, damarlara ve sinirlere en az düzeyde zarar verilerek ve kanama miktarını azaltarak parçalanmasına yöneliktir.
Son yıllarda ise özel bir basınç ile püskürtülen suyun yağ dokusunu jelleştirip aynı anda emilmesini sağlayan bir teknik olan su yardımlı liposuction(WAL) geliştirildi.
En son teknolojik uygulama ise; ise lazer liposuction tekniğidir ve tüm dünyada yağ hücrelerinin eritilmesi, kanamanın önüne geçmek için damarların büzüştürülmesi ve daha önemlisi, derinin sıkılaşması amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
Hangi tekniği seçeceğimizi belirleyen şeyler; kısa sürede yağın eritilip dış ortama alınması, dokulara zarar vermemesi, lokal anestezi ile gerçekleştirilebilir olması, hastamızın çok hızlı günlük yaşama dönmesine müsaade eder olması, yani iyileşme sürecinin de hızlı olmasıdır.
kaynak : Caferuj.com.tr