Kuran'da vesvesenin çözümü. İnsan ruhunda kin, intikam ve kıskançlık duygusu vardır

meridyen2

Kayıtlı Üye
Kuran'da vesvesenin çözümü. İnsan ruhunda kin, intikam ve kıskançlık duygusu vardır


SUNUCU: Allah bir ayetinde “temiz akıl sahipleri öğüt alınıp düşünürler diye bildiriyor, bir vesvese geldiğinde ona cevap vermek yerine aklımı temiz tutup vesveseye hiç cevap vermeyerek aklımdan uzaklaştırıyorum. Hocam vesveseye karşı bir Müslüman aklını ve vicdanını daha nasıl güçlü hale getirebilir. Allah’ın dilemesiyle inşaAllah”.

ADNAN OKTAR: İnsanların dünyada en zor olarak değerlendirdikleri konulardan bir tanesi de vesvesedir. Yani gece gündüz insana vesvese gelir. Sağlığı ile ilgili gelir, imanı ile ilgili gelir, diğer insanlarla, diğer olaylarla ilgili gelir, güzelliği ile ilgili gelir. Bu çoktur mesela kadınlar aynaya bakarlar bir gün çirkin olduğuna kanaat getirir, ertesi gün güzel olduğuna, öğlen yine çirkinleştiğine, o gençlerde delikanlılarda da vardır. Bir gün işte olağanüstü yakışıklı olduğuna böyle, ertesi gün başka türlü olduğuna, bu insanların karşılaştığı acz ancak Cennette son buluyor. Cennette durur ama insanların gelişmesi için buna müthiş ihtiyaç var, eğer vesveseler olmasaydı beynimiz çok durağan olurdu. Biz onunla mücadele ederek hem kişiliğimizi geliştiriyoruz, hem Cennetteki karakterimizin sağlamlaşmasını sağlıyoruz. Yani çok güçlü bir karaktere doğru gidiyoruz. Hatta en sonunda mümin diyor ki, ayet var, Kuran ayeti Yarabbi diyor, “sen benden hoşnut olarak, ben de senden hoşnut olmuş olarak” diyor, özetle söylüyorum. Yani iki tarafında Cenabı Allah’ın da, kulunun da hoşnutluğunu Cenabı Allah hedefliyor, bunu söylüyor ve her ikisi oluştuktan sonra salih Müslümanların yanına Cennete gideceklerini söylüyor Allah. Değil mi ayette? Vesvese geldiğinde ne yapılır, vesveseye bir çözüm de şudur, 10 yıl ilerisine bıraksınlar, 10 yıl sonra o vesvesenin hiçbirisini hatırlayamazlar, aklına bile gelmez, yani o günün en büyük derdi olan problemi olan konu, 10 yıl sonra ne idi deseler neydi hatırlıyor musun deseler aklına gelmez. O gün yaşamaktan beziyor bazen, Allah esirgesin, bayağı bunalım yapıyor. 10 yıl sonra hatırlattığında ya neydi diyorsun, hatırlayamıyorum, çıkaramıyorum diyor, demek ki bomboş bir şeymiş, en güzeli sürekli Allah’a sığınmaktır, kaderi unutmamaktır ve Allah’ın yarattıklarına karşı şefkatle bakmaktır yani insanın ruhunda böyle kin ve intikam duygusu vardır. Nefret duygusu vardır, bunlar da çok güçlü duygulardır. Yani nasıl insan börek piştiğinde canı çeker, ister değil mi, et piştiğinde yemek ister. Kin ve nefreti de aynı şekilde ister. Öfkeyi de ister. Yani intikam almaya kırıp yıkmayı da ister.

SUNUCU: Ben hiç kinci değilim, her insan öyle değil mesela.

ADNAN OKTAR: Ama Allah ayette belirtiyor, Allah zaluma ve cehula diyor Allah, zalim ve cahildir diyor Allah insanlar zulme yatkındırlar. Tabii, müstesna iyi insanlar var ama her insan öyle olmaz. Yani kini bir meslek edinir adeta, nefreti mesela, o özellikle kokana kadınlar olur böyle 50 yaş çevresinde böyle, bu oksit sarı saçlı, ben her zaman tarif ederim, böyle kartal tırnağı gibi tırnakları olur böyle. Değil mi? kokoş derler kokona. Ondan sonra sevdiği hiç kimse yoktur bunların, ne eşini sever, ne oğlunu sever, ne sokaktaki kimseyi sever. İktidara homurdanır, belediyeye homurdanır, ailesine homurdanır, komşularına homurdanır. Yani sürekli laf sokar, sürekli bağırır, çağırır, ne desen lafa laf onda, öyle kin ve nefretten, iguanaya benziyor zaten onlar ,Allah ellerinden yüzlerinden böyle nuru alıyor, böyle iki ayaküstünde gezen iguana gibi oluyorlar. Yani böyle nefret küpü, böyle öfke küpü, bu aynı şekilde erkeklerde de oluyor öyle, nefret dolu elinden yüzünden melanet akıyor. Değil mi, böyle çok stresli, gergin.

SUNUCU: Zaten kıskançlıktan da oluyor biraz da.

