AySe^^
Bayan Üye
Kut-ül Ammere Zaferi
(29 NİSAN 1916)
Bugün halkımız tarafından pek bilinmeyen, ancak tarihimizde kazanılmış önemli bir zaferin 91 inci yıl dönümüdür. Bu zafer, 29 Nisan 1916 tarihinde Irak Cephesinde kazanılan Kut ül-Ammare zaferidir
Osmanlı Ordusunun Birinci Dünya Savaşı nda çarpıştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, Dicle, Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya yı (Verimli Hilal) içine alır ve Basra Körfezi ne kadar uzanır.
Irak petrollerini ele geçirmeyi amaçlayan İngilizler, 6 Kasım 1914 tarihinde Basra Körfezinden Şattülarap ağzındaki Fav mevkiine asker çıkararak saldırıya geçmişler, ilerleyen aylarda bu saldırılarını kuzeye doğru genişletmişlerdir. İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kut ül-Ammare yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye yi işgal etmişlerdir. 23 Kasım 1915 de ileri harekata geçen Türk birlikleri, General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu geri püskürterek Kut-ül Ammare de çember içerisine almayı başarmışlardır. Kut ül-Ammare yi bir kale gibi savunan General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Türkler, Kut ül-Ammare de İngilizlerden başta Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere toplam 13 general, 481 subay ve 13.300 askeri esir almışlardır.
Kut ül-Ammare Zaferi, Birinci Dünya Savaşı nda Osmanlı Ordusu nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale den sonra kazandığı ve bir İngiliz tümeninin bütün personeli ile birlikte esir alındığı eşsiz bir zaferdir. Halil Paşa, Kut ül-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Ordu ya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
"Arslanlar!
Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında
şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.
Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.
Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.
İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale de, ikinci zaferi burada görüyoruz.
Avustralyalı araştırmacı Dr. Gaston Bodart tarafından Kut ül-Ammare Zaferi, İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı nda yediği en büyük darbe olarak yorumlanmaktadır.
Halil Paşa, Kut ül-Ammare nin teslim alındığı gün orduya bir tebrik mesajı yayımlamış ve bu günün Kut Bayramı olarak kutlanmasını istemiştir.
Söz konusu zafer diğer zaferlerimiz gibi Türk Silahlı Kuvvetleri nde düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır.
Bugün halkımız tarafından pek bilinmeyen, ancak tarihimizde kazanılmış önemli bir zaferin 91 inci yıl dönümüdür. Bu zafer, 29 Nisan 1916 tarihinde Irak Cephesinde kazanılan Kut ül-Ammare zaferidir
Osmanlı Ordusunun Birinci Dünya Savaşı nda çarpıştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, Dicle, Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya yı (Verimli Hilal) içine alır ve Basra Körfezi ne kadar uzanır.
Irak petrollerini ele geçirmeyi amaçlayan İngilizler, 6 Kasım 1914 tarihinde Basra Körfezinden Şattülarap ağzındaki Fav mevkiine asker çıkararak saldırıya geçmişler, ilerleyen aylarda bu saldırılarını kuzeye doğru genişletmişlerdir. İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kut ül-Ammare yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye yi işgal etmişlerdir. 23 Kasım 1915 de ileri harekata geçen Türk birlikleri, General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu geri püskürterek Kut-ül Ammare de çember içerisine almayı başarmışlardır. Kut ül-Ammare yi bir kale gibi savunan General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştır. Türkler, Kut ül-Ammare de İngilizlerden başta Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere toplam 13 general, 481 subay ve 13.300 askeri esir almışlardır.
Kut ül-Ammare Zaferi, Birinci Dünya Savaşı nda Osmanlı Ordusu nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale den sonra kazandığı ve bir İngiliz tümeninin bütün personeli ile birlikte esir alındığı eşsiz bir zaferdir. Halil Paşa, Kut ül-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Ordu ya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
"Arslanlar!
Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında
şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.
Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.
Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.
İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale de, ikinci zaferi burada görüyoruz.
Avustralyalı araştırmacı Dr. Gaston Bodart tarafından Kut ül-Ammare Zaferi, İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı nda yediği en büyük darbe olarak yorumlanmaktadır.
Halil Paşa, Kut ül-Ammare nin teslim alındığı gün orduya bir tebrik mesajı yayımlamış ve bu günün Kut Bayramı olarak kutlanmasını istemiştir.
Söz konusu zafer diğer zaferlerimiz gibi Türk Silahlı Kuvvetleri nde düzenlenen etkinliklerle anılmaktadır.
29 Nisan 2007
KAYNAK:Genelkurmay Başkanlığı sitesi