ASeL
Bayan Üye
Kuran-ı Kerimin İndirilişi
İnsanların incili yeniden yazmaya başlamasıyla birlikte dinde ve insanlıkta değişimler başlamıştır.
Bu değişimlerle insanlar çok farklı düşüncelere ve sapkınlıklara yönelmeye başlamışlardı.
O yüzden son kitap olarak insanlara son çağrı yapılmak üzere Kuran-ı Kerim insanlığa gönderilmiştir.
Kuran-ı Kerim hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)in aracılığı ile 23 yıl da insanlık âlemine gönderilmiştir.
Kuran kerim kitap olarak şöyle tarif edilir: Hz. Peygambere indirilen, mushaflarda yazılı, Peygamber Efendimizden bize kadar vahiy yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini yazmaktan aciz kaldığı ilâhî kelamlardır. Bu tarifte; Hz. Peygambere indirilen derken, Hz. Muhammed kastedilmektedir.
Vahiy yoluyla nakledilmiş olan derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkânsız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allaha ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir.
Okunmasıyla ibadet edilen derken de, Kuranı okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine işaret edilmektedir.
Hz. Muhammed (S.A.V.)e peygamberlik görevi verilmeden önce O, zaman insanlardan uzaklaşarak kâinatın yaratılışı, insanlığın geleceği gibi konuları düşünmek üzere Hira dağındaki mağaraya çekilirdi.
610 yılında da yine böyle bir gün Hira dağına çıkmıştı.
O esnada Vahiy meleği Cebrail geldi ve göründü;
Cebrail: -Oku dedi.
Peygamberimiz: -Ben okuma bilmem cevabını verdi.
Melek Onu tuttu ve tekrar;
-Oku dedi
Peygamberimiz yine: -Ben okuma bilmem diye cevap verdi. Çünkü O gerçekten okuma bilmiyordu.
Melek yine onu tuttu, ezercesine sıktı ve bıraktı;
-Oku dedi.
Bu kez Peygamberimiz: -Ne okuyayım diye cevap verdi. Cebrail o zaman:
-İnsanı alaktan yaratan Rabbinin adıyla Oku.
Oku, İnsana bilmediklerini öğreten ve kalemle yazdıran Rabbin Ekremdir (en cömerttir) şeklindeki Alak suresinin ilk beş ayetini indirdi.
Bu şekilde başlayan vahiy süreci 23 yılda tamamlandı.
İnsanların incili yeniden yazmaya başlamasıyla birlikte dinde ve insanlıkta değişimler başlamıştır.
Bu değişimlerle insanlar çok farklı düşüncelere ve sapkınlıklara yönelmeye başlamışlardı.
O yüzden son kitap olarak insanlara son çağrı yapılmak üzere Kuran-ı Kerim insanlığa gönderilmiştir.
Kuran-ı Kerim hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)in aracılığı ile 23 yıl da insanlık âlemine gönderilmiştir.
Kuran kerim kitap olarak şöyle tarif edilir: Hz. Peygambere indirilen, mushaflarda yazılı, Peygamber Efendimizden bize kadar vahiy yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini yazmaktan aciz kaldığı ilâhî kelamlardır. Bu tarifte; Hz. Peygambere indirilen derken, Hz. Muhammed kastedilmektedir.
Vahiy yoluyla nakledilmiş olan derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkânsız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allaha ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir.
Okunmasıyla ibadet edilen derken de, Kuranı okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okunması gerektiğine işaret edilmektedir.
Hz. Muhammed (S.A.V.)e peygamberlik görevi verilmeden önce O, zaman insanlardan uzaklaşarak kâinatın yaratılışı, insanlığın geleceği gibi konuları düşünmek üzere Hira dağındaki mağaraya çekilirdi.
610 yılında da yine böyle bir gün Hira dağına çıkmıştı.
O esnada Vahiy meleği Cebrail geldi ve göründü;
Cebrail: -Oku dedi.
Peygamberimiz: -Ben okuma bilmem cevabını verdi.
Melek Onu tuttu ve tekrar;
-Oku dedi
Peygamberimiz yine: -Ben okuma bilmem diye cevap verdi. Çünkü O gerçekten okuma bilmiyordu.
Melek yine onu tuttu, ezercesine sıktı ve bıraktı;
-Oku dedi.
Bu kez Peygamberimiz: -Ne okuyayım diye cevap verdi. Cebrail o zaman:
-İnsanı alaktan yaratan Rabbinin adıyla Oku.
Oku, İnsana bilmediklerini öğreten ve kalemle yazdıran Rabbin Ekremdir (en cömerttir) şeklindeki Alak suresinin ilk beş ayetini indirdi.
Bu şekilde başlayan vahiy süreci 23 yılda tamamlandı.