Suçlunun, hâdisenin tesiriyle
galeyana gelen halk tarafından, muhâkeme edilmesine fırsat verilmeden öldürülmesi. Suçüstü
yakalanmış suçluları hemen cezalandıran sistem. Adını Lynch isimli bir hâkimden alan, basit
muhakeme usûlünün tatbik edildiği kânun.
Târihte çeşitli suçluların halk tarafından hemen veya belli bir süre sonra cezâlandırılması şekillerine
çok rastlanmıştır. Memleketin âdetine, yaşanılan devrin özelliklerine göre uygulama şekilleri farklılık
göstermiştir. Amerika Birleşik Devletlerinin 18. yüzyıldaki iç savaşları sırasında İngiliz taraftarı olanları
ve kânunsuz iş yapanları hemen cezâlandırmak için bir topluluk kurulmuştu. Bu topluluğun kendine
has cezalandırma usulleri vardı. Linç kelimesinin bu topluluktaki Virginalı çiftçi Charles Lynchin
adından alındığı tahmin edilmektedir.
Linç olaylarına kânunun hâkim olmadığı, fertlerin cezâyı kendilerinin vermeye kalktıkları toplumlarda
daha çok rastlanır. Beyazların Amerikayı işgal ettikleri sıralarda yerlilerden pekçok kimseyi linç ederek
öldürmeleri bu usûlün tipik örnekleridir.
Genel olarak bütün hukuk sistemlerinde ihkâk-ı hak, yâni hakkın, yetkili bir mercie başvurulmadan
doğrudan doğruya alınmaya kalkışılması suç sayılmıştır. Linç, insandaki heyecana dayanan,
duyguların harekete geçmesi neticesinde meydana gelen bir hâdisedir. Halbuki cezâlandırmada,
adâletin temin edilmesi esastır. Kendisine veya yakınlarına karşı suç işleyenleri cezâlandırmada,
kişinin tarafsız davranması mümkün değildir. Bu sebeple suçluların cezâlandırılması, tarafsız mercilere
bırakılmıştır. Bu da, çeşitli devirlerde değişik kişi ve kuruluşlar tarafından yürütülmüştür. Bugün hukuka
bağlı toplumlarda suçlunun cezalandırılması ve cezânın infazı, bağımsız mahkemeler tarafından
yerine getirilmektedir.
galeyana gelen halk tarafından, muhâkeme edilmesine fırsat verilmeden öldürülmesi. Suçüstü
yakalanmış suçluları hemen cezalandıran sistem. Adını Lynch isimli bir hâkimden alan, basit
muhakeme usûlünün tatbik edildiği kânun.
Târihte çeşitli suçluların halk tarafından hemen veya belli bir süre sonra cezâlandırılması şekillerine
çok rastlanmıştır. Memleketin âdetine, yaşanılan devrin özelliklerine göre uygulama şekilleri farklılık
göstermiştir. Amerika Birleşik Devletlerinin 18. yüzyıldaki iç savaşları sırasında İngiliz taraftarı olanları
ve kânunsuz iş yapanları hemen cezâlandırmak için bir topluluk kurulmuştu. Bu topluluğun kendine
has cezalandırma usulleri vardı. Linç kelimesinin bu topluluktaki Virginalı çiftçi Charles Lynchin
adından alındığı tahmin edilmektedir.
Linç olaylarına kânunun hâkim olmadığı, fertlerin cezâyı kendilerinin vermeye kalktıkları toplumlarda
daha çok rastlanır. Beyazların Amerikayı işgal ettikleri sıralarda yerlilerden pekçok kimseyi linç ederek
öldürmeleri bu usûlün tipik örnekleridir.
Genel olarak bütün hukuk sistemlerinde ihkâk-ı hak, yâni hakkın, yetkili bir mercie başvurulmadan
doğrudan doğruya alınmaya kalkışılması suç sayılmıştır. Linç, insandaki heyecana dayanan,
duyguların harekete geçmesi neticesinde meydana gelen bir hâdisedir. Halbuki cezâlandırmada,
adâletin temin edilmesi esastır. Kendisine veya yakınlarına karşı suç işleyenleri cezâlandırmada,
kişinin tarafsız davranması mümkün değildir. Bu sebeple suçluların cezâlandırılması, tarafsız mercilere
bırakılmıştır. Bu da, çeşitli devirlerde değişik kişi ve kuruluşlar tarafından yürütülmüştür. Bugün hukuka
bağlı toplumlarda suçlunun cezalandırılması ve cezânın infazı, bağımsız mahkemeler tarafından
yerine getirilmektedir.