Saltanatin kaldirilmasi, hilafetin kaldirilmasi, Seriye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldirilarak yalnizca din isleriyle ugrasacak Diyanet Isleri Baskanligi'nin kurulmasi, tarikat ve zaviyelerin kapatilmasi asamalarindan geçen laikligin tam anlamiyla yasal tabana oturtulmasi için, 1924 Anayasasi'nda yeralan "Türkiye devletinin dini Islam'dir" deyimini tartismaya koyulan TBMM, 10 Nisan 1928'de Anayasa'nin ikinci maddesini
degistirip, 16. ve 38. maddeler geregince milletvekilleri ile cumhurbaskaninin antiçerken söylemek zorunda olduklari "vallahi" sözcügünü maddelerden çikardi. Ayrica, 26. maddedeki "ahkami seriyenin tenfizi" (seriat hükümlerinin yürütülmesi) sözcükleri de Anayasa'dan çikarildi. Inananlarin ibadetlerini kendi dilleriyle yapmalarini dogal bir hak olarak gören Mustafa Kemal'in, aydin din adamlariyla yaptigi görüsmelerden sonra, 3 Subat 1928'de hutbelerin Türkçe okunmasinin kabul edilmesini, dualar ve ezanin Türkçeye çevrilmesi çalismalari izledi. 5 Subat 1937'de Anayasa'nin ikinci maddesinde laiklik ilkesine yer verilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet oldugunun yazilmasiyla, laiklik
devrimi tamamlanmis oldu.
degistirip, 16. ve 38. maddeler geregince milletvekilleri ile cumhurbaskaninin antiçerken söylemek zorunda olduklari "vallahi" sözcügünü maddelerden çikardi. Ayrica, 26. maddedeki "ahkami seriyenin tenfizi" (seriat hükümlerinin yürütülmesi) sözcükleri de Anayasa'dan çikarildi. Inananlarin ibadetlerini kendi dilleriyle yapmalarini dogal bir hak olarak gören Mustafa Kemal'in, aydin din adamlariyla yaptigi görüsmelerden sonra, 3 Subat 1928'de hutbelerin Türkçe okunmasinin kabul edilmesini, dualar ve ezanin Türkçeye çevrilmesi çalismalari izledi. 5 Subat 1937'de Anayasa'nin ikinci maddesinde laiklik ilkesine yer verilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet oldugunun yazilmasiyla, laiklik
devrimi tamamlanmis oldu.