'hayaL
Bayan Üye
Hızla çırpıyordu kelebek kanatlarını, ömür kısa, menzil ıraktı..
Medresenin penceresinden yansıyan titrek mum ışığı cezp etmişti onu.
Işığa doğru uçmaktan alıkoyamıyordu kendini.
Aradığını aralık olan camın ardında bulacağından habersiz, sadece ışığa yönelerek kanat çırpmaya başladı.
Sufi, gözünden akan uykuya inat biraz daha, biraz daha okumalıyım diyordu.
Ezberimi tamam etmeliyim yarın Cum'a.
Her günü ayrı güzeldi ya hocasıyla geçirdiği bu ömür diliminin, ille de Cum'a lar bambaşkaydı.
Eline dahi alamadığı kamışı öksüz kalmış görünse de, cumartesiye yazacaklar Cum'a dan birikmekteydi.
Kelebek ışığı unutmuş, Sufi'nin göz yaşlarına kilitlenmişti, ah uyku gelmeyiverseydi ne olurdu ki?
Çok dayanamadı Sufi, rahlenin başında uykuya yenik düştü.
Kelebek bulmuştu aradığını, kaldığı yerden ezbere devam edecekti. ا (elif) dedi..der demez ا(elif) kadar uzadı gece.. içi eridi bir daha ا (elif) diyecekti ki ب gözkırptı..و ه لا ى Kısacık ömrü uzadıkca uzadı.
Sufi gözlerini araladığında, sabah ezanını okuyordu müezzin.
içi titredi.. araladı gözlerini..ezan sesinden değildi uyanması, eline damlayan mumum verdiği acıdandı.
'Hayrun minen nar..' Dünya ateşine dayanamazken..dedi.
Kelebek hangi ayet-i kerimeyi hıfz ediyordu kim bilir? Mest olmuştu..
Gün ışıdı mum söndü. Kelebeğin ömrü bir gündü.
Oracıkta, iki sayfa arasinda son nefesini verdi. Sufi sayfayı kapatırken farkına bile varmamıştı kelebeğin.
Bir asırdan fazla olmuştu..
Kütüphane memuru, uykusuz gecesinde sabr olsun diye okumak için açtığında fark etti.
Ya Rabbi, Kur’an içinde son bulmuş bir ömür diye içini çekti.
Kur’an ile geçmiş nice ömür..
Rabbim bizlere de nasip eyle..
Medresenin penceresinden yansıyan titrek mum ışığı cezp etmişti onu.
Işığa doğru uçmaktan alıkoyamıyordu kendini.
Aradığını aralık olan camın ardında bulacağından habersiz, sadece ışığa yönelerek kanat çırpmaya başladı.
Sufi, gözünden akan uykuya inat biraz daha, biraz daha okumalıyım diyordu.
Ezberimi tamam etmeliyim yarın Cum'a.
Her günü ayrı güzeldi ya hocasıyla geçirdiği bu ömür diliminin, ille de Cum'a lar bambaşkaydı.
Eline dahi alamadığı kamışı öksüz kalmış görünse de, cumartesiye yazacaklar Cum'a dan birikmekteydi.
Kelebek ışığı unutmuş, Sufi'nin göz yaşlarına kilitlenmişti, ah uyku gelmeyiverseydi ne olurdu ki?
Çok dayanamadı Sufi, rahlenin başında uykuya yenik düştü.
Kelebek bulmuştu aradığını, kaldığı yerden ezbere devam edecekti. ا (elif) dedi..der demez ا(elif) kadar uzadı gece.. içi eridi bir daha ا (elif) diyecekti ki ب gözkırptı..و ه لا ى Kısacık ömrü uzadıkca uzadı.
Sufi gözlerini araladığında, sabah ezanını okuyordu müezzin.
içi titredi.. araladı gözlerini..ezan sesinden değildi uyanması, eline damlayan mumum verdiği acıdandı.
'Hayrun minen nar..' Dünya ateşine dayanamazken..dedi.
Kelebek hangi ayet-i kerimeyi hıfz ediyordu kim bilir? Mest olmuştu..
Gün ışıdı mum söndü. Kelebeğin ömrü bir gündü.
Oracıkta, iki sayfa arasinda son nefesini verdi. Sufi sayfayı kapatırken farkına bile varmamıştı kelebeğin.
Bir asırdan fazla olmuştu..
Kütüphane memuru, uykusuz gecesinde sabr olsun diye okumak için açtığında fark etti.
Ya Rabbi, Kur’an içinde son bulmuş bir ömür diye içini çekti.
Kur’an ile geçmiş nice ömür..
Rabbim bizlere de nasip eyle..