LaNéDLy qHz
Bayan Üye
dünya ve ahiret saadetinin tek yolu, Kur’an’ın aydınlık mesajlarına kulak vermek..
Küfrün alabildiğine azgınlaştığı, kötülüklerin, çirkefliklerin, fısk ve
fücurun ayyuka çıktığı bu talihsiz dönemde insanlık alemi Kur’an’ın aydınlık
mesajına o kadar muhtaç ki.
Ama gelin görün ki, insanlık Kur’an’a muhtaç
olduğu gibi bir o kadar da bu saadet pınarından uzak.
Kur’an’ın ifadesiyle, insanlık bu hidayet kaynağını terkedilmiş olarak
bıraktı ne yazık ki.
O varken kendisine şifa olacak başka reçeteler aramaya
koyuldu.
Kur’an’dan uzak durmasının bedelini hep ağır ödedi, batıl
ideolojiler uğrunda yüz milyonlarca insan katledildi, iki dünya savaşında
şehirler yok edildi, ama insanoğlu hatasından dönmemekte ısrar etti.
Tıpkı ölümcül bir hastanın, yanıbaşında bulunan ve kendisini iyileştirecek
olan ilaçtan uzak durması gibi, insanlık kriz ve kaoslarla boğuşurken
kurtuluş reçetesi Kur’an-ı Mübin’den uzak durdu, ona yönelmedi. Yahut da
onun aydınlık mesajlarını öğrenip uygulamak yerine yazılı bulunduğu kağıt
parçalarından medet ummayı tercih etti. Kur’an’ı rehber edinecek yerde, ona
muska muamelesi yapmayı yeğledi.
Oysa Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’i;
- Ölülere değil diri olanlara indirdiğini, Kur’an’ın yaşayan insanlara hitap
ettiğini, onları uyarmak, hesap gününden haberdar etmek için gönderildiğini
(Kehf 18/2, Secde 32/3, Yasin 36/70, Fussilet 41/4);
- Onu, insanları karanlıklardan kurtarıp aydınlığa çıkarmak ve doğru yola
iletmek için indirdiğini (Maide 5/16, İbrahim 14/1, 33/43, 57/9, 65/11);
- Üzerinde düşünülsün ve öğüt alınsın diye onu insanlara bahşettiğini
(47/24, 54/17, 50/45, 38/29);
- Evlere muska niyetine asılsın diye değil, insanlara okunsun diye
gönderdiğini (17/106)
- Onun apaçık ve kolaylaştırılmış bir kitap olduğunu (Hicr 15/1, Hacc 22/16,
Şuara 26/2, Neml 27/1, Kasas 28/2, Yasin 36/69, Duhan 44/2, Kamer 54/17, 22,
32, 40);
- Onun hidayet ve rahmet kaynağı olduğunu (Yunus 10/57)
beyan etmektedir.
Evet, dünya ve ahiret saadetinin tek yolu, Kur’an’ın aydınlık mesajlarına
kulak vermek, onları hayata hakim kılmaktır. Bu sebeple evlerimizi birer
Kur’an Okulu’na dönüştürmemiz gerekmektedir.
Her ev, öğretmenleri ebeveynler, öğrencileri ise çocukları olan bir Kur’an
okulu olmalıdır.
Birbirimize Kur’an-ı Kerim hediye etmeli, hepimiz Kur’an’ın gönüllü
hizmetkarları olmalıyız. Zaman kaybetmeden, Kur’an’ı anlama ve anlatma
seferberliği başlatmamız ve her evi bir Kur'an mektebi haline getirmemiz
gerekmektedir.
Küfrün alabildiğine azgınlaştığı, kötülüklerin, çirkefliklerin, fısk ve
fücurun ayyuka çıktığı bu talihsiz dönemde insanlık alemi Kur’an’ın aydınlık
mesajına o kadar muhtaç ki.
Ama gelin görün ki, insanlık Kur’an’a muhtaç
olduğu gibi bir o kadar da bu saadet pınarından uzak.
Kur’an’ın ifadesiyle, insanlık bu hidayet kaynağını terkedilmiş olarak
bıraktı ne yazık ki.
O varken kendisine şifa olacak başka reçeteler aramaya
koyuldu.
Kur’an’dan uzak durmasının bedelini hep ağır ödedi, batıl
ideolojiler uğrunda yüz milyonlarca insan katledildi, iki dünya savaşında
şehirler yok edildi, ama insanoğlu hatasından dönmemekte ısrar etti.
Tıpkı ölümcül bir hastanın, yanıbaşında bulunan ve kendisini iyileştirecek
olan ilaçtan uzak durması gibi, insanlık kriz ve kaoslarla boğuşurken
kurtuluş reçetesi Kur’an-ı Mübin’den uzak durdu, ona yönelmedi. Yahut da
onun aydınlık mesajlarını öğrenip uygulamak yerine yazılı bulunduğu kağıt
parçalarından medet ummayı tercih etti. Kur’an’ı rehber edinecek yerde, ona
muska muamelesi yapmayı yeğledi.
Oysa Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’i;
- Ölülere değil diri olanlara indirdiğini, Kur’an’ın yaşayan insanlara hitap
ettiğini, onları uyarmak, hesap gününden haberdar etmek için gönderildiğini
(Kehf 18/2, Secde 32/3, Yasin 36/70, Fussilet 41/4);
- Onu, insanları karanlıklardan kurtarıp aydınlığa çıkarmak ve doğru yola
iletmek için indirdiğini (Maide 5/16, İbrahim 14/1, 33/43, 57/9, 65/11);
- Üzerinde düşünülsün ve öğüt alınsın diye onu insanlara bahşettiğini
(47/24, 54/17, 50/45, 38/29);
- Evlere muska niyetine asılsın diye değil, insanlara okunsun diye
gönderdiğini (17/106)
- Onun apaçık ve kolaylaştırılmış bir kitap olduğunu (Hicr 15/1, Hacc 22/16,
Şuara 26/2, Neml 27/1, Kasas 28/2, Yasin 36/69, Duhan 44/2, Kamer 54/17, 22,
32, 40);
- Onun hidayet ve rahmet kaynağı olduğunu (Yunus 10/57)
beyan etmektedir.
Evet, dünya ve ahiret saadetinin tek yolu, Kur’an’ın aydınlık mesajlarına
kulak vermek, onları hayata hakim kılmaktır. Bu sebeple evlerimizi birer
Kur’an Okulu’na dönüştürmemiz gerekmektedir.
Her ev, öğretmenleri ebeveynler, öğrencileri ise çocukları olan bir Kur’an
okulu olmalıdır.
Birbirimize Kur’an-ı Kerim hediye etmeli, hepimiz Kur’an’ın gönüllü
hizmetkarları olmalıyız. Zaman kaybetmeden, Kur’an’ı anlama ve anlatma
seferberliği başlatmamız ve her evi bir Kur'an mektebi haline getirmemiz
gerekmektedir.