' Kontes..
Bayan Üye
Kronik Yorgunluk Sendromu (Chronic Fatique Syndrome)
KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
KRONİK NÖROENDOKRİN İMMÜN DİSFONKSİYON SENDROMU
(Chronic Fatique Syndrome-CFS)
CFS'Lİ HASTA NE HİSSEDER?
Günlük işleri yapmak için çok fazla efor. Herşey için gerektiğinden on kat fazla efora ihtiyaç var gibi görünür (Wilson 2002).
Stresle başa çıkma yeteneğinde azalma. Daha önce sizi asla rahatsız etmeyen küçük şeyler başınıza gelmeye başlar! Yolda öfkelenme değişmeyen anksiyete çocuklarınıza bağırıp çağırma kompulsif yeme içme ve ilaç kullanma gerçekte adrenallerinizin imdat çığlıklarıdır! (Wilson 2002)
"CFS'li hastalar sağlık ve huzurlarını ebediyen kaybettiklerini düşünürler."
Dr.Paul Cheney
GİRİŞ
Kronik yorgunluk sendromu (Chronic Fatigue Syndrome) ağır multisistemik sakatlayıcı ve sonradan olan (doğumsal olmayan) kompleks bir sendromdur.global deregülasyon henüz tek bir etyolojik ajana veya tek bir mekanizmaya atfedilmemiştir. Patogenezinin multifaktoriyal olduğu düşünülmekle beraber durumun genellikle bir viral enfeksiyonla tetiklendiğine inanılmaktadır fakat bugüne kadar spesifik bir virusün varlığı ispatlanamamıştır. Enfeksiyöz ajanlar içinde Ebstein-Barr virus Human herpesvirus 6-7 Cytomegalovirus Lentivirus Enterovirusler ayrıca Chlamydia ve Mycoplasma da suçlanmıştır (Carruthers 2003). Halen bu patojenlerin direkt olarak hastalık sebebi mi oldukları yoksa nöral cevabın veya immün sistemin değişmesinin bu latent patojenlerin reaktivasyonuna/replikasyonuna yol açmaları sebebiyle mi sendromu başlattıkları bilinmemektedir. Yeni bir patojen ajanın keşfedilmesi de muhtemeldir (Carruthers 2003). Bu hastalarda en azından 2 çeşit immün disfonksiyon ortaya çıkarılmıştır (Suhadolnik 2004):
Semptomları başlıca nörolojik endokrinolojik ve immünolojik disfonksiyondur. CFS'deki
1. Aktive edilmiş T lenfositlerin ve dolaşımdaki sitokinlerin artışı
2. Natural killer hücre sitotoksisitesinin azalması ve çeşitli mitojenlere karşı T lenfosit cevabının bozulması
Hastaların en azından yarısında tetikleyici bir enfeksiyon hikayesi ve antiviral defans yolunun monositlerdeki komponenti olan 2-5A synthetase/ribonuclease L (RNase L)'in biyokimyasal disregülasyonu gösterilmiştir (De Meirleir 1999 Suhadolnik 2004). Ayrıca bu hastalarda altta viral veya toksik bir sebebin yattığını düşündürür şekilde nötrofil apoptozisinin arttığı da ileri sürülmüştür (Kennedy 2004)
ME/CFS endemik bir hastalık olmasına rağmen epidemik ve sporadik formları da bildirilmiştir (Carruthers 2003). Bu hastalar CFS'e tutulmadan evvel sağlıklı tam ve aktif hayat stilleri olan insanlardır. Enfeksiyonlar veya diğer prodromal olaylar nöroimmünoendokrin regülatör sistemleri zorlayarak sendromu tetikleyebilir. Bu prodromal olaylar enfeksiyonlardan başka uzun süreli psikolojik zorlanma aşılama anestetikler çevresel toksinler kimyasallar ağır metaller veya fiziksel travmalar ya da cerrahi müdahaleler olabilir. Başlatıcı olaydan sonra hastalar sağlıklarında progressif bir bozulma yaşarlarken spesifik semptom kümesi geliştirirler.
Bu sendromu tanımlamak için USA'de CDC (Centers for Disease Control) 1988 (Holmes) ve 1994 (Fukuda) tarihlerinde olmak üzere teşhis kriterleri geliştirmiştir. Ayrıca UK Oxford (1991) kriterlerini Canada ve Australia ise CDC'ninkinin gözden geçirilmiş versiyonunu ortaya koymuşlardır. Bu kriterlerin esas olarak klinik vaka teşhisinden ziyade standardize araştırmalar yapmak için uygun olduğuna dair fikir birliği vardır.
KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
KRONİK NÖROENDOKRİN İMMÜN DİSFONKSİYON SENDROMU
(Chronic Fatique Syndrome-CFS)
CFS'Lİ HASTA NE HİSSEDER?
Günlük işleri yapmak için çok fazla efor. Herşey için gerektiğinden on kat fazla efora ihtiyaç var gibi görünür (Wilson 2002).
Stresle başa çıkma yeteneğinde azalma. Daha önce sizi asla rahatsız etmeyen küçük şeyler başınıza gelmeye başlar! Yolda öfkelenme değişmeyen anksiyete çocuklarınıza bağırıp çağırma kompulsif yeme içme ve ilaç kullanma gerçekte adrenallerinizin imdat çığlıklarıdır! (Wilson 2002)
"CFS'li hastalar sağlık ve huzurlarını ebediyen kaybettiklerini düşünürler."
Dr.Paul Cheney
GİRİŞ
Kronik yorgunluk sendromu (Chronic Fatigue Syndrome) ağır multisistemik sakatlayıcı ve sonradan olan (doğumsal olmayan) kompleks bir sendromdur.global deregülasyon henüz tek bir etyolojik ajana veya tek bir mekanizmaya atfedilmemiştir. Patogenezinin multifaktoriyal olduğu düşünülmekle beraber durumun genellikle bir viral enfeksiyonla tetiklendiğine inanılmaktadır fakat bugüne kadar spesifik bir virusün varlığı ispatlanamamıştır. Enfeksiyöz ajanlar içinde Ebstein-Barr virus Human herpesvirus 6-7 Cytomegalovirus Lentivirus Enterovirusler ayrıca Chlamydia ve Mycoplasma da suçlanmıştır (Carruthers 2003). Halen bu patojenlerin direkt olarak hastalık sebebi mi oldukları yoksa nöral cevabın veya immün sistemin değişmesinin bu latent patojenlerin reaktivasyonuna/replikasyonuna yol açmaları sebebiyle mi sendromu başlattıkları bilinmemektedir. Yeni bir patojen ajanın keşfedilmesi de muhtemeldir (Carruthers 2003). Bu hastalarda en azından 2 çeşit immün disfonksiyon ortaya çıkarılmıştır (Suhadolnik 2004):
Semptomları başlıca nörolojik endokrinolojik ve immünolojik disfonksiyondur. CFS'deki
1. Aktive edilmiş T lenfositlerin ve dolaşımdaki sitokinlerin artışı
2. Natural killer hücre sitotoksisitesinin azalması ve çeşitli mitojenlere karşı T lenfosit cevabının bozulması
Hastaların en azından yarısında tetikleyici bir enfeksiyon hikayesi ve antiviral defans yolunun monositlerdeki komponenti olan 2-5A synthetase/ribonuclease L (RNase L)'in biyokimyasal disregülasyonu gösterilmiştir (De Meirleir 1999 Suhadolnik 2004). Ayrıca bu hastalarda altta viral veya toksik bir sebebin yattığını düşündürür şekilde nötrofil apoptozisinin arttığı da ileri sürülmüştür (Kennedy 2004)
ME/CFS endemik bir hastalık olmasına rağmen epidemik ve sporadik formları da bildirilmiştir (Carruthers 2003). Bu hastalar CFS'e tutulmadan evvel sağlıklı tam ve aktif hayat stilleri olan insanlardır. Enfeksiyonlar veya diğer prodromal olaylar nöroimmünoendokrin regülatör sistemleri zorlayarak sendromu tetikleyebilir. Bu prodromal olaylar enfeksiyonlardan başka uzun süreli psikolojik zorlanma aşılama anestetikler çevresel toksinler kimyasallar ağır metaller veya fiziksel travmalar ya da cerrahi müdahaleler olabilir. Başlatıcı olaydan sonra hastalar sağlıklarında progressif bir bozulma yaşarlarken spesifik semptom kümesi geliştirirler.
Bu sendromu tanımlamak için USA'de CDC (Centers for Disease Control) 1988 (Holmes) ve 1994 (Fukuda) tarihlerinde olmak üzere teşhis kriterleri geliştirmiştir. Ayrıca UK Oxford (1991) kriterlerini Canada ve Australia ise CDC'ninkinin gözden geçirilmiş versiyonunu ortaya koymuşlardır. Bu kriterlerin esas olarak klinik vaka teşhisinden ziyade standardize araştırmalar yapmak için uygun olduğuna dair fikir birliği vardır.