'Kulüp Spazmı'

Görünmezadam

Kayıtlı Üye
Yeni yönetim, yeni teknik direktör derken şüphesiz ki birçoğumuz umutlu başladık yeni sezona. Mustafa Reşit Akçay geçen sezon 1461 Trabzon'da gerek oynattığı futbolla, gerek duruşuyla büyük takdir topladı.
Kendi adıma konuşayım adının açıklandığı gün başarılı olacağından, istediğimiz futbolu oynatacağından emindim.

Yazının başında yeni yönetim demişken başkan ilk hatasını daha gelir gelmez mevcut Trabzonspor teknik direktörüyle görüşmeden yeni teknik direktörün Mustafa Reşit Akçay'ın olacağını söylemesiydi. Daha sonra da seçim öncesi söylediği "Trabzonspor'u siyasetin içine sokmayacağız." vaadinin sadece sözde kalması birçoğumuzda kandırılmışlık hissi yarattı. Katıldığı programlarda birden bire sohbette futboldan siyasete geçiş yapması, Trabzonspor başkanı sıfatıyla bir parti mitingine katılması taraflı tarafsız hatalı bulundu. Hiçbir zaman "X Partisi'nin" mitingine katıldı diye eleştirilmedi İbrahim Hacıosmanoğlu ki bu şekilde eleştirilmesi de yanlış olurdu. Eleştirilen davranışı Trabzonspor başkanı sıfatıyla biz taraftarların yıllardır Trabzonspor'u uzak tutmak istediğimiz siyasetin kucağına atmasıdır. Bu bakıma yeni sezon yönetim açısından biraz sancılı başladı. Daha sonra yönetimdeki ayrılıklar, Alper Boğuşlu'nun gidişi, Trabzonspor yöneticilerinin Twitter üzerinden fazlasıyla yanlı siyasi paylaşımlar yapması bu sancıyı arttırdı. Şike davasında siyasi partilerden birini diğerinden ayırmaksızın gördüğümüz tavra rağmen siyasete yakınlık, atılan geç adımlar hepimiz üzerinde yönetime karşı hayâl kırıklığı yarattı.


Bana göre sadece hayâl kırıklığı yönetimde değil hocada da oldu. Geldiği gün en çok sevinenlerden biri olan ben oynattığı futboldan çok çoğu zaman aynı hataları yapmasına, sözleriyle çelişmesine üzüldüm. Özellikle Trabzonspor gibi bir takım kendi sahasındaki maçlara 2 ön libero, tek forvet çıkarak defansif bir kurguyla çıkıyorsa orada bir sorun var demektir. Mustafa hocadan ilk sezonunda kesinlikle hiçbirmiz çok büyük başarılar beklemedik ancak onun "Dik Oyna!" felsefemize sahip çıkacağını düşünmüştük. İlk yarıdaki oyundan ve puan durumundan memnun olan kişi sayısının çok fazla olmadığını düşünüyorum. Oyuncuları kendi mevkiilerinde oynatmayıp farklı yöntemler denediği maçlarda kaybetmemiz, Volkan konusunda aceleci davranıp maçın ardından yaptığı açıklamaların ardından Volkan'ı kadro dışı bırakmasıyla çelişmesi, "bana göre" korkak bir oyun sergilememiz, ligin en düşük pas yüzdesi olan takımlardan biri olmamız ve ligde deplasmanda sadece 1 maç kazanmamız Mustafa hocanın göze çarpan hatalarından.Ama en önemlisi de Trabzonspor teknik direktörü atak yapmaya zorlandığımız, performans olarak kötü olduğumuz maçlardan sonra "Oyundan memnunum. " dememeli. Tabii ki eleştirirken iyi tarafları da göz ardı etmemek gerek. Avrupa Ligi'ndeki başarımız saygıyı, tebriği ve teşekkürü hak ediyor. Son olarak da istifa olayı keşke hiç yaşanmasaydı diyorum. İlk önce hoca mide spazmı geçirdi bundan dolayı basın toplantısına katılamadı daha sonra hoca istifa etti ve sonrsında vazgeçildi haberleri kötü bir izlenim yarattı. Hocanın sıkıntıları varsa bu düne kalıp bu belirsizlik oluşturulmamalıydı. Mustafa hocanın kesin bir kararı olduysa bunu önce başkan ile görüşüp dün resmi olarak iyi bir açıklama yapabilirdi kesin bir dille.

Uçlarda düşünmek hiçbir zaman çok iyi değildir. Sürekli teknik direktör değiştirmekle de bir kazanç sağlanmaz. Ancak ben ne yönetimden, ne hocadan memnun değilim. Ha Mustafa Reşit Akçay'ı eleştirenleri de sanki hocanın düşmanı gibi gösterenler hoca dahil hepimizin Trabzonspor'un daha iyi yolda olmasını istediğimizi bilmeliler. Önemli olan geçmişteki hataları unutmak değil geçmişteki hatalardan ders almaktır. Sabır diyenler de olacaktır elbette ki biz zaten sabrediyoruz. Avni Aker'den bir kez bile Mustafa hocaya istifa çağrısı gelmedi, şu durumda gelmemeli de. Şu durumda ilk gitmesi gereken yönetimdir. Ancak taraftarın memnuniyetsizliğine dile getirmesi en doğal hakkıdır. Hele ki Trabzonspor gibi büyük hedefleri olan bir takım ilk yarı boyunca neredeyse hiçbir maçta istenilen performansı göstermemişken. Hiçbir takım, hiçbir hoca, hiçbir başkan hatta hiçbir insan kusursuz değildir. Bu hataları yazmamızın nedeni takımın daha da iyi olması. Gerek sahadaki futbolla gerek yönetimdeki hatalarla 6-7 aydır "kulüp spazmı" geçiriyoruz. Bu durumda bana göre yönetimden hocaya hocadan kadroya köklü bir değişim yapmak tıpki 2008 dönemi gibi ilaç olabilir. Tabii bu ne kadar zaman alır kimse bilemez. Umarım bu "kulüp spazmını" en kısa sürede atlatırız.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst