Kuantum Düşünme Nedir?

'Gülümse

:D
Prenses
Japon bilim adamları suyla yaptıkları bir deneyde belirli sonuçlara varmışlardır.Bir miktar suya küfür edilip molekülünün resmi çekilmiş.Daha sonra bir miktar suya seni seviyorum denilerek resmi çekilmiş bu uygulamayı klasik müzik dinletme,metal müzik dinletme.. daha bir çok şekilde devam ettirmişlerdir.Merak edenler Masaru Emoto - Suyun Gizli Mesajı kitabını okuyabilirler.Sonuçlarımı?

March%2030%20Graphic-%20Water%20Photos%20resized-1.jpg



Düşünceler Suya bu şekilleri veriyorsa,sizce bize neler yapabilir?

Hastalığın düşünmek olduğunu daha önce anlatmıştım.Bu sorunu farkındalık sayesinde çözdük.Artık düşüncelerin ne kadar önemli olduğunu ağzımızdan çıkan her sözcüğün birşeylere etki ettiğini anladınız.Mesela siz şu anda çok sıkıldım diyorsunuz.radyo dalgaları gibi görünmeyen bir frekansta düşünce yola çıkıyor ve o civardaki diğer insanlara temsa ediyor onlardan başkalarına ve oradan tüm evrene.

Farketmişsinizdir bazen ortama birisi girer ağzını bile açmaz ama neşeniz kaçar.Bazende birisi girer hiç konuşmadan neşeniz yerine gelir.

Ağzınıdan çıkan her kelimeye dikkat etmeye geldik.Ağzınızdan çıkan her kelime evrene yani yaratıcıya kuant olarak yollanır.Bu kuant yaratıcıya ulaşana kadar bir sürü yere değer emilir başkalarına temas eder vs. ve yolladığınız kuant yani isteğin yaratıcıya ulaşması gecikir.Bu gecikmenin sebebi yollanan o isteğinize daha sonra "olmadı" şeklinde olumsuz bir telkin yollamanızdır.Bu kuantı durdurur ve size olumsuz olanını geri gönderir.

Basit düşünelim bir örnekle.Siz diyorsunuzki benim param yok.Durumum iyi değil.Bu bir kuanttır ve evrene gönderilir.Evrende "paran yok" şeklinde bunu algılamaz."parayı istemediğini algılar" ve sana istediğini vermez.Ama sen durumum çok şükür iyi gelirim bana yetiyor derseniz para sıkıntısı çekmezsiniz.Ama siz "ben para sahibi olmayı diliyorum,para sevgidir bende sevgiyim" derseniz zengin olmanız için evren seferberliğe girer ve size bir kuant yolu sunar.Bu dilekleri "kuantum olumlama" kuralları çerçevesinde yollamamız gerekir.Bir yöntemi vardır.Yöntem basittir sadece pozitif cümle kurmak.İlerde örnek olumlamalar koyacağım.

3. cüyü seçtiğimizi varsayalım."ben para sahibi olmayı diliyorum,para sevgidir bende sevgiyim" dedik.Kuant yolumuz hazırlandı.Bir dizi olasılıklar zinciri.Ama sizin herşeyi bu kuant yolunda olan bir adım olarak algılamanız ve hiçbirşekilde olumlamayı bozacak negatif bir düşünceye kapılmamanız gerekir.Farkındalık size bu desteği verecektir.

"ben para sahibi olmayı diliyorum,para sevgidir bende sevgiyim" dedik ve hayatımıza devam ediyoruz.Eğer siz 2 gün sonra "param yok işte araba alamıyorum otobüslere mahkumuz" derseniz kuant kesilir ve ikinci söylediğiniz devreye girer ve paranız olmamaya devam eder.eğer olumsuz bir cümle kuramadan beklerseniz (süresi 1 aydır) 1 ay sonra kuantınız yaratıcıya ulaşır ve o size bir kuant yolu hazırlar (olaylar dizisi) ve isteğinizi çeşitli şekillerde vasıtalarla yerine getirir.

Mesela siz bir iş başvurusunda bulunursunuz ve reddedilirsiniz.Üzülürseniz kuant bozulur.O olayı "ben para sahibi olmayı diliyorum,para sevgidir bende sevgiyim" demiştim demekki bu olay ilerde başıma gelecek daha güzel bir teklifin habercisi demelisiniz.Daha sonra çok alakasız gibi görünsede bir bakmışsınız bir tanıdığınız vasıtasıyla hiç ummadığınız bir yerde işe başladınız ve istediğinizi aldınız.

Artık ağzınızdan çıkan her cümleye dikkat edin.Çünkü her söylediğiniz gerçek oluyor.
 
---> Kuantum Düşünme Nedir?

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış. Büyüğü Halil. Küçüğü ise İbrâhim. Halil, evli çocuklu. İbrahim ise bekârmış. Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin. Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş. Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, bir teklif yapmış :
“İbrahim kardeşim; ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.” İbrahim:
“Peki abi” demiş. Ve Halil gitmiş çuval getirmeye. O gidince, düşünmüş İbrahim:
“Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine” demiş ve, kendi payından bir miktar atmış onunkine. Az sonra Halil çıkagelmiş.
“Haydi İbrahim. Önce sen doldur da taşı ambara”
“Peki abi” İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola. O gidince, Halil düşünür bu defa. Der ki:
“Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.” böyle düşünerek, Kendi payından atar onunkine birkaç kürek. Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine. Bu, böyle sürüp gider. Ama birbirlerinden habersizdirler.
Nihayet akşam olur. Karanlık basar. Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile. Hak teala bu hali çok beğenir. Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki. Günlerce taşır iki kardeş , bitiremezler. Şaşarlar bu işe. Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları. Bugün “Bereket” denilince, bu kardeşler akla gelir. Bu bereketin adı Halil İbrahim bereketidir… Buna en iyi örnek olur sanırım (Ameller niyetlere göredir) Japonlar geride kalmadılarmı...!!!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst