$owaLyé
Kayıtlı Üye
Kuran Hakkında Ne Biliyorsunuz?
Çoğu kişi bu soruya şöyle bir cevap verir: "Kuran, dinimizin mukaddes kitabıdır." Bu elbette doğrudur; ancak Kuran asıl olarak Allah'ın tüm insanlara gönderdiği ve onları sorumlu tuttuğu bir kitaptır. Öyleyse insanların Kuran'ın içeriği, emirleri, tavsiyeleri, hükümleri ile ilgili herşeyi bilmeleri gerekir. Ama bu noktada önemli bir eksiklik karşımıza çıkar, pek çok insan Kuran'ın içeriği hakkında pek bir fikir sahibi değildir.
Kuran hakkında halk arasında yaygın pek çok batıl inanç vardır. Kuran, genellikle evlerin duvarlarında süslü bir muhafaza içinde asılı durur. Ve yine genellikle yaşlılar tarafından okunur. Fakat okuyanlar da Kuran'ın yalnızca Arapçasını okurlar ve Arapça bilmediklerinden dolayı da doğal olarak içeriği hakkında hiçbir şey öğrenemezler.
Bu batıl inanca göre; Kuran'ın çok ilginç bazı yararları olduğu da düşünülür. Arasıra okunduğunda, okuyan kişiyi -ve de okuduktan sonra okuyup-üflediği yakınlarını- "kazadan-beladan" koruyacağı umulur. Bu yönüyle Kuran, bir nevi belalara karşı muska gibi görülür. Adeta tılsımlı kelimeler içerdiği ve bu şekilde insanları koruduğu zannedilir.
Kimi insanlar da etraflarından gördükleri bazı Kuran dışı geleneksel kuralları, Kuran kaynaklı zannederler.
Peki Kuran'ın gerçek mahiyeti nedir? Bunu, Kuran'ın kendisinden (ayetlerinden) öğrenmek gerekir:
İşte bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)dır. (İbrahim Suresi, 52)
Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 32)
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır. (Bakara Suresi, 2)
Bu ayetlerde ve daha bunlara benzer pek çok ayette Kuran'ın indirilişamacının; insanları düşünmeye yöneltmek, onlara kendilerini yaratan ve yaşatan Allah'ı tanıtmak, onlara "kılavuz" olup yol göstermek olduğu vurgulanır. Kuran, vicdanları açık olan insanlara hitap eden bir kitaptır. Ancak öğüt alabilmek için, öncelikle Kuran'a yönelik olan yanlışbakışaçısı düzeltilmelidir. Kuran sadece belli bir dönemde yaşamışinsanlara değil, her dönemde bütün dünya insanlarına hitab eden bir kitapdır. "Allah'a iman ediyorum" diyen herkes Kuran'ı okumalı ve ayetlerini anlamaya çalışmalıdır. Allah "…Ve Kuran'ı belli bir düzen içinde oku." (Müzzemmil Suresi, 4) ayeti ile bunun önemini bildirmiştir. Ayrıca Allah Kuran'da ayetler üzerinde derin derin düşünülmesini de özellikle vurgulamıştır:
Onlar hala Kuran'ı iyice düşünmüyorlar mı?… (Nisa Suresi, 82)
Andolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünme) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 17)
Allah'ın bu emri uygulanmadığı, Kuran ayetleri gereği gibi okunup öğrenilmediği takdirde, sayısız hurafenin dinin içine girmesi de elbette kaçınılmaz olur. Kuşkusuz Kuran'ın öğrenilmesinin ardından da uygulanması gelir. Kimileri Kuran'ı yalnızca okumakla yetinir, böylece üstüne düşen görevi yerine getirdiğini düşünür. Halbuki Kuran okumak başlıbaşına ibadet olsa bile, asıl yapılması gereken kitapta okunanları uygulamak, günlük hayata geçirmektir. Çünkü, "…insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56) ayetinde bildirildiği gibi Allah, bütün insanları bu dünya hayatında Kendisi'ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Kulluk etmek isteyenler için de bir rehber olarak Kuran'ı indirmiştir:
(Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. (Sad Suresi, 29)
Kuran, insanın dünyada ve ahirette kurtuluşu için gerekli tüm bilgileri içerir. Allah'ın emirlerini bildirir, O'nun hoşnut olacağı ahlakı, ceza ile karşılık görecek tavırları, ahiret ve dünya hayatı ile ilgili tüm gerçekleri, karşılaşılabilecek her türlü insan karakterini, Allah korkusunu, Allah sevgisini kısacası ihtiyaç duyduğumuz herşeyi Kuran'dan öğreniriz. Allah'ın sözlerinin yazılı olduğu bu kitap, vicdanen cevabını aradığımız herşeyi bize açıklar. Ancak bazı insanlar; kendilerine hayat verecek, onları "karanlıklardan aydınlığa çıkaracak" olan bu kitabı uygulamaktan, hatta öğrenmekten kaçınırlar. Oysa Kuran hükümleri, tüm insanlar için dünyada ve ahirette yegane kurtuluşyolunu gösterirler.
Kuran'ın, insanın hayatındaki önemini fark eden Müslümanın ise, Allah'a gerektiği gibi kulluk edebilmesi ve bütün hayatını Kuran'a göre yaşaması için iyi bir Kuran bilgisine sahip olması gerekir. İşte elinizdeki bu kitap, Allah'ı gereği gibi tanıyıp takdir edebilmeyi, kulluk görevini eksiksiz yerine getirmeyi, Allah'ın rızasına, rahmetine ve cennetine kavuşmayı hedef edinenlerin Kuran bilgilerini güçlendirmek amacıyla hazırlanmıştır.
KURAN'DA PEYGAMBER KISSALARI
Allah tarih boyunca yaşamışolan tüm toplumlara kendi dinini tebliğ edecek Peygamberler göndermiştir. Kuran'da da dikkat çekildiği gibi, bu Peygamberlerin tüm davranışları, ahlaki özellikleri, müminler için örnektir. Allah, müminlere Peygamberleri örnek almayı tavsiye etmiştir:
Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Bu nedenle de her mümin, Kuran'da Peygamberlerle ilgili bildirilen herşeyi dikkatle inceleyerek, onların yaşamlarını, gösterdikleri güzel ahlak örneklerini, Allah'a olan derin bağlılıklarını öğrenmelidir. Ki böylece dünya üzerinde yaşamışolan en kıymetli insanların üstün ahlakına talip olabilsin…
Ayrıca Kuran'da Peygamberle ilgili olarak anlatılan her olay kuşkusuz tüm müminlerin hayatı için de aydınlatıcı ve yol göstericidir. Çünkü "yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?..." (Bakara Suresi, 214) ayetinin hükmüne göre, Peygamberlerin ve beraberindekilerin yaşadıklarının benzerlerini, onların izindeki müminler de yaşamaya devam edeceklerdir.
Bu nedenle Kuran'da anlatılan Peygamberlerin yaşam şekillerini dikkatli bir şekilde incelemek, mümine büyük yarar sağlayacaktır. Allah Kuran'da, Peygamber kıssalarının "temiz akıl sahipleri" için ibretler içerdiğini bildirmektedir:
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
HER KAVME PEYGAMBER GÖNDERİLMİŞTİR
Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiç bir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmişolmasın. (Fatır Suresi, 24)
Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün. (Nahl Suresi, 36)
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmışdeğiliz. (Şuara Suresi, 208)
HER KAVME KENDİ LİSANIYLA PEYGAMBER GÖNDERİLMİŞTİR
Biz hiçbir elçiyi, kendi kavminin dilinden başkasıyla göndermedik ki, onlara apaçık anlatsın. Böylece Allah, dilediğini şaşırtıp saptırır, dilediğini hidayete erdirir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (İbrahim Suresi, 4)
Andolsun, Biz senden önce elçiler gönderdik; onlardan kimini sana aktarıp-anlattık ve kimini anlatmadık. Herhangi bir elçiye, Allah'ın izni olmaksızın bir ayeti getirmek olacak şey değildir. Allah'ın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada (hakkı) iptal etmekte (istekli) olanlar hüsrana uğramışlardır. (Mümin Suresi, 78)
Çoğu kişi bu soruya şöyle bir cevap verir: "Kuran, dinimizin mukaddes kitabıdır." Bu elbette doğrudur; ancak Kuran asıl olarak Allah'ın tüm insanlara gönderdiği ve onları sorumlu tuttuğu bir kitaptır. Öyleyse insanların Kuran'ın içeriği, emirleri, tavsiyeleri, hükümleri ile ilgili herşeyi bilmeleri gerekir. Ama bu noktada önemli bir eksiklik karşımıza çıkar, pek çok insan Kuran'ın içeriği hakkında pek bir fikir sahibi değildir.
Kuran hakkında halk arasında yaygın pek çok batıl inanç vardır. Kuran, genellikle evlerin duvarlarında süslü bir muhafaza içinde asılı durur. Ve yine genellikle yaşlılar tarafından okunur. Fakat okuyanlar da Kuran'ın yalnızca Arapçasını okurlar ve Arapça bilmediklerinden dolayı da doğal olarak içeriği hakkında hiçbir şey öğrenemezler.
Bu batıl inanca göre; Kuran'ın çok ilginç bazı yararları olduğu da düşünülür. Arasıra okunduğunda, okuyan kişiyi -ve de okuduktan sonra okuyup-üflediği yakınlarını- "kazadan-beladan" koruyacağı umulur. Bu yönüyle Kuran, bir nevi belalara karşı muska gibi görülür. Adeta tılsımlı kelimeler içerdiği ve bu şekilde insanları koruduğu zannedilir.
Kimi insanlar da etraflarından gördükleri bazı Kuran dışı geleneksel kuralları, Kuran kaynaklı zannederler.
Peki Kuran'ın gerçek mahiyeti nedir? Bunu, Kuran'ın kendisinden (ayetlerinden) öğrenmek gerekir:
İşte bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)dır. (İbrahim Suresi, 52)
Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 32)
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır. (Bakara Suresi, 2)
Bu ayetlerde ve daha bunlara benzer pek çok ayette Kuran'ın indirilişamacının; insanları düşünmeye yöneltmek, onlara kendilerini yaratan ve yaşatan Allah'ı tanıtmak, onlara "kılavuz" olup yol göstermek olduğu vurgulanır. Kuran, vicdanları açık olan insanlara hitap eden bir kitaptır. Ancak öğüt alabilmek için, öncelikle Kuran'a yönelik olan yanlışbakışaçısı düzeltilmelidir. Kuran sadece belli bir dönemde yaşamışinsanlara değil, her dönemde bütün dünya insanlarına hitab eden bir kitapdır. "Allah'a iman ediyorum" diyen herkes Kuran'ı okumalı ve ayetlerini anlamaya çalışmalıdır. Allah "…Ve Kuran'ı belli bir düzen içinde oku." (Müzzemmil Suresi, 4) ayeti ile bunun önemini bildirmiştir. Ayrıca Allah Kuran'da ayetler üzerinde derin derin düşünülmesini de özellikle vurgulamıştır:
Onlar hala Kuran'ı iyice düşünmüyorlar mı?… (Nisa Suresi, 82)
Andolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünme) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 17)
Allah'ın bu emri uygulanmadığı, Kuran ayetleri gereği gibi okunup öğrenilmediği takdirde, sayısız hurafenin dinin içine girmesi de elbette kaçınılmaz olur. Kuşkusuz Kuran'ın öğrenilmesinin ardından da uygulanması gelir. Kimileri Kuran'ı yalnızca okumakla yetinir, böylece üstüne düşen görevi yerine getirdiğini düşünür. Halbuki Kuran okumak başlıbaşına ibadet olsa bile, asıl yapılması gereken kitapta okunanları uygulamak, günlük hayata geçirmektir. Çünkü, "…insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56) ayetinde bildirildiği gibi Allah, bütün insanları bu dünya hayatında Kendisi'ne kulluk etsinler diye yaratmıştır. Kulluk etmek isteyenler için de bir rehber olarak Kuran'ı indirmiştir:
(Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. (Sad Suresi, 29)
Kuran, insanın dünyada ve ahirette kurtuluşu için gerekli tüm bilgileri içerir. Allah'ın emirlerini bildirir, O'nun hoşnut olacağı ahlakı, ceza ile karşılık görecek tavırları, ahiret ve dünya hayatı ile ilgili tüm gerçekleri, karşılaşılabilecek her türlü insan karakterini, Allah korkusunu, Allah sevgisini kısacası ihtiyaç duyduğumuz herşeyi Kuran'dan öğreniriz. Allah'ın sözlerinin yazılı olduğu bu kitap, vicdanen cevabını aradığımız herşeyi bize açıklar. Ancak bazı insanlar; kendilerine hayat verecek, onları "karanlıklardan aydınlığa çıkaracak" olan bu kitabı uygulamaktan, hatta öğrenmekten kaçınırlar. Oysa Kuran hükümleri, tüm insanlar için dünyada ve ahirette yegane kurtuluşyolunu gösterirler.
Kuran'ın, insanın hayatındaki önemini fark eden Müslümanın ise, Allah'a gerektiği gibi kulluk edebilmesi ve bütün hayatını Kuran'a göre yaşaması için iyi bir Kuran bilgisine sahip olması gerekir. İşte elinizdeki bu kitap, Allah'ı gereği gibi tanıyıp takdir edebilmeyi, kulluk görevini eksiksiz yerine getirmeyi, Allah'ın rızasına, rahmetine ve cennetine kavuşmayı hedef edinenlerin Kuran bilgilerini güçlendirmek amacıyla hazırlanmıştır.
KURAN'DA PEYGAMBER KISSALARI
Allah tarih boyunca yaşamışolan tüm toplumlara kendi dinini tebliğ edecek Peygamberler göndermiştir. Kuran'da da dikkat çekildiği gibi, bu Peygamberlerin tüm davranışları, ahlaki özellikleri, müminler için örnektir. Allah, müminlere Peygamberleri örnek almayı tavsiye etmiştir:
Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Bu nedenle de her mümin, Kuran'da Peygamberlerle ilgili bildirilen herşeyi dikkatle inceleyerek, onların yaşamlarını, gösterdikleri güzel ahlak örneklerini, Allah'a olan derin bağlılıklarını öğrenmelidir. Ki böylece dünya üzerinde yaşamışolan en kıymetli insanların üstün ahlakına talip olabilsin…
Ayrıca Kuran'da Peygamberle ilgili olarak anlatılan her olay kuşkusuz tüm müminlerin hayatı için de aydınlatıcı ve yol göstericidir. Çünkü "yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?..." (Bakara Suresi, 214) ayetinin hükmüne göre, Peygamberlerin ve beraberindekilerin yaşadıklarının benzerlerini, onların izindeki müminler de yaşamaya devam edeceklerdir.
Bu nedenle Kuran'da anlatılan Peygamberlerin yaşam şekillerini dikkatli bir şekilde incelemek, mümine büyük yarar sağlayacaktır. Allah Kuran'da, Peygamber kıssalarının "temiz akıl sahipleri" için ibretler içerdiğini bildirmektedir:
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
HER KAVME PEYGAMBER GÖNDERİLMİŞTİR
Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiç bir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmişolmasın. (Fatır Suresi, 24)
Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün. (Nahl Suresi, 36)
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmışdeğiliz. (Şuara Suresi, 208)
HER KAVME KENDİ LİSANIYLA PEYGAMBER GÖNDERİLMİŞTİR
Biz hiçbir elçiyi, kendi kavminin dilinden başkasıyla göndermedik ki, onlara apaçık anlatsın. Böylece Allah, dilediğini şaşırtıp saptırır, dilediğini hidayete erdirir. O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (İbrahim Suresi, 4)
Andolsun, Biz senden önce elçiler gönderdik; onlardan kimini sana aktarıp-anlattık ve kimini anlatmadık. Herhangi bir elçiye, Allah'ın izni olmaksızın bir ayeti getirmek olacak şey değildir. Allah'ın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada (hakkı) iptal etmekte (istekli) olanlar hüsrana uğramışlardır. (Mümin Suresi, 78)