faraone_emo
Kayıtlı Üye
Kötü bir sabahtı uyandığı.Yanına gidecekti ama günün sonunu düşünmekten içi içini yiyordu.Zaten bütün gece de dönüp durmuş,bir türlü uyuyamamıştı.
Kalktı ve günlerdir yaptığı gibi aynaya baktı.Bu sabah farklıydı.Şiş gözler ve,hüzünlü bir ifade.Canı iyice sıkılmıştı,zoraki bir gülümseme yerleştirip yüzüne
hazırlanmaya başladı,ve attı kendini dışarı.Yol uzadıkça uzuyordu.Vakit azdı ve her zaman gittiği yollar bile engel oluyordu.Ne olurdu sanki daha fazla vakit geçirebilseler.Zaman dursa,biras olsun sarılsalar.Biraz daha ya,az daha.Bitiyordu işte dakikalar,tükeniyordu saniyeler.Aktıkça akıyordu,sona doğru hızla.Yolun karşısında elleri cebinde o meşhur tebessümüyle bekliyordu işte.Sildi kafasındaki tüm olumsuzlukları ve söz verdi kendine,en azından kalan vakti iyi değerlendirecekti,surat asmayacaktı.Umarım kalbi de buna izin verirdi.Bütün gece terleyip durmuştu,sıkıntı veriyordu.Her heşe rağmen gülümsedi ve sarıldı."aşkım"aşkım dedi ve kokusunu içine çekti.İkisi de hüzünlü şaşkınlık içindeydi.El ele arşınlıyorlardı sokakları ama bilmiyorlardı bile nereye gittiklerini.Birbirine belli etmemeye çalışıyorlardı ama hüzün doluydu yürekleri.Saate her bakıldığında derin bir iç çekişe bırakıyorlardı kendilerini.Kum saati öyle hızlı ilerliyordu ki acının şiddeti gittikçe artıyordu.Dudaklardan dökülen sözcükler ne söylerse söylesin,gözler aşkla,hatta birlikteyken bile özlemle bakıyordu.En sevdiği şey.Deniz,yağmur ve aşk.İşte hep bir aradaydılar ama kötü bir zamanlama kötü bir gün.Sanki melekler de ağlıyordu,sanki deniz de dalgalarıyla isyan ediyordu zamana.Ufacık bir şemsiye altında aşık ve,acılı iki yürek.Birleşmiş eller ve.Off geçme zaman,dönme dünya,bitme rüya.Herhalde ömrü boyunca unutamayacağı ana gelmişlerdi.Yağmurun altı,otobüs bekleyen insanlar ve ayrılık vakti.Yürekler acıyla kavruluyordu,gözler gitme diye haykırıyordu.Sevdiğini uğurlamanın zorluğu ile savaşıyordu.Kalbi öyle sinyaller veriyordu ki bir an dayanamayacağını ve,oracıkta bu veda sahnesine yenik düşeceğini düşündü.Ama toparlamalıydı.Onun için ve,aşk için.O lanet otobüs geldi işte,o an.Son kez sarıldılar,ve son öpücükler süsledi bu vedayı.Yağmur inadına şiddetlenmişti sanki.Elinde şemsiye kalakaldı oracıkta.Döndü arkasını ve gitti.Nasıl bir gündü bu yarabbi,nasıl bir sahneydi hayat oyununda.Uzak bir köşeye geçti ve sessizce izledi gidişini,usul usul akan gözyaşları,gitme diye haykıran yaralı yüreğiyle veda etti sevdiğine...
Bitmeseydi bu "rüya"
Uyanmak hiç bu kadar "zor" olmamıştı
ömer faruk kuzu
Kalktı ve günlerdir yaptığı gibi aynaya baktı.Bu sabah farklıydı.Şiş gözler ve,hüzünlü bir ifade.Canı iyice sıkılmıştı,zoraki bir gülümseme yerleştirip yüzüne
hazırlanmaya başladı,ve attı kendini dışarı.Yol uzadıkça uzuyordu.Vakit azdı ve her zaman gittiği yollar bile engel oluyordu.Ne olurdu sanki daha fazla vakit geçirebilseler.Zaman dursa,biras olsun sarılsalar.Biraz daha ya,az daha.Bitiyordu işte dakikalar,tükeniyordu saniyeler.Aktıkça akıyordu,sona doğru hızla.Yolun karşısında elleri cebinde o meşhur tebessümüyle bekliyordu işte.Sildi kafasındaki tüm olumsuzlukları ve söz verdi kendine,en azından kalan vakti iyi değerlendirecekti,surat asmayacaktı.Umarım kalbi de buna izin verirdi.Bütün gece terleyip durmuştu,sıkıntı veriyordu.Her heşe rağmen gülümsedi ve sarıldı."aşkım"aşkım dedi ve kokusunu içine çekti.İkisi de hüzünlü şaşkınlık içindeydi.El ele arşınlıyorlardı sokakları ama bilmiyorlardı bile nereye gittiklerini.Birbirine belli etmemeye çalışıyorlardı ama hüzün doluydu yürekleri.Saate her bakıldığında derin bir iç çekişe bırakıyorlardı kendilerini.Kum saati öyle hızlı ilerliyordu ki acının şiddeti gittikçe artıyordu.Dudaklardan dökülen sözcükler ne söylerse söylesin,gözler aşkla,hatta birlikteyken bile özlemle bakıyordu.En sevdiği şey.Deniz,yağmur ve aşk.İşte hep bir aradaydılar ama kötü bir zamanlama kötü bir gün.Sanki melekler de ağlıyordu,sanki deniz de dalgalarıyla isyan ediyordu zamana.Ufacık bir şemsiye altında aşık ve,acılı iki yürek.Birleşmiş eller ve.Off geçme zaman,dönme dünya,bitme rüya.Herhalde ömrü boyunca unutamayacağı ana gelmişlerdi.Yağmurun altı,otobüs bekleyen insanlar ve ayrılık vakti.Yürekler acıyla kavruluyordu,gözler gitme diye haykırıyordu.Sevdiğini uğurlamanın zorluğu ile savaşıyordu.Kalbi öyle sinyaller veriyordu ki bir an dayanamayacağını ve,oracıkta bu veda sahnesine yenik düşeceğini düşündü.Ama toparlamalıydı.Onun için ve,aşk için.O lanet otobüs geldi işte,o an.Son kez sarıldılar,ve son öpücükler süsledi bu vedayı.Yağmur inadına şiddetlenmişti sanki.Elinde şemsiye kalakaldı oracıkta.Döndü arkasını ve gitti.Nasıl bir gündü bu yarabbi,nasıl bir sahneydi hayat oyununda.Uzak bir köşeye geçti ve sessizce izledi gidişini,usul usul akan gözyaşları,gitme diye haykıran yaralı yüreğiyle veda etti sevdiğine...
Bitmeseydi bu "rüya"
Uyanmak hiç bu kadar "zor" olmamıştı
ömer faruk kuzu