Kuran'ın Bilimsel Mucizelerinden: 'Nefes Alan Sabah'

meridyen2

Kayıtlı Üye
Kuran'ın Bilimsel Mucizelerinden: 'Nefes Alan Sabah'


nefes%20alan%20sabah.jpg


“Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, ve nefes almaya başladığı zaman, sabaha;” (Tekvir Suresi, 17-18),

Soluduğumuz hava, % 77 azot, % 21 oksijen ve % 1 oranında karbondioksit ve argon gibi gazların karışımından oluşan son derece hassas dengelere sahiptir. Ancak bu son derece hassas dengeler üzerine kurulu dünya atmosferi, hidrokarbonlar adı verilen kimyasallar tarafından kirletilir. Bunlar ağaç ve fosil yakıtlar gibi maddelerin yanmasıyla ortaya çıkar. Ancak havada oluşan bu kirleticiler, Yüce Allah’ın yarattığı özel yöntemlerle temizlenir. Bu yöntemlerden biri de Kuran-ı Kerim’de bildirilen fotosentez işlemidir.

Bilindiği gibi bitkiler fotosentez yaparken, havadaki karbondioksiti yani insanın kullanmadığı zararlı gazı alır ve onun yerine atmosfere oksijen bırakırlar. Nefes aldığımızda içimize çektiğimiz ve asıl hayat kaynağımız olan oksijen, fotosentezin ana ürünüdür. Atmosferdeki oksijenin yaklaşık %30’u karadaki bitkiler tarafından üretilirken, geri kalan % 70’lik bölüm denizlerde ve okyanuslarda bulunan ve fotosentez yapabilen bitkiler ve tek hücreli canlılar tarafından üretilir.

Fotosentez, bilim adamlarının bugün bile tam olarak açıklayamadıkları eşsiz bir süreçtir. Bu işlemi çıplak gözle göremeyiz, çünkü bu mekanizma çalışmak için atomları ve molekülleri kullanır. Ancak, fotosentezin sonuçlarını nefes almamızı sağlayan oksijen ve hayatta kalmamızı sağlayan besinlerde görebiliriz. Fotosentez anlaşılması zor kimyasal formüller, günlük hayatta hiç karşılaşmadığımız küçüklükte sayı ve ağırlık birimleri içeren, çok hassas dengeler üzerine kurulmuş bir sistemdir. Etrafımızdaki bütün yeşil bitkilerde, bu işlemin gerçekleştiği kimya laboratuvarlarından trilyonlarcası kuruludur. Üstelik bitkiler milyonlarca yıldır hiç durmadan ihtiyacımız olan oksijeni, besinleri ve enerjiyi üretmektedirler.

Fotosentezin en verimli olduğu zaman, oksijenin en fazla üretildiği zamandır. Bu da güneş ışığının en yoğun olduğu sabah saatlerinde gerçekleşir. Güneş’in doğmasıyla birlikte, yaprakta terleme ve buna bağlı olarak fotosentez artmaya başlar. Öğleden sonra ise bu olay tersine döner; yani fotosentez yavaşlar, solunum artar, çünkü sıcaklığın artmasıyla birlikte terleme de hızlanmaktadır. Geceleyin ise sıcaklığın azalmasıyla birlikte terleme yavaşlar ve bitki rahatlar.

Tekvir Suresi’nde sabah vakti ile ilgili olarak dikkat çekilen “iza teneffese” yani “nefes almaya başladığı zaman” ifadesi, mecaz yoluyla teneffüs etmek, solumak, derin derin nefes almak anlamlarına gelir. Ayette vurgulanan bu ifade, sabah vakti oksijen üretiminin başlaması, solunumun ana şartı olan oksijenin en yoğun olarak bu vakitte elde edilmesi açısından oldukça dikkat çekicidir. Ayette sabah vakti ile ilgili olarak, bu durum üzerine yemin edilmesi de konunun önemini ayrıca vurgulamaktadır. 20. yüzyılın önemli keşifleri arasında yer alan fotosentez faaliyeti, Allah’ın yukarıdaki ayetle işaret ettiği Kuran’ın bilimsel mucizelerinden biridir.

“Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun, ve nefes almaya başladığı zaman, sabaha;” (Tekvir Suresi, 17-18)

camii.jpg


HAVAYI TEMİZLEYEN DİĞER ÖZEL FİLTRE SİSTEMLERİ NELERDİR?

Atmosferdeki Su Damlacıklarının Yeryüzüne Düşmesi:

Atmosfere yayılan kükürt dioksit ve azot dioksit gazları, çeşitli kimyasal dönüşümlerden geçtikten sonra bulutlardaki su damlacıkları tarafından emilir. Daha sonra bu damlacıklar yeryüzüne yağmur, kar gibi yollarla düşerek tekrar toprağa karışırlar. Ancak bu işlem sırasında havayı da temizlemiş olurlar. Yağmur yağdıktan sonra havanın tertemiz ve taptaze kokmasının nedeni de işte budur. Yağmur tanelerinin havadaki tüm tozları tutması ve toprağa indirmesi…

Güneş Enerjisinin Havayı Temizlemesi:

Bazı doğal kimyasallar, güneş ışığı ile reaksiyona girerek birtakım maddeler üretirler. Bu maddeler havayı sisten ve kirletici parçacıklardan temizler. Güneş’ten enerji emen bu kimyevi maddeler, sis ve diğer kirletici partikülleri parçalayıp onları zararsız moleküller haline getirerek, havayı temizler. Burada ilginç olan nokta, güneş ışınlarının sadece canlıların nefes almasını zorlaştıran zararlı parçacıkları moleküllere ayırarak parçalaması, yararlı kimyasallara ise hiçbir zarar vermemesidir. Kuşkusuz bu durum üstün akıl sahibi Yüce Allah’ın insanlara bahşettiği nimetlerden sadece biridir.

“Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.” (İbrahim Suresi, 34)

Hidroksil İyonunun (OH) Havayı Temizlemesi:

OH radikalleri atmosferde doğal yollardan oluşan kimyasalların güneş ışığını emmesi ve yayması sırasında oluşurlar.

Atmosferin deterjanları da denilen OH iyonları, hidrokarbon radikalleri kimyasal olarak zararsız parçalar haline getirerek hava kirini parçalar ve zehirli atmosfer gazlarının oluşmasını engellerler.

Bilim adamları sürekli olarak üretilen ve yaklaşık bir saniye yaşayabilen OH radikallerini üreten kaynakların neler olduğunu ise henüz bulamamışlardır.

Bizler atmosferimizi temizleyen radikallerin nasıl üretildiklerini dahi henüz bilmezken Yüce Allah’ın kurduğu mükemmel düzen bu radikalleri üretmekte ve havanın temizlenmesini sağlamaktadır. Yüce Allah yaratma sanatını bir ayette şöyle haber vermiştir:

“Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiştir. O’na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.” (Furkan Suresi, 2)

Her canlı doğduğu andan ölene kadar hiç durmadan nefes alır. Ancak nefes almak sadece havayı içine çekmek ve sonra nefes vererek dışarı bırakmaktan ibaret değildir. Bu nedenle insanın yaşamasına neden olan havanın nasıl olup da tükenmediği, bozulmadığı, kirlenmediği ve sürekli olarak tazelendiği, üzerinde düşünülmesi gereken mucizelerdir. Çünkü;

Nefes Almanın Büyük Bir Mucize Olduğunu Hiç Düşünmüş müydünüz?

Hiçbir canlının nefes almak için en ufak bir çaba göstermesine gerek yoktur. İnsanın da hem dış çevresindeki hem de bedenindeki tüm şartlar rahat nefes alabileceği şekilde yaratılmıştır.

Solunan hava, Yüce Allah’ın yarattığı her yönden mükemmel bir düzen sayesinde korunur.

Eğer bu düzende ufak bir değişiklik olsa tüm canlılığın yok olmasına kadar varabilen tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir. Çünkü atmosfer yaşam için gerekli son derece özel şartlar bir araya getirilerek yaratılmış olağanüstü bir karışımdır ve kusursuz işlemektedir.

Soluduğumuz havayı temizleyici özel sistemler de atmosferdeki kusursuz düzenin bir parçasıdır. Eğer bu temizleyici sistemler olmasaydı canlılar nefes almalarına rağmen “zehirlenerek” toplu halde ölmeye başlardı. Ancak güneş ışınları, yağmur suları, OH iyonu ve bitkilerin fotosentezi gibi her biri kendi içinde kusursuz olan sistemler dünya atmosferini canlı yaşamı için özel olarak temizler.

Kuşkusuz sadece bu özellik bile dünyanın ve tüm kainatın tesadüfler sonucu ortaya çıkmış başıboş bir mekan olmadığını ispatlamak için yeterlidir. Kainat, içinde yaşadığımız dünya, dünyada canlılığı sağlayan tüm sistemler, bitkiler, hayvanlar ve insanlar her detayıyla, üstün güç sahibi olan Yüce Allah tarafından yaratılmıştır.

“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.” (Bakara Suresi, 164)
(alıntı harun yahya ilmimercek)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst