KORONER BYPASS CERRAHİSİ NEDİR ?
Koroner bypass cerrahisi veya kısaca CABG ( İngilizce Coronary Artery Bypass Grafting baş harflerinden oluşan kısa yazılış) olarak adlandırılan ameliyat tüm dünya da ve ülkemizde en sık yapılan kalp ameliyatı tipini oluşturmaktadır. Kalp kasını besleyen koroner damarlarında meydana gelen darlık veya tıkanıklığı göğüsten (meme atar damarı) koldan (kol atar damarı) bacaktan (bacak toplar damarı) damarlar alarak tıkanıklığın alt seviyesine dikilerek yapılan köprüleme ameliyatlarıdır. Koroner arterler kalbe oksijen ve besin maddelerini sağlayan atar damarlardır. Kalp tüm vücuda kan pompalayan organ olup onu oluşturan kalp kaslarının devamlı çalışması hiç durmaması nedeniyle vücudumuzdaki diğer kaslardan farklılık gösterir. Kalp kasına bu gücü veren koroner damarlardır. Koroner damarlarda meydana gelecek bir darlık ya da tıkanıklık kalp kasına yeterli oksijeni getiremeyeceği için kalp kasının ölümüne neden olur ki bu da kalp krizi veya miyokard infarktüsü olarak adlandırılır.
KORONER DAMARLARDA MEYDANA GELEN TIKANIKLIK KALP TE NELERE YOL AÇABİLİR ? NELER YAPILABİLİR?
Koroner damarlarda meydana gelen bir tıkanıklık önceleri kısa süreli göğüs ağrıları (angina pektoris) olarak görülebildiği gibi (birkaç dakika sürebilen dinlenmekle veya alınan ilaçla
geçebilen ağrılardır) ani olarak gelişebilen kalp krizi ile de karşımıza çıkabilir. Bazı hastalarda özellikle de şeker hastalığı olanlarda ağrı olmadan da kalp krizi meydana gelebilmekte olup bu ‘’sessiz kalp krizi ‘’ olarak adlandırılmaktadır. Unutulmamalıdır ki elektrokardiogramı normal olup daha önce hiçbir şikayeti olmayan kişilerde de ani olarak kalp krizi gelişebilmektedir. Kendiniz veya doktorunuz sizdeki mevcut klinik bulgulardan ve mevcut risk faktörleriniz dolayısı ile bir koroner arter hastalığından kuşkulanabilir veya doktorunuz tarafından koroner arter hastalığı ön tanısı konulabilir. Koroner arter hastalığındaki risk faktörleri; erkek cinsiyet (kadınlarda menopoz sonrası bu risk faktörü erkekler ile eşitlenir. ) yüksek kolesterol şeker hastalığı yüksek tansiyon sigara olarak sayılabilir. Koroner arter hastalığının teşhisi girişimsel olmayan teknikler (efor testi ve talyum testi) ve girişimsel olan teknik (koroner arter anjiografisi) ile konur. Efor testi ve talyum testi poliklinikten ayakta yapılırken anjiografi için hastanın yatması gerekmektedir. Efor testi veya talyum testi ile ancak ön tanı konulabilmektedir. Kesin tanı için mutlaka koroner anjiografiye gerek vardır. Koroner anjiografi bacak veya koldan atar damardan sokularak koroner damar ağızlarına kadar gönderilen küçük bir kateter aracılığı ile boyalı bir madde verilerek damarlardaki tıkanıklığın gösterilmesi temeline dayanır. Koroner arter hastalığı teşhisinin anjiografi ile kesin olarak konmasından sonra çeşitli tedavi şekilleri olup bu hastadaki mevcut durum ile değişkenlikler gösterebilmektedir. Tedavi şekilleri; ilaç (medikal) balon veya kafes (stent) ve cerrahi olabilmektedir.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN AMELİYAT ENDİKASYONLARI NELERDİR ?
İlaçla tedaviye cevap vermeyen ciddi ağrıları olan hastalar. (Bu grupta ki hastalar 1 2 veya 3 damar sistemini de ilgilendirebilir. )
Kararsız (unstable) ağrıları olan hasta grubu (ağrıları istirahatta gelip 2-3 dakikadan fazla süren ve ilaçlara cevap vermeyen grup).
Sol ana koroner damar tıkanıklığı olan hasta grubu.
3 damar hastalığı olup aynı zamanda klinik olarak belirti veren hasta grubu.
Başarısız balon ve stent girişimleri.
Kalp krizi sonrası ağrıları devam eden hastalar (post-infarkt angina).
Kardiyojenik şok.
Yukarı da sayılan endikasyonlar dışında unutulmaması gereken durum koroner arter hastalığının komplike bir olay olduğu her hasta için ameliyat endikasyonlarının farklılıklar gösterebileceği akılda bulundurulmamalıdır. Böylesi bir durumda doktorunuzdan mutlaka bilgi almalısınız.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN ALTERNATİFLERİ VAR MI ?
İlaç tedavisi balon ve stent girişimleri koroner bypass cerrahisine ancak uygun seçilmiş olgularda alternatif olabilir. Ancak unutmayınız ki sizin için ameliyat kararı verildiği anda öncesinde bu alternatifler değerlendirilip bunların sizin için uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Kafanızda oluşabilecek soruları kardioloğunuz ve cerrahınızla görüşüp cevap alınız.
KORONER BYPASS OPERASYONU NASIL YAPILIR?
Operasyonların büyük bir bölümünde göğüs kemiği orta hattan aşağıya doğru kesilir ki bu median sternotomi olarak adlandırılır. Bu kesi ile cerrah çalışabileceği en rahat görüş alanınını elde eder. Hasta ameliyatta kalp-akciğer makinesi olarak adlandırılan cihaza bağlanır. Daha sonra kardiopleji olarak isimlendirilen özel kimyasal bir solüsyon ile kalp durdurulur ve bu aşamadan itibaren göğüs bacak ya da koldan alınmış olan damarların kalp üzerindeki koroner damarlar üzerine dikilmeleri(anostomozları) tamamlandıktan sonra kalp çalıştırılır. Damarların boşta kalan uçları kalp ten çıkan büyük damar olan aort üzerine dikilir (göğüs atardamarının ucu zaten aorta bağlı olduğu için buna gereksinim yoktur). Bu işlemler tamamlandıktan sonra kalp-akciğer makinesinden hasta ayırtılarak göğüs kemiği kapatılır ve ameliyat sonlandırılır.
Diğer operasyon teknikleri olarak seçilmiş vakalarda yapılan atan kalpte yapılan bypass (bu operasyon tipin de kalp-akciğer makinesine hasta bağlanmadan anostomozlar yapılır). Uzun dönem sonuçları henüz net olarak alınmayan bu tekniği biz ekip olarak sadece kalp-akciğer makinesine girmesinde sakınca olan hastalara uyguluyoruz (böbrek karaciğer yetersizliği kanser olan hasta grubu gibi).
Yine median sternotomi yerine daha küçük kesiler yaparak kalp-akciğer makinesi kullanarak ya da kullanılmadan yapılan ameliyatlar ki bu teknik minimal invaziv kalp cerrahisi olarak adlandırılır. Bu ameliyat tekniğini yine seçilmiş olgularda kullanıyoruz.
Yine son 1-2 yıldır kullanıma giren ancak daha henüz emekleme döneminde bulunan robotik cerrahide başka bir operasyon tekniğidir.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN RİSKLERİ VE KARŞILAŞILABİLİNECEK KOMPLİKASYONLARI NELERDİR ?
Kardioloğunuz ve cerrahınız sizin için ilaç balon ya da stent tedavisinin başarısız veya yararsız olacağına karar verdikleri mevcut durumdaki riskin ameliyat riskinden fazla olduğu anda operasyon seçeneğini size sunacaktır. Koroner bypass cerrahisinde beklenebilecek komplikasyonlar; kanama infeksiyon felç (ileri yaş ve daha önce geçirilmiş olan felç ile risk artabilir) böbrek yetersizliği (cerrahi öncesi mevcut böbrek yetersizliği ile provoke olabilir) ameliyat sırasında kalp krizi gibi komplikasyonları taşımaktadır. Bu komplikasyonların görülme olasılıklarının az ancak mevcut olduğu unutulmamalıdır.
KORONER BYPASS CERRAHİSİ SONRASI ERKEN DÖNEM SONUÇLARI NASILDIR?
Başarılı bir koroner bypass sonrası hastaların göğüs ağrısı problemleri tamamıyla kaybolur. Bazı hastalarda cerrahi kesinin olduğu bölgede ağrıları devam eder ancak bu ağrılar ameliyat öncesi ağrılardan tamamıyla farklı olup ağrı kesicilere cevap verirler. İlk 48-72 saat sonrasında bu ağrılar kaybolur. Operasyon sonrasında hastalar ameliyat travmasına rağmen kendilerini yıkanmış gibi rahat hissederler çünkü göğüsleri üzerinde baskı sıkıntı yaratan ağrıdan kurtulmuşlardır.
BAŞARILI BİR KORONER BYPASS AMELİYATI SONRASI UZUN DÖNEM SONUÇLARI NEDİR ?
Koroner bypass cerrahisinin uzun dönem sonuçları mükemmeldir. Hastaların büyük bir çoğunluğu ağrı şikayetlerinin tamamıyla geçtiği nefes darlığı şikayetlerinin kalmadığı gerek iş yaşamlarında gerekse özel yaşamlarında performanslarının arttığı mükemmel bir yaşam sürdüklerini ifade etmektedir. Hastaların küçük bir bölümünde 10 yıl veya daha uzun süre içerisinde ameliyat tekrarı gerekebilmektedir.
Koroner bypass cerrahisi veya kısaca CABG ( İngilizce Coronary Artery Bypass Grafting baş harflerinden oluşan kısa yazılış) olarak adlandırılan ameliyat tüm dünya da ve ülkemizde en sık yapılan kalp ameliyatı tipini oluşturmaktadır. Kalp kasını besleyen koroner damarlarında meydana gelen darlık veya tıkanıklığı göğüsten (meme atar damarı) koldan (kol atar damarı) bacaktan (bacak toplar damarı) damarlar alarak tıkanıklığın alt seviyesine dikilerek yapılan köprüleme ameliyatlarıdır. Koroner arterler kalbe oksijen ve besin maddelerini sağlayan atar damarlardır. Kalp tüm vücuda kan pompalayan organ olup onu oluşturan kalp kaslarının devamlı çalışması hiç durmaması nedeniyle vücudumuzdaki diğer kaslardan farklılık gösterir. Kalp kasına bu gücü veren koroner damarlardır. Koroner damarlarda meydana gelecek bir darlık ya da tıkanıklık kalp kasına yeterli oksijeni getiremeyeceği için kalp kasının ölümüne neden olur ki bu da kalp krizi veya miyokard infarktüsü olarak adlandırılır.
KORONER DAMARLARDA MEYDANA GELEN TIKANIKLIK KALP TE NELERE YOL AÇABİLİR ? NELER YAPILABİLİR?