ADNAN OKTAR: Hasetlik, kıskançlık tabii yani kıskançlık çok büyük bir beladır. Okullarda da vardır, hatta çocuklar ben okuldayken bilirim, mesela nasıl geçti derler birbirlerine imtihanın, çok kötü geçti der. 10 alacak öğrenci, niçin böyle der. İyi geçti derse haset edip onun başına bir iş getirirler diye çekinir. 10 aldığında da şaşırır gibi yapar, der ki nasıl oldu falan, hayret der ya bomboş kağıt verdim, 10 aldım. Değil mi? Ama bir taktiktir yani, mesela hasetlerinden mesela kolay bir problemin çözümünü arkadaşlarına anlat dediğinde onu zor anlatır ,böyle karmakarışık, onun anlayamayacağı gibi, yani sürünsün tarzında. Mesela farz edelim bilgisayar da bir bilgi, onu kolaysa onun kolay yönü ile anlatmak istemez. Yani kolayca kavranacak şekilde zor ve çetrefil hale getirir. Onun da kökeninde hasetlik vardır. Çok güzel bir insana güzelsin demezler hasetten dolayı. Haset birisi çıksın akıl almaz kusurlar bulur sana, yani böyle o pis şom ağzıyla, çok aşağılık bir şeyle kindarlıkla, hayretler içerisinde kalırsın, şaşırırsın, nefret ruhunu kapladığı için halbuki bir insan birisine baktığında onun sadece güzel yönlerini görmesi lazım. Allah onda tecelli ediyor. Değil mi, şefkat nazarıyla merhametle, koruma hissi ile Allah’ın mazlum bir kulu değil mi? Allah’ın mazlum bir tecellisi, merhametle bakıldığında ve her şeyde bir güzellik olarak bakıldığında, Allah onu güzelleştirir. Yani her şeyde güzel yönüne bakmak lazım. Hatta Hz. İsa (a. s) talebeleriyle giderken yanında bir köpek görüyorlar, öyle köpek, diyorlar ki adamlar ne kadar kötü diyor görünüşü, Hz. İsa (a. s) diyor ki dişleri ne kadar temiz, diyor. Bembeyaz dişleri diyor. Yani dişleri çıkmış sadece görünüyor, onun için her şeyin güzelini değerlendirmek lazım. Cennette güzellik yurdu, biz güzelliği seçebilecek ruhta olmak durumunda olmalıyız, çünkü Cennete Allah anlamanız için söylüyorum Allah emek vermez de, özene de ihtiyacı yoktur Allah’ın emeğe de. Fakat emek emek, özen özen yaratmış çok muhteşem yaratılmış bir Cennet var, şimdi biz orada detayları eğer görmezden gelirsek, o zaman Allah esirgesin bu olmaz. Bu dünyada da böyle Allah ne kadar özenle hücreyi yaratmış, kofulları, mitokondrileri yaratmış, canlıları, meyveleri, bitkileri, sebzeleri yaratmış. Mesela ben bazen İstinye’ye gidiyorum. O meyve satılan bir yer var pazaryeri, yani nefes kesici görünüş, böyle kıpkırmızı elmalar, nefis armutlar, biraz öyle kıpkırmızı erikler, kavunlar, karpuzlar, yerden Allah bir tahta bir çöp, yerde bir tahta saplı çamurun içerisine tahtadan meyve yağıyor, ağaçlardan. Dünyanın her yerinden kamyonlara dolduruyorlar, hallere getiriyorlar. Dünyanın her yerinden yerden topraktan meyve fışkırıyor. Ve bütün dünyayı doyuruyor bu, bak insanları doyuruyor, hayvanları doyuruyor bir kısmı da çürüyüp atılıyor. O kadar bol. Şimdi adam bunu görmezden gelirse, bu tesadüfen oldu derse, işte, Allah da Ahirette ona tesadüfen meydana gelmiş görünümünde meyve yaratacak Ahirette ve tadına tuzuna bakacak. Mesela Cehennemde meyveler var. Ama tam onların dediği gibi. Tesadüfen meydana geldiğini tahmin ettikleri tarzda. Yani rezil tatta böyle berbat. Mesela yerden Allah mükemmel memba suları fışkırtıyor, yani nereden artezyen açsan su fışkırıyor. Pırıl pırıl, yani gayet kaliteli su çıkıyor. Cehennemde öyle değildir. Cehennemde yerden çıkan su kükürtlü ve kaynardır. Hiçbir şekilde soğuk su içemezler. Yiyecekleri son derece iğrençtir. İnsanların görünümü son derece iğrençtir. Yani simsiyah kirli tozlu ve tam mutasyona uğramış diyorlardı ya onlar, tam o tarzdadır, mesela başı poposunda olur, poposu üstte olur. Değil mi? Kolu ile bacakları yer değiştirir. Yani garip mahlûklar şimdi adam mutasyona inanmıyor muydu, tesadüfen oldum demiyor muydu? Tamam, işte tesadüfen olmuş o da orada değil mi yani Allah onu tesadüfen gibi gösterecek ona, tesadüfen yaratılış böyle olur diyecek, Allah. Değil mi? Tesadüfen meydan geliş kâinatta böyle olur, her yer ateşler dumanlar değil mi, iğrençlikler. Senin inancına uygun değil mi diyecek Cenabı Allah, inancın bu değil miydi, işte inancına göre yarattım diyecek Allah. Onların inancı bu idi, onlarda Cennet inancı vardı, bende onlara Cenneti yarattım diyecek. Yani herkese kendi inancına göre bir yer yarattım diyecek. Adaletsiz bir şey var mı diyecek Allah soracak, yok, çünkü canı gönülden Ahirette de inanacak onlar. Ahirette de o kafa da olacaklar. Değil mi? Dolayısıyla şikâyet edeceği bir şey yok, bu dünya da son derece emin anlatıyorlar, Darwinizmi mutasyonu, anormal eminler. İşte orada da çok emin anlatacaklar yine. Orada mutasyonları, Darwinizmi falan çok kapsamlı etrafı toplarlar böyle Cehennemin itine kopuğuna onlara anlatacaklar. Onlar da dinleyecek orada inşaAllah.
(röportaş harun yahya)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst