Kötü haber nasıl verilir !!!
İstanbul’da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş.
-"Baba, merhaba.. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kızım benim. N'abersin bakalım?..."
-"Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayırdır? Bi sorun mu var?...
Kız ağlamaya başlar; babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir:
-"N'ooldu kızım? Anlatsana..."
-"Murat evi terk etti. Boşanmak istiyormuş..."
-"Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya. Ben onunlaevlendim."
-"İyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın..."
-"Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı İnternetten herkese yollayacakmış...."
-"Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacığım. O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştlukyapacağını."-"Peki. Olan olmuş artik. Yarın havale ederim parayı...Öğleden sonrabankaya gidip çekersin; sonra da alıp yakarsın o kahrolasıfotoğrafları..."
-"Sağol baba. Eeee. Şey....Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var...''
Adam artik iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur:
-"Kürtaj mı? Bi de hamile mi kaldın o çocuktan sen?..."
-"Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı...Zaten o yüzdenayrılıyoruz ya...."
Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır:
-" Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin.Allah'ım. Nedir bu basımıza gelenler...Okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını..."
-"İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü..."
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir
:-"Okuldan mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacağımı bilirim.-Evden dışarıya adım attırmıycam sana. İlk isteyenle de evlendiricem...."
-"O iş zor be baba.. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben..."
-"Allah'ım, çıldıracağım... Bir de cinsel hastalıklar haaa.....Kesin o zencidendir..."-"Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artik hangisinden kapmışımdır..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir; ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
-"Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya. Seni alıp gelecek. Adresini ver bakayım..."
-" Mahmutpaşa Karakolu’ndayım... Gelirken kefalet için de biraz paragetirsin yanında..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mı düştün layyynnn? Ne yaptın?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayip dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkânına girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkân sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım..."
Adam artik iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur.Kız tekrar konuşmaya baslar:
-"Babacığım. Sakın üzülme. Bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım..."
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır:
-"Canin sağ olsun be güzelim, boşveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağ olsun senin...."
İstanbul’da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş.
-"Baba, merhaba.. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kızım benim. N'abersin bakalım?..."
-"Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayırdır? Bi sorun mu var?...
Kız ağlamaya başlar; babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir:
-"N'ooldu kızım? Anlatsana..."
-"Murat evi terk etti. Boşanmak istiyormuş..."
-"Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya. Ben onunlaevlendim."
-"İyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın..."
-"Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı İnternetten herkese yollayacakmış...."
-"Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacığım. O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştlukyapacağını."-"Peki. Olan olmuş artik. Yarın havale ederim parayı...Öğleden sonrabankaya gidip çekersin; sonra da alıp yakarsın o kahrolasıfotoğrafları..."
-"Sağol baba. Eeee. Şey....Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var...''
Adam artik iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur:
-"Kürtaj mı? Bi de hamile mi kaldın o çocuktan sen?..."
-"Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı...Zaten o yüzdenayrılıyoruz ya...."
Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır:
-" Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin.Allah'ım. Nedir bu basımıza gelenler...Okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını..."
-"İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü..."
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürebilir
:-"Okuldan mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacağımı bilirim.-Evden dışarıya adım attırmıycam sana. İlk isteyenle de evlendiricem...."
-"O iş zor be baba.. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben..."
-"Allah'ım, çıldıracağım... Bir de cinsel hastalıklar haaa.....Kesin o zencidendir..."-"Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artik hangisinden kapmışımdır..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir; ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
-"Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya. Seni alıp gelecek. Adresini ver bakayım..."
-" Mahmutpaşa Karakolu’ndayım... Gelirken kefalet için de biraz paragetirsin yanında..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mı düştün layyynnn? Ne yaptın?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayip dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkânına girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkân sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım..."
Adam artik iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur.Kız tekrar konuşmaya baslar:
-"Babacığım. Sakın üzülme. Bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım..."
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır:
-"Canin sağ olsun be güzelim, boşveeerrr. Okul da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağ olsun senin...."