Koroner damarlarda meydana gelen bir tıkanıklık önceleri kısa süreli göğüs ağrıları (angina pektoris) olarak görülebildiği gibi (birkaç dakika sürebilen dinlenmekle veya alınan ilaçla
geçebilen ağrılardır) ani olarak gelişebilen kalp krizi ile de karşımıza çıkabilir. Bazı hastalarda özellikle de şeker hastalığı olanlarda ağrı olmadan da kalp krizi meydana gelebilmekte olup bu ‘’sessiz kalp krizi ‘’ olarak adlandırılmaktadır. Unutulmamalıdır ki elektrokardiogramı normal olup daha önce hiçbir şikayeti olmayan kişilerde de ani olarak kalp krizi gelişebilmektedir. Kendiniz veya doktorunuz sizdeki mevcut klinik bulgulardan ve mevcut risk faktörleriniz dolayısı ile bir koroner arter hastalığından kuşkulanabilir veya doktorunuz tarafından koroner arter hastalığı ön tanısı konulabilir. Koroner arter hastalığındaki risk faktörleri; erkek cinsiyet (kadınlarda menopoz sonrası bu risk faktörü erkekler ile eşitlenir. ) yüksek kolesterol şeker hastalığı yüksek tansiyon sigara olarak sayılabilir. Koroner arter hastalığının teşhisi girişimsel olmayan teknikler (efor testi ve talyum testi) ve girişimsel olan teknik (koroner arter anjiografisi) ile konur. Efor testi ve talyum testi poliklinikten ayakta yapılırken anjiografi için hastanın yatması gerekmektedir. Efor testi veya talyum testi ile ancak ön tanı konulabilmektedir. Kesin tanı için mutlaka koroner anjiografiye gerek vardır. Koroner anjiografi bacak veya koldan atar damardan sokularak koroner damar ağızlarına kadar gönderilen küçük bir kateter aracılığı ile boyalı bir madde verilerek damarlardaki tıkanıklığın gösterilmesi temeline dayanır. Koroner arter hastalığı teşhisinin anjiografi ile kesin olarak konmasından sonra çeşitli tedavi şekilleri olup bu hastadaki mevcut durum ile değişkenlikler gösterebilmektedir. Tedavi şekilleri; ilaç (medikal) balon veya kafes (stent) ve cerrahi olabilmektedir.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN AMELİYAT ENDİKASYONLARI NELERDİR ?
İlaçla tedaviye cevap vermeyen ciddi ağrıları olan hastalar. (Bu grupta ki hastalar 1 2 veya 3 damar sistemini de ilgilendirebilir. )
Kararsız (unstable) ağrıları olan hasta grubu (ağrıları istirahatta gelip 2-3 dakikadan fazla süren ve ilaçlara cevap vermeyen grup).
Sol ana koroner damar tıkanıklığı olan hasta grubu.
3 damar hastalığı olup aynı zamanda klinik olarak belirti veren hasta grubu.
Başarısız balon ve stent girişimleri.
Kalp krizi sonrası ağrıları devam eden hastalar (post-infarkt angina).
Kardiyojenik şok.
Yukarı da sayılan endikasyonlar dışında unutulmaması gereken durum koroner arter hastalığının komplike bir olay olduğu her hasta için ameliyat endikasyonlarının farklılıklar gösterebileceği akılda bulundurulmamalıdır. Böylesi bir durumda doktorunuzdan mutlaka bilgi almalısınız.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN ALTERNATİFLERİ VAR MI ?
İlaç tedavisi balon ve stent girişimleri koroner bypass cerrahisine ancak uygun seçilmiş olgularda alternatif olabilir. Ancak unutmayınız ki sizin için ameliyat kararı verildiği anda öncesinde bu alternatifler değerlendirilip bunların sizin için uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Kafanızda oluşabilecek soruları kardioloğunuz ve cerrahınızla görüşüp cevap alınız.
KORONER BYPASS OPERASYONU NASIL YAPILIR?
