ASeL
Bayan Üye
Kul Hakkının Dinimizdeki Yeri
Kul hakkı, maddi veya manevi olarak bir insana veya insanlara yapılan haksızlık veya kötülük olarak tanımlanabilir.
Kul hakkı, dedikodu yaparak veya iftira atarak yapılabilir.
Bununla birlikte, maddi olarak, emeğinin hakkını vermemek veya bir para ya da eşyasını çalmak şeklinde de olabilir.
Birçok farklı şekilde kul hakkını yemek , zarar vermek mümkündür.
Dinimizde, kul hakkı çok önemlidir.
Ayetlerde bu durum açık şekilde belirtilmiştir.
Birçok İslam dini uzmanına göre, kul hakkın işlenecek en büyük günahtır veya günahlardan biridir.
Rabbimiz bağışlayıcı ve affedicidir.
İnanan kimse, Rabbine tövbe ettiği zaman Yaradan onu bağışlar.
Ancak, Rabbimiz tarafından bağışlanmayan tek günah kul hakkıdır.
Kul hakkı günahı işleyen kimsenin mutlaka, bu kişiden helallik alması gerekmektedir.
Kul hakkının yenmesi anlamında, karşı tarafın kim olduğunun kesinlikle önemli bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi İslam dini evrenseldir. Karşı taraf Müslüman, Hıristıyan veya Musevi olabilir.
Bunun dışında, hiçbir dine inanmayabilir.
Bu anlamda, kişinin inancı değil, insanlığı önemlidir.
Öte yandan, cinsiyetinin ve yaşının da önemi bulunmamaktadır.
Kul hakkını yenmeden hareket eden, Müslümanlar için binlerce sadaka vermekten daha anlamlı ve değerlidir.
İslamiyetin kul hakkında bu kadar önem vermesinin nedeni, kul hakkının aslında sadece kişiler değil, genel anlamda topluma da zarar vermesidir.
Çünkü, haksızlık bir süre sonra toplum genelinde düzensizlik yaratmaya başlayacaktır.
Kul hakkı, maddi veya manevi olarak bir insana veya insanlara yapılan haksızlık veya kötülük olarak tanımlanabilir.
Kul hakkı, dedikodu yaparak veya iftira atarak yapılabilir.
Bununla birlikte, maddi olarak, emeğinin hakkını vermemek veya bir para ya da eşyasını çalmak şeklinde de olabilir.
Birçok farklı şekilde kul hakkını yemek , zarar vermek mümkündür.
Dinimizde, kul hakkı çok önemlidir.
Ayetlerde bu durum açık şekilde belirtilmiştir.
Birçok İslam dini uzmanına göre, kul hakkın işlenecek en büyük günahtır veya günahlardan biridir.
Rabbimiz bağışlayıcı ve affedicidir.
İnanan kimse, Rabbine tövbe ettiği zaman Yaradan onu bağışlar.
Ancak, Rabbimiz tarafından bağışlanmayan tek günah kul hakkıdır.
Kul hakkı günahı işleyen kimsenin mutlaka, bu kişiden helallik alması gerekmektedir.
Kul hakkının yenmesi anlamında, karşı tarafın kim olduğunun kesinlikle önemli bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi İslam dini evrenseldir. Karşı taraf Müslüman, Hıristıyan veya Musevi olabilir.
Bunun dışında, hiçbir dine inanmayabilir.
Bu anlamda, kişinin inancı değil, insanlığı önemlidir.
Öte yandan, cinsiyetinin ve yaşının da önemi bulunmamaktadır.
Kul hakkını yenmeden hareket eden, Müslümanlar için binlerce sadaka vermekten daha anlamlı ve değerlidir.
İslamiyetin kul hakkında bu kadar önem vermesinin nedeni, kul hakkının aslında sadece kişiler değil, genel anlamda topluma da zarar vermesidir.
Çünkü, haksızlık bir süre sonra toplum genelinde düzensizlik yaratmaya başlayacaktır.