Bir deniz kıyısında küçük bir kumsaldım...
~ Kυмdαη KαLєLєя. Dalgalar okşardı kumlarımı bir anne çocuğunun saçlarını okşar gibi...
Her dalga gelişinde bu sefer gitmeyecek sanırdım ama hiçbir dalga
kalmazdı kumlarımın üzerinde bir nefesten daha uzun süre...
Kimi dalgalar bana deniz kabukları getirirdi kimileri küçük küçücük ama
çok güzel taşlar... Hatta deniz yıldızları bile getirenler olurdu ama
hepsi bu...
Hiçbiri kalmazdı bir nefesten daha uzun süre...
Kumdan kalelerim olurdu bazen... Altın sarısı kumlardan kendi canımdan yapılmış.
Kollarımı açmış beklerken görkemli dalgaları gelir umarsızca yıkıp giderlerdi kalelerimi arkalarına bile bakmadan...
Kimi büyük bir gürültüyle gelirdi köpüklerini saçarak etrafa büyük bir haşmetle;
kimiyse sessiz ve sakin karanlıkta bir fısıltı gibi...
Ben hep en gürültülüsünü en köpüklüsünü beklerken anladım ki benden en çok şeyi onlar alıp götürüyordu...Sessiz sakin gelenlerse sanki bana dokunmaya kıyamıyorlar geldikleri gibi dönüyorlardı masmavi evlerine...
Bazen biri gitmeden bir diğeri çıkıp geliveriyordu. İşte o zaman bilemiyordum ne yapacağımı... Birini kucaklamak isterken diğeri kayıp gidiveriyordu avuçlarımdan...
Gel-gitler oluyordu bazen... Kıyılarımdan giden dalgalar dönmüyorlardı geri.. Ve ben yalnız kalıyordum uzuuun bir zaman... Ve ilk dalga vurduğunda sahile yeniden büyük bir gürültüyle içimde bir çocuğun mutluluğu büyüyordu...
~ Kυмdαη KαLєLєя. Dalgalar okşardı kumlarımı bir anne çocuğunun saçlarını okşar gibi...
Her dalga gelişinde bu sefer gitmeyecek sanırdım ama hiçbir dalga
kalmazdı kumlarımın üzerinde bir nefesten daha uzun süre...
Kimi dalgalar bana deniz kabukları getirirdi kimileri küçük küçücük ama
çok güzel taşlar... Hatta deniz yıldızları bile getirenler olurdu ama
hepsi bu...
Hiçbiri kalmazdı bir nefesten daha uzun süre...
Kumdan kalelerim olurdu bazen... Altın sarısı kumlardan kendi canımdan yapılmış.
Kollarımı açmış beklerken görkemli dalgaları gelir umarsızca yıkıp giderlerdi kalelerimi arkalarına bile bakmadan...
Kimi büyük bir gürültüyle gelirdi köpüklerini saçarak etrafa büyük bir haşmetle;
kimiyse sessiz ve sakin karanlıkta bir fısıltı gibi...
Ben hep en gürültülüsünü en köpüklüsünü beklerken anladım ki benden en çok şeyi onlar alıp götürüyordu...Sessiz sakin gelenlerse sanki bana dokunmaya kıyamıyorlar geldikleri gibi dönüyorlardı masmavi evlerine...
Bazen biri gitmeden bir diğeri çıkıp geliveriyordu. İşte o zaman bilemiyordum ne yapacağımı... Birini kucaklamak isterken diğeri kayıp gidiveriyordu avuçlarımdan...
Gel-gitler oluyordu bazen... Kıyılarımdan giden dalgalar dönmüyorlardı geri.. Ve ben yalnız kalıyordum uzuuun bir zaman... Ve ilk dalga vurduğunda sahile yeniden büyük bir gürültüyle içimde bir çocuğun mutluluğu büyüyordu...