Operasyonların büyük bir bölümünde göğüs kemiği orta hattan aşağıya doğru kesilir ki bu median sternotomi olarak adlandırılır. Bu kesi ile cerrah çalışabileceği en rahat görüş alanınını elde eder. Hasta ameliyatta kalp-akciğer makinesi olarak adlandırılan cihaza bağlanır. Daha sonra kardiopleji olarak isimlendirilen özel kimyasal bir solüsyon ile kalp durdurulur ve bu aşamadan itibaren göğüs bacak ya da koldan alınmış olan damarların kalp üzerindeki koroner damarlar üzerine dikilmeleri(anostomozları) tamamlandıktan sonra kalp çalıştırılır. Damarların boşta kalan uçları kalp ten çıkan büyük damar olan aort üzerine dikilir (göğüs atardamarının ucu zaten aorta bağlı olduğu için buna gereksinim yoktur). Bu işlemler tamamlandıktan sonra kalp-akciğer makinesinden hasta ayırtılarak göğüs kemiği kapatılır ve ameliyat sonlandırılır.
Diğer operasyon teknikleri olarak seçilmiş vakalarda yapılan atan kalpte yapılan bypass (bu operasyon tipin de kalp-akciğer makinesine hasta bağlanmadan anostomozlar yapılır). Uzun dönem sonuçları henüz net olarak alınmayan bu tekniği biz ekip olarak sadece kalp-akciğer makinesine girmesinde sakınca olan hastalara uyguluyoruz (böbrek karaciğer yetersizliği kanser olan hasta grubu gibi).
Yine median sternotomi yerine daha küçük kesiler yaparak kalp-akciğer makinesi kullanarak ya da kullanılmadan yapılan ameliyatlar ki bu teknik minimal invaziv kalp cerrahisi olarak adlandırılır. Bu ameliyat tekniğini yine seçilmiş olgularda kullanıyoruz.
Yine son 1-2 yıldır kullanıma giren ancak daha henüz emekleme döneminde bulunan robotik cerrahide başka bir operasyon tekniğidir.
KORONER BYPASS CERRAHİSİNİN RİSKLERİ VE KARŞILAŞILABİLİNECEK KOMPLİKASYONLARI NELERDİR ?
Kardioloğunuz ve cerrahınız sizin için ilaç balon ya da stent tedavisinin başarısız veya yararsız olacağına karar verdikleri mevcut durumdaki riskin ameliyat riskinden fazla olduğu anda operasyon seçeneğini size sunacaktır. Koroner bypass cerrahisinde beklenebilecek komplikasyonlar; kanama infeksiyon felç (ileri yaş ve daha önce geçirilmiş olan felç ile risk artabilir) böbrek yetersizliği (cerrahi öncesi mevcut böbrek yetersizliği ile provoke olabilir) ameliyat sırasında kalp krizi gibi komplikasyonları taşımaktadır. Bu komplikasyonların görülme olasılıklarının az ancak mevcut olduğu unutulmamalıdır.
KORONER BYPASS CERRAHİSİ SONRASI ERKEN DÖNEM SONUÇLARI NASILDIR?
Başarılı bir koroner bypass sonrası hastaların göğüs ağrısı problemleri tamamıyla kaybolur. Bazı hastalarda cerrahi kesinin olduğu bölgede ağrıları devam eder ancak bu ağrılar ameliyat öncesi ağrılardan tamamıyla farklı olup ağrı kesicilere cevap verirler. İlk 48-72 saat sonrasında bu ağrılar kaybolur. Operasyon sonrasında hastalar ameliyat travmasına rağmen kendilerini yıkanmış gibi rahat hissederler çünkü göğüsleri üzerinde baskı sıkıntı yaratan ağrıdan kurtulmuşlardır.
BAŞARILI BİR KORONER BYPASS AMELİYATI SONRASI UZUN DÖNEM SONUÇLARI NEDİR ?
Koroner bypass cerrahisinin uzun dönem sonuçları mükemmeldir. Hastaların büyük bir çoğunluğu ağrı şikayetlerinin tamamıyla geçtiği nefes darlığı şikayetlerinin kalmadığı gerek iş yaşamlarında gerekse özel yaşamlarında performanslarının arttığı mükemmel bir yaşam sürdüklerini ifade etmektedir. Hastaların küçük bir bölümünde 10 yıl veya daha uzun süre içerisinde ameliyat tekrarı gerekebilmektedir.