Ebû Mûsâ RA'ın rivayet ettiğine göre Rasûl-i Ekrem SAV Hazretleri buyurmuşlar ki:
"(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok şöyle! Çünkü bu cennet hazinelerinden bir hazinedir." (1)
(1) [Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır.]
Ebû Hûreyre RA Hazretleri ise:
"Bana Rasûlüllah SAV Hazretleri buyurdular ki:
(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm)'i çok söyle çünkü bu cennet hazinelerindendir." diye rivayet etmişlerdir. (2)
(2) [Güç ve kuvvet ancak şânı yüce Allah'tandır.]
Ve yine mümâileyh tarafından bu (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)' okumanın 99 derde deva olacağı ve en azından hüzün ve kederi gidereceği bildirilmiştir.
Mu'az ibni Cebel RA'ın rivayetinde Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri;
"--Sana cennet kapılarından bir kapıya delâlet edeyim mi?" buyurmuşlar.
O da:
"--Evet yâ Rasûlallah nedir o?.." demişler.
Efendimiz SAV de:
"--(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'tır." buyurmuşlardır.
Ebu Zer RA Hazretlerinin rivayetlerinde Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri:
"--Allah-u Teàlâ Hazretleri bir kuluna nîmet verir o kul da o nîmetlerin elinde kalmasını isterse (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" buyurmuşlardır.
Binâen aleyh günde yüzden aşağı yapmamak evlâdır. Çünkü her gün yüz defa okuyan kimsenin kat'iyyen fakirlik yüzü görmeyeceği beyan buyrulmuştur.
Mâlik el-Eşcaî RA Hazretleri bir gün Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri'ne gelip oğlu Avf'ın esir olduğunu haber vermişler. Efendimiz SAV Hazretleri de:
"--Ona haber gönderin (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" diye emretmişler.
Halbuki o anda Avf zincirlerle ayaklarından bağlı bulunuyormuş. Allah-u Teàlâ'nın hikmetine bakın ki bu duaya devamıyla bir gün ayağındaki zincirler kendiliğinden çözülmüş o da fırsattan istifade ederek hemen orada bulduğu bir deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Yolda rastladığı deve çobanlarına bir nâra atarak onları korkutup kaçırmış bütün develeri önüne katıp babasının evine gelmiş.
Ev halkı son derece sevinmişler ve develer hakkında Rasûl-ü Ekrem'den ne yapacaklarını sormuşlar. Efendimiz SAV Hazretleri de "İstediğiniz gibi hareket edin!" buyurmuşlardır. Bunun üzerine derhalayet-i celilesi sadır olmuş ve bir kimse Allah'tan korkup emirlerine imtisâl ederek ve yasaklarından kaçarak ittikà üzerinde olursa Cenâb-ı Hakk'ın onu bütün sıkıntılardan kurtarıp ummadığı yerlerden rızıklandıracağı beyan buyrulmuştur. (Et-Tergîb 2/446)
"(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok şöyle! Çünkü bu cennet hazinelerinden bir hazinedir." (1)
(1) [Güç ve kuvvet ancak Allah'tandır.]
Ebû Hûreyre RA Hazretleri ise:
"Bana Rasûlüllah SAV Hazretleri buyurdular ki:
(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm)'i çok söyle çünkü bu cennet hazinelerindendir." diye rivayet etmişlerdir. (2)
(2) [Güç ve kuvvet ancak şânı yüce Allah'tandır.]
Ve yine mümâileyh tarafından bu (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)' okumanın 99 derde deva olacağı ve en azından hüzün ve kederi gidereceği bildirilmiştir.
Mu'az ibni Cebel RA'ın rivayetinde Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri;
"--Sana cennet kapılarından bir kapıya delâlet edeyim mi?" buyurmuşlar.
O da:
"--Evet yâ Rasûlallah nedir o?.." demişler.
Efendimiz SAV de:
"--(Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'tır." buyurmuşlardır.
Ebu Zer RA Hazretlerinin rivayetlerinde Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri:
"--Allah-u Teàlâ Hazretleri bir kuluna nîmet verir o kul da o nîmetlerin elinde kalmasını isterse (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" buyurmuşlardır.
Binâen aleyh günde yüzden aşağı yapmamak evlâdır. Çünkü her gün yüz defa okuyan kimsenin kat'iyyen fakirlik yüzü görmeyeceği beyan buyrulmuştur.
Mâlik el-Eşcaî RA Hazretleri bir gün Rasûl-ü Ekrem SAV Hazretleri'ne gelip oğlu Avf'ın esir olduğunu haber vermişler. Efendimiz SAV Hazretleri de:
"--Ona haber gönderin (Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh)'ı çok söylesin!" diye emretmişler.
Halbuki o anda Avf zincirlerle ayaklarından bağlı bulunuyormuş. Allah-u Teàlâ'nın hikmetine bakın ki bu duaya devamıyla bir gün ayağındaki zincirler kendiliğinden çözülmüş o da fırsattan istifade ederek hemen orada bulduğu bir deveye atlayıp kaçmaya başlamış. Yolda rastladığı deve çobanlarına bir nâra atarak onları korkutup kaçırmış bütün develeri önüne katıp babasının evine gelmiş.
Ev halkı son derece sevinmişler ve develer hakkında Rasûl-ü Ekrem'den ne yapacaklarını sormuşlar. Efendimiz SAV Hazretleri de "İstediğiniz gibi hareket edin!" buyurmuşlardır. Bunun üzerine derhalayet-i celilesi sadır olmuş ve bir kimse Allah'tan korkup emirlerine imtisâl ederek ve yasaklarından kaçarak ittikà üzerinde olursa Cenâb-ı Hakk'ın onu bütün sıkıntılardan kurtarıp ummadığı yerlerden rızıklandıracağı beyan buyrulmuştur. (Et-Tergîb 2/